
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Yeşilay’ın 105 yıllık tarihinde yolu Yeşilay’dan geçen birçok değerli isim var. Bağımlılıklarla mücadelede kuruma emek vermiş isimlere, Yeşilay’ın 105. yılına dair duygularını ve Yeşilay’ın geleceği konusundaki temennilerini sorduk.
Bağımlılıkla mücadele alanında köklü bir geçmişe sahip olan Yeşilay, 105 yıldır bireylerin ve toplumun sağlığını koruma misyonuyla hareket ediyor, özverili çalışmalarıyla bağımsız bir geleceğe katkı sunuyor. Bu uzun soluklu yolculuk boyunca, birçok fedakâr gönüllünün emeği ve adanmışlığı sayesinde Yeşilay, zararlı alışkanlıklara karşı verilen mücadelede bu sorumluluğunu kararlılıkla sürdürüyor.
Bu anlamlı geçmişe vefa göstermek amacıyla, Yeşilay’ın genel merkezinde, Sepetçiler Kasrı’nda “Ahde Vefa” ismiyle büyük bir buluşma düzenlendi. Bu programda, Yeşilay'a emek vermiş üye ve eski yönetici büyüklerimizle bir araya geldik. Programa katılan isimlerden Mevlüt Büyükhelvacıgil, Emine Ahmetoğlu, Ayla İskenderoğlu, Mehmet Akif Seylan, Tayyip Yaşar ve Latif Ruhşat Alpkan'a bu anlamlı gece hakkındaki düşüncelerini, Yeşilay’ın 105. yılına dair hislerini ve Yeşilay’ın geleceği konusundaki temennilerini sorduk.
Av. Doç. Dr. Safa Koçoğlu:
“Yeşilay, sağlıklı bir hayatın ve temiz bir geleceğin emek verilirse mümkün olabileceğini gösteren 105 yıllık bir çınar”
“Yeşilay benim için anlamla, hatıralarla ve değerlerle dolu bir yolculuk… Bu yolculuk, iyiliği çoğaltan, umudu büyüten ve insanı hem kendine hem de çevresine karşı daha bilinçli, daha güçlü kılan bir hareket. Bir gönüllünün gözlerindeki umut, kurulan dostlukların samimiyeti ve omuzlarımızdaki sorumluluk duygusu, bu yolculuğun en değerli izleri…
Gençlerle ve gönüllülerimizle, bazen bir sohbetin içinde, bazen bir farkındalık çalışmasında bu ruhu derinden hissettik. Yeşilay’daki yolculuğum boyunca, geçmişin mirasını taşırken geleceğe sağlam köprüler kurmanın sorumluluğunu da gönlümde hissettim. Gönüllülerimizin emeğiyle, Genç Yeşilay’ın teşkilat yapısını daha güçlü ve etkili hale getirmek için kapsamlı bir dönüşüm sürecine katkı sunduk. Gönüllülüğün sürdürülebilir olması adına rehberler hazırladık; kültürden sanata, spordan çevreye geniş bir yelpazede projeler geliştirdik. Çünkü biliyoruz ki Yeşilay, sağlıklı bir hayatın ve temiz bir geleceğin sadece bir temenni değil, emek verilirse mümkün olabileceğini gösteren 105 yıllık bir çınar.
Bu kadim çınarın gölgesi bizlere yalnızca mücadeleyi değil, daha iyisi için sorumluluk almayı da öğretti. Yeşilay’ın sağlıklı ve bağımsız nesiller yetiştiren, bağımsızlığını bağımlılığa esir etmeyen, bu bilinci artıran ve topluma yön veren bir kılavuz olmaya devam edeceğine gönülden inanıyorum.”
Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil:
“Yeşilay’ın mücadelesi iyilik yolunda nesilden nesle aktarılan bir bayrak yarışı”
“Yeşilay’ın 105 yıldır var olması, hepimiz için ne mutlu ki “zararlı alışkanlıklarla mücadele hedefinin çok ötesine geçen” bir anlam içeriyor. Yeşilay, “el ele toplumsal iyiliğe adanan köklü bir çabanın simgesi” olarak hayatımızda önemli bir değere sahip.
Tam bir asrı aşan süredir iyilik yoluna adanmış nice insanımız elini taşın altına koydu. Yeşilay çatısı altında gösterdikleri özverili emekleri, nice insanımızın yolunu aydınlattı. Yeşilay’a gönül veren değerli kişilerin sağlıklı nesiller için attıkları tohumlar, pek çok yaşamda filizlendi. Yeşilay, 105 yıldır işte bu kıymetli insanlarımızdan aldığı güçle çocuklarımıza, gençlerimize ve ailelerimize sahip çıktı, hayata tutunmalarına vesile oldu.
Ahde Vefa organizasyonu da bu anlamlı çabanın en güzel yansıması oldu. Yeşilay, Ahde Vefa buluşması ile kıymetli büyüklerimizi onurlandırarak yüreklerimize dokundu. Geçmişin emanetinin bugün için güçlü bir temel oluşturduğunu hepimize bir kez daha güçlü bir şekilde hatırlattı. Böylesine ince bir düşünce gerçekten takdire şayan.
Yeşilay’ın bu mücadelesi aslında iyilik yolunda nesilden nesle aktarılan bir bayrak yarışı… Kıymetli büyüklerimizden devraldığımız bu bayrağı, bugün daha güçlü bir şekilde taşıyor ve “Bağımsızlık Seferberliği” yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. Tek bir amacımız var: “Hepimiz için bağımsız gelecek!”
Bir Yeşilay emekçisi olarak, Yeşilay’a gönül vermiş, iyilik için emek harcamış herkese yürekten teşekkür ederim. Yeşilay’ın iyilik bayrağının daima dalgalanarak daha sağlıklı nesiller için umudu yaymaya devam etmesi dileklerimle, sevgilerimi sunarım.”
Prof. Dr. Emine Ahmetoğlu:
“Yeşilay bir umut ışığıdır”
“Yeşilay ailesinin bir parçası olmak sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda bir onurdur. Bu, kalpten hissedilen bir aidiyetin, insanlığa duyulan derin sevginin bir yansımasıdır.
Her bireyin sağlıklı bir yaşam hakkına sahip olduğuna inanan ve bunun için var gücüyle çalışan Yeşilay, yalnızca bir kurum değil; bağımlılıklarla mücadele eden, insan hayatına dokunan bir umut ışığıdır. Umutsuzluğa kapılanlara umut, kaybolduğunu sananlara yol gösteren bir rehberdir. İnsan ruhunu, zihnini, bedenini ve geleceğini koruma çabasında bir yoldaştır.
Yeşilay, bir iyilik hareketidir. Çünkü her kurtarılan hayat, her bilinçlenen birey sadece bir istatistik değil; bir ailenin sevinci, bir çocuğun geleceği, bir toplumun umududur.
Yeşilay’ın yürüttüğü bilimsel araştırmalar, eğitim projeleri ve sosyal sorumluluk çalışmaları, her gün bir hayata daha dokunmanın, bir geleceği daha aydınlatmanın mücadelesidir.
Daha sağlıklı, bilinçli ve güçlü bir nesil yetiştirmek için atılan her adımda; yüreğinde iyilik, ellerinde umut, gözlerinde inanç taşıyan Yeşilay ailesinin ışığı, dünyayı her geçen gün daha fazla aydınlatsın.
Sağlıklı ve mutlu yarınlar için hep birlikte…”
Ayla İskenderoğlu:
“Yeşilay hiç durmadı, hiç durmayacak!”
“Kurulduğu ilk günden bu yana, yurdumuz insanının her daim yoğun bir sevgi ve ilgisine mazhar olmuş nadide bir kurum olan Yeşilay’ımız yıllar itibariyle kendisine duyulan bu teveccühe yakışır bir gelişme ve ilerleme ortaya koymuştur. Yeşilay, gerek ulusal, gerekse uluslararası alanda bilime ve kanıta dayalı usul ve yöntemler uygulamak suretiyle yürüttüğü bağımlılıklarla mücadele çalışmaları neticesinde, gelmiş olduğu göz kamaştırıcı seviye ile kendine duyulan güveni ve ilgiyi daha da ileriye taşımıştır.
İnancımız odur ki; Yeşilay hiç durmadı, hiç durmayacak! Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı’nca (EFOM) verilen “Mükemmellikte Yetkinlik Beş Yıldız Belgesi”ne ve aynı zamanda “Türkiye Mükemmellik Ödülü”ne sahip Yeşilay, bu toplumun ve hatta tüm dünyanın “mükemmel”i olmaya aynı kararlılıkla devam edecektir.”
Uz. Dr. Mehmet Akif Seylan:
“Yeşilay’ımız binlerce yıl gönüllerde yaşatılacak”
“Toplumun gönlünden doğup yüzyıldan fazladır gönüllerdeki mutena yerini koruyan Yeşilay Derneği’mizin Ahde vefa buluşmasına katılmakla şerefyap olduk. Yeşilay’a her noktada hizmet etmiş değerli insanlarla bir araya gelmek, hatıraları yâd etmek bizler için çok kıymetliydi. Geçmişte ve günümüzde Yeşilay’a gönül veren dostlarımızda şahit olduğumuz heyecan Yeşilay’ımızın binlerce yıl gönüllerde yaşatılacağının müjdecisiydi. Bu güzel geceyi düzenleyen başta Doç. Dr. Mehmet Dinç hocamıza, emeği geçen dostlarımıza ve tüm Yeşilay ailesine gönülden teşekkür ediyorum.”
Tayyip Yaşar:
“Çalışmak bizden, tevfik Allah’tandır”
“Çocukluğumuzun sembol kurumuydu Yeşilay. Yıllar onu âdeta bir tabela kurumu hâline getirmişti. Ülkemizin tüm kurumlarında olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü destekleriyle yurt içinde ve yurt dışında dünyanın farklı kıtalarında ulusal ve uluslararası iş birliklerine ve projelere imza atar hâle geldi. 2010 yılından itibaren yaklaşık 15 yıl Denetim Kurulu Başkanlığı sıfatımla bu gelişmenin şahidi olmaktan gurur duyduğumu ifade etmek isterim. Gelinen bu aşamada Yeşilay’ımızın yeni yönetimlerinden beklentim; bağımlılıkla mücadelede kendi moral değerlerimizden hareketle dünyaya yeni ve farklı şeyler söylemek ve çözüm önerileri sunmak olmalıdır. Çalışmak bizden, tevfik Allah’tandır.”
Uz. Dr. Latif Ruhşat Alpkan:
“Günümüzde Yeşilay, etkinliğini daha da artırmıştır”
“90'lı yılların başından itibaren on küsur yıl Yeşilay’ın yönetiminde yer aldım. Yeşilay’da yöneticilik yapmak benim için hem aile hem de meslek büyüklerimden devraldığım bir sorumluluktu. Babam Mehmet Emin Alpkan 1964-1990 yılları arasında Yeşilay’ın yönetimindeydi. Meslek büyüklerim Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman, Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay, Prof. Dr. Ayhan Songar büyük hizmetleri olan başkanlardı. Günümüzde Yeşilay, etkinliğini daha da artırmıştır. Alkol, sigara ve madde kullanımı ile mücadeleyi özveri, emek ve gayretle sürdürürken bunlara internet ve kumar bağımlılığı da eklenmiştir. Temennim Yeşilay’ın bu mücadeleyi inanç ve başarıyla devam ettirmesidir. Bu sayede gençlerimiz söz konusu kötü alışkanlıklara kapılmayacaklardır. Beden ve ruh sağlıkları korunmuş olacaktır.”
Rahim Er:
Ay’ın yeşil yüzü
“Yeşilay, Hilâl-i Ahmer, köklerinden bugüne insanı, gençliği ve cemiyeti koruma adına, onları alkol, uyuşturucu, kumar ve insanı ve aileyi çürütmeye ve çökertmeye dair hangi tuzak, hangi insafsızlık ve hangi zararlı ne varsa hepsiyle mücadele yolunda şartlarını zorlaya zorlaya geldi. Biz, Yeşilay’a ilk defa 1968’de Nur-ı Osmaniye Caddesi’ndeki ahşap binasının kapısından Mavi Kırlangıç mecmuası almak maksadıyla girdik. Bu tarihten 12 sene sonra da Yeşilay yönetim kurulundaydık.
Genel Başkan merhum Selahaddin Kaptanağası, yardımcısı merhum M. Necati Özfatura’ydı. Yeşilay’ın hedefleri büyük fakat imkânları küçüktü. Hatta nerdeyse yoktu. Bir-iki basit kira gelirinden başka bir irada sahip değildi. Bu şartlarda can dişe takılarak bu ülkeye, bu ülke insanına ve gençliğe hizmet vermek için ter dökülüyordu. Çekilen, tahammülü zor bir çileydi…
Kasım 2024’te bir akşam Sepetçiler Kasrı’na davetliydik. Bizim gibi vaktiyle Yeşilay’ın hizmet çilesinde nasibine düşmüş olanlardan daha başka isimler de davetliydi. Haliç’le Marmara’nın bitmez bir hasretle kucaklaştıkları deniz sahilindeki tarihî muhteşem Sepetçiler Kasrı, artık Yeşilay’ın yeni genel merkezi. Burada bir araya gelinmişti. O akşam salon hınca hınç doluydu. Güzel ve samimi konuşmalar oldu. Biz de birkaç cümle söyledik. Şunu gördük ki devrin iktidarı, varlık hikmetinin gereğine riayetle Yeşilay’a sahip çıkmış, destek olmuş. Şimdi Yeşilay’ın geniş imkânları, kalabalık ve azimli genç kadroları ve yine büyük hedef ve azimleri var.
Yeşilay, bir politik kuruluş değildir, bir devir organı da değildir. Bu ülkenin her genci, her vatandaşı ve her ailesinin üstüne titreyen, zamanın kötülüklerine maruz kalmış kimsesizlere kol- kanat geren bir beka kuruluşumuzdur. Hizmeti hem bu günümüze hem yarınlarımıza dairdir. Yeşilay, nüfusu 90 milyona yürüyen, genç nüfusu 30 milyonda seyreden bir büyük memlekette bir şekilde yıkılmış olan herkesin sesini işitip imdadına koşmaya çalışan değerli bir STK’dır. Yeşilay; Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Vakıflarımız dünden bugüne varlık teminatımız olan millî kuruluşlarımızdır. Buralarda hizmet hem şeref ve hem de vebaldir. Bu müesseselerimizde her harcamanın yerini tam bulması gerekir.
Şimdilerde Yeşilay, üvey evlat muamelesi gördüğü dertli vakitleri arkada bırakmış olarak yardım edilmesi gereken kim ve ne varsa onlara hizmet vermeye çalışmaktadır. Fakat bu yapılanlar yetmez. Yaşanmakta olan ikinci dönemi üçüncü dönem talip etmeli ve Yeşilay bir dünya markası olmalıdır. Uyuşturucunun arkasında terörizm ve kapitalizm var. Bunlar, Afrika başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde vahşice insana kıyabilmekteler.
O kötülere, kötülüklere mâni olacak bir kurumumuz, çok büyük iş yapmış olacaktır. Bu başarı fethedildiğinde yıldızlaşıp yüzümüzü aydınlatır, göğsümüzü kabartır. O gün belki gökteki ay da bize bir yeşil tebessümle güler.”