Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1081
Tütün Bağımlılığı
“Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
Tütün kontrol hareketinin kazandığı başarılar, tütün endüstrisinin hile dolu yöntemlerinde değişikliklere gitmesine neden oldu. Son yıllarda kullanımı artan elektronik sigaraların tütün karteli için bir cankurtaran işlevi gördüğünü belirten Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Erol Sezer’e göre hedefte gençler var.
Tütün endüstrisi elektronik sigara ile neleri hedefliyor? Endüstri bu amaçla elektronik ve ısıtılmış sigaraları topluma dayatma noktasında neler yapıyor?
Kanaatimce, birkaç şirketten oluşan bir tütün karteline dönüşen tütün endüstrisi; elektronik sigara, ısıtılmış tütün ürünleri, nikotin poşetleri gibi yeni ürünlerle kazancını ve gücünü sürdürmenin ve gelecek asırlara taşımanın peşinde. Küresel sigara karteli, bu güce 1970’li yıllardan başlayarak tarihe geçebilecek akılalmaz hileleri de içeren strateji ve taktiklerle ulaştı. Tüm dünyada sigara salgınını büyüten bu aldatıcı hileler, Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığının bu şirketlere karşı açtığı davanın gerekçeli kararında belgeleri ile açıklanmıştır. Yargıç Gladys Kessler’in, yaklaşık bin 600 sayfalık gerekçeli kararına ilgili mahkemenin internet sitesinden ulaşılabilmektedir. Bu kararda belgelenen hilelerden birisi, zararı azaltılmış iddiasıyla piyasaya sürülen yeni ürünlerle ilgilidir. Tarihe “düşük nikotinli-düşük zifirli” sigaralar adıyla geçen ve hafif (light), çok hafif (ultralight) ve yumuşak (mild) gibi nitelemelerle piyasaya sürülen o dönemin yeni Amerikan harmanı sigaraları, endüstri tarafından zararı azaltılmış yeni ürünler olarak topluma duyurulmuş ve pazarlanmıştır. O dönemde ABD Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü bile bu sigaraları, bırakamayanlar için güvenli bir seçenek olarak kabul etmiştir.
Zaman, bu sigaraları içen kişilerin, içlerine çektikleri nikotini ve zifiri azaltmadıklarını, aksine sigarayı parmakları ve dudakları arasında tutma biçimlerini değiştirme ve daha derin ve daha sık çekme yollarıyla akciğer derinliklerine daha yüksek miktarda gönderdiklerini, bu sigaraları kullananlarda akciğer kanseri ve tıkayıcı akciğer hastalığı oranlarının yükseldiğini göstermiştir. Fakat bunun anlaşılması yaklaşık otuz yıl almıştır.
Tasarımında kullanılan teknoloji ve ayarlamalar sonucu, bu sigaralardan alınan nikotin ve zifir miktarı, dönemin ölçüm aracı olan makinelerle, bu makineler filtre deliklerini kapatmayacak şekilde dumanı çektikleri için, diğer sigaralara göre daima düşük çıkmıştır. Fakat insanlar bu sigaraları dudakları veya parmakları arasında uygun bir biçimde sıkıştırdıklarında, dolayısıyla filtrenin havalandırma deliklerini kısmen kapattıklarında, filtreleme işlevi önemli ölçüde devre dışı kalmıştır. Bu sigaraları kullananların, makine gibi sigara içmeyeceklerinin, dumandaki azalmış nikotini telafi edecek şekilde davranacaklarının endüstri çevrelerince başından beri bilindiği de anlaşılmıştır. Ayrıca, bu sigaralar, delikli filtre ve amonyak teknolojilerinin birlikte kullanımı nedeniyle, akciğer hücre zarından nikotini kana en hızlı geçirme özelliği olan sigaralar olmuşlardır. Bu özellik bağımlılık yapma gücünün en önemli belirleyicisidir. İzleyen dönemde bu sigaralar tütün pazarının ana ürünü haline gelecek, çocukların ve kadınların tütün salgına katılmasını kolaylaştıracaktır.
“ENDÜSTRİ, NİKOTİN BAĞIMLILIĞI SALGININI BÜYÜTMEYİ HEDEFLİYOR”
Şimdi tarih tekerrür ediyor. Düşük nikotinli, düşük zifirli sigaraların oynadığı rol bu kez elektronik sigaraya verilmiş. Kartel; kazanç ve gücünü sürdürmek üzere, öldürücülüğü netleşmiş sigaraları piyasadan çekmek yerine, bu kez elektronik sigara gibi yeni ürünleri, daha az zararlı algısıyla devreye sokuyor. Endüstri, tüm ülkelerde, bu yeni ürünleri, yanıltıcı reklam ve tanıtım çalışmalarıyla satmak istiyor, özellikle gençlere satmak istiyor. Kendisine uygun politikalar için lobicilik ve halkla ilişkiler çalışmaları yapıyor, Dünya Sağlık Örgütü’nün ve ülkelerin mevcut politikalarını umursamamayı seçebiliyor. Son on yılın deneyimleri, endüstrinin bu konuda gençleri yaygın bir şekilde etkileyebildiğini ve gençler arasında elektronik sigara kullanım oranlarını hızla yükseltebildiğini göstermiştir. Elektronik sigaraya başlayan gençlerin, çok yüksek oranda sigara kullanmaya da başladıkları anlaşılmıştır. Kanaatimce endüstri, Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’ne ve tütünün zararlarını azaltmayı amaçlayan ulusal yasalara aldırmadan elektronik sigara ve diğer yeni ürünlerle nikotin bağımlılığı salgınını büyütmeyi ve bu şekilde kazanç ve gücünü artırmayı hedeflemektedir.
Endüstri, daha az zararlı algısı oluşturacak şekilde pazarladığı bağımlılık yapıcı özelliği artırılmış bu sigaralarla tüketicileri ve sağlık otoritelerini aldattığı gibi, klasik sigaralara ve onları üretmekte olan ulusal tütün tekellerine karşı da eşsiz bir avantaj ele geçirmiştir. Amerika ve İngiltere tandanslı üç dört sigara şirketinin yaptıkları ihracat bu sigaraların devreye girmesiyle birlikte neredeyse her yıl katlanarak önemli ölçüde artmıştır. Son 50 yılda tüm dünyada “Türk Tütün Tekeli” dâhil ulusal tütün tekellerinin birer birer yıkılmasında ve bugünkü kartelin oluşmasındaki önemli faktörlerden birisi de bu olmuştur. 1965 sonrası devreye giren “havalandırma delikli” ve/veya amonyak teknolojili bu hileli Amerikan harmanı sigaralar, Türk tütününün de bir ihracat ürünü olarak kaybedilmesine yol açmıştır.
Elektronik sigaraların bir anda yoğun bir şekilde gündeme gelmesinde dünya üzerinde yapılan sigara ve tütün karşıtı politikaların etkileri nelerdir? Tütün endüstrisi sigara piyasasını elektronik sigara ile canlı tutmaya mı çalışıyor?
Elektronik sigaranın yakın dönemde tüm ülkelerde eş zamanlı gündeme gelmesi kanaatimce birkaç faktörle ilgili. Bunlardan ilki, elektronik sigaraların bağımlılık oluşturma gücünün teknolojik oynamalarla en çok satan sigaraların bağımlılık yapma düzeyine yükseltilebilmiş olmasıdır. 2004 yılında ilk kez Çin’de dünya ticaret sahnesine çıkan elektronik sigaralar, 2007 yılında ulaştığı ABD’de yoğun ürün geliştirme çalışmalarına konu olmuş ve birçok açıdan değişime uğramıştır. ABD’de 2017 yılında bir elektronik sigara markası, satışa yeni sunulmuş olmasına rağmen elektronik sigara pazarının en çok satan markası olmasıyla dikkati çekmiştir. İzleyen yıl bu marka tüm elektronik sigara satışlarının yaklaşık dörtte üçü düzeyinde satmıştır. Bir grup bilim insanı (Duell AK, Pankow JF ve Peyton DH) yaptıkları araştırmayla bu hızlı yükselişin nedenini araştırmışlar ve bulmuşlardır. Bu elektronik sigaraların sıvılarında, diğer elektronik sigaralarda olmayan yeni bir maddenin, zayıf bir asit olan benzoik asit olduğunu göstermişlerdir. Benzoik asitli nikotin sıvısı ısıtıldığında buhardaki serbest nikotin oranı yüzde 10’a düşmektedir. Araştırmacılar, bu yüzde 10’luk serbest nikotin düzeyinin amonyak teknolojisinin uygulandığı en çok satan sigaraların dumanındaki serbest nikotin düzeyiyle aynı olduğunu bildirmişlerdir. Nikotinin akciğer derinliklerine rahat ulaşması ve kana hızla karışması yönünden bu düzeyin en uygun düzey olduğu da belirtilmiştir.
Nikotin ile oynama (manipülasyonu) niteliğindeki bu uygulama, daha sonra başka markalar tarafından da uygulanmaya başlanmış, 2019 yılında ABD’de lise öğrencilerinde son bir ayda elektronik sigara kullanım oranları yüzde 27,5 ile zirve yapmış ve yetişkinlerdeki sigara kullanımının 2,5 katına çıkmıştır. Bu artış elektronik sigara ile nikotin salgının nasıl büyüyebileceğini belgelemiştir. Bu büyüme dönemi, elektronik sigara yapan ve pazarlayan şirketlere açılan çok sayıda davaya tanık olmuş ve olmaktadır. Bireylerin ve eyaletlerin açtığı davaların bir kısmı tazminat ödeme anlaşmasıyla sonlanmıştır. Ürünüyle elektronik sigara salgınını hızla büyüten Juul Şirketi, 2022 yılında açılmış yaklaşık 10 bin davayı, 1.2 milyar dolar ödeyerek anlaşmayla sonlandırmıştır. Davayı açanlar elektronik sigara nedeniyle önemli hastalıklara yakalandıklarını ve zarar gördüklerini iddia eden kişilerdir. Bazı ABD eyaletleri de bu şirketi, gençleri hedefleyen yanlış iddialara dayalı pazarlama çalışmaları yapmakla suçlayan davalar açmışlardır. Nisan 2023’de bu şirket açılmış davaları anlaşarak kapatma amacıyla altı eyalete 462 milyon dolar ödemeyi taahhüt etmiştir. Elektronik sigara pazarlayan şirketlere karşı açılmış çok sayıda dava devam etmektedir.
Yeni kuşak elektronik sigaralar, bağımlılık yapıcı özelliği destekleyen (pekiştirici yani tekrar kullanımı teşvik edici) aromaları ve diğer katkı maddelerini de içermektedir. Isıtılmış tütün ürünleri ile tütün veya sentetik nikotini içeren pufbarlar da elektronik sigara çeşitleridir. Bu ürünler, benzoik asit-nikotin reaksiyonu sonucu nikotin tuzu oluştuğu için nikotin tuzu içeren elektronik sigaralar olarak da bilinmektedir. Bunların tamamı bağımlılık yapıcı özelliği keskinleştirilmiş ürünlerdir. Küresel sigara şirketleri hâlen elektronik sigara pazarının da ana aktörleridir.
KANUNA AYKIRI EYLEMLER
20. yüzyıl tütün kullanımı açısından bir sigara yüzyılıdır. Sigara bu dönemin ana tütün ürünü olurken nargile, puro, pipo, ağızda tutarak veya çiğneyerek kullanılan dumansız tütün ürünleri ve enfiye gibi tütün ürünleri ticari önemlerini kaybetmişlerdir. Son elli yılda yapılmış binlerce araştırma, sigaranın bağımlılık yapıcı özelliğini, hastalık ve ölüme yol açıcı etkilerini oldukça ayrıntılı olarak tanımlamıştır. Bu etkilerin anlaşılması, bu keşiflerin yapıldığı ülkelerden başlayarak tüm dünyayı içine alan ve merkezinde Dünya Sağlık Örgütü’nün olduğu bir tütün kontrol hareketini yaratmıştır. Bu dönemde henüz elektronik sigara yoktur ve ana ürün sigaradır. Yirminci yüzyılın son çeyreği, DSÖ merkezli ve dünya ölçekli bir tütün kontrol hareketiyle dünya, sigara ticaretini ele geçirmiş üç dört şirketin savaşına tanıklık etmiştir. ABD’de 1990’lı yıllarda, önce ABD eyalet başsavcılarının, daha sonra ABD Adalet Bakanlığının bu şirketlere karşı açtığı davalar, tütün savaşının en bilgi verici, endüstriyi ve onun ürünlerini anlamayı sağlayan cephesi olmuştur. ABD Adalet Bakanlığının açtığı davada Philip Morris ve diğer büyük tütün şirketleri hakkında Yasa dışı Yollarla Çıkar Sağlama Amaçlı Örgütlü Suçlar Kanunu’na aykırı davrandıkları hükmü verilmiştir. Dava 1999 yılında açılmış, 2006 yılında hüküm verilmiş, 2009 yılında temyiz mahkemesince onaylanmıştır. Yargıç Gladys Kessler’in kararında bu şirketlerin kanuna aykırı eylemleri aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:
• Sigara içiminin zararlı etkileri konusunda toplumu yanıltma, gerçekleri çarpıtma ve zararları en az gösterme amaçlı iş birliği yaptıkları saptanmıştır. Nikotinin bağımlılık yapıcı etkilerini saklamışlar ve bunun ortaya çıkmaması için baskılama yapmışlardır.
• Düşük nikotinli düşük zifirli sigaraların yararları konusunda halkı aldatmışlardır.
• Endüstrinin finansal geleceğini korumak amacıyla bile bile gençlere yönelik, onları bu salgına katma amaçlı pazarlama çalışmaları yapmışlardır.
• Bu şirketlerin topluma yönelik ifadelerinde ikinci el tütün dumanın zararlı etkilerini inkâr ettikleri fakat iç yazışmalarında bu zararı kabul ettikleri saptanmıştır.
• Bu şirketlerin yargılamayla ilgili belgeleri yok ettikleri saptanmıştır.
“ELEKTRONİK SİGARANIN BAĞIMLILIK YAPICI ÖZELLİĞİ YÜKSEK”
Tütünün ve nikotinin bağımlılık yapıcı ve öldürücü etkilerini dünya ölçeğinde bitirme veya kontrol altına alma amaçlı, bağlayıcı bir kılavuz ve bir dayanak olan 2005 yılında yürürlüğe girmiş uluslararası Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi bu savaşın önemli bir kazanımıdır. ABD’de 51 eyalet savcısının tamamının açtığı davada eyaletlere 25 yılda yaklaşık 250 milyar dolar tazminat ödeme yükümlülüğü ortaya çıkan sigara şirketleri için elektronik sigara bir cankurtaran işlevi görmüştür. “İşte size zararı azaltılmış ürün”, “Sigarayı bırakmak isteyenler bununla bırakabilirler” gibi söylemlerle pazara sunulan bu ürünler şu anda dünyanın baş belasına dönüşmüş durumda ve hedefinde gençler var. Elektronik sigara hem nikotin kullanımına başlama hem de sürdürme aracı. Son on yıllık deneyim elektronik sigara kullananların yüksek oranda sigara kullanmaya başladıklarını ve ikili kullanımın yaygın olduğunu gösteriyor. Genel olarak bu ürünlerinin tamamı, nikotin tuzlarına, aromaya ve yüksek nikotin dozu ana özelliklerine sahip. Bu nedenle de bağımlılık yapıcı özelliği yüksek.
SOSYAL ÖĞRENMENİN ETKİSİ
İnsanlar neden elektronik sigara kullanıyor?
Hem sigara hem de elektronik sigaralar, sosyal öğrenmelerle başlanan ürünler. Başlamada kültürel yapı belirleyici oluyor. Sigara ve/ veya elektronik sigara içilen bir ortamda (kafede, restoranda, evde, arkadaş beraberliklerinde) bulunma, elektronik sigarayla ilgili özendirici duyumlar ve gözlemler; çocuklar ve gençler için özenme, denemeye heveslenme ve deneme nedeni oluyor. Elektronik sigara, yasa dışı ve internet merkezli reklam, tanıtım ve pazarlama çalışmalarıyla ve “sigara gibi ama daha az zararlı”, “sigarayı bırakmada yararlı” gibi yanlış algı kalıpları kullanılarak kültürel yapımıza enjekte edilmeye devam ediliyor. Sosyal medya bu amaçla yaygın ve etkili biçimde kullanılıyor.
Elektronik sigara, aromatik nargile ve diğer yeni tütün ve nikotin ürünleri, aynı günümüz sigaraları gibi, bağımlılık yapıcı özelliği keskinleştirilmiş, içe kolayca çekilebilecek hâle getirilmiş ürünlerdir. Yatkınlığı olanlar için bunları denemek, tekrar kullanmak demektir. Tekrar denemelerle nikotin bağımlılığı hızla yeşermektedir. Bu açıdan sigara ve elektronik sigaranın bir farkı yoktur. Elektronik sigarayı veya sigarayı devamlı kullananlar, kullanmayı aksattıklarında beyinlerinde çok önemli bir maddenin (dopamin) yapımı azalıyor, stres hormonları ise artıyor. Bu durumda dikkat, öğrenme, huzur, isteklilik ve yaşam keyfi azalıyor. Sigara veya elektronik sigarayı içtiklerinde her şey düzeliyor. Bağımlılık da bu demek. Elektronik sigaraya da sigara gibi başlanıyor. “Nasılsa sigaraya göre daha az zararlı, ben de bunu denerim” gibi yanlış algı kalıpları, başlama ürünü olarak elektronik sigarayı öne çıkarıyor. Türkiye’de yasak olmasına rağmen ulaşılabilirliği başlanmasını kolaylaştırıyor.
“ELEKTRONİK SİGARA, SİGARAYI BIRAKMA ÇABALARINA ZARAR VERİYOR”
Elektronik sigaranın, sigarayı bırakmak için yeni teknolojik bir araç olarak pazarlanması hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Elektronik sigaranın, sigara bağımlılığını azaltma konusunda etkileri var mı?
Elektronik sigaranın, sigara bağımlılığını tedavi edebileceğini gösterebilmiş bir çalışma yoktur. Günümüzün elektronik sigaraları kanda hızlı ve yüksek nikotin artışları sağlamaları nedeniyle güçlü bağımlılık yapıcı maddelerdir; sigara ve tütün bağımlılığından kurtulmaya bir katkıları olamaz. Bunları kullanırken kişiler sigara içmeden durabilirler, çünkü gerekli nikotini elektronik sigaradan sağlarlar. Fakat çalışmalar, bu kişilerin büyük bir oranda ikili kullanıma geçtiklerini, hem sigara içen hem de elektronik sigara kullanan ya da sigara ile elektronik sigara arasında gidip gelen kişilere dönüştüğünü göstermektedir. Bu nedenle elektronik sigarayı bırakma çabalarına zarar veren bir nesne gibi algılamak gerekir. Çin’de 2004’te ticari hayata başlayan birinci kuşak elektronik sigaralar, sağladığı nikotin düzeyi düşük olan, nikotini ağız dokularından emilen, nikotin inhalerleri prensibine yakın ürünlerdi. Onlar için bırakmada yardımcı olabilme düşünülebilirdi. Fakat artık öyle bir elektronik sigara yok. Nikotin inhalerleri, şeklen sigaraya benzetilmiş bırakma ilacı veya ürünü olarak, nikotin bantları ve sakızları gibi eczanelerde satılıyor ve nikotin bantları düzeyinde etkili olduğunu biliyoruz.
Elektronik sigaraların zararları hakkında neler söylersiniz? Elektronik sigara normal sigaraya göre daha mı zararlı?
Elektronik sigara, nikotin bağımlılığı ve akciğerlere çekilerek kullanılma özellikleri yönünden sigarayla eş değerdir. Sigara kullanımının da habercisidir. Elektronik sigara dumanındaki madde sayısı, sigara dumanındaki madde sayısından az olabilir fakat birçok kimyasaldan oluşan çok zararlı kimyasal maddeleri akciğerlerin hava keseciklerine gönderen bir üründür. Sigaranın zararları, özellikle son 75 yılda yapılan neredeyse binlerce araştırmanın etkisiyle önemli ölçüde anlaşılmıştır. Elektronik sigara ise yeni bir ürün olduğu için sınırlı sayıda yapılmış çalışmalar üzerinden ve içerdiği maddeler dikkate alınarak bazı çıkarımlar yapılabiliyor. Bu kadarı bile tehlikeli bir ürün olduğunu açıkça gösteriyor. Elektronik sigaranın bazı kişilerde hatta çocuklarda ve gençlerde kısa sürede dahi zatürreye yol açabildiği bilindiği gibi, buharındaki maddelerin hücre DNA’sına zarar verici, kanser yapıcı ve iltihap oluşturucu özellikleri olduğu da bilinmektedir. Elektronik sigara sıvısı, buhar oluşturma aşamasında, ısıtıldığında, bu sıvıda yer alan nikotin, çözücü ve küçük parçalara ayırıcı maddeler (propilen glikol, gliserin) ve diğer katkı maddeleri etkileşime girmekte, bunun sonucunda akrolein, aset aldehid, formaldehid, asetol, methyl glyoxal ve glyoxal gibi zehirli maddeler oluşmaktadır. Bu maddeler iltihabi reaksiyona neden olan ve/veya kanser yapıcı maddeler olarak bilinmektedir. Elektronik sigara sıvısına katılan aromatik kimyasalların da önemli zararlara yol açabildiği gösterilmiştir.
Nikotin de bağımlılık yapıcı etkisi güçlü olan bir madde olduğu gibi gelişmekte olan çocuk ve genç beynine zarar veren, onu değiştiren bir maddedir. Nikotin, ergenlerin dikkat, öğrenme ve bağımlılık yatkınlığını kontrol eden beyin devrelerini bozar, kaygı ve depresyon bulgularını şiddetlendirir. Nikotinin bağımlılık yapıcı özelliğinin yanı sıra damar duvarına, damar duvarının en işlevsel ve endotel diye tanımlanan en iç tabakasına zarar verme özelliği de var. Nikotin, kalp ve damar hastalıklarının da önemli bir nedenidir. Nikotin, kanser yapıcı nitrozaminler denen maddeler grubunun da öncül maddesi, nikotin nitroz asitle birleşince kanser yapıcı nitrozaminler oluşuyor. Elektronik sigaralar da nikotini en bağımlılık yapıcı şekliyle ve yüksek yoğunlukta içeriyor. Nikotinin elektronik sigara dumanı veya buharından çevreye saçılması, bu ortamlarda nikotin birikmesine ve nikotinden kanser yapıcı nitrozaminlerin oluşmasına neden olur. Bu kanser yapıcı nitrozaminler başta çocuklar olmak üzere herkese zarar verir. Elektronik sigara dumanı, arsenik, krom, kurşun, nikel, kadmiyum gibi inorganik parçacıkları sigara dumanında bulunduğu düzeylerde olmak üzere içerir. Bu maddeler kanser yapabilen, böbrek, beyin ve diğer sinir hücrelerine zarar verebilen maddelerdir.
Elektronik sigaralarda kullanılan maddeler kontrol ediliyor mu?
Etkili bir kontrol mekanizması hiçbir yerde yok, fakat bu ürünlerle ilgili düzenleme yetkisi olan kurumlar mevcut. Bu amaçla çalışmalar sürüyor. Mevcut durum, bu kurumların şimdiye kadar yaptıklarının yetersizliğini açıkça gösteriyor. Türkiye, sınırlı sayıdaki ülke gibi elektronik sigaranın ithalini ve satışını yasaklayan ülkeler arasında; kanaatimce en uygun olan yaklaşım da bu. Güvenilir bir elektronik sigara üretmek mümkün değil, aynı güvenilir sigara üretmenin mümkün olmaması gibi.
BAŞLICA REKLAM VE TANITIM YERİ SOSYAL MEDYA
Sosyal medya elektronik sigara kullanımını nasıl etkiliyor?
Bu sorunun cevabı, çok yakında yayınlanmış ve kapsamlı bir araştırma ile verilmiş durumda. Bilinen bir tütün kontrol kuruluşunun (Campaign for Tobacco-free Kids) araştırmasında 2018-2023 döneminde küresel sigara şirketlerin tarafından dünya ölçekli satışa sunulmuş üç ürünün sosyal medyadaki (Instagram, Facebook, Twitter ve Tiktok) tanıtım ve reklamları incelenmiş. Veri toplamada, otomatik dinleme sistemleri de otomatik olmayan elle ulaşma da kullanılmış. Araştırma sonuçlarına göre, tanıtım, teşvik ve reklam çalışmalarında farklı sektörlerden (müzik, spor, sanat, moda gibi) seçilmiş çok izlenen sosyal medya fenomenleri görevlendirilmiş. Alt kültürler dikkate alınmış; kültür, spor, sanat olayları reklam ve tanıtımlarda yaygın olarak kullanılmış, promosyon amaçlı ödüllü yarışmalar düzenlenmiş. İncelemeye konu olan iki küresel şirketin reklam ve tanıtım ve pazarlama yapan 45 ülkeden 56 sosyal medya hesabı (@IQOS_it (IQOS Italy, 67k followers), @Velo_Pakistan (50k followers), ve @Vuse.Indonesia (62k followers) gibi) saptanmış. Araştırma döneminde (beş yılda) bu üç ürünle ilgili reklam ve tanıtım içeriklerine veya görüntülerine dünyanın her yerinden, altmıştan fazla ülkeden toplam 3.4 milyar kez ulaşılmış. Ulaşan kişi sayısı 385 milyon olup bunun 150 milyonu 25 yaş altında, 16 milyonu 18 yaşın altındadır. Her üç ürüne de benzer düzeyde ulaşılmıştır. Küresel sigara şirketlerinin bu faaliyeti, araştırma raporunda saldırganca olarak tanımlanmıştır. Özetle, gençler elektronik sigarayla, hoşlandıkları elektronik ortamda ve sıklıkla karşılaşmaktadır. Bu da sosyal öğrenmenin elektronik tipidir.
ENDÜSTRİ POLİTİKALARI SİGARAYI TEŞVİK EDİYOR
Gençler arasında elektronik sigara kullanımı neden artıyor? Çocuk ve gençleri bu zararlı üründen korumak için neler yapılmalı?
Kanaatimce burada iki konu var. Biri planlı reklam ve tanıtım çalışmaları ve yasa dışı pazarlama çalışmaları ve şirketler bunun için seferber olmuşlar, harcamaktan kaçınmıyorlar. Diğeri ise, mükemmel yasal düzenlemelerimize rağmen sigara salgınının geriletilememiş olması. Burada da endüstrinin tütün kontrol çalışmalarını bozucu etkisi öne çıkıyor. Üniversite kampüslerinde, AVM’lerde ve her yerdeki kafe, nargile kafe, restoran ve otellerde yarı açık yarı kapalı bölmeler, yasanın yasaklamalarına rağmen endüstri planları ve çabaları ile içenlerin ve içmeyenlerin birlikte kullandıkları alanlar olarak ortaya çıkmıştır. Adı, endüstri planlarında uyum-ayarlama (accomodation) veya seçimin inceliği (courtesy of choice) olarak geçen bir endüstri stratejisinin kurbanı durumundayız. Bu şekilde geleceğimiz, pasif etkilenim yoluyla ve en güzel alanların sigaralı beraberliklerle donatılmasının gençlerin algı kalıplarını ve seçimlerini olumsuz etkilemesi yoluyla önemli bir tehdit altındadır. Bu durum, dünya ölçekli olarak planlı ve sistematik çabalarla uygulanan bir endüstri politikasıdır. Gençler buralarda kullanmaya hevesleniyorlar, buralar sigaranın ve pasif duman etkileniminin kanıksandığı bir kültür yaratıyor. Bu şekilde sigara normal bir davranış olarak tüm zararları bilinmesine rağmen saltanatını sürdürüyor. Türkiye hâlen dünyada sigara içme oranları en yüksek olan ülkeler arasında. Akciğer kanseri ve diğer kanserler, kalp ve beyin krizleri yağmur gibi yağıyor. Yasaya aykırı bu durumu önlemek mecburiyetindeyiz. Sigaranın yaygın olduğu toplumlar, elektronik sigaranın en kolay yeşereceği yerlerdir. Yoksa gençlerimizi nikotin bağımlılığına ve bu şirketlerin çıkarlarına mahkûm etmeye devam ederiz. Sigara salgınını geriletmek ve elektronik sigaranın yeşermesini durdurmak için yasal alt yapı yönünden Türkiye şanslı durumdadır. Kapsamlı bir tütün kontrol yasasına sahiptir. Türkiye’de elektronik sigara, önce T.C. Sağlık Bakanlığı kararıyla sonra Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yasa dışı, ticareti yasak olan bir ürün olarak ilan edilmiştir. Problem, yasaların yaptırımlarla uygulanmasındaki yetersizliklerdir. Bu yetersizliği aşmak ve endüstriyi geriletmek mecburiyeti vardır. Bu başarılamazsa çocuklarının zarar görmesine bile bile katlanan bir toplum olarak kalırız. Görev herkesindir.
TÜRKİYE’DEKİ KULLANIM ORANLARI
Dünyada gençler arasında elektronik sigara salgını yaşanırken Türkiye’deki durum nedir?
Bu konuda veriler sınırlıdır, Addicta dergisinde 2023 yılı Eylül ayında yayınlanmış, kapsamlı ve temsil gücü yüksek bir çalışmada (Mutlu A. ve arkadaşlarının çalışmasında) Eskişehir’de üniversite öğrencilerinde elektronik sigara kullanım oranı yüzde 2,1 olarak bildirilmiştir. Bu çalışmada en çok bildirilen kullanma nedenleri de bırakmaya yardımcı olduğunun düşünülmesi ve daha az zararlı bulunması olmuştur. Aynı nedenler 2019 yılında yayınlanan ve Göney G. ve arkadaşları tarafından elektronik sigara kullanıcıları üzerinde yapılan bir araştırmada da bulunmuştur. Daha önceki dönemde üniversite öğrencilerinde yapılmış iki çalışma ise hâlen elektronik sigara kullanma oranlarını yaklaşık yüzde 3 olarak bildirilmiştir. Elektronik sigara konusunda baştan beri duyarlı olmamış ülkelerde, örneğin ABD, Yeni Zelanda, İtalya ve Polonya’da üniversite öncesi öğrencilerde yüzde 20-30’luk kullanım oranlarına ulaşılmıştır. Özetle gençlerin yasa dışı ulaşabilme imkânlarının varlığına rağmen elektronik sigara Türkiye’de hâlâ yeşerememiştir. Araştırmalarla sorunun boyutunun daha iyi saptanması ve izlenmesine ihtiyaç vardır.
Elektronik sigaraya karşı sivil toplum ve hükûmetler düzeyinde ne tür tedbirler alınıyor?
Türkiye’deki elektronik sigarayı ticari ürün olarak dışlayan politika doğrudur ve sürdürülmelidir. Yasa dışı elektronik sigara satışları önlemek ve hangi mecrada yapılırsa yapılsın elektronik sigara reklam ve tanıtımı geriletmek, bunun için ulusal ve uluslararası boyutta önlemler almak önemli ihtiyaçlardır. Tütün kontrol çalışmalarını güçlendirerek sürdürmek ve elektronik sigara ve tütün ürünleri salgınının büyümesine fırsat tanımamak, kanaatimce tüm hükûmetlerin görevi olmalıdır.