
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Sosyal medyada tütün bağımlılığına özendirici içerikleri tespit edebilen bir yapay zekâ modeli geliştiren Dr. Hüseyin Küçükali ile uygulamanın detaylarını konuştuk. Yeşilay’ın destekleriyle hayata geçirilen bu çalışma, tütün bağımlılığıyla mücadelede çığır açacak bir adım niteliğinde.
Kendinizden bahseder misiniz? Hangi alanda çalışmalar yürütmektesiniz?
Ben hastalıkları önlemenin yollarını araştıran bir hekimim. Halk sağlığı adı verilen bu alandaki bilimsel araştırmalarımı şu anda Utrecht Üniversitesinde yürütüyorum. Çalışmalarım bilhassa kanser ve kalp hastalıkları gibi kronik hastalıkların önlenmesi üzerinde yoğunlaşıyor. Bu hastalıkların en önde gelen sebeplerinden biri tabii ki tütün ürünleri.
“SOSYAL MEDYA İÇERİKLERİNİ TESPİT EDEBİLEN BİR YAPAY ZEKÂ GELİŞTİRDİK”
Bize çalışmanızı özetler misiniz? Bu çalışmayı özgün kılan taraflar nelerdir?
Uluslararası tütün şirketleri kârlılıklarını sürdürmek için her yıl öldürdükleri milyonlarca müşterilerinin yerine yenilerini koymak zorundalar. Televizyon ve gazete gibi ortamlarda zehirli mallarının reklamını yapmaları günümüzde artık çoğu ülkede yasak. Gelgelelim biliyoruz ki tütün şirketleri sosyal medyada “influencer pazarlama” ve “gerilla pazarlama” yöntemleri kullanarak bu yasakları delmeye çalışıyor. Özellikle elektronik sigaralarla birlikte bu pazarlama faaliyetleri tekrardan bir ivme kazandı. Ancak sosyal medya içeriklerinin doğası gereği zararlı içeriklerin tespitinde geleneksel denetim mekanizmaları yetersiz kalıyor.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa’da yürüttüğümüz ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından desteklenen araştırmamızda sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımını özendiren sosyal medyada içeriklerini otomatik olarak tespit edebilen bir yapay zekâ geliştirdik.
Geliştirdiğimiz teknoloji tütün ile mücadele alanında dünyada bir ilk olma niteliğinde. Daha önce sosyal medyada tütün ile ilişkili içerikleri tespit etmeye yönelik çeşitli çalışmalar olmuş fakat daha eski tekniklerle sosyal medya içeriklerindeki anlamsal nüansları ayırmak pek mümkün olmuyordu. Biz en yeni yapay zekâ teknolojilerini kullanarak ilk olarak Türkçe dilinde bunu başardık.
MODEL NASIL İŞLİYOR?
Geliştirdiğiniz yapay zekâ modeli sosyal medyadaki tütün tanıtımını nasıl tespit ediyor? Özellikle hangi teknikler kullanılıyor? Çalışmada kullandığınız model nedir? Bu model hangi alanlarda kullanılmaktadır?
Bu yapay zekâ için “Derin Öğrenmeye dayalı Geniş Dil Modelleri”ni kullandık. Bu ChatGPT gibi araçların arka planında kullanılan teknolojinin aynısıdır. Geniş Dil Modelleri, bir dilde çok büyük miktarda metin üzerinde eğitiliyorlar ve böylece o dilde hangi bağlamlarda kelimelerin ne şekilde dizildiğini tahmin edebilir hâle geliyor. Sonrasında model genel amaçlı olarak kullanılabilir (ChatGPT de olduğu gibi) veya daha spesifik işleri yapmak üzere özelleştirilebilir. İşte biz de daha önce Türkçe dilinde eğitilmiş olan bir dil modelini alıp onu tütün ürünlerinin kullanımını özendiren içerikleri sınıflandırmak üzere özelleştirdik. Bunun için önceden sınıflandırdığımız binlerce sosyal medya içeriğini kullanarak modele “ince ayar” da denilen hedefe yönelik ikinci bir eğitim uyguladık. Sonuç olarak model bir insana yakın düzeyde bu içerikleri ayırt edebilir hâle geldi.
“DUMANSIZ BİR SOSYAL MEDYA”
Yapay zekâ, bağımlılık ile ilgili başka hangi alanlarda kullanılabilir ve yarar sağlayabilir?
Geliştirdiğimiz model sosyal medya platformlarındaki tütünü özendiren içerikleri izlemek, organize tanıtım kampanyalarını tespit etmek ve yaptırımda bulunmak için kullanılabilir. Fakat asıl faydası bu modellerin doğrudan sosyal medya platformlarının içerik kontrol süreçlerine entegre edilmesiyle ortaya çıkacaktır. Sosyal medya platformları bu modelleri kullanarak platformlarında tütün kullanımını özendiren içerikleri tamamen veya kısmen engelleyebilir, bu içeriklerin yanında uyarılar gösterebilir, “influencerların” bu içeriklerden gelir elde etmesini engelleyebilir veya en azından kullanıcılarına bu içeriklere maruz kalmama seçeneğini sunabilir. Böylece dumansız bir sosyal medya deneyiminden bahsedebiliriz.
Araştırmalar tütün şirketlerinin yıllar içinde geliştirdiği manipülasyon taktiklerini bugün; alkol, bahis, şekerli içecekler ve aşırı işlenmiş gıda sektörlerinin de aynı şekilde kullandığını ortaya koyuyor. Bu şirketler insanları hasta ettiğini ve öldürdüğünü kesin olarak bildiğimiz ürünlerini pervasızca pazarlamaya devam ediyorlar. Bizim geliştirdiğimize benzer yapay zekâ çözümleri sağlığa zararlı diğer ürünlerin pazarlamasını önlemek ve bu şirketlerin diğer her türlü illegal faaliyetini ortaya çıkarmak için kullanılabilir.
Çalışmanızın bulgularına baktığınız zaman ebeveynlere ve ailelere neler önerirsiniz? Ek olarak bağımlılık alanında çalışan kurum ve kuruluşlara neler önerirsiniz?
Sosyal medya tütün, alkol, bahis, şekerli içecekler ve aşırı işlenmiş gıdalar gibi sağlığa zararlı ürünlerin yoğun olarak pazarlandığı bir yer. Bu ürünleri üreten şirketlerin özellikle gençleri hedef aldıklarını görüyoruz. Sosyal medya ünlüleri seyircilerin tüketim alışkanlıklarını etkilemekten para kazanan insanlar. Twitch üzerinde yapılan bir canlı yayını gece saat 10’da çoğunluğu gençlerden oluşan on binden fazla kişi izliyor ve burada elektronik sigara tanıtılıp illegal olarak temin edilmesinin yolları konuşuluyor. Bir bira markası kendi logosunun bir versiyonunu kullanarak kültür sanat faaliyetleriyle ilgiliymiş gibi gözüken bir Instagram hesabı yönetebiliyor. Bir Youtube kanalında bir rakı şirketinin sponsorluğunda hazırlanan video serisinde gurmelik adı altında her yemeğin yanına rakı yakıştırılıyor. Bir bahis şirketi ücretsiz dizi ve film izletmeyi vadeden bir internet sitesinin her köşesine yerleştirdiği reklamlara gençlerin parmağının sürçmesini bekliyor.
Bu ortamda ailelerin sağlığa zararlı şirketlerin her türlü gizli reklamına karşı gözü açık olmaları gerekiyor. Aile içinde en başta tüketim kültürüne karşı bir tutum geliştirilmesi, sonra da sağlığa zararlı ürünlere karşı tutarlı ve tavizsiz bir tavır gösterilmesi şart. Ailelerin sağlığa zararlı ürünlerin üretilmesine, en yüksek düzeyde bağımlılık yapacak şekilde tasarlanmasına ve gençleri hedef alacak şekilde pazarlanmasına karşı sesini yükseltmesi gerekiyor.
Bağımlılık alanında çalışan tüm kurum ve kuruluşlar bağımlılıkları bireysel sorunlar olarak ele almanın ötesine geçmeli. 1920’de Yeşilay’ı kuran hekimler emperyalist güçlerin alkol yoluyla ülkemizi işgaline karşı çıkıyordu. Bugün de birkaç büyük uluslararası şirket bizi, insanları hasta eden ve öldüren ürünlerine bağımlı hâle getirmeye çalışıyor. Yapay zekâ teknolojileri bu şirketlere fırsat vermemek için etkili bir araç olabilir. Ancak yapay zekâ, ancak diğer çözümlerle birlikte olduğunda anlamlı olacaktır. Şu anda birçok ülkede sigarayla hiç tanışmayan bir nesil için gerekli düzenlemeler, alkollü içeceklere sağlık uyarıları eklenmesi, şekerli içecek ve aşırı işlenmiş gıdaların çocuklara tanımının engellenmesi gibi kapsamlı çözümler gündemde. Gerek yapay zekâ ile gerekse diğer yasal, idari ve mali çözümlerle bu mücadelede öncü ülkelerden olabiliriz, daha önce olduğumuz gibi.