Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1091
Yaşam
Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
Sosyal medyada kusursuz beden algısının yarattığı psikolojik baskı, bireyleri steroid kullanımına yönlendiriyor. Bu “hızlı” çözümler ise öz güven yerine daha da derin psikolojik sorunlara yol açıyor. Kendini “daha iyi” hissetmek, çevreden onay görmek uğruna kullanılan steroidler geçici bir illüzyon yaratsa da ardından büyük bir psikolojik yıkım gerçekleşiyor. Steroid kullanımın psikolojik etkilerini uzmanlarına sorduk.
Sağlıklı ve fit bir görünüm arayışı daha önce hiç olmadığı kadar hayatımızın merkezinde. Sosyal medya, parlak filtreleri ve ideal beden standartlarıyla bireyleri manipüle ederken kendinden memnuniyetsizliğe sürüklüyor, kısaca sosyal bir baskı oluşturuyor. Tüm bu zorlayıcı etkiler nedeniyle fit olmak için uzun süre diyet yapmayı göze alamayan, spor salonlarında ter dökmeye pek de hevesli olmayan birçok kişi kısa sürede sonuç alacağı steroidler gibi hızlı etki vadeden ürünlere yöneliyor. Peki, bu ürünlerin fiziksel değişimin ötesinde, kişinin zihin ve duygu dünyasına neler yaptığından kaç kişi haberdar? Daha güçlü görünmek, kaslı bir bedene sahip olmak ve bu “kuralı” dayatan oluşum tarafından “sevilip”, “övülmek” günümüzün sahte “mutluluk” kaynağı. Peki, kâr-zarar dengesinde şekle sağlıktan daha fazla önem veren, toplumsal baskıcı grup tarafından kabul görme ve beğenilme arzusu duyarak steroid kullanımına yönelenleri nasıl bir sonuç bekliyor?
Birçok kişi bu zararsızmış gibi görünen ancak ilerleyen dönemlerde tam bir psikolojik çöküşe neden olan steroid kullanımına kendilerini “daha iyi” hissetmek için başlıyor. Takviye kullanma sürecinde kendine daha çok güveniyor, onaylanıyor, mutlu hissediyor. Peki, ya sonrası? Steroid kullanımının yol açtığı ciddi fiziksel sorunları bir kenara ayırarak psikolojik olarak ne tür zararları olduğuna odaklandık. Zira asteroidlerin etkilerini öğrenmek ve iyi anlamak, bu takviyelere olan eğilimi sorgulamak ve farkındalık yaratmak toplum için büyük önem taşıyor. Konuyu YEDAM Spor Psikolojisi Uzmanları Rıza Yıldız ve Ersin Alparslan ile mercek altına aldık.
SAĞLIKLI BEDEN ALGISI HATAYA SÜRÜKLÜYOR
Steroidlere kısaca vücutta doğal olarak üretilen hormonların sentetik versiyonları diyebiliriz. Anabolik steroidler, kas kütlesini artırmak ve fiziksel performansı geliştirmek amacıyla kullanılıyor. Özellikle sporcular, vücut geliştiriciler ve “ideal” beden peşinde koşan bireyler arasında yaygın. Ancak bu maddeler, sağlık problemleri için reçete edilen steroidlerle aynı değil. Özellikle genç bireylerde kullanımı tehlikeli fiziksel ve psikolojik sonuçlara neden olabiliyor. Kısa vadede fiziksel değişimler sağlasa da ciddi sağlık sorunları ortaya çıkıyor. Psikolojik zararları arasında ise psikolojik bağımlılık, duygusal dengesizlik ve sosyal izolasyon gibi birçok olumsuz durum bulunuyor.
Fit ve güçlü bir beden imajının toplumun sağlıklı beden algısını nasıl etkilediği, bu algının gerçekçi mi yoksa idealize edilmiş mi olduğu sorusuna YEDAM Spor Psikolojisi Uzmanı Rıza Yıldız şöyle cevap veriyor: “Sağlıklı bir bedenin sadece fit görünmek, kaslı bir görüntüye sahip olmak değil, çok yönlü bir gelişim ve iyilik hâli içerisinde olmakla ilişkili olduğunu söyleyebiliriz. 1976 yılında Gerbner ve Gross tarafından yapılan bilimsel bir araştırmada bireylerin yaşama dair gerçeklik algılarının televizyon izleyenler ve izlemeyenler değerlendirildiğinde farklılıklar barındırdığı tespit edilmiş. Televizyon izleyen bireylerde ortaya çıkan gerçeklik algısındaki bu değişim günümüzde bireylerin çevresel etmenlerle dayatılan algılarla, sağlıklı beden algısını etkileyen bir yapıya evrilmiştir. Bir diğer araştırmaya göre (Sezgin, 2011) günümüzde beden, beğeninin bir parçası gibidir ve beğenilen sağlıklı bir beden ancak ve ancak fit bir vücuda sahip olmak için yapılan egzersizlerle, alınan ek gıdalar ve vitamin takviyeleriyle, diyet, kozmetik ürünler ve estetik operasyonlarla mümkün olmaktadır ve bireylerde spor salonlarına gitmek zorunluluk hâline gelmiştir. Bu bağlamda ortaya çıkan sağlıklı bedense bedeni tüketilebilir bir obje olarak niteler hâle gelmiştir. Bireylerin fit ve güçlü olmak gibi kavramlara yöneliminin ve sağlıklı bir beden algısı olarak bu yapıyı benimsemelerinin temel sebebinin sosyal medya, yazılı medya ve televizyon gibi yayın araçlarıyla ticari bir tüketim endüstrisi oluşturan şirketlerin toplumda yaratmaya çalıştığı sağlıklı beden algısı olduğu söylenebilir. Bu algıdaki değişim sebebiyle başka bir kültürde zayıf, hasta, çelimsiz olarak nitelenebilen bir vücut tipi fit ve olması gereken kadın görünümü olarak anlamlandırılabilmekte ve yine farklı bir kültürde abartılı bir görünüm olarak nitelenebilecek kaslı görünüm, güç ve olması gereken erkek görünümü olarak nitelenebilmektedir. Gerçekçi olmayan bu algı çalışmalarının işe yaramasıyla birlikte ne yazık ki bireyler zayıflamak ya da kas kütlelerini geliştirmek için ek gıda, ilaç, yasa dışı madde ve bilmedikleri içeriklere sahip çeşitli kullanımlar gerçekleştirebilmektedir. Bireylere beden imajı olarak dayatılan bu beden algısının aksine sağlıklı bir beden bireyin tam ve dengeli beslenmesi, düzenli egzersiz yapması, psikolojik ve fizyolojik olarak dengeli, mutlu ve sosyal bir yaşam sürmesiyle var olabilmektedir. İdealize edilen, dayatılan ve gerçekçi olmayan beden algısı ise bireylerin saatlerce egzersiz yapmasına, tasvir ettikleri formlarını koruma adına kimi zaman içeriklerini bile bilmedikleri takviyeler kullanmaları sonucu fiziksel ve ruhsal zarar görmelerine sebep olabilmektedir. Bu sebeple topluma dayatılan bu beden algısının bireylerin beden imajına zarar verdiği ve barındırdığı psikolojik ve fizyolojik risklerle gerçekçilikten uzak olduğu görülmektedir.”
“FİT GÖRÜNÜM” VE “KASLILIK” DAYATMASI
Beden dengesinin bozulması ve steroid gibi takviyelere yönelme, bireylerde psikolojik sorunlara neden olabiliyor. YEDAM Uzmanı Rıza Yıldız, bireylerin beden dengesine ciddi zararları bulunan takviye kullanımlara yöneliminin çevresel etkilerle oluşan beden imajı algısıyla yakından ilişkisi olduğunu söylüyor. Yıldız, “Kathiresan vd. (2022)’e göre popüler kültürle beraber erkek vücudunun giderek artan tasvirleri, ergenlik çağındaki erkekler üzerinde benzeri görülmemiş bir kaslılık baskısı yaratıyor. Benzer bir baskıyı güzellik ve fit görünüm tasvirleri konusunda genç kadınlar üzerinde de görmek mümkündür” diyor. Bu baskı sebebiyle yasal ve yasa dışı yollarla üretilen protein tozu ve steroid gibi kullanımlara, katı diyet uygulamalarına ve spor salonlarına yönelimin arttığını belirten Yıldız, özellikle psikolojik bazı sorunlara dikkat çeken araştırmaların artarak devam ettiğinin ve önem kazandığının altını çiziyor. Hem kadında hem de erkekte depresif duygulanımın ön plana çıktığını söyleyen Rıza Yıldız, “Bu sebeple toplumda bireylere dayatılan gerçekçi olmayan beden algısıyla bireylerde yanlış bir biçimde evrilen beden imajı ile steroid vb. takviyeler birbirinden ayrı değerlendirilmemektedir (Bayar, 2019; Gestsdottir, 2021). Steroid ve protein tozu gibi kullanımlara dair yapılan bir çalışmada erkek çocuklarının %60’ının kaslı bir beden algısını idealize ettikleri ve bu sebeple diyetlerini planladıkları görülmektedir. Güçlü ve fit bir fiziğe sahip olmayanlar ise çevreleri tarafından zorbalığa maruz kalmaktadır. Bu durum birçok genç erkeğin market, eczane, spor salonu ve çevrim içi platformlardan kas geliştirmek için takviye almasıyla sonuçlanmaktadır. Bu takviyeler ise protein tozu, steroid ve aşırı uyarıcı içeriğe sahip birçok kullanım ürününü kapsayıcı niteliktedir” diyor.
“STEROİDLER VÜCUDUN İŞLEYİŞ MEKANİZMASINDA CİDDİ HASARLAR BIRAKIYOR”
Bu ürünlerin satışı ve kullanımı konusundaki denetimin ne yazık ki zayıf kaldığını belirten Yıldız, bu sebeple bireylerin özellikle içeriği denetlenemeyen bazı ürünler de dâhil olmak üzere bu tür takviyelerin kullanımı konusunda çok dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor ve ekliyor: “Nitekim bu ürünlerin tüketimi kısa ya da uzun vadeli fizyolojik ve psikolojik sorunlara sebep olabilmektedir (Kathiresan vd., 2022). Steroid ve protein tozu gibi takviyelerin kullanımının vücuttaki dengeyi bozduğu ve vücudun işleyiş mekanizmasında ciddi hasarlar meydana getirebildiği bilinen bir gerçektir. Yapılan bir araştırmada protein tozlarının içeriğinde birçok kimyasal maddeye rastlanabildiği ve mantar toksinleri ve pestisit kalıntıları gibi maddelerden kurşun ve arsenik gibi ağır metallere uzanan bir yelpazede birçok zararlı maddenin tespit edildiği belirtilmiştir. Tespit edilen bu zararlı maddelerin ise içerik bilgisinde yer almadığı tespit edilmiştir (Philips vd., 2024). İçeriğinde birçok zararlı kimyasal maddeye rastlanabilen protein tozunun vücuda etkileri incelendiğinde özellikle karaciğer ve böbreğe etki edebildiği, hücre büyümesini ve bölünmesini, sebum üretimi ve artan östrojen faktörleriyle birlikte hormonal dengede bozukluklar meydana getirdiği, dürtüsellik ve depresyonla bağlantılı bir nörotransmitter olan serotonin sentezini azalttığı ve psikolojik olarak öfkeyle ve saldırganlık ile ilgili semptomlara neden olduğunu göstermiştir (Vasconcelos vd., 2021, Patel vd., 2023). Bazı protein tozlarında ek olarak bulunabilen ve ayrıca da kullanımı mümkün olan steroidler ise ciddi bir halk sağlığı tehdidi olmasının yanı sıra kullanan bireylerde endişe verici bir etkiye sahiptir ve psikolojik olarak bazı semptomlara sebep olmaktadır. Kullanan bireylerde somatoform bozukluklar, duygudurum bozuklukları ve şizofreni, kas disformisi, yeme bozuklukları, öfke problemleri, şiddete eğilim, depresyon, mani, majör ruh hâli sendromları, hipomani, kaygı, majör depresyon, intihar ve bağımlılık riskinde artış, düşük öz saygı ve çeşitli psikotik davranışlar görülebilmektedir (Corrigan, 1996; Gestsdottir, 2021; Gruber ve Pope, 2000; Nelson vd., 2022; Piacentino vd., 2015; Pope ve Katz, 1994). Sonuç olarak beden dengesinin bozulması, steroid veya protein tozu kullanımına yönelme gibi durumların bireylerin fizyolojik ve psikolojik sağlığını ciddi anlamda tehdit ettiği ve birçok patolojik durumu ortaya çıkarabildiği görülmektedir.”
“GÜZELLİK İDEALLERİ TOPLUMA DAYATILIYOR”
Görsellik üzerinden kurulan güzellik idealleri, yetişkinlerden çok gençlerin benlik algılarını etkiliyor. YEDAM Spor Psikolojisi Uzmanı Rıza Yıldız, güzellik ideallerinin özellikle genç erkek ve kadınlarda moda ve çeşitli kanallar aracılığıyla sürekli güncellenmekte olduğunu ve bu durumun bireylerde değişim isteğine, beden imajı açısından kişisel memnuniyetsizliğe, katı diyet uygulamalarına, zorlayıcı bedensel spor aktivitelerine, takviye steroid, protein tozu ve ilaç kullanımına, bedenlerini beğenmemelerine, kendilerine sunulan güzellik ideallerine yönelmelerine ve sonucunda estetik ve çeşitli cerrahi operasyonlara sebep olabildiğini söylüyor. Yıldız sözlerini şöyle sürdürüyor: “Güzellik ideali değişken bir yapıya sahip olup sosyal medya uygulamaları ve toplumsal etkileşime göre şekillenebilmektedir. Sosyal medya ve çeşitli yayın mercilerinin kullanımının çok yaygın olduğu günümüzde topluma dayatılan güzellik idealleri, kullanıcıların sürekli olarak görünümlerini kontrol etmelerine ve algıladıkları sanal ortamdaki görünümlerinde kusurlar bulmalarına yol açmıştır. Çalışmalar göstermektedir ki, sık sosyal medya kullanımı gerçekçi olmayan vücut imajı ve güzellik ideallerine, görünümle ilgili önemli derecede endişe ve kaygıya yol açabilmektedir. Bu durum ise özellikle gençlerin kendilerini yanlış bir biçimde değerlendirmelerine ve kaygı, depresyon, yeme bozuklukları ve vücut dismorfik bozuklukları gibi psikolojik sorunlar yaşamalarına sebep olabilmektedir. Bu durum ise bireyin benlik algısını olumsuz etkilemekte ve birey ile kültürel estetik ve güzellik ideali arasındaki olumsuz yapıyı gözler önüne sermektedir. Nitekim topluma dayatılan bu güzellik ideali bireyin benlik algısını olumsuz etkileyerek onu ideal olarak gösterilen görünüm konusunda değişime zorlamaktadır. Bunun sonucu olarak da bireylerde hayal edilen görüntü kusurlarıyla meşguliyeti arttığı için benlik algılarını bozarak özellikle kadınlarda kozmetik ürünlerin kullanımı ve plastik cerrahi estetik operasyonlara yönelimi artırabilmektedir (Aparicio-Martinez vd., 2019; Laughter vd., 2023). Yeme bozuklukları problemleri ve özellikle anoreksiya gibi rahatsızlıklar da genç kadınlarda bozulan benlik algısı ve beden imajının bir sonucu ortaya çıkan diğer psikolojik problemlerdir. Genç erkekler de yine benzer şekilde dayatılan güç, güzellik idealleri ve ideal beden imajı sebebiyle benlik algılarının olumsuz etkilenmesi sebebiyle kas disformisi depresyon, öfke ve kaygı problemleri gibi birçok psikolojik sorun yaşayabilmektedir. Bunun akabinde spor salonlarının yolunu tutmak zorunda kalmakta, yasal ve yasa dışı birçok takviye kullanmaktadır. Genç erkekler eğer fit görünmezlerse görünümleri sebebiyle zorbalığa da maruz kalabildiklerini belirtmektedirler (Kathiresan vd., 2022). Sonuç olarak görsellik üzerinden kurulan güzellik ideallerinin gençlerin kendilerini değerlendirme şekillerini yanlış ve olumsuz bir değerlendirmeye ittiği ve ideal beden formu yaratılarak bireyleri psikolojik anlamda ve benlik algılarını açısından ciddi bir biçimde olumsuz etkileyebildiği görülmektedir.” Bağımlılığın bireyleri çıkmaza sürükleyen önemli bir konu olduğunu söyleyen Yıldız, “Yaşanan yoksunluk etkileriyle ve kullanım sırasında ortaya çıkan yan etkilerle birlikte steroid ve protein takviyesi ve ek ilaçların, sorunlu güzellik algısı ve bozulan beden imajının halk sağlığı için psikolojik ve fizyolojik olarak bir tehdit olduğu ve bu alanda gerekli önlemlerin alınmasının çok büyük önem taşıdığı söylenebilir” diyor.
SOSYAL YAŞAMI DA ETKİLİYOR
Bu olumsuz psikolojik etkiler elbette ki bireyin yalnızca kendi iç dünyası ile sınırlı da kalmıyor. İş ve sosyal ilişkileri üzerinde de önemli etkiler yaratıyor. YEDAM Spor Psikolojisi Uzmanı Ersin Alparslan steroid kullanımının bireylerin ruh hâli üzerinde agresyon ve duygudurum dalgalanmaları yaratabildiğini, bunun da sosyal ilişkilerde gerilimlere yol açabileceğinin araştırmalarla ortaya koyulduğunu söylüyor. Alparslan, “Konuyla ilgili yapılan araştırmalarda protein takviyelerinin genellikle ruh hâli üzerinde doğrudan bir etkisi olmasa da sosyal kabul arayışıyla birlikte kullanılabildiğini ve bunun da ilişkilerdeki dinamikleri etkileyebildiğini ortaya koyuyor. Uzun vadede bu maddelerin kullanımı, depresyon ve kaygı gibi psikolojik sorunlara yol açabildiği belirlenmiş.” diyor.
Görselliğin sürekli ön planda olduğu bir dünyada, bireylerin fiziksel görünümlerini içsel değerlerinden daha fazla önemsemelerinin çeşitli psikolojik riskleri de beraberinde getirdiğini söyleyen Ersin Alparslan, “Fiziksel görünüm üzerinde aşırı odaklanmanın vücut memnuniyetsizliğine, düşük benlik saygısına ve mükemmeliyetçi eğilimlere yol açabileceğinin ortaya konduğunu belirtiyor. Bu durum, bireylerin öz güvenlerini dışsal faktörlere dayandırmalarına neden olabilir ve psikolojik stresin artmasına yol açabiliyor. Ayrıca yapılan çalışmalarda sosyal medya tarafından dayatılan ‘ideal’ beden tipleriyle sürekli karşılaştırma yapmak depresyon ve kaygı gibi psikolojik rahatsızlıkları tetikleyebildiği ortaya konulmuş. Uzun vadede bu görsel odaklı kültür, bireylerde kimlik karmaşasına ve sosyal izolasyona yol açabilir” diyor ve ekliyor: “Çalışmalar gösteriyor ki sosyal medya, bireylerin fiziksel görünümlerine dair beklentilerini etkileyerek steroid ve protein takviyesi kullanımını artırabilir. Yine araştırmalar, sosyal medya platformlarındaki sürekli karşılaştırmaların bireyleri bedenlerini idealize etmeye ve takviye kullanmaya yönlendirdiğini göstermektedir. Kısa vadede fiziksel görünüme dair iyileşmeler sağlansa da uzun vadede bu maddeler psikolojik stres ve bağımlılığa yol açabildiği ortaya konulmuştur.”