Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular

Zeytinburnu Belediyesi’nin 11 yıl önce başlattığı sosyal sorumluluk projesi, bağımlı gençlerin hayatını değiştiren fitili ateşledi. Bağımlı gençlerin sokaklarda kaybolacakken tanıştıkları buz hokeyi sporu ile “tek yürek” olup şampiyon sporculara dönüştüğü Zeytinburnu Belediyesi Buz Hokeyi Takımı’nın hikayesini Kulüp Başkanı Halit Albayrak’tan dinledik.

Zeytinburnu Belediyesi Buz Hokeyi Takımı’nın oyuncuları gerçek bir hikayenin kahramanları. 2010 yılında aralarında madde bağımlılarının da bulunduğu gençlerden kurulan Zeytinburnu Belediyesi Buz Hokeyi Takımı sportif olarak Türkiye Şampiyonlukları kazanıp Avrupa’da Continental Kupası’nda ikincilik elde etme başarısını gösterdi. Semtin bağımlı ve sorunlu gençleri buz hokeyi ile zararlı alışkanlıklarından kurtulup şampiyonluklar kazanan profesyonel birer sporcu oldular.

Zeytinburnu Belediyesi, 2010 yılında hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projesi kapsamında Özgürlük Parkı'na bir mobil buz pisti kurdu. Halkın büyük ilgisini çeken buz pisti, daha sonra madde bağımlıları gençlerin mekanı haline geldi. Bu gençler piste zarar verip, gelenleri rahatsız etmeye başladılar. Zamanla pist sessizliğe büründü. Zeytinburnu Belediyesi bütün bu olumsuzluklara rağmen pisti kapatmayıp bağımlı gençlere elini uzattı. Onlara sorumluluk verip pistin güvenliğini emanet etti. Ardından ise bu gençlerden bir buz hokeyi takımı kurdu.

Sokaklardaki gençlerden kurulan takım antrenmanlara başladı. Marmara Buz Hokeyi Ligi’ndeki ilk maçlarını 37-1’lik skorla kaybettiler. İlk iki yılında sürekli yenilgi yaşayan takım zamanla profesyonelleşti. 2012-2013 sezonunda Süper Lig’e terfi eden takım, Türkiye şampiyonlukları kazandı. Ülkemizi Avrupa’da başarı ile temsil etti. 37 yiyen takım artık 37 atmaya başladı. Zeytinburnu Belediyesi Buz Hokeyi Takımı’nın televizyon dizisine de konu olan hikayesini Kulüp Başkanı Halit Albayrak’tan dinledik…

Buz hokeyi takımı kurma fikri nasıl ortaya çıktı?
Dönemin Belediye Başkanı Sayın Murat Aydın’ın geri dönüşüm bilincini artırmak hedefiyle başlattığı “Doğa’ya destek sizden buz pateni biletiniz bizden” projesi kısa zamanda büyük ilgi gördü. Fakat bir zaman sonra başkanımızın deyimiyle “hedefi olmayan gençler” piste zarar vermeye başladı. Bizler de pisti bu gençlerimize emanet ettik. Gençlerimiz piste sahip çıkmanın yanı sıra çok kısa sürede paten kaymayı öğrendiler. Belli bir aşamaya geldikten sonra ise artık bu gençlerimizden bir buz hokeyi takımı oluşturmalıyız dedik.

Buz hokeyi Türkiye’de çok az tanınan ve pahalı bir spor dalı. Takımı kurma aşamasında sıkıntılar yaşadınız mı?
Buz hokeyi ülkemizde yeni yeni bilinir hale geldi. O dönemde malzeme temini konusunda sıkıntılar yaşıyorduk çünkü tüm malzemeler yurt dışından geliyordu. Çok şükür iyi bir planlamayla tüm sorunların üstesinden geldik.

Takımı kurarken kaç oyuncu ile başladınız? Oyuncu seçimi sürecinde neler yaşadınız?
Başlarda dokuz oyuncu ile yola çıktık. Sonradan sayımız giderek arttı. Oyuncu seçim sürecinden ziyade oyuncuların devamlılığı konusu bizim için önem arz ediyordu. Buz hokeyi süreklilik gerektiren bir spor, ara verdiğinizde tüm kazanımları yitirme olasılığınız çok yüksek. Dolayısıyla oyuncularımızı az bilinen ve çok az şehirde yapılması mümkün olan bir spora devam etmeleri konusunda motive etmek için yoğun çaba sarf ettik.

Kuruluş aşamasında yaşadığınız tecrübelerden unutamadığınız anılarınız var mı?
Antrenmanlar devam ediyordu, bir müddet sonra gençlerimizin hepsine “Sporcu Kartı” dağıttık. Bu, üzerinde fotoğraf ve kimlik bilgilerinin yer aldığı üye kartı gibi bir karttı. Polis çevirmelerinde, rutin GBT kontrollerinde gençlerimizin bu kartları kullandıklarını duyduğumda gözlerim dolmuştu. Kısa zamanda oluşan bu aidiyet yürüdüğümüz yolun sağlaması niteliğindeydi. Bu hamleleriyle “Biz sıradan insanlar değiliz artık, biz bu mahallenin spor kulübünün sporcularıyız.” diyorlardı. Bunu asla unutamam.

Bağımlı çocukların hayatını değiştiren bu projede oyuncularınızı nasıl motive ettiniz, hayatlarına yeni bir yön vermelerini nasıl sağladınız?
Buz hokeyinde gelişim kaydettikçe motive olduklarını hissediyordum. Bağımlı olma duygusunu sportif anlamda kullanmaya başladılar. Antrenman, maç, deplasman kavramları zihinlerine yerleştikçe zararlı alışkanlıklarını ötelediler ve bu öteleyiş onları mutlu etti. Çünkü müsabık olarak bir sporla uğraşmak ve zararlı madde bağımlılığı aynı koltukta taşınacak karpuzlar değil. Onlar koltuklarının altına buz hokeyini aldılar. Deplasmana giderken kulübün eşofmanını giydiler, maçtan önce omuz omuza verip kendileri için bir kazanım belirleyip onun için mücadele ettiler ve bu yol onlar için değiştirilmesi güç bir iç motivasyon oluşturdu.

Takımdaki bağımlı ve sorunlu gençlerin uyum süreçlerini anlatır mısınız? Bu süreçte uzmanlardan herhangi bir profesyonel yardım alındı mı?
Elbette başlarda çok zorlandık. Antrenmanlara gelmek, maçlara çıkmak istemediler. Buz hokeyi gibi hem denge hem güç isteyen bir sporu kavramakta zorlandılar ve bu zorlukla başa çıkmak istemediler. Biz bu zorlu yürüyüşü doğum sancısı olarak gördük; işin uzmanlarından destek aldık, birçok resmi kurum taşın altına elini koydu. İlerleyen sezonlarda yerli ve yabancı oyuncu transferlerimiz oldu. Uyum sürecini çok sağlıklı atlattık. Kulüp evinde sporcularımız birlikte yaşadılar.

Takımın hikayesi TRT’de “Tek Yürek” isimli diziyle ekrana da taşındı. Bu sizde nasıl duygular uyandırdı? Öte yandan seyirci sizce bu hikayeye nasıl tepki verdi?
Dizinin gala gecesine tam takım olarak gittik. İdarecilerimiz, sporcularımız, antrenörlerimiz… Muhteşem bir his. Güzel bir tarihe tanık olduk. O akşam tüm sporcuların gözünde farklı bir ışıltı oldu; kendilerine verilen değerin, elde ettikleri zaferin idrakine ulaştıklarını hissettim. Buz hokeyi çok küçük bir camia. Camiamız içindeki geri dönüşler çok güzeldi. Diğer taraftan ortak hiçbir noktamızın olmadığı kişilerden de övgü dolu sözler işittik. Bir esnaf lokantasında yemek yerken televizyonda Tek Yürek’i görmek, insanların hikayemize sahip çıkışını görmek paha biçilemez. 

Takım ilk maçını 37-1’lik bir skorla kaybetti ve ilk iki yılında seri mağlubiyetler aldı. Oyuncular bu süreci motivasyon açısından nasıl yaşadı?
Hemen hemen her buz hokeyi takımının kuruluş hikayesinde farklı biten mağlubiyet vardır. Bunu zafere giden yoldaki tecrübe taşı olarak görüp sporcularımızı da böyle motive ettik. Hatta Belediye Başkanımız Murat Aydın 37-1’lik skorla biten maçta soyunma odasına inip “Bir gol atın sizi galip sayacağım.” demişti ve o golü atmıştık. İlerleyen yıllarda yerli ve yabancı oyuncular, yabancı antrenörler getirerek gelişimimize katkı sağladık.

Tecrübeniz diğer spor dalları ve kulüplerinde farkındalık oluşturdu mu?
Şüphesiz ki oluşturdu. Bizim suya attığımız bu taş dalga dalga tüm ülkeye yayıldı. Hem buz hokeyinde hem de diğer sporlarda bu ve benzeri sosyal sorumluluk projeleri yapılmaya başlandı. Ve en önemlisi insanlar artık şunun farkına vardılar; spor, bağımlılıkların yönlendirilmesinde ve ortadan kaldırılmasında büyük bir öneme sahip. Bu tüm branşlar için geçerli. Yeter ki biz elimizi uzatalım ve değişimi başlatalım. 

Takımınız zorlu geçen ilk iki yılın ardından büyük başarılara imza attı. Bunları anlatır mısınız?
Takımımız farklı mağlubiyetlerle sezonunu tamamladı. Antrenör ekibimizi güçlendirdik; yerli ve yabancı oyuncular transfer ettik. Kısa zaman içerisinde de bu hamlelerimizin karşılığını aldık. Önce Türkiye Buz Hokeyi Süper Ligi’ni kazandık, ardından Uluslararası Buz Hokeyi Federasyonu (IIHF) tarafından her ülkenin şampiyon kulübünün katıldığı, futboldaki Şampiyonlar Ligi kıvamındaki Kıtalararası Buz Hokeyi Kupası’na (Continental Cup) katıldık. Birçok sporcumuz ilk kez uçağa bindi, ilk kez yurt dışına çıktı; ilk senemizde önemli başarılar elde ettik ve uluslararası camianın da takdirini kazandık.

İkinci senemizde yine Türkiye Şampiyonu olarak Kıtalararası Buz Hokeyi Kupası’na katıldık. Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da grubumuzu namağlup tamamlayarak bir üst grupta mücadele hakkı kazandık. Bu Türk buz hokeyi sporu için önemli bir adımdı. Mücadele ettiğimiz üst grupta mağlup olduğumuz takım o sezon kupayı kazanan takım oldu. Elde ettiğimiz her başarı bize yeni hedefler doğurdu. Daha büyük başarılar elde ederek kulüp olarak ülkemizi Avrupa’da ve dünyada temsil etmek istiyoruz. Futbol ve basketbolda olduğu gibi buz hokeyinde de birçok ülkenin katılımıyla oluşturulan ligler var ve o liglerde mücadele edip prestijli kupaları ülkemize getirmek istiyoruz.

Bağımlı gençleri topluma kazandırma çalışmalarınız devam ediyor mu?
Bağımlı gençleri semtimize, kulübümüze, branşımıza kazandırma çalışmalarımız devam ediyor. Bununla ilgili Avrupa Birliği destekli bir proje hazırlığındayız. Türkiye olarak bağımlılıkla mücadelede iyi bir noktadayız; kabul görmüş çalışmalarımızın diğer Avrupa ülkelerine örnek teşkil etmesi açısından sıkı çalışıyoruz. Belediye Başkanımız Sn. Ömer Arısoy’un bu noktada çok önemli katkıları ve destekleri var. İnşaatı tamamlanmak üzere olan buz pistimizde yine benzer projelerle büyük işlere imza atmak istiyoruz.