
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Evde uzun süre vakit geçirmek iki önemli sorunu beraberinde getiriyor; birincisi hareketsizlikten kaynaklı hastalıklar ikincisi ise stres ve sıkıntının neden olduğu duygusal açlık nedeniyle yaşanan sağlık sorunları. Diyetisyen Derya Zünbülcan, evde geçirdiğimiz günlerde hem Covid-19’dan hem de diğer hastalıklardan korunmak için çok önemli bilgiler paylaştı.
Uzun diyebileceğimiz bir süredir Covid-19 nedeniyle dünya nüfusunun çoğunluğu eve kapanmış durumda. Zorunlu olmadıkça evden çıkmamaya, ihtiyaçları en aza indirgeyerek yaşamaya çalışıyoruz. Bu süreçte evde kalarak virüsün yayılması kişisel olarak önleniyor, ama ya diğer hastalıklar?.. Diyetisyen Derya Zünbülcan ile evde geçirdiğimiz günlerde sağlıklı beslenme üzerine konuştuk.
Evde sağlıklı beslenmenin yolları nelerdir? Vitaminlerine göre gıda yayılımını nasıl yapabiliriz?
Şu sıralar en çok endişelendiğimiz konu Covid-19. Bütün dünyayı etkisi altına alan bu virüsten korunmak için evden çıkmıyoruz. Virüse karşı en güzel önlem güçlü bir vücut, kuvvetli bir bağışıklığa sahip olmaktır. Bağışıklık sağlamsa virüsün sizi ele geçirme ihtimali azalır.
Bağışıklık sistemi, protein ve enerji bakımından yetersiz ve dengesiz beslenme durumunda zayıflar. Yani karbonhidrat, protein ve yağdan dengeli, lif içeriği yüksek bir programla beslenmek bağışıklık gücünüzü artırır. Kurubaklagiller hem protein hem lif hem de bağışıklık sistemi için önemli minerallerden biri olan demir açısından zengindir. Bu süreçte haftada 2 gün kurubaklagil, 2 gün kırmızı veya beyaz et, kalan 3 gün ise mevsim sebzelerinden yapılmış sebze yemeği tüketmek bedeni güçlendirir. Tam bir vitamin deposu olan meyvelerse her gün düzenli olarak en az 3 porsiyon olacak şekilde tüketilmelidir.
Evde kalmak zorunda olduğumuz bu günlerde çok fazla kapalı alanda olmak, az hareket etmek, güneş ışığından yararlanamamaktan doğabilecek sağlık sorunlarını gıdalarla giderebilir miyiz?
Hamburg Üniversitesi’nin Ocak ve Şubat 2020 için dünyadaki ölümlerin istatistiki analizine göre geçtiğimiz iki ayda Covid-19’dan ölen 2.360 kişiyken kanserden ölen 1.177.141 kişi. Yani Covid-19’dan ölen binlerce kişi var ancak esas risk iki ayda Covid-19’dan yüzlerce kat fazla kişinin ölümüne neden olan obezite, kanser, kalp krizi, pıhtı inme, felç gibi fazla kilo ve yanlış beslenme ile ilgili rahatsızlıklar. Covid-19’a karşı korunalım, ancak esas riskin yanlış beslenme olduğunu unutmayalım. Covid-19’u önemseyip evde kalırken bunun yüzlerce katı ölüme sebep olan hastalıklara zemin hazırlayacak beslenmeyi de önemseyelim. Bu süreçte fast food, makarna ile beslenmek yerine evde bağışıklık güçlendiren besinler tüketerek sağlıklı beslenmeye dikkat edelim. Evde de olsa düzenli egzersiz yapalım. Böyle yaparsak evde kalma kaynaklı sağlık sorunlarını en aza indirebiliriz.
Stresli ve sıkıntılı hissettiğimiz zamanlarda abur cuburlara neden saldırıyoruz? Bunu sağlıklı yiyeceklerle dizginleyebilmemiz mümkün mü? Hangi sağlıklı gıdaları abur cuburların yerine koyabiliriz?
Duygusal açlık veya duygusal şişmanlık, fizyolojik açlıktan oldukça farklıdır. Fizyolojik açlık, bedenin ihtiyacı olan kalori ve besin ihtiyacıdır. Duygusal açlık, kalbin ve ruhun sıkıntısından karnın doyma sesinin duyulmadığı bir açlıktır. Karantinada hem kadınları hem erkekleri derinden etkileyen duygusal açlık, özellikle hormonal ve psikolojik açıdan çeşitli değişimler yaşatır. Duygusal açlık dönemlerinde yeme sınırı yoktur. Adeta bir boşluğu doldurmak istercesine çikolata, pasta, hamburger gibi yüksek kalorili besin tüketimi vardır. Kişi yemek yedikçe can sıkıntısının gideceğine, problemin çözüleceğine veya üzerinin örtüleceğine inanır. Ancak böyle olmaz ve duygusal yeme dönemlerinden kilo alınarak çıkılır. Bu durumda yeme krizlerinin nedenleri bulunmalı ve çözüm sürecine gidilmelidir. Canınız tatlı istiyorsa aşırı yağlı, şekerli abur cubur tatlılar yerine ev yapımı şekersiz, bal ve pekmezle tatlandırılmış tatlılardan, tuzlu istiyorsa leblebi, patlamış darı gibi daha doğal besinlerden faydalanabilirsiniz.
Bu dönemde bağışıklığımızı güçlendirmek için ne tür gıdalara ağırlık vermeliyiz?
Bu süreçte karanfil çiğneyerek, tarçın, çörekotu, kekik, zahter, karanfil, anason, zencefil, hatmi çiçeği, sarımsak gibi besinleri kullanarak riski oldukça azaltabiliriz.
Karanfil ve tarçın bulunan birçok bileşik antiviral etkilidir. Kekik, güçlü bir antiseptik ve dezenfektandır. Anason, kuru, ağrılı öksürükler için faydalıdır. Zencefil ve meyan kökü enflamasyonu azaltarak öksürük ve boğaz ağrısına iyi gelir. Hatmi çiçeği, bronşit de dahil olmak üzere kuru öksürük ve boğaz ağrıları için kullanılır.
Sağlıklı bir sofranın olmazsa olmazları nelerdir? Her gün yememiz gereken gıdalar var mıdır?
Sağlıklı sofra gökkuşağı gibidir. İçerisinde her renkten ve her gruptan besin vardır. Et, süt, yumurta, kuru baklagil, meyve ve sebzeler gibi bedenin yapım ve onarımına destek olacak besinler sağlıklı bir sofranın olmazsa olmazlarıdır. Bu süreçte sağlıklı sofralar hazırlamak, sorunları en aza indirmek için mutlaka evde yemek pişirilmelidir. C vitamini alan bu virüsü kolay yener. Her gün kahvaltıya kivi, ara öğüne portakal, salataya limon &çörekotu eklenmelidir. Ağır fast food ürünlerden uzak kalmak, evde egzersiz yapmaya devam etmek önemlidir. Aktif beden, bağışıklığı güçlü bedendir. Her gün düzenli olarak çörekotu, bal, zerdeçal, zencefil, karanfil, propolis tüketin. Günde en az 3 litre su için. Suyunuza karanfil ve taze zencefil ekleyin. Bolca su tüketimi virüsün vücuttan atılmasında kilit görevindedir.
Et tüketimini sınırlandırmalı mıyız? Et için ideal pişirme yöntemini nedir?
Et besleyici değeri oldukça yüksek bir besindir. Yüksek oranda protein, niasin, tiamin, riboflavin ve B6, E vitamini, demir, çinko ve magnezyum içerir. Ancak her sağlıklı besinde olduğu gibi et de sağlıklı beslenme içerisine dengeli şekilde dahil edilmelidir. Aşırı et tüketiminden kaçınılmalıdır. Pişirme yöntemi olarak kızartmaktan kaçınılmalı, ızgara, buğulama ya da fırın şeklinde tüketilmelidir.
Mevsiminde tüketilmeyen sebze meyvelerin besin değerleri düşük müdür? Kışın yenen domatesten ya da patlıcandan gerekli vitaminleri alabilir miyiz?
Doğada her şey belirli bir düzen içerisindedir. Her mevsimin meyve ve sebzesi o mevsimde ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri karşılamamız için tasarlanmıştır. Örnek verecek olursak yazın güneşten korunmak için A vitamini açısından zengin besinlere ihtiyacımız vardır. Yaz mevsiminde karpuz, kayısı, şeftali gibi A vitamini zengini besinler yetişir. Kışınsa C vitaminine ihtiyacımız daha çoktur ve kış mevsiminde C vitamini zengini portakal, greyfurt gibi narenciyeler yetişir. Her besini mevsiminde tüketmek hem besin içeriği açısından hem de fayda açısından daha kıymetlidir. Yapılan bir çalışmada yazın portakal suyu tüketiminin cilt kanseri riskini artırdığı görülmüştür. Sebebi ise portakal suyu tüketiminin güneş ışınlarının dik gelmesiyle deride yaptığı etkiler olarak belirtilmiştir. Ne güzeldir ki portakal bize kış mevsimi yani güneş ışınlarının dik gelmediği bir mevsimde verilmiştir. Buradan yola çıkarak hem vitamin ve mineral zenginliği için hem de o vitaminlerin bedenimizde doğru şekilde değerlendirilebilmesi için mevsiminde meyve ve sebze tüketmeye özen gösterilmelidir.
Sadece sebze, meyve ve bakliyat tüketerek bağışıklığımızı kuvvetli tutmamız mümkün mü yoksa takviye gerekli mi? Gıda takviyeleri için neler düşünüyorsunuz?
İnsan vücudu yaşamının her anında çevresinde bulunan çok sayıdaki mikrobun saldırısına uğrar. Bu saldırılardan sadece bağışıklık sistemini güçlü tuttuğu sürece galip çıkar. Yani burada önemli olan virüse karşı bağışıklığınızı güçlü tutmaktır. Covid-19 gibi pandemik ya da mevsimsel grip-soğuk algınlıklarında önemli olan güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmaktır. Covid-19 gibi virüs salgınlarında özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olan kişiler risk altındadır. Riski azaltmak, düşen bağışıklık sistemini yükseltmek için günlük beslenme planında bazı kurallara dikkat edilmelidir. Protein, vitamin ve mineralden zengin beslenilirken şeker, alkol ve diğer boş kalori kaynaklarından fakir beslenmeye dikkat edilmelidir. Düzgün beslenilir, hijyene ve sosyal izolasyona dikkat edilirse bağışıklık sistemi güçlenir, enfeksiyondan korunma ihtimali artar. Hedefimiz takviye yerine doğal beslenme, alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak kalmak olmalıdır.
Ev yoğurdu, ev ekmeği, ev turşusu yapmaya devam edelim mi?
Bağışıklık sisteminin güçlenmesi, hastalıktan korunmanın anahtarı, bağırsağımızın sağlıklı olmasıdır. Ev yoğurdu, ev ekmeği, ev turşusu gibi besinler bağırsak sağlığını destekler. Beslenmedeki probiyotik ve prebiyotik dengenin kurulmasına destek olur. Hem bu süreçte hem de bu süreçten sonra geleneğimizin bize bir hediyesi olan bu besinleri yapmayı ve tüketmeyi sürdürmeliyiz.
Mayıs ayında besin değeri yüksek, tüketilebilecek gıdalar nelerdir?
Mayıs ayı meyveleri çilek, yeşil erik, malta eriği, dut; sebzeleri ise enginar, taze bakla, taze sarımsak, kuşkonmaz, bezelye, asma yaprağı, semizotu, deniz börülcesi, arapsaçı, ebegümeci, hindiba, ısırgan, radikadır. Tüm bu meyve ve sebzeler kıştan çıkan bedeni adeta temizler, toksin atmaya yardımcıdır. Bağışıklığı güçlendirir.
ŞİFA NİYETİNE EV YAPIMI 5 DOĞAL REÇETE