- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- “Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- “Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- “Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- 10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
Korona Günlerinde Ev Hayatı
Pandemi nedeniyle yaklaşık bir aydır evlerimize kapandık. Başlarda süreç evde ertelediğimiz işlerimizi tamamlamak ve aile bireyleri ile daha fazla bir arada olabilmek adına keyifli idi. Ancak süre uzadıkça, hem artan hastalıklar ve ölüm haberleri, hem de belirsizlik kaygılarımızı artırdı. Doğaldır ki bu durum aile içi ilişkilere de yansıdı. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül’den karantina sürecinin aile ilişkilerini nasıl etkilediğine dair değerlendirmelerini aldık.
Sosyal izolasyon uygulamaları nedeniyle “evde kal”mak zorunda olduğumuz, kimi zaman sıkıntılı ve kaygılı olabilen bir dönemden geçiyoruz. İpek böceğinin kozasına çekilmesi misali evlerimize kapandık. Yeni ve umut dolu geleceğe kanat çırpan bir kelebek olabilmek için sabırla bekliyoruz. Okulların tatil edildiği, evden çalışmanın yaygınlaştığı ve insanların sosyalleştiği tüm alanların kapatıldığı bir ortam içinde insanların evlerine çekildiği bir zaman aralığı yaşıyoruz. Yaşanan karantina süreci koronavirüs tehdidine karşı duyulan kaygıyla birlikte, sürekli bir koşturmacayla günlerini tüketen 7’den 70’e herkesin yaşam alışkanlıklarında ve aile ilişkilerinde ciddi bir değişime neden oldu. Evde belirli zaman aralıklarında vakit geçirmeye alışkın eşler birbirleri ve çocukları ile 24 saat bir arada olmak durumunda kaldılar. Bu süreçte kendini izole eden bireylerin rol değişimlerini, karantina sürecinin aile ilişkilerini nasıl etkilediğini, yaşanan sıkıntıları ve çözüm yollarını Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül ile değerlendirdik.
Karantina ile birden eve kapanan insanın davranışında ne gibi değişiklikler yaşandı?
Pandemi nedeniyle yaklaşık bir aydır eve kapandık. İlk başlarda biraz şaşkınlık, hafif kaygı ile birlikte evde olmak bazılarımızın uzun süredir yapmaya fırsat bulamadığı bir durum olduğu için ve biraz da eksik işlerimizi tamamlamak ve aile bireyleri ile daha fazla bir arada olabilmek adına keyifli idi. Ancak süreç uzadıkça, hem artan hastalıklar ve ölüm haberleri, hem sürecin belirsizliği kaygılarımızı artırdı. Bir arada bu kadar uzun süre yaşamaya alışkın olmamanın ve günlük rutinlerimizin getirdiği düzen değişikliği ile sürtüşmelerimiz başladı. Bununla birlikte, çocuklar için okul ve arkadaş buluşmaları, bizler için iş ve sosyal yaşantılarımız gibi ortamlardan mahrumiyet ile insan ruhunun ihtiyacı olan rahatlama olanaklarımız ortadan kalktığı için birbirimize tahammülümüz azaldı. İş ve mahremiyet alanlarımız birbirine karıştı. Dinlenme zamanlarımız azaldığı, uyku düzenimiz bozulduğu için mutsuzluğumuz arttı. Çocuklarımızın evde eğitimle ilgili uyum süreçlerindeki zorluklar ve bu konuda bize düşen sorumluluk, onlarla yeni bir sürtüşme alanı oluşturdu. Yeme düzenimiz değişti, karbonhidrat tüketimimiz arttı, spor imkanlarımız azaldı. Bu da huzursuzluğumuzun başka bir nedeni oldu. Toparlayacak olursak, evde kalmak ile birlikte endişe, mutsuzluk, öfke ve tahammülsüzlük gibi duygularımız arttı. Baş etme becerimiz ve ruhsal dayanıklılığımız ise azaldı. Daha tahammülsüz ve sinirli hale geldik.
“ÖFKE ANINDA YALNIZ KALIN”
Korona günlerinde evde ilişkiyi sağlıklı tutmanın yolları nelerdir?
Dediğim gibi ilk günlerde bu daha kolaydı, hatta güzel bir fırsattı. Ancak sürecin uzaması ile işler biraz zorlaştı. Öncelikle ruh halimizin değişken olabileceğini ve bazı günler daha umutlu ve mutlu olup bu süreci yönetebileceğimizi, bazı günler ise çökkünlük ve umutsuzluk yaşayıp çaresiz hissedebileceğimizi unutmamamız gerek. Bu nedenle sürtüşmelerimizin arttığı ve öfkeli olduğumuz durumlarda evin genel ortamından “Bana bir yarım saat müsaade…” deyip uzaklaşmak ve küçük de olsa yalnız kalabileceğimiz bir alanda kendi halimize kalıp sakinleşmek önemli. Kendimizi biraz keyifsiz hissettiğimizde, eskiden bizi mutlu eden ev içinde yapılabilecek şeyleri yapmak ve dostlarınızla görüntülü konuşmak işe yarayabilir. Sonuçta kendimize neyin iyi geldiğini en iyi bizler biliriz. Site içinde oturuyor iseniz ve imkanınız varsa her gün düzenli yürüyüş yapmak serotonin miktarınızı artırır ve bu da kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Bunun aksine karbonhidrat ile seratonini yükseltme davranışımız ise bizi anlık rahatlatsa da süreçte öz güvenimizi azaltır ve mutsuz oluruz. Kilo artışı da başka bir olumsuz sonucu olur. Yürüyüş imkanınız hiç yok ise, video üzerinden izleyerek veya kendi başınıza spor yapmak düzenli olmak şartı ile size iyi gelecektir. Ev içerisinde üzerinde ortak paylaşım yapabileceğiniz dizi saatleri, mümkünse kitap okuma saatleri aile bireylerini birbirlerine yaklaştırır. Puzzle yapmak, kutu oyunları, ev uygun ise küçük çocuklarla saklambaç da yine ortak keyif alacağınız durumlar adına işe yarayabilir. Belki bunlardan önce, herkesin evde olduğu ve evdeki iş yükünün arttığı bu günlerde ev işlerini paylaşmak en iyi ortak etkinlik olarak düşünülmelidir. Yemek yapmak, temizlik gibi ev işleri bir zorunluluktur ve genelde belli kişilerin görevi olarak kabul ederiz. Oysa, ev ortak alanımızdır ve hepimizin görevidir. Paylaşım yaparak ev işi yapmak inanın bana hepinize çok iyi gelecektir. Çocuklar adına sorumluluğun yanı sıra onlara “işe yarama duygusu” hissettirecektir ki bu onları çok büyütür. Ayrıca el becerisi, sosyal kurallar, ilişkiler adına da çok öğretici olur.
YENİ BİR İLİŞKİ MODELİ
Karantina sürelerini uzaması çiftlerin ilişkilerini nasıl etkiledi?
Bir arada bu kadar uzun kalmaya alışkın olmayan çiftler, farklı bir ilişki modeli içerisine girmiş oldular. İlişki içerisinde zorlandıklarında rahatlama olanağı sağlayan yüz yüze arkadaş ilişkileri ve diğer sosyal yaşantıları kayboldu. Birbirlerinin olumsuz davranışlarına, mutsuzluklarına, öfkelerine daha fazla tanık olmaya başladılar. Yaşanan olumsuzluk her ikisini de etkilediğinden birinin diğerini teselli etmesi olasılığı azaldı. Kişisel farklılıklarımız nedeniyle güçlüklerle baş edebilme gücümüz farklı olduğundan sürecin çiftlere etkisi de farklı oldu ve birbirimizde bunlara tanık olmaya başladık. Olumlu ya da olumsuz yeni özelliklerimizi fark etmeye başladık. Tüm bunlar, sahip olduğumuz ilişkiyi mutlaka etkileyecektir. Evlilik ne kadar yeni ise, tüm bu bahsettiğim nedenlerden ötürü ilişkinin olumsuz etkilenme riski artabilir. Ekonomik güçlükler ve yakınlarımızla ilgili hastalığın olumsuz sonuçlarını da yaşadıysak durum daha da sarpa sarabilir. Bazı çiftler ise tersine birbirlerine kenetlenip daha güçlü bir ilişki ile bu zor günleri atlatabilirler.
Bu süreçte çatışma yaşayan çiftler neler yapmalı?
Öncelikle kısa süreli molalarla birbirlerinden uzaklaşmalılar. Hele de kavga anında kırıcı olmaya başladıklarını fark ettikleri anda, acilen birbirlerinden uzaklaşmalı ve tek başlarına kalmalıdırlar. Kızgın ve öfkeli iken sonradan telafi edemeyeceğimiz hatalar yapabiliriz. Öfkeli iken düşünemeyiz, sorunları kavrayamaz ve çözüm üretemeyiz. Ancak sakinleştiklerinde mutlaka oturup konuşmak ve çatışmayı çözmek adına fikir üretip iş birliği yapmak önemlidir. En önemlisi de sorunla ilgili kendilerinde gerekli değişimi yapabilmeleridir. Kavgada hep karşı taraf suçlanır ama bu bir ilişkidir ve asla tek tarafın değişimi ile çözümlenemez. Evde kaldığınız bu günlerde öz bakımımızı da ihmal etmemiz gerekir. Sonuçta hem kendimiz hem de karşımızdaki adına bu çok önemlidir. Kendine bakım yapan ve gelişimini sürdüren kişi ilişkisine de önemli yatırım yapmış olur.
AİLE BOYU ETKİNLİKLER…
Bu dönemde yapılabilecek aile içi etkinlikler nelerdir?
Bu her aile için değişen bir durumdur. Aile içi bireylerin yaşları, gelişim özellikleri, cinsiyetleri ve kişilik yapılarına göre de etkinlikler değişecektir. Bunların ne olduğunu ailece birlikte planlamaları adına oturup sohbet etmek, onlara iyi gelecek etkinlikleri birlikte belirlemek bence önemlidir. Hep beraber spor yapmak, kitap okuyup sonra tartışmak, ortak dizi saatinde dizi izlemek, kritiğini yapmak, birlikte bilgisayar oyunu oynamak, kutu oyunları vs. akla gelebilir. Ama benim naçizane önerim ev işlerini ortaklaşa yapmak en öncelikli olandır.
TEKNOLOJİ SIKINTILARI UNUTTURUYOR
Sosyal izolasyonla artış trendi gösteren teknolojik bağımlılığın aile içi etkileşimde yol açtığı olumsuzluklar nelerdir?
Yeni kuşak, teknoloji ile salgın öncesinde de oldukça ilgili idi. İki arkadaş yan yana mesajlaşarak iletişim kuran çocuklar görüp şaşırdığım olmuştur. Eskiden okulda olmak onları günün belli bir kısmında frenliyordu. Şimdi ise okul eve geldi. Dersler sıkıcı ama oyun oynamak zevki. Online ya da video derslerde yalnız başına odadalar ve kendilerini bu noktada kontrol etmeleri daha zor. Bir diğer yandan zevk alınan şeylere zaman ayırmak, çocuk ve gençlerin tüm dünyayı etkileyen, çözümü zor ve belirsiz bu durum karşısında kendilerini ruhsal açıdan onarmak ve sağlıklı tutmak adına bir baş etme yolu. Onlara hayatın devam ettiği ve keyif alınan şeyler de olduğunu hissettiren bir durum. Olumsuzluklardan kaçınmaları ve düşünmemeleri için bir araç. Bu süreci, çocuklarımıza oyunlarla ilgili sürekli “Oynama, bırak onu elinden, ders çalış.” söylemlerinden ziyade, onların dünyalarına girmeye bir fırsat olarak değerlendirmek, oyun oynamanın süre ve sınırları ile ilgili onlarla iş birliği kurmamızın yolunu açmak adına önemli olabilir. Sürekli söylenen, eleştiren, kuralları ve yapması gerekenleri hatırlatan bir tutum çözümden öte krizi arttırır. Elbet sınır olmalı. Elbet kural olmalı. Okul saatinde “hiç” deyip sonrası eskiye göre “bir tık” esnemek işe yarayacaktır. Okullu çocuğu olan aileler adına, bu süreçte eğitimsiz kaldılar diye kaygılanıp baskı yapmak ve tartışma oluşmasına neden olmaktan da kaçınılmalıdır. Hiçbir çocuk 2-3 hafta okula gidemedi, ders yapmadı diye eğitimsiz kalmaz. Onların rahatlamalarına olanak verelim. Küçük çocuklu ailelerin de çocuklarına yemek yedirirken ekran açmamalarını hatırlatmam gerek. Elbet bu pandemi bitecek, biraz farklılıklarla eski yaşantımıza döneceğiz, çocukların alışkanlıkları biraz değişse de tekrar yeni gündeme bizden daha hızlı ve sağlıklı uyum sağlayacaklardır.
Bu soruyu “bağımlılık” noktasında yanıtlayacak olursam, bazı çocuklar risk grubundadır. Bu çocuk ve gençler için teknolojik bağımlılık aile içi ilişkileri bozar, iletişimi azaltır. Fizik ve ruh sağlığını son derece olumsuz etkiler. Teknoloji hepimizi kullandığı ve kullanmak zorunda olduğu bir gelişim alanı. Hepimiz ekran karşısında giderek daha fazla süre harcıyoruz. Ama içerik, süre, yer ve zaman konusu burada ayırıcı olandır. Bu çocuklar için bu süreç sorunu arttırıcı olabilir. Uzman desteği gerekebilir.
YENİ ŞARTLARA UYUM ÖNEMLİ
Karantina ile bir anda birçok çift evden çalışma sistemine döndü, ortak alanlar paylaşılmaya başlandı. Çocuklu ailelerde çocukların bakımı büyük oranda ebeveynlere kaldı. Ev içinde çalışan, eş, öğrenci ve ebeveyn rolleri aynı anda yaşanmaya başlandı. Bu yeni durumu değerlendirir misiniz?
Bu sorunun cevabına biraz değindim sanırım ama toparlamak adına bir iki cümle söylemem gerekirse, insanların hayatında önemli değişiklikler oldu. Ama bunların hepsi yaşadığımıza uyum sürecinin bir sonucu, bu da ruhsal dayanıklılığımızın bir göstergesi aslında. “Şimdi ve burada elimdeki veri bu, koşullarım böyle, peki ben ne yapabilirim?” sorusuna ne kadar hızlı ve düzgün cevap verebildi isek, bu oranda da rahatlar ve yeniden yapılanıp koşullara uyum sağlarız. Aksi durumda ise, üzülür, yine üzülür, kaygılanır, çaresizlikten ne yapacağımızı bilemeyiz. Koşullar değiştiğinde de bu süreç aynen geçerli olacak ve eski hayatımıza bazı değişikliklerle dönebileceğiz. Ekonomik kayıplarımız, hastalıklar ve olası ölümler bizi etkileyecek ama biz yeniden yapılanacağız.
EKONOMİK SIKINTILAR
Yine yaşanan olumsuz süreçte iş kayıplarıyla baş gösteren ekonomik sıkıntıların aile yaşantısına etkilerinden bahseder misiniz?
Aile ekonomisinin etkilenmesi, zaten zorlu olan bu salgının sonuçlarını daha da güçleştiriyor. Sonuçta evinin geçimini sağlayamayan erişkinlerin kaygı ve üzüntüsü, öfkesi tüm aile bireylerine yansır. Çocuklarının, eşinin, ailesinin geleceğini kurmakla ilgili umutsuzluk ve endişe çok da kolay baş edilecek bir durum değildir. Bu nokta da sorunun tüm dünyayı etkilediğini, büyük ve güçlü ülkelerin bile bu krizi yönetmekte zorlanıp ciddi kayıplar yaşadığını kendimize hatırlatmak endişemizi azaltıp bizi bir nebze sakinleştirebilir. Bunun yanı sıra ülkemizde alınan ve alınması gereken ekonomik tedbirlerin etkin olması bizleri rahatlatacaktır. Salgının ekonomik sonuçlarından hepimiz ekilendik. Ama sağ ve sağlıklı kalabilmemiz mümkün olduğunda altında kalkabileceğiz inşallah.
ÇOCUKLARA DOĞRU BİLGİ VERİN
Korona kaygısını daha yoğun yaşayan çocuklarla ebeveyn iletişimi ve etkileşimi nasıl olmalı?
Bu çok önemli bir soru. Çocuklar biz büyükleri kopyalar. Bu nedenle öncelikle bizim kendi kaygımızı kontrol edip, sorunlarla nasıl baş edebildiğimiz konusunda onlara model olmamız önemlidir. Belirsizlik de kaygıyı çok artırır. Onlara mümkün olduğunca dürüst ve doğru bilgiyi, yaş ve gelişim basamaklarına uygun anlayabileceği düzeyde vermek onları rahatlatır. Sosyal medya ve televizyondaki olumsuz görüntü ve söylemlerden uzak tutmak da önemlidir. Onların keyif aldığı etkinlikleri beraber yapmak adına birlikte geçirilen süreyi biraz uzatmak, onların yanında olduğunuzu ve elinizden geldiğince onları koruyacağınızı söylemek, bilim insanlarının çözüm bulacağı ve güzel günlerin geleceğini belirten umutlu ifadeler kullanmak onların temel güvenlerini arttırır. Uyku ve yeme düzenlerini korumak, rutinlerini devam ettirmelerine olanak sağlamak gerekir.
BELİRSİZLİK OLUMSUZ ETKİLİYOR
Ev içindeki bireylerin hastalığa yakalanması aile ilişkilerini olumsuz etkiliyor mu?
Kesinlikle. Burada “hastalanmak” kavramı “tedavisi bilinmeyen” ve “ölüm” kavramları ile ilişkili olduğu için ruhsal açıdan elbet çok daha fazla etkileniyoruz. Hastalanmak değil, belirsizlik ve çözümsüzlük kişileri etkiliyor. Çok önemli bir konu da “sigara içmek”. Çocuklar sigaranın bu salgında hastalanma ve ölüm riskini arttırdığının çok farkındalar. Sigara içen ve içmeye devam eden ebeveynler, çocuklarına “Ben kendimi de seni de umursamıyorum.” izlenimi veriyorlar. Elbet sigarayı bırakır bırakmaz olumsuz etkilenme olasılığı azalmayacak ama bu yapıcı davranışın kendimiz ve sevdiklerimiz adına önemli olduğunu ve bu davranışın olumlu ruhsal sonucu ile bağışıklık sistemimizi güçlendireceğini düşünüyorum. Sigara içmek ciddi bir bağımlılık, aynı zamanda bu kişiler için sağlıksız bir baş etme yolu ama durup bir düşünmek ve kendimiz ve sevdiklerimiz için çok önemli bir değişim yapmak adına bir fırsat aynı zamanda.
“BİRLİK DUYGUSU RUHU BESLER”
Sizce karantina süreci aile, akrabalık ilişkilerinin yeniden gözden geçirilmesi ve aile bağlarının kuvvetlenmesine olumlu katkıda bulunur mu?
Gerçekten de insan kaybedince değerini anlar. Yakın ilişki kurmayı, sarılıp kucaklaşmayı, karşılıklı sohbeti çok özlüyoruz. Dün “Ramazan geliyor, acaba iftar buluşmalarımız olacak mı?” diye iç geçirdim ve yaşarken çok da fark etmediğimiz bu güzel anları özlemle hatırladım. Evde kalmak zorunda olduğumuz bu günlerde sevdiklerimizi daha çok arayalım, mümkünse görüntülü konuşalım. Hasret giderelim. Bu davranış, onlara da bizlere de iyi gelecektir. Birlik duygusu, hatırlanmak ve önemsenmek insan ruhunu besler. Hızla bulaşan bu salgın ortamında, ölümle ilgili yüzleşmelerimizin bu kadar yoğun olduğu bu günlerde, geçmişteki kırgınlıklarımızı, küslüklerimizi, çatışmalı ilişkilerimizi tekrar gözden geçirip, bu ilişkilerin onarılması adına bir şeyler yapmak için salgını olumlu bir fırsat olarak görmek gerekir.
DOÇ. DR. ŞAZİYE SENEM BAŞGÜL KİMDİR?
1994 tarihinde Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinden derece ile mezun olan Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül, 2007’de Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinden Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ünvanını almıştır. Sonrasında Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları ve Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapmıştır. 2012 yılından bu yana Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. 2015 yılında “doçent” unvanı almıştır. Ayrıca 2009 yılında Güneş Çocuk ve 2019’da Güneş Çocuk Akademi’yi kurmuştur. Yerli ve yabancı çok sayıda yayını ve kongre sunumları vardır. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağılığı Derneği Özel Gereksinimli Çocuklar Komisyonu Kurucu Başkanı, Down Türkiye Derneği danışman doktoru ve Yeşilay Bilim Kurulu Üyesidir. Doç. Dr. Başgül, evli ve biri kız diğeri erkek 16 yaşında ikiz çocuk annesidir.