- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- “Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- “Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- “Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- 10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Korona Günlerinde Ev Hayatı
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
YEDAM’ın (Yeşilay Danışmanlık Merkezi) gençlerde oyun ve sosyal medya bağımlılığı konusundaki çalışmaları üzerine konuştuğumuz Prof. Dr. Kültegin Ögel, tamamen insanımıza özgü tedavi yöntemleri derlediklerini belirtiyor. Prof. Dr. Ögel, tedavide amacın gençte farkındalık oluşturmak ailede ise kural koyma becerilerini geliştirmek olduğunu vurguluyor…
Dijital bağımlılık/ekran bağımlılığını nasıl tanımlıyorsunuz?
Buna internet bağımlılığı diyoruz artık. Çünkü hepsi internet üstünden oluşan bağımlılıklar. Bunu oyun ve sosyal medya bağımlılığı olarak ikiye ayırabiliriz. Dünya Sağlık Örgütü, oyun bağımlılığını artık bir hastalık olarak kabul etmiştir. Kişi, olumsuz sonuçlarına rağmen internet üstünden oyun oynamaya devam ediyorsa, planladığından daha fazla internet başında kalıyorsa, oyun oynamak hayattaki önceliği olduysa, bu durumda bağımlılıktan söz ediyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre bu anlattıklarım aslında internet bağımlılığına da sosyal medya bağımlılığına da uyuyor.
Bağımlılığın temel noktaları nelerdir?
Kişinin önceliğinin değişmesi, zarar vermesine rağmen interneti kullanmaya devam etmek ve kendisini durduramamak. Bunlar bağımlılığın belirtileri. Biz buna dijital ya da ekran bağımlılığı demiyoruz. Ekran dediğimizde televizyona bağımlı olmuyoruz ya da havaalanındaki dijital ekrana... Bağımlı oldukları şey internet. Bu nedenle biz genel olarak internet bağımlılığı diyoruz. Bunu da ikiye bölüyoruz: Sosyal medya bağımlılığı ve oyun bağımlılığı olarak. İkisinin karakterleri birbirlerinden farklı. O yüzden ikiye bölmekte yarar var. Ama bağımlılık demek için temelde üç kriter lazım: Bir, durduramaması; iki, önceliklerinin bu olması ve son olarak zarar vermesine ve olumsuz sonuçlarını görmesine rağmen kullanmaya devam etmesi.
Hocam söyledikleriniz genelde oyun bağımlılığı tanısı için ifade ediliyor. Peki sosyal medyanın aşırı kullanılması durumunu nasıl açıklarsınız?
Sosyal medya bağımlılığı henüz bir hastalık olarak tanımlanmadı ama bence yakın zamanda muhtemelen bu da tanımlanacak; ve bunun da kriterleri oyun bağımlılığının kriterlerinden çok farklı değil. Sonuçta kişi kendisini durduramıyor. Sürekli sosyal medyaya bakma ve takip etme ihtiyacı duyuyor. Bakmadığı zaman kendisini kötü hissediyor. İkinci olarak, önceliğin sosyal medya olmaya başlaması durumu ortaya çıkıyor. Yani arkadaşı ile konuşmak yerine sosyal medyaya bakıyor. Ya da bir kafede oturan iki genç birbirleri ile konuşmak yerine sosyal medyayı gözden geçiriyorlar. Üçüncü olarak da, sosyal medyaya bakmak yüzünden dersinden geri kalıyor veya sosyal medya ile uğraşacağım diye insanlar çocuğuna bakmıyor. Bu kriterleri sosyal medyaya uyarlarsanız da aynı sonucu veriyor. Bu yüzden sosyal medya için ayrı bir kriter oluşturmaya gerek yok.
Çocuk ve ergenlerde internet ve teknoloji bağımlılığının nedenleri nelerdir?
İnternet çok çekici bir ödül kaynağı ve çok hızlı ödül veriyor. Bu nedenle insanları kendine bağlıyor. Özellikle strese karşı dayanıklılığı az olan, sosyal ilişki becerileri iyi olmayan gençler için bir kaçış yeri. Gerçek hayatla uğraşmak yerine sanal hayatın rahatlığı tercih ediliyor.
Peki hocam gençler ödüle çok mu meraklı?
Aslında tüm insanlar ödüle çok meraklıdır; çünkü beynimiz ödülle çalışıyor. Çikolata yiyince seviniriz. Bu yüzden aileler ne der: “Yemeğini ye ya da ödevini yap. Sonrasında tatlıyı yiyebilirsin.” Çünkü bu bizim için ödüldür. Ergenlerin beyni yetişkinlere göre ödüle daha duyarlıdır ve ödülün en büyük özelliği şudur: Ödül ne kadar erken geliyorsa ödülün değeri o kadar yüksektir. Bu yüzden örneğin sosyal medyada bir şey yaptınız iki gün sonra beğeni atsanız çok geç!
Ama sosyal medyada bir paylaşım yapıyorsunuz ve hemen arkasından beğeni geliyor ve kişi bunu görüyor, yani hemen ödül geliyor; veya dijital oyunlarda aşama atlanıyor. Bir ay sonra o aşamayı geçecek olsa kimse o oyunu oynamaz. Ama sürekli aşama atlıyorsunuz. Böylece bu bizi bağlıyor. Ödül sürekli geldikçe ödülü olan nesneye bağlılığımız da çok daha fazla artmaya başlar. Örneğin okul konusunu ele alalım. Genç okulun faydasını ne zaman görecek? Ancak üniversiteye girdiği ya da üniversiteyi bitirdiği zaman görecek. Çok geç! Bu yüzden gençler onu ödül gibi algılamıyorlar ama internet her an ödül veriyor, hiç durmuyor.
Sosyalleşme konusunda gençler interneti daha çok tercih ediyor. Neden?
Bu konuda gençler ve yetişkinler arasında fark yok. Göz kontağı kurmak zordur. Sosyal ilişki kurmak zordur. Neden? Karşınızdakini dinleyeceksiniz, onu anladığınızı göstereceksiniz, göz kontağı kuracaksınız ve konuşacaksınız. Bunlar her insan için zordur. Dolayısıyla sosyal medyadan yazmak, haberleşmek daha kolay. Aslında bizler yetişkinler olarak da bunu yapmıyor muyuz? Bir şey söyleyeceğiz ama şimdi konuşup söylemeyeyim diyoruz örneğin. Hemen bir mesaj yazıp “Ben bugün gelmeyeceğim.” diyoruz. Böylece durumu çok daha kolay kurtarıyoruz. Çünkü öbür türlü muhatabımız “Neden gelmiyorsun?” diyecek, “Haydi gel.” diyecek. Bununla uğraşmak yerine çabucak kurtuluyoruz. Aslında bu biraz sosyal becerilerimizdeki yetersizlikten kaynaklanıyor. Sosyal beceri birçok insan için biraz yorucu bir süreçtir.
Öte yandan ergen için artı bir durum daha var. Ergenin bedeni ile ilgili sorunu vardır, ergenlik döneminin doğal yapısı olarak ergen bedeni ile uğraşır. “Şişkoyum, zayıfım, bedenim güzel ya da bedenim çirkin…” diyecek. Ama internet bunu ortadan kaldırıyor. Bedeniniz nasıl olursa olsun bir fotoğraf atıyorsunuz, fotoğraf öyle bir yerden çekiliyor ki bedeninizin beğenmediğiniz yerini göstermiyor.
Dolayısıyla ergenler dışarı çıkıp bedeni ile uğraşmak yerine buna önem vermeyen sosyal medyaya giriyor. Üçüncü özellik, kimliği ortaya koymak. Ergen için kimlik oluşturmak zordur; daha kimliği oluşmamıştır. Ama internette, oyunda ya da sosyal medyada istediğiniz şey olabilirsiniz, yani anonimdir. Dolayısıyla, mükemmel bir kadın ya da erkek olarak gözükebilirsiniz. Bu yüzden gerçek kimliğiniz dışında olmak istediğiniz kimlik olabilirsiniz.
İnternet bağımlılığı kendi başına bir problem olarak mı ele alınmalı? Psikolojik rahatsızlıkların, internet bağımlılığına etkisi nedir?
Tüm bağımlılıklarda, eşlik eden ruhsal sorunlar vardır. İnternet bağımlılığına özellikle anksiyete ve depresyon eşlik etmektedir. Anksiyete; kaygı, endişe, heyecan gibi belirtilerin ortalamasıdır.
Sıkıntı, kaygı, depresyon yaşayan genç kaçış yolu olarak internete mi yöneliyor?
Aslında başlangıç çok böyle olmuyor; ancak sürmesi bununla daha bağlantılı. Yani internete çok girmesi, çok oyun oynamaya başlaması herhangi bir ruhsal sorundan dolayı olmuyor. Ama internet kullanımı davranışını artırdıkça ruhsal sorunlar eşlik etmeye başlıyor. Sokağa çıkmakta, arkadaşıyla buluşmakta zorluk yaşayan, sosyal fobisi olan bir ergenin, oyun oynadıkça, internetin başında kaldıkça sosyal fobisi artıyor; ve bu hayatını etkilemeye başlıyor. Dolayısıyla eşlik eden ruhsal sorunları da artmaya başlıyor. Ergenin gelişimi engelleniyor.
Gençlerin internet bağımlılığındaki gidişatını açıklar mısınız?
Aslında zaman içinde internet kullanım alışkanlıklarını kendileri bırakıyorlar. Hiçbir tedavi olmasa bile beş yıl içinde ya da en erken iki yıl içinde değişiyorlar. Burada önemli olan faktör şudur; gençler iki ya da beş yılda çok şey kaybediyor. Ergenlik dönemlerinde kazanacakları akademik durum ve sosyal becerileri kaybediyorlar. Bu nedenle gidişatta bir yerde muhakkak uzman desteği almanın çok gereği var. Tüm bağımlılıklarda eşlik eden ruhsal sorunlar vardır. Bu neredeyse yüzde 100’dür. Bu nedenle bunların saptanması ve buna uygun müdahalelerin gerçekleştirilmesi çok gereklidir.
İnternet bağımlılığı gençlerde ne gibi ruhsal, davranışsal ve bedensel zararlara neden oluyor?
Gelişimsel olarak geri kalıyorlar. Psikososyal ve bedensel olarak da bir geri kalma söz konusu. Gelişemiyorlar açıkçası. Niye? İki yıl kimse ile konuşmayan bir genç için sosyal beceri çok geri kalmış durumdadır. Becerilerini unutmuş oluyorlar. Akademik olarak geri kalmış oluyorlar. Arkadaşlarından geri kaldıkları için artık okula devam edemiyorlar. Ek olarak ruhsal sorunları ile başa çıkma yeteneklerini kaybediyorlar. Tabii bedensel etkileri de söz konusu. Kilo alma, duruş bozuklukları, el ve bilek problemleri görmeye başlıyoruz. Ama bunlar daha çok sosyal medyada değil de oyun bağımlılığında gördüğümüz etkiler. Sosyal medya kullanımında daha çok gördüğümüz durumlar sosyal becerilerde eksiklik ve stresle başa çıkma yöntemlerini öğrenememedir.
Çocuklar ve gençlerin internet bağımlılığı nasıl önlenir? Faydalı teknoloji kullanımı nasıl olmalı?
Gençler sınırlarını bilmeyen yetişkinlerdir. Bu nedenle her alanda sınırlarını öğrenmek zorundadırlar. Bu sınırları ise ebeveynlerin koyması gereklidir. Kural koyma becerisi olmayan ebeveynlerin çocuklarında bu sorun daha yaygın. Hayatta her şeyin bir sınırı var. Bu nedenle internetin de sınırı olmalıdır.
İnternet bağımlısı tanısı konulabilmesi için gereken kriterler nelerdir? Ne zaman bir uzman desteği almak gerekir?
Söyleşimizin başında bahsettiğimiz bağımlılık kriterlerini karşıladığı zaman uzman desteği gereklidir. Kişinin psikososyal işlevleri bozulduğu zaman da uzman desteği alınmalıdır. Yani, aile, okul, iş, arkadaş gibi alanlarda bozulma olmaya başladıysa, uzman ile görüşmek önemlidir.
Ergenlerin teknoloji bağımlısı olduğunu nasıl anlarız? Bağımlılık kriterlerinden üçü var mı?
Üçü varsa muhakkak destek almak lazım. Aslında bu kriterlerden bir tanesi olsa bile destek almak faydalı olur. Niye? Bağımlılığın gelişmesini önlemek açısından. Ama kriterlerden üçü de varsa bu bir sorundur. Bu bir hastalığa dönüşmüştür. O zaman muhakkak destek alması gerekir. İlkinde önlemek, ikincisinde ise tedavi etmek için…
Peki uzman desteğine ne zaman gerek duyuluyor? Psikososyal işlevleri bozulduğu zaman... Peki psikososyal işlev nedir?
Günlük hayatındaki işleri yapmamaya başlaması yani okula gidememesi, akademik başarısının düşmesi, gerçek arkadaşlarla görüşmemeye başlaması, sadece internette arkadaşlarının olmaya başlaması, aile ile ilişkilerinin bu nedenden dolayı bozulması, kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemeye başlaması, öz bakımını ihmal etmesidir. Eğer bunlar başladıysa artık bağımlılık riski taşıyor demektir. Bu durumlarda uzman desteği almakta fayda vardır.
İnternet bağımlılığı konusunda ne tür tedavi yöntemleri uygulanıyor?
Daha çok psikoterapi yöntemleri uygulanıyor. İlaç tedavisi çok gerekli durumlarda kullanılıyor. Çocuk depresyondaysa, aynı zamanda kaygı bozukluğu veya bir dürtü bozukluğu varsa o zaman ilaç kullanıyoruz. Ama bu durumlarda genelde terapi yöntemleri yaygın olarak kullanılıyor. Çocuğun durumuna göre hangi terapi yöntemi uygunsa o uygulanır. Şu anda tüm dünyada bilişsel davranışçı terapiler dediğimiz yöntem uygulanıyor. Bunun temelinde, sosyal medyaya, internete iten duygu ve düşünceleri saptamak ve bunların davranışa dönüşmesini engellemek istiyoruz. İnançlarını tespit etmek, yanlış inançlarını belirlemek ve bu inançlarını değiştirerek davranışının değişmesini sağlamayı amaçlıyoruz.
İnternet bağımlılığı ile diğer bağımlılıklar arasında ne gibi benzerlikler söz konusudur?
Son yıllarda yapılan araştırmalar, internet ile diğer bağımlılıklar arasında büyük bir benzerlik olduğunu gösteriyor. Beyin çalışmalarında da benzer sonuçlar alınmaktadır. Bu nedenle “İnternet bağımlılığı diğer bağımlılıklarla aynıdır.” diyebiliriz.
YEDAM’da uygulanan internet müdahale programından bahsedebilir misiniz? YEDAM'da oyun ve sosyal medya bağımlılığını ayrı ayrı değerlendiriyoruz. Müdahale yöntemleri de farklıdır. Hedef, internetin getirdiği zararların gencin farkına varmasını sağlamak, bunu değiştirmek için yapabilecekleri konusunda bilgilendirmek, bunları yaparken karşılaşacağı zorluklarla başa çıkma becerilerini kazandırmaktır. Aileyle çalışma da önemli bir bileşendir. Ailenin kural koyma, çatışma çözme, sorumluluk verme becerileri artırılmakta, bağımlı aile üyesine nasıl davranması gerektiği konusunda bilgilendirilmektedir.
YEDAM internet bağımlılığı konusundaki çalışmalarına ne zaman başladı?
Yaklaşık üç yıldır bu çalışmalar yapılıyor. YEDAM’ın farklılıkları şunlar: Biz sahada insanımıza uygun yöntemleri derledik, dışarıdan gelen yöntemleri değil. Bizim insanımız, bizim ebeveynimiz, bizim gençlerimize yönelik hangi yöntemler daha iyi çalışıyorsa onlardan birer parça alıp yeni bir yöntem oluşturduk.
Nedir bunlar?
Bunun en önemli parçası değerlendirmedir. Çok iyi bir değerlendirme yapıyoruz. Eksiklikleri, ihtiyaçları, riskleri neler, ebeveynin özellikleri neler? Tüm bunları değerlendiren çok kapsamlı bir sistemimiz var. Çünkü nereye gideceğini bilmeden yola çıkmak yanlıştır. Bu yüzden biz yola çıkmadan nereye gideceğimizi çok net belirliyoruz. İki tane hedefimiz var: Birincisi, genç ile uğraşmak; ikincisi, ebeveyn ile yani aile ile çalışmak.
Gençle çalışırken şunu görüyoruz ki aslında gençler bu konuda çok bilgisizler. Çoğu genç fazla oyun oynadığının farkında değil ve “Ben çok oynamıyorum ki.” diyor. Fazla oyun oynadıklarının ve bunun hayatlarını bozduğunun, sosyal medya ile fazla ilgilendiklerinin farkına varmalarını sağlıyoruz. Sonrasında bunu nasıl kısıtlayabileceklerini öğretiyoruz ve izlemeye başlıyoruz. Önerdiğimiz yöntemleri ne kadar uyguladılar ya da uygulayamadılar? Bu yöntem işe yaramadıysa başka hangi yöntemi bulalım, işe yaradıysa bunu nasıl geliştirebiliriz gibi… Bunu bir anda kesmek mümkün değil; ama hayatın içinde bununla başa çıkmayı öğrenebilmesi lazım. Ebeveynlere baktığımızda bazı temel sorunlar görüyoruz. Bunlardan birincisi, aile içi bağların çok iyi olmaması. İkincisi çatışma becerilerinin düşük olması. Çocuğa sorumluluk verme ve en önemlisi kural koyma becerisinin yetersiz olduğunu görüyoruz. Biz ailelere bunları kazandırmaya çalışıyoruz. Bağımlılık bir aile hastalığıdır. Bu nedenle her şeyi değerlendirip izliyoruz.
İnternet hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bu durum internet bağımlılığı tedavisini ve tedavi sonrasını nasıl etkiliyor?
İnternet hayatın her yerinde. İnternetsiz hayat yok. Bir sigara bağımlısına “Sigarayı bırak” diyebilirsiniz. Ama internet bağımlısına bunu söyleme imkânı yok. Çünkü artık internetsiz bir yaşam yok. Bu nedenle interneti doğru kullanmak büyük önem taşıyor.
Aşırı internet kullanımının sınırlandırılması konusunda okuyucularımıza ne tavsiye edersiniz?
Muhakkak internetsiz anlar ve günler olmalı; eğer oyun oynuyorsanız haftanın belli günleri oynamayın. Sosyal medya kullanıyorsanız sadece günün belirli saatlerinde sosyal medyaya bakın.
Gençler dijital detoksu nasıl yapmalı?
Gençlerin neyle çok ilgilendiğine bağlı... Eğer oyunla çok yoğun ilgileniyorsa o zaman “temiz günler” çok önemli. Haftada dört gün oyun oynamamak, hiç bilgisayara girmemek, sadece ödev yapıp başka hiçbir şey yapmamak... Hatta bilgisayardan bile ödev yapmayıp, ödevi önceden bitirmek. Aslında bu yetişkinler için de geçerli. Temiz günlerimizin olması lazım. Sosyal medya kullanıcısı ise “temiz günler” uygulamak zor. Çünkü sosyal medya çok hareketli bir mecra. Kişi gündelik yaşamında anı yaşasın, ondan sonra sosyal medya saati geldiği için de sosyal medyasına baksın. Peki amacımız ne? İnternetin hayatımızın her alanına girmesini engellemek. Zaten o zaman internet zarar vermemeye başlıyor.
Prof. Dr. Kültegin Ögel, 1964 Ankara doğumludur. İlk ve orta öğretimini TED Ankara Kolejinde, üniversite eğitimini ise Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaptı. 1992 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde psikiyatri uzmanı oldu. İki yıl Sağmalcılar Cezaevinde psikiyatrist olarak çalıştıktan sonra, 1995 yılından itibaren Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi AMATEM Kliniği’nde çalışmaya başladı. 2000 yılında ise, ergen madde bağımlılarının tedavi edildiği ÇEMATEM Kliniği’nin sorumluluğuna atandı. Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği’nin kurucusudur. Bugüne kadar yaptığı çalışmalar nedeniyle altı ödül kazanmıştır. Bir çocuk babası olan Prof. Dr. Ögel’in yurt içi ve yurt dışı birçok makalesi yanında, madde kullanımı ve bağımlılıkla ilgili yazdığı sekiz, depresyonla ilgili iki adet yayımlanmış kitabı vardır. Boğaziçi Üniversitesi, Okan Üniversitesi ve Acıbadem Üniversitesinde ders vermiş, Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanlığını yürütmüştür. Avrupa Birliği, WHO ve UNICEF'in yürüttüğü birçok projede ekip liderliği yapmıştır.