Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1086
Yaşam
Beynimiz Neden Yorulur?
Beyin yorgunluğu günümüzde en sık karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk; düzenli ve yeterli uyku, egzersiz, dengeli ve düzenli beslenmenin beyin yorgunluğu ile mücadelede önemli etkenler olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Ayhan Öztürk, beyin yorgunluğunun üstesinden gelebilmek için yapılması gerekenleri anlattı.
Günümüz yaşamının hızlı temposu, iş yoğunluğu, sürekli stres altında olma, uzun saatler bilgisayar ve telefon ekranına maruz kalma gibi nedenlerden dolayı pek çok kişi yorgunluktan şikâyet eder durumda. Beyin yorgunluğu nedir? Nedenlerini kısaca açıklar mısınız?
Beyin yorgunluğu çoğunlukla bilişsel birçok bulguyu aynı anda içeren bir terim. Bunlardan sıklıkla görülenler; unutkanlık, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon azalması, kelime bulma güçlüğü, düşünce dağınıklığı, uyuma isteği veya uykusuzluk, stresi yönetememe, kolay ve çabuk sinirlenmedir. Bu yakınmaların birkaç tanesi veya hepsi bir arada olabilir. Bu bulgulara çoğunlukla yorgunluk ve uyku problemleri de eşlik eder. Uzun süreli stres, yoğun çalışma temposu, büyük şehirlerde sıkça karşılaşılan havasız, küçük ve dar ofisler, elektronik cihazlardan yayılan elektromanyetik dalgalar, cep telefonu sinyalleri, televizyon ve radyo dalgaları, telsiz dalgaları, yüksek gerilim hatları, baz istasyonları gibi elektromanyetik kirlilik, alkol kullanımı, uykusuzluk, depresyon ve anksiyete sorunları, hastalık sebebiyle kullanılan bazı ilaçlar (kanser, epilepsi ve depresyon ilaçları), vitamin eksikliği (B12, folik asit, demir eksikliği) ve troid hormonlarının yetersizliği beyin yorgunluğuna ve durgunluğuna neden olabilir.
Beyin yorgunluğu hangi belirtilerle kendisini gösterir? Bu belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterir mi?
Beyin yorgunluğunun farklı pek çok nedeni olabilir.
Bunlar;
• Unutkanlık,
• Odaklanamama,
• Uykusuzluk,
• Konsantrasyon ve algılama eksikliği,
• Öğrenme ve ezberleme zorlukları,
• Beyinde ağırlık hissi,
• Dikkatsizlik,
• Tahammülsüzlük ve çabuk sinirlenme.
Elbette bunlar kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Herkes için eşik farklı olabilir. Bu, stresin veya çevresel faktörlerin etkisiyle belirlenir. Bu şikâyetlerden sadece bir tanesi olabileceği gibi birkaçı da aynı anda bulunabilir.
Zihinsel tazeliği geri kazanmak, daha enerjik bir yaşam sürdürebilmek ve beyin yorgunluğundan kaçınmak için neler yapılabilir? Ne tür önlemler alınabilir?
Bunun için aslında ilk sırada söyleyebileceğim unsur uyku düzeni. Yeterli ve kaliteli uyku almak, beyin yorgunluğunu önlemenin temelidir. Günde mutlaka 7-9 saat uyumaya özen gösterilmeli. Uyku dışında ise stresle, beyin yorgunluğu veya beyin sisi ile baş etmek için şunları önerebilirim:
Düzenli egzersiz: Fiziksel aktivite, beyin fonksiyonlarını artırabilir ve zihinsel tazelik sağlayabilir.
Beslenme: Dengeli bir beslenme düzeni, beyin için gerekli olan besin maddelerini sağlayarak yorgunluğu azaltabilir.
Mola vermek: Zihinsel faaliyetler arasında düzenli mola vermek, beynin dinlenmesine yardımcı olabilir.
Stres yönetimi: Yoga, meditasyon ve derin nefes alma gibi stres yönetimi teknikleri, beyin yorgunluğunu azaltabilir.
Tek görev odaklılık: Birden fazla görev yerine tek bir göreve odaklanmak, beyin yorgunluğunu önleyebilir.
Hobiler: Keyif aldığınız aktivitelerle uğraşmak, beyin sağlığını olumlu yönde etkileyebilir.
BEYİN YORGUNLUĞUNUN NASIL ÜSTESİNDEN GELEBİLİRİZ?
Beyin yorgunluğu yaşayan kişiler bu yorgunluğun üstesinden gelebilmek için nasıl hareket etmeliler?
Aslında beyin yorgunluğundan kurtulmanın ve zihni temizlemenin en iyi yolu kişinin kendisine zaman ayırmasıdır. Mesai saatleri dışında işle ilgili düşüncelerden uzak durmak ve hobilerle uğraşmak beyin yorgunluğunun tedavisinde oldukça önemli. İnsanların günün yorucu ve stresli kısmından uzaklaşıp kendisine zaman ayırmaları gerekir. Bu zamanlarda, özellikle toprakla uğraşmak, çıplak ayakla toprağa basmak vücuttaki elektromanyetik yükün boşalmasını sağlar.
Beyin yorgunluğu yaşamamak için düzenli beslenmek gerekir. Zihin yorgunluğu yaşayan kişilerde unutkanlık görüldüğü de unutulmamalı. Bunların yanında B ve C vitamini desteği ya da bu vitaminleri içeren besinlerin tüketilmesi de ihmal edilmemeli. Sporun da beyin yorgunluğuna iyi geldiği bilinen bir gerçek. Günlük yapılan egzersizlerle unutkanlık yaşanmasının önüne geçmek mümkün.
STRESLE BAŞA ÇIKMAK
Stres en küçükten en büyüğüne kadar her yaştan insanın başa çıkmak zorunda olduğu bir duygu. Stresle nasıl mücadele edilebilir? Bunun yöntemlerini kısaca açıklayabilir misiniz?
Stresle başa çıkmak için uygulayabileceğiniz bazı adımlar var. Bu adımları uygulamak stres yükünüzü azaltırken iş performansınızı artırabilir. Pozitif olmak, sorunlarda boğulmaktansa çözüm odaklı yaklaşım sergilemek, yeni bir durumla karşılaşmadan önce kısa bir bilgilendirme almak, o konu hakkında ön araştırma yapmak, üzerimizde stres oluşturacak kişi ve konuları yakından tanımak stres etkisini minimuma indirebilir. Düşüncelerin, endişelerin, duyguların yakın arkadaş veya profesyonel biri ile paylaşılması ve elbette düzenli uyku, egzersiz, dengeli ve düzenli beslenmek oldukça önemli stres azaltıcı durumlardır.
Kimler stresle daha iyi başa çıkabilir? Stresle başa çıkma becerisi zamanla kazanılabilen bir özellik midir? Bunun için neler yapılabilir?
Aslında isteyen herkes bunu başarabilir. Öncelikli olarak insanın kendini iyi tanıması ve üzerinde baskı oluşturan stres faktörlerini iyi tanımlaması gerekir. Stresi daha zararlı hâle getiren ek faktörler olduğunu unutmamalıyız. Örneğin, stresin öngörülemez olması. Bir kişi stresi önceden tahmin edebilir ve buna göre pozisyon alabilirse, bu rastgele görünen stresten daha az zarar verici olacaktır. Stresin zaman sınırı yoktur. İş yerindeki bir sunum ya da yaklaşan bir sınav nedeniyle stresliyseniz, yaşadığınız stresin rahatlayacağınızı bildiğiniz bir bitiş noktası vardır. Stresin bir bitiş noktası yoksa (örneğin, kronik olarak mali durumunuzla ilgili stres yaşıyorsanız) başa çıkmak daha zor olabilir.
Stres sırasında desteklendiğinizi hissederseniz stresi daha başarılı bir şekilde atlatmanız muhtemeldir. Yakın bir arkadaştan, aileden veya profesyonel birinden destek almak bu anlamda önemlidir. Elbette yaşanmışlık ve tecrübeler de stresin hissedilme derecesini etkileyecektir. Kişisel olgunlaşma bu anlamda önemli. Dönüp baktığımızda 20’li yaşlarda stres oluşturan şeyleri artık gülüp geçerek karşıladığımızı unutmamalıyız. Ama stres düzeyinde zamanla bir azalma hissetmiyorsanız ya da giderek artan bir eşik olduğunu gözlemliyorsanız o zaman mutlaka profesyonel yardım almalısınız.
Zihinsel ve ruhsal detoks nedir? Nasıl yapılır?
Öncelikli olarak “Ruhsal detoksa ihtiyaç ne zaman duyarız?” bunu irdelemek lazım. “Acaba bugün hangi kötü olaylar oldu?” düşüncesi, farkında olarak veya olmadan eleştirel olmak ve bu durumu fark ve kontrol etmekte zorlanmak, yakın çevrenin huzurlu olmaması, rahat uyuyamamak, kötü rüyalar görmek ve çene ağrısı ile uyanmak, bu ihtiyacı ortaya koyar. Zihinsel ve ruhsal detoks için öncelikle bir bilinç yenilenmesi ve temizliği yapılmalı.
Bunun için;
• Çevrenizde sizi güldüren ve gerçek anlamda mutlu eden kişiler olsun.
• Çevrenizdekilerin moralini yükseltin.
• Nazik olun, iyilik yapın.
• Meditasyon pratiklerine zaman ayırın.
• Elinizdekilerle yetinmeyi bilin, bunun için minnettar olmayı öğrenin.
Ruhumuzu ve zihnimizi rahatlatacak önerilerde bulunur musunuz?
Zihni rahatlatmak, düşüncelerinizi bir anlık da olsa susturmak anlamına gelir. Böylece kendinizi sakin ve huzurlu hissedersiniz. Bu da, stresli ya da kaygılı hâlinize oranla kendinizi daha iyi hissetmenize ve daha net düşünebilmenize yardımcı olur. Bedeninizi rahatlatmak, gerilimin nerede olduğuna bağlı olarak değişebilir. İnsanlar stresli olduklarında kasları çoğunlukla gergin olur. Aşamalı kas gevşetme gibi yöntemleri öğrenmek ve derin nefesler almak bir yol olabilir. ,
Konuyla ilgili eklemek istedikleriniz var mı?
Burada üzerinde durulması gereken, zihin yorgunluğu ile ilgili en önemli konu uyku düzenidir. Bu düzeni sağlamadan zihin dinginliği ya da detoksundan bahsedemeyiz. Uyku, günlük stresin ve zihinsel toksisitenin elimine edildiği bir süreçtir. Organik veya fonksiyonel uyku problemi mutlak çözüme ulaştırılmalıdır. Bunu bireysel olarak yapamıyorsak mutlaka profesyonel yardım almalıyız.