Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1053
Yaşam
Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
Dünyanın farklı bölgelerinden gençlere bağımlılıklara karşı olan bakış açılarını öğrenebilmek için sorular yönelttik; bağımlılık sorununa onların gözünden bakarak mücadelenin gerekliliğini bir de onlardan dinledik.
Aslıhan Yesir:
“En iyi önleme yöntemi, neyle mücadele ettiğinizi bilmektir”
İlk olarak sizi tanıyabilir miyiz?
1996 İstanbul doğumluyum. Lisans eğitimimi moleküler biyoloji ve genetik alanında tamamladım ve şu an Boğaziçi Üniversitesinde yüksek lisans öğrencisi olarak moleküler biyoteknoloji alanında akademik çalışmalarıma devam ediyorum. 2015 yılından bu yana Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin aktif gönüllüsüyüm. 2016 yılında Sağlıklı Fikirler Kısa Film Senaryo Yarışması’nda madde bağımlılığı kategorisinde birincilik elde ettim. Birleşmiş Milletler Narkotik İlaçlar Komisyonu’nun (CND) madde bağımlılığı önleme faaliyetleri üzerine gerçekleştirdiği 2021 gençlik forumunda (UNODC Youth Forum) genç savunucu olarak ülkemizi temsil ettim. Türkiye Bağımlılıkla Mücadele-TBM Eğitimi ve izci liderliği eğitimi aldım. Yeşilay bünyesinde gönüllülük faaliyetlerine devam ediyorum.
Bağımlılık hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bir genç olarak kendimi geliştirmeye, yaşamı okumaya niyetli olduğum sürece yapabileceklerimin, gücümün her gün daha da arttığına şahit oluyorum ve gençliğine şahit olduğum birçok akranım için de bunun böyle olduğunu gururla söyleyebilirim. Hayat bize bu gerçeği her gün kanıtlarken, konu bağımlılıklara geldiğinde durum tam tersine dönüyor. Hayatı arkanıza alıp tüm gücünüzle koşmaya başlayacağınız o anda size çelme takıyor, anlarınızı, anılarınızı, zamanınızı, aklınızı çalıyor ve siz hayatınızın daha azıyla yetinmeye başlıyorsunuz. Daha azı ve çok daha azı derken hiçbir şey yapamaz hale geliyorsunuz. Sonra sevdiklerinizi, hayallerinizi, en sonunda da sizi çalıyor. Hayattaki anlamınızı kaybediyorsunuz.
Sizce bağımlılığın önlenmesi için neler yapılmalı?
Bağımlılığın önlenebilmesi için bağımlılığın ne olduğunun çok iyi bilinmesi, bireyden başlayarak toplumda nelere sebep olabileceğinin çok iyi anlaşılmış olması ve bu bilgilerin uygun biçimde hedef kitleye aktarılması gerekiyor. Çünkü en iyi önleme ya da korunma yöntemi neyle mücadele ettiğinizi ‘bilmek’tir. Bilmediğiniz, duymadığınız, görmediğiniz ya da anlamadığınız bir şeyin tehlikesine maruz kaldığınızı düşünmek sizin ihtimaliniz dahi değildir. Bu da sizi bağımlılık gibi yıkıcı etkilere sahip bir gerçeğe karşı savunmasız yapar. Bir diğer önemli nokta da toplumun gelişimine sağlık, spor, sanat gibi bireylerin bedenini ve ruhunu besleyebilecekleri çeşitli alanlarda katkıda bulunmaktır. Ruhuna ve bedenine nelerin gerçek anlamda iyi gelebileceğini bilen bireyler için, bağımlılık bir seçenek olmaktan çıkar.
Bağımlılığın önlenmesinde özellikle gençlerin yapması gerekenler sizce neler?
Gençler olarak dünyayı, çevremizi, yaşamı okumak ve anlamak konusunda gösterdiğimiz tüm gayretler kendi dünyamıza yaptığımız anlamlı yatırımlardır. Yaşamı okumakla ilgili yaptığımız her yatırım bizi dünyanın kötülüklerinden uzaklaştıran önemli birer koruyucudur. Bağımlılıkların önlenmesi dahil olmak üzere dünyada bizi ilgilendiren her konuya en iyi bildiğimiz yerden kendimizden başlayarak katkı sunabiliriz. Çünkü aslında her şey kendi dünyamızı inşa etmekle başlar. Kendi dünyamızı kurtarmakla ilgili yaptığımız her girişim bizi başka ‘dünyaları kurtarmak’ ve önleme faaliyetlerinde doğrudan görev almak konusunda sorumlu olduğumuz anlamlı bir noktaya taşır. Bu da bizi -bugün Genç Yeşilay’da olduğu gibi- ‘bilinçli bir genç’ olmanın ötesinde başkalarının da bilinçlenmesine katkıda bulunan bireylere dönüştürür ve değerli bir yolculuğa çıkarır.
Yeşilay’ın bağımlılıklara karşı sürdürdüğü aralıksız mücadele hakkında neler söylemek istersiniz?
Yeşilay, asırlık geçmişiyle ömrümün her anında var olan kocaman bir hikâyenin, anlamlı bir mücadelenin temsilcisi benim için. Toplum sağlığını korumak, sağlıklı nesiller yetiştirmek ve toplumun değişen ihtiyaçlarına cevap verebilmek için kendini her gün geliştiren, koruyan eğiten ve iyileştiren bir kurum. 101 yaşında olan bu kocaman hikâyenin bugün hâlâ nasıl bu kadar genç kalabildiğinin cevabı da gönüllülerinde saklı. Ben de ömrümle çakışan bu anlamlı hikâyenin ve mücadelenin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum.
Bağımlılıkların önlenmesinde kültür, sanat ve sporun önemi vurgulanıyor, bu konuda neler söylemek istersiniz?
İnsan hem ruhu hem de bedeniyle varlığını sürdüren bir varlıktır. Herhangi birini göz ardı ettiğinizde yaşamınızda boşluklar, sorunlar, kopukluklar olmaya başlar. İnsan bedeni sağlıklı olmaya ihtiyaç duyarken, gözün güzel olanı görmeye, kulağın güzel olanı duymaya dolayısıyla ruhun güzel olanı hissetmeye ihtiyacı vardır. Bu noktada sanat ve spor devreye girer. Sağlıklı bir bedenin en iyi arkadaşı spor iken sağlıklı bir zihnin ve ruhun da en iyi arkadaşı sanattır. Ruhunuz bedeninize, bedeniniz de ruhunuza sağlıklı bir biçimde tutunmaya başladığında hayat sizin için çok daha anlamlı bir yere dönüşür. Yaşamı okuma ve anlama becerileriniz artar. Bu da sizi bağımlılık gibi kişinin hayatının daha azıyla yetinmesine sebep olan alışkanlıklardan korur. Çünkü bağımlılık gibi yanılgıların sizin için zaten bir anlamı yoktur ve ihtimaliniz dahi olmaz.
Imo Uchenna:
“Bağımlılık yüzleşilmesi gereken bir düşman”
İlk olarak sizi tanımak isteriz…
Gençlerin sağlık sorunlarına yardım etmek konusunda istekli bir gencim. Sosyal değişime etkin katılım için program yönetimi ve iletişim becerilerine yönelik çalışmalar yapıyorum.
Bağımlılık hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bağımlılığı, hastanın seçiminin ya da kararının bir sonucu olabilecek veya olmayabilecek altta yatan birkaç farklı faktörün neden olduğu bir durum olarak görüyorum. Bu nedenle bağımlılığın yüzleşilmesi gereken bir düşman olduğunu düşünüyorum.
Sizce bağımlılığın önlenmesi için neler yapılmalı?
İnsanların bilgilendirilmesine daha fazla yatırım yapılması ve ikincil önlemenin derhal ele alınmasıyla bağımlılığın önlenebileceğine inanıyorum.
Bağımlılığın önlenmesinde özellikle gençlerin yapması gerekenler sizce neler?
Gençler bağımlılıkla ilgili olarak yardım ve danışmanlık hizmetlerini kullanmaya çalışıyorlar. Gizlilik durumlarında, yardımdan uzak duruyor ve internet/inanç temelli yaklaşımları kullanıyorlar. Olağanüstü durumlarda ise, bilgisiz birine dönüştükleri için normal olduğunu düşünüyorlar.
Yeşilay’ın bağımlılıklara karşı sürdürdüğü aralıksız mücadele hakkında neler söylemek istersiniz?
Yeşilay, üst düzey savunuculuk ve değişiklikler yapma noktasındaki stratejilere katılıyor. Yeşilay’ın bağımlılıkla mücadeledeki rolü, uluslararası sağlığı benimsediğinden Türkiye sınırlarını aşarak diğer ülkelere kadar uzanıyor.
Bağımlılıkların önlenmesinde kültür, sanat ve sporun önemi vurgulanıyor, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Bu adım, bağımlılıkların etkili bir şekilde önlenmesi için kullanılabilecek alanları vurgulamaya yönelik klişe yaklaşımdan ayrılıyor.
Karthika Pillai:
“Bağımlılık kesinlikle önlenebilir”
Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Hindistan'dan Karthika Pillai. 23 yaşındayım. Uyuşturucu talebinin azaltılması için merkezi düzeyde önemli bir makam olan Hindistan hükümetinin Sosyal Adalet ve Güçlendirme Bakanlığında genç bir profesyonel olarak çalışıyorum. İşim gereği, Hindistan'daki ötekileştirilen gruplar için halihazırda mevcut olan planları ve politikaları takip ediyor ve değerlendiriyorum. Ayrıca, Sosyoloji yüksek lisans eğitimimi de sürdürüyorum.
Bağımlılıklar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bağımlılık kelimesinden algıladığım şey, bir kişinin uzun süre devam etmesi durumunda psiko-sosyal sorunlara neden olabilecek faaliyetlere katılmayı bırakamamasıdır; bu kumar, oyun ve uyuşturucu madde kullanımı ile ilişkilendirilebilir. Herhangi bir bağımlılığı olan kişi, genellikle vücudunun hayatta kalmak için ona bağımlı hale gelmesinden kaynaklanan zararlı etkilerini bilmesine rağmen belirli bir maddeyi veya aktiviteyi kötüye kullanmaya devam edecektir. Bir kişinin belirli bir maddeye bağımlı olmayı bırakması veya belirli bir davranıştan vazgeçmesi kolay değildir çünkü bu yoksunluk semptomlarına neden olur. Fiziksel olarak bir maddeye bağımlı hale gelen kişilerden maddenin aniden kesilmesi birçok hoş olmayan semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir; hatta bazı durumlarda ölümcül olabilir. Dolayısıyla bunun dikkatli ve sabırlı bir şekilde tedavi edilmesi gerekir.
Sizce bağımlılığın önlenmesi için neler yapılmalı?
Bağımlılık kesinlikle önlenebilir. Bu araştırma alanı beni gerçekten ilgilendirdiğinden, bir süredir bireylerde madde kullanım bozukluklarına yol açabilecek genetik faktörleri araştırıyorum. Ailede ruhsal bozukluk ve bağımlılık öyküsüne bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Birkaç çalışma bu hastalığın aileden gelme eğiliminde olduğunu, ancak önlenebileceğini göstermiştir. Biyolojik, çevresel ve fiziksel risk faktörlerimizin ne kadar farkında olursak, bunların üstesinden gelme olasılığımız da o kadar artar. Bireyler arasında madde kullanımıyla mücadelede olumlu sonuçlar verdiği gösterildiği için, dayanıklılığı teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC)’nin de birçok programında vurguladığı koruyucu faktörleri güçlendirmeliyiz. Bu model, onu daha da etkili kılan bilime dayalı kanıtlarla da desteklenmektedir.
Bağımlılığın önlenmesinde özellikle gençlerin yapması gerekenler sizce neler?
Hindistan hükümetinin Sosyal Adalet ve Güçlendirme Bakanlığında çalışıyorum. Bu sayede uyuşturucu talebinin azaltılmasına yönelik çeşitli girişimler üzerinde çalışma fırsatım oldu. Hindistan'da, Nasha Mukt Bharat Abhiyan “Uyuşturucusuz Hindistan Kampanyası” kapsamında, farkındalık yaratmak ve gençlik liderleri oluşturmak için kapasite geliştirme atölyeleri, çeşitli yarışmalar ve diğer programlar aracılığıyla ülke genelinde gençleri harekete geçiriyorum.
Yeşilay’ın bağımlılıklara karşı sürdürdüğü aralıksız mücadele hakkında neler söylemek istersiniz?
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi aracılığıyla Yeşilay hakkında bilgi edindim. Yeşilay tarafından 17-18 Ağustos 2021 tarihinde düzenlenen ve gençler arasında madde kullanım sorunları hakkında çok fazla bilgi ve fikir edinmeme yardımcı olan 2. Genç Savunuculuk Forumu’na katılma fırsatı buldum. Bu alandaki bilgi ve yetkinliğimizi geliştirmek için alanında uzman isimlerden oluşan bir panel sunma yönündeki samimi çabalarını çok takdir ettim.
Bağımlılıkların önlenmesinde kültür, sanat ve sporun önemi vurgulanıyor, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Kültür, sanat ve sporun, bireylere kendilerini yaratıcı bir şekilde ifade etme özgürlüğü verdiği için bağımlılığın önlenmesinde önemli bir rol oynadığına inanıyorum. Bunu, dil engelini ve farklılıkları gerçekten ortadan kaldırabilecek, uyrukları ya da yaşları ne olursa olsun insanları bir araya getirebilecek görüş ve bakış açılarımızı dile getirmek için başka bir araç olarak görüyorum. Son zamanlarda, UNODC tarafından yayınlanan ve madde kullanımını önleme mesajını yayan bir dergi oluşturmak için sanal olarak birlikte çalıştığımız Gençlik Forumu 2021'in gençlerinin yer aldığı “Butterfly Wings”(Kelebeğin Kanatları) adlı bir gençlik dergisi üzerinde çalışma fırsatı buldum ve dergi için “Warriors of Prevention (Önleme Savaşçıları)” adlı bir şarkı yazdım.
Merve Aluçlu:
“Yarını şekillendiren bugünün gençleri olarak bizleriz”
İlk olarak sizi tanımak isteriz...
Ben Merve Aluçlu, Anadolu Üniversitesi’nde İngilizce Öğretmenliği son sınıf öğrencisiyim. Yeşilay Kulübü'nde gönüllü olarak faaliyet göstermekteyim, kulübümde yaklaşık bir buçuk sene başkan yardımcılığını yürüttüm, son bir buçuk senedir de başkanlığını yürütmekteyim. Üniversite içi ve yerel çalışmalarımın yanı sıra uluslararası alanda da Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin düzenlediği Gençlik Formu'nda Türkiye Yeşilay'ı temsil ettim ve sonrasında ofisin ekibiyle birlikte şu an ikinci sayısı üzerinde çalışmaya başladığımız bağımlılıkları tanıma ve önleme odaklı bir gençlik dergisi çıkardık. Kısaca, kendisine ve insanlığa ufak da olsa fayda sağlamak için koşuşturan gençlerden biriyim.
Bağımlılık hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bağımlılık çok klasik bir tabir ile bir beyin hastalığıdır ama ben şöyle bir yorum getirmek istiyorum, toplumdaki bazı insanlar tarafından asla kabul görmediğini düşündüğüm bir terim, ki bu terimin içini açtığımızda karşımıza çok farklı perspektiflerden sorunlar çıkaran, genelden özele doğru dünyaya, ülkemize, ekonomimize, toplumuza, ailelerimize ve sağlığımıza çok uzaktan şiddetli bir hızla düşen bir kartopu gibidir, ki bilirsiniz kartopu etkisi küçük küçük başlayan ama sonrasında koca bir çığa neden olabilecek güçtedir, yani deyim yerindeyse bağımlılık, koca bir problemler zincirinin baş halkasıdır. Kısaca bağımlılık, hafife almayıp, tıpkı bir kanser hücresi gibi büyümeden hızlıca tedaviye başlanması gereken bir hastalıktır.
Sizce bağımlılığın önlenmesi için neler yapılmalı?
Bağımlılığın önlenmesi, maliyet, zaman ve çaba bakımından tedavisinden çok daha kolay olacaktır. Önleme çalışmalarında ise öncelikli adımın kesinlikle toplumu bilinçlendirmekten geçtiğine inanmaktayım. Toplumdaki her bir fert bizler için önemli ancak insanları kategoriler halinde ayırıp farklı şekillerde farkındalık yaratmak gerektiğini düşünüyorum. Bağımlılığın önlenmesi; onun öncelikle farkına varılmasıyla ve bir problem olduğunun kabulüyle başlar, sonrasında ise toplumun farklı kesimlerinin ilgi ve ihtiyaçları çerçevesinde eğitimler verilip, bilirkişilerin yönlendirmesiyle çeşitli alanlarda aktiviteler organize edilmelidir ve tabii tüm bu işler yapılırken gücü yeten herkesin elini taşın altına koyması gerekir.
Bağımlılığın önlenmesinde özellikle gençlerin yapması gerekenler sizce neler?
Biliyoruz ki biz gençler geleceğin ümidiyiz, bu nedenle bilinçli ve farkındalık sahibi olmamız gerekiyor. Çeşitli alanlarda kendimizi yetiştirmeli, bugünün sorunları neler, bu sorunlar ne zaman ve nasıl başladı, çözüm yolları nelerdir konuları üzerinde durmamız gerekiyor. Bu farkındalığa sahip olunca bağımlılıklarla mücadele gibi önemli alanlarda etkimiz ve sorumluluğumuz da büyüyor, çünkü en basit örnekle akranlar arası eğitim, sınıflarda farklı davranışların öğretilmesinde dahi kullanılan faydalı bir yöntemdir. Bir gence, kendinden yaşça büyük birinin verdiği bilgiler genç psikolojisiyle hoş bulunmayabilir ama normalde vakit geçirdiği bir arkadaşından duymak onun üzerinde olumlu bir etki bırakabilir. Direkt bilgi içerikli olmasa bile, örneğin bizim Genç Yeşilay Kulüplerimizdeki etkinliklere gelen çeşitli insanlar, eğer bağımlılığından kurtulmak istiyorsa, o maddelere bizimle vakit geçirirken ara veriyor, ufak da bir adım olsa bizler için bu küçük adımların değeri büyük. Bugünün gençleri olarak bizlerin sorumluluğu büyük ve bazen yaptığımız küçücük bir iş bile büyük sonuçlar doğurabilir; bilirsiniz bir kelebeğin kanat çırpışı dünyanın diğer ucunda bir fırtınaya sebep olabilir.
Yeşilay’ın bağımlılıklara karşı sürdürdüğü aralıksız mücadele hakkında neler söylemek istersiniz?
Seneler önce kurulan ve tamamen vatanını, insanını zihnen bir tutsaklıktan korumak için çeşitli alanlarda çalışmalarını yürüten Yeşilay, toplumun her kesimine ulaşmaya çalışıyor, aslında diğer sorularda bahsettiğim ve önleme çalışmalarında olması gerektiğini düşündüğüm çoğu çalışma Yeşilay tarafından hali hazırda yürütülmekte. Ülke içindeki gibi ülke dışındaki bağlantılarıyla da bağımlılık çalışmalarında küresel düzeyde öncü olduğunu düşünüyorum. Ben bu asırlık oluşumun gönüllü olarak bir parçası olmaktan ve tüm Yeşilaycılarla birlikte insanların yolunu aydınlattığımızı bilmekten gurur duyuyorum. İyi ki Yeşilay var ve iyi ki Yeşilaycıyım.
Bağımlılıkların önlenmesinde kültür, sanat ve sporun önemi vurgulanıyor, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Her birey arkadaş ortamı nedeniyle bağımlılıklarla tanışabilir ve bilmeliyiz ki aslında herkes bağımlılık tehlikesi altında olabilir; bu tehlikeden kurtulmak için vaktimizi nasıl geçirdiğimizin farkında olmak bizi bağımlılıklardan adım adım uzaklaştırır ve özellikle spor, sanat ve kültürel faaliyetler, hem yaratıcılığımızı, hem becerilerimizi geliştirirken hem de zihinsel ve ruhsal olarak iyi halde olmamızı sağlayacaktır ve bu şekilde herhangi bir boşluğa düşmemizi engelleyecektir.