Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1051
Sağlıklı Yaşam
Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
Ergenlerin karar vermesinde ailenin çok önemli bir faktör olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Seher Merve Erus, anne ve babayla sağlıklı ilişki ve iletişim kuran, demokratik anne-baba tutumu ile yetişen ergenlerin daha sağlıklı kararlar verdiğini vurguluyor.
Problem, hayatımızda önümüze çıkan engeller, yeni durumlar, belirsizlikler, çatışmalar olarak tanımlanabilir. Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Seher Merve Erus, özellikle ergenlerin, istedikleriyle olması gerekenler arasında bir farkla karşılaştıkları durumları problem olarak görme eğiliminde olduğunu söylüyor. “Problem olarak görülen bir durumla karşılaşıldığında bilişsel, duygusal ve davranışsal olarak değerlendirmelerimiz, problem çözme becerimizi ortaya koyar.” diyen Erus ile karar verme ve problem çözme becerisi üzerine konuştuk.
“HAYAT HER ZAMAN SEÇİMLER GEREKTİRİYOR”
Dr. Öğr. Üyesi Seher Merve Erus, problem çözme becerisini, bireyin problem olarak gördüğü alana yönelik araştırma yapması, süreci detaylı değerlendirmesi, üzerinde kapsamlı bir şekilde düşünmesi, çözüm yollarını, alternatif planlarını ortaya koyması, bulduğu çözümlerden birine karar vermesi ve kararını uygulamaya başlaması olarak tanımlıyor. Problem çözme ve karar verme süreçlerinin etkili olması için verilen kararın uygulanması sonucunda durumun tekrar değerlendirilmesinin önemine dikkat çeken Erus şöyle devam ediyor: “Seçilen çözüm yolunun etkili olmaması ya da beklenen sonuçları vermemesi halinde problemin tekrar değerlendirilmesi ve süreçlerin gözden geçirilmesi gerekir. Yetişkin olmaya adım atma sürecinde olan gençlerimizin kendilerini tanıdıkları, hayatı değerlendirdikleri ve ne istediklerine karar vermeye çalıştıkları bu süreçte, problem çözme ve karar verme becerisine sahip olmaları sosyal ilişkilerini, eğitim süreçlerini ve kariyerlerini olumlu şekilde etkiler. Hayat, her zaman bireyin seçim yapmasını gerektiren koşulları içinde barındırır. Problem çözme ve karar verme becerisi bireyin kararlarını sağlıklı bir şekilde verebilmesini, üretken olmasını, kişisel ve sosyal sorunlarına çözüm bulmasını sağlar. Problem çözme ve karar verme becerisi yüksek nesillerin yetişmesi sağlıklı birey ve toplumun oluşması açısından büyük anlam taşır.”
Ergenlerin karar vermesini etkileyen birçok etken olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Seher Merve Erus, “Öncelikle aile etkisinden bahsedilebilir. Bu yaşına kadar hayatının büyük çoğunluğunu ailesiyle geçirmiş ergenin aile dinamiklerinin, ilişkilerinin nasıl olduğu, ailede nelerin problem olarak algılandığı, problemlerin nasıl çözüldüğü ve sonuçlandığı ergenlik dönemindeki bireyin karar verme süreçlerini doğrudan etkiler. Özellikle anne ve babayla sağlıklı ilişki ve iletişim kuran, demokratik anne baba tutumu ile yetişen ergenlerin daha sağlıklı kararlar verdiğini söyleyebiliriz” diyor. Ergenlik döneminde karar vermeyi etkileyen diğer bir faktörün ise arkadaşlık ilişkileri olduğunu dile getiren Erus şöyle devam ediyor: “Bu dönemde aileden uzaklaşılabildiği ve daha çok arkadaşlık ilişkilerinin ön plana çıktığı gözlemlenir. Bundan dolayı ergenin vaktinin çoğunu geçirdiği arkadaş gruplarının hangi özelliklere sahip olduğu önemli hale gelir. Güvenli bir ortamda kurulan, kişiler arası ilişkilerin saygı ve sevgi odağında geliştiği, sosyal desteğin karşılandığı gruplarda ait hissetmek ve sağlıklı arkadaş ilişkileri kurmak, ergenlerin bireyselleşmesini, bağımsızlaşmasını sağlar aynı zamanda bağlılık ve aidiyet duygularını geliştirir ve sosyal destek ihtiyacını karşılar. Böylece öz güveni, benlik saygısı yüksek bireyler olurlar. Tam tersi olarak riskli davranışların gözlemlendiği, güvenli olmayan ortamlardaki gruplarla kurulan arkadaşlık ilişkileri ergenin kararlarını olumsuz etkiler. Örneğin bu dönemde sigara kullanımına veya alkol tüketimine başlamada arkadaş gruplarının etkisinin oldukça yüksek olduğunu görüyoruz.”
ERGEN KİMİ YA DA KİMLERİ MODEL ALIYOR?
Dr. Öğr. Üyesi Erus, ergenin rol model aldığı, özdeşim kurduğu kişiler olması ve bu kişilerin hayatlarına benzer bir yaşam sürmek istemesinin de kararlarında oldukça etkili olduğunu belirtiyor. Bu kişilerin bireyin çevresinden veya aile ortamından olabileceği gibi sosyal medyanın kullanımına bağlı olarak gördüğü fotoğraflar veya izlediği videolardaki kişiler de olabileceğini dile getiren Erus şunları söylüyor: “Bu kişilerin hayatları oldukça özendirici olur ve ergenin seçiminde; gördükleri, izledikleri isteklerini etkiler. İstekleri de seçimlerini belirler. Bu açıdan ergenin kimi ya da kimleri model aldığı gözlenmeli ve kararlarına etkisi değerlendirilmelidir. Karar vermeyi etkileyen diğer bir etken, bireyin olumlu veya olumsuz düşünme biçimidir. Olumsuz düşünceler; gerçekçi olmayan beklentileri, amaçlara ulaşmayı engelleyici düşünceleri, abartı veya olayları yanlış değerlendirmeyi, olumsuza odaklanmayı, en kötüyü düşünmeyi, olayları tek bir odaktan değerlendirmeyi içerir. Olumsuz düşünceler, duyguları etkiler ve bireyin kendisi ve çevresindeki olaylarla ilgili olumsuz duygulara sahip olmasına neden olur. Bu durumun sonuçları, bireyin kendisini olumsuz benlik algısıyla değerlendirmesine kadar gidebilir. Olumlu düşünceler ise olayları gerçekçi bir şekilde, olduğu gibi değerlendirmeyi, çok boyutlu bakabilmeyi, bireyin kendisiyle ilgili gerçekçi, uyumlu ve destekleyici ifadeleri içerir. Bireyin problemlere yönelik nasıl düşündüğü vereceği kararları etkiler. Olumlu düşünme, bireyin problemi gerçekçi değerlendirmesinin yanında çözmek için zaman ve çaba harcamasını, emek vermek için motivasyona ve olumlu duygulara sahip olmasını böylece etkili bir çözüme ulaşmasını sağlar.”
“PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ İÇİN BİREY DESTEKLENMELİ”
Problem çözme ve karar verme becerilerinin geliştirilebilmesi için bireyi çok yönlü desteklemenin önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Seher Merve Erus sözlerini şöyle sürdürüyor: “Örneğin, kendini tanıma ve ifade edebilme becerisi geliştirmek öncelikli. Bireyin ilgi alanlarını, yeteneklerini, değerlerini, amaçlarını ve isteklerini keşfediyor ve ifade edebiliyor olması gerekir. Problem çözme ve karar verme becerisi geliştirilirken ilk adım olarak problemin ne olduğu ortaya konmaya çalışılır. Bu ilk adım için de bireyin kendi bakış açısını, durumu etkili bir şekilde ifade edebiliyor olması çok önemli.
Çevresel, ailesel, eğitsel, ekonomik, sosyal açıdan birey için problem olan durum ayrıntılı değerlendirilir. Bu değerlendirmenin yapılabiliyor olması ve gerçekçi bir şekilde ortaya konması gerekir. Problem durumu tanımlanırken bazen probleme veya çözümüne ilişkin bilgi eksikliği olabilir. Hatta bilgi eksikliği problemin asıl kaynağı da olabilir. Bunun için de bireyin bilgi kaynaklarına ulaşma ve araştırma becerisi geliştirilmelidir. Yaşadığı problem alanına göre nasıl bir araştırma süreci içinde olması gerektiğini öğrenir. Bireyin aktif olarak çözüm yollarını keşfetmeye çalışması desteklenir ve kendisi için alternatif seçenekler oluşturmasına yardım edilir. Diğer bir yön de bireyin yaratıcığını geliştirmektir. Yaratıcılığın gelişmesi bireyin seçenek alanlarını geniş tutmasını, alternatifleri görebilmesini sağlar. Oluşturulan seçenekler arasında çevresel koşullara ve kendisine en uygun seçeneğe karar vermesi, bu seçeneği uygulayabilmek için plan yapması ve planını uygulaması da bu sürecin bir parçasıdır.
Plan yapabilme sürecinde bireye destek olmak, planını uygularken problemi çözmede verilen kararın ve uygulamaların sonucunun değerlendirmesini yapabilme becerisini geliştirir. Böylece bu süreç bireyi edilgen bir şekilde bilgiyi alma, ezberleme ve söylenenleri uygulama durumundan çıkarır.”
ARKADAŞ GRUBU ETKİSİ
“Verilen kararların sağlıklı ve işlevsel olmasını sağlayan, problem çözme becerisine sahip olmaktır.” diyen Erus, problem yaşanması durumunda bunu görmezden gelme, yok sayma, kendiliğinden veya başkaları tarafından çözülmesini bekleme, karar vermeyi erteleme, sorumluluğu kabul etmeme gibi davranışların olumsuz karar verme sürecini doğurduğunu vurguluyor. Diğer taraftan da ergenin karşılaştığı baskı, arkadaş grubunun etkisi gibi sebeplerden bireyin kendisi için uygun olmayan bir kararı seçebileceğine işaret eden Erus şöyle devam ediyor: “Ne olursa olsun etkili bir problem çözme becerisine sahip olmadan ve sürecin aşamalarını etkili bir şekilde yürütmeden alınan kararların sonuçları olumsuz olur ve olumsuz sonuçlar ergenleri olumsuz etkiler. Ergenin sağlıklı, üretken, bağımsız, doyumlu bir hayat yaşamasının önünde ciddi engeller oluşturabilir. Bu açıdan ergenin kararlarının neler olduğuna, sebeplerine ve hayatını nasıl etkilediğine dikkat etmek ve süreci ihtiyaç dahilinde uzman desteğiyle yürütmek gerekir.”
“YETİŞKİNE VERİLEN SORUMLULUK VE ÖZGÜRLÜĞÜ ERGENE VERMEK DOĞRU DEĞİL”
Ergenlik döneminde anne babanın desteğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Seher Merve Erus; “Bu desteğin gelişimsel dönemin özellikleriyle uygun bir şekilde iletilmesi ergenin sağlıklı karar verme davranışı geliştirmesini sağlar.” diyor. Anne-babaların en önemli görevlerinden birinin ergenlik dönemi özelliklerini iyi bilmeleri olduğunu dile getiren Erus şöyle devam ediyor: “Bireyin gelişiminde aşamalar vardır ve ergenlik dönemi, çocukluk döneminin son bulmasıyla başlayan bir dönemdir. Çocukluk döneminden oldukça farklılık gösterir. Bundan dolayı ergenlere çocuklara davranıldığı gibi davranılması hiç uygun değildir. Aynı zamanda ergenler yetişkin de değildir. Bundan dolayı ergene bir yetişkine verildiği gibi sorumluluk ve özgürlük tanımak da uygun olmaz. Bu dönem kendine has bilişsel, duygusal, fiziksel değişimleri ve gelişimleri içinde barındırır. Fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan çeşitli gelişimlerin olması ergenin benlik kavramının şekillenmesini, anne, baba ve arkadaşlık ilişkilerinin değişmesini, toplumda var olan rollerinin genişlemesini sağlar. Anne-babalar ergenlik dönemi özelliklerini ne kadar iyi bilirlerse çocuklarıyla o kadar işlevsel ve etkili iletişim kurabilirler. Kendini tanımayı, etkili iletişim kurmayı, üretken olmayı, sorumlu davranmayı, çaba göstermeyi, zorluklarla baş edebilmeyi öğrenmeye çalışan ergenlerin becerilerinin geliştirilmesinde ebeveynleriyle kurdukları ilişkilerin çok önemli bir yeri vardır. Ebeveyn ile çocuk arasında kurulan etkili iletişim, ergenin becerilerini geliştirmesine katkı sağlar. Bu açıdan ebeveynlere düşen görev, etkili iletişim kurabilmek, çocuklarının bulunduğu gelişim dönemine ait özellikleri bilmek ve bilinçli hareket etmektir. Etkili iletişim kurma, demokratik anne-baba tutumuna sahip olma ve ebeveynlik becerilerini geliştirme adına eğitim veya danışmanlık desteği alınabilir.”
“SORUNLARA ÇÖZÜM BULUNAMADIĞINDA DESTEK ALINABİLİR”
Dr. Öğr. Üyesi Seher Merve Erus uzman desteği gereken durumlarla ilgili olarak şunları söylüyor: “Sorunun ne olduğu, yoğunluğu, uzman desteğinin nereden ve ne şekilde alınacağını belirler. Genel ifade olarak şöyle söyleyebiliriz: Günlük hayatta sorumlulukları işlevsel bir şekilde gerçekleştirmeyi engelleyen herhangi bir sorun alanı için yardıma ihtiyaç duyulabilir. Özellikle yaşanan sorunlara çözüm bulunamadığında; çaresizlik, mutsuzluk, umutsuzluk gibi olumsuz duygulara sahip olunduğunda ve bu duygularla başa çıkılamadığında uzman desteği alınabilir. Okullarda psikolojik danışmanlar, ergenlerin kişisel, sosyal, eğitsel ve mesleki gelişimlerinin sağlıklı olması için hem öğrenci hem de ebeveyn ile iletişimlerini sürdürmekte ve hizmetlerini sağlamaktadır. Bunun için öncelikli olarak önerim; bir sorun olduğu düşünülüyorsa bu konuda okul psikolojik danışmanı ile görüşmek ve bu kişinin değerlendirmesi ve söyledikleriyle hareket etmektir. Soruna bağlı olarak okul psikolojik danışmanı gerekli uzman desteğini sağlamak adına ilgili kurumlara yönlendirmelerde bulunur.”
Ergenlerin; bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel değişim ve gelişimine uyum sağlamakta ve kendilerini olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle değerlendirmede ve kabul etmede zorlanabildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Erus, “Bu süreçte en önemli destek, ergenin kendisine dair hem olumlu özelliklerini, yeteneklerini hem de sınırlarını fark etmesini ve kendisiyle olumlu ilişkiler kurabilmesini sağlamaktır. ‘Ben Kimim?’, ‘Ne istiyorum?’, ‘Bu hayatın anlamı benim için ne?’ gibi soruları kendisine sormaya başlayan ve cevap bulmaya çalışan ergenlerin odaklarını genişletmek, gerçek anlamda kendilerini tanımalarına olanak sağlamak, fiziksel ve kişisel özeliklerini, yeteneklerini, ilgilerini, değerlerini, isteklerini, amaçlarını belirleyebilmeleri için onları desteklemek gerekir.” diyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: “Ergenin hayatında okul temelli akademik performans gösterme, başarı bekleme gibi sorunlar olabileceği gibi anne, baba, arkadaş gibi hayatındaki önemli kişilerle sosyal ilişkilerindeki sorunlar da ön planda olabilir. Bu durumlarda sorunlarının kaynağını değerlendirebilmesi ve çözüm üretebilmesi için ergene duygularını ifade edebilme ve düzenleme becerisi kazandırılmalıdır. Ergenlik, bireyin en aktif olduğu dönemler arasındadır. Ergenlik dönemindeki bireyin zihinsel, duygusal ve bedensel gelişimine bağlı olarak enerjisi ve üretkenliği oldukça fazladır.
Bu enerjinin verimli bir şekilde kullanılmaması, ergeni riskli ve zararlı davranışlara yönlendirebilir. Bundan dolayı bedensel, bilişsel ve ruhsal gelişim için ergeni; yeteneklerine, ilgi alanlarına uygun bir şekilde spor, sanat ve hobi faaliyetlerine yönlendirmek gerekir.”
DR. ÖĞR. ÜYESİ SEHER MERVE ERUS KİMDİR?
Dr. Öğr. Üyesi Seher Merve Erus, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışma lisans eğitimini ve aynı üniversitede Rehberlik ve Psikolojik Danışma yüksek lisans eğitimini tamamladı. Doktorasını ise Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Rehberlik ve Psikolojik Danışma doktora programında yaptı. 2015 yılından beri Yeşilay’ın sunduğu çeşitli çalışmalara katkı sağlayan Erus, şu an Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışma Anabilim Dalı’nda Dr. Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır. Aynı üniversitede Öğrenci Dekan Yardımcılığı görevini de sürdüren Erus, evlilik ve aile danışmanlığı, bilinçli farkındalık, öznel iyi oluş, çevrimiçi psikolojik danışma, yaşam becerileri alanlarında çeşitli araştırmalar ve çalışmalar yürütmüştür.