Okul heyecanı başlıyor
Uzun yaz tatilini geride bırakırken çocukların okula gitme telaşı başladı. Bir tarafta okulun açılmasını dört gözle bekleyen afacanlar, diğer taraftaysa ilk kez ailesinden bu kadar ayrı kalacağı için üzülen minikler var. İki tarafın en önemli ortak noktasıysa okulun ilk günü yaşayacakları o hafif korkuyla karışık heyecan. Anne-babalara gelince… Onlar okul fobisi yaratmadan minik yavrularının korkuyu ve heyecanı kararında tutmalarına yardımcı olacak tüyolar arıyor. Okula dönen ve yeni başlayacak tüm miniklere özel hazırlanan birbirinden faydalı bu öneriler aileler için rehber niteliğinde.
İşlerinizi bir kenara bırakın
Her şey bir yana, en önemli konu çocuğunuzu bu önemli dönemde yalnız bırakmamanız. Mümkünse hem anne hem baba olarak okulun ilk günü çocuğunuzun yanında olun. Mümkün değilse anne ya da baba tek başına destek olabilir. Çocuğunuz için okulun ilk günü belirsizlikle dolu bir gün demek. Daha önce hiç görmediği kişilerle aynı sınıfta bütün gününü geçirmek onun için fazla güvensiz bir ortam anlamına gelebilir. Bu nedenle çocuğunuzu okula bıraktıktan sonra dışarıda beklediğinizi ve istediği zaman onu görebileceğinizi söyleyin. Yoğun iş temponuz arasında okula bırakıp çıkışta almanız güven duygusunu zedeleyebilir. Dışarı çıktığında gözü sizi arayabilir, bu nedenle ilk gün mutlaka, ilk hafta mümkün oldukça işlerinizi hafifletin. Unutmayın ki çocuğunuz için yeni bir dönem başlıyor ve size çok ihtiyacı var.
Okulda onu nelerin beklediği hakkında bilgi verin
Okula ilk kez gidecek miniklerin en büyük kaygısı, daha önce görmedikleri her şey hakkında endişe duymalarıdır. Okul binası, bahçesi, tuvalet, yemekhane, sıralar, öğretmenler ve arkadaşlar hakkında bilgilendirici konuşmalar yapabilirsiniz. Bina kaç katlı, hangi sınıfta olacak, sınıf arkadaşları kim, tuvaletin ortak olması, yemekhanede sıraya girmesi gibi bilgiler onun kafasındaki soru işaretlerini biraz olsun giderecektir. Hatta evde birkaç deneme yaparak (sırada nasıl duracağını vs.) bunu eğlenceli hale getirebilirsiniz. Ders içerikleri ve öğretmeni hakkında da detay vermek onu derse daha kolay alıştırabilir.
Psikolojik yönden destek olun
Okulun ilk günü onu nelerin beklediğini ya da okulun tuvaletini nasıl kullanacağını detaylı şekilde anlattınız. Ancak en önemli soruyu atlamayın: Çocuğunuz psikolojik olarak okula hazır mı? Ön hazırlık yaparak okulda onu nelerin beklediğini öğrenmesi endişesinin hafiflemesini sağlayabilir. İkinci adımsa neden okula gitmesi gerektiğini kısa ve net bir dille anlatmanız. Okula gittikten sonra yapmak istediği mesleği seçebilme özgürlüğünden ya da merak ettiği birçok konuyu sorabileceği bir öğretmeni olabileceğinden bahsedebilirsiniz. Böylece okula gitmenin mantıki yönünü de kafasında oturtabilir. Kendi okul deneyimlerinizden örnekler verebilir, okul fotoğraflarınızı gösterebilirsiniz. Aynı duygulara siz de kapıldığınızı ancak zamanla geçtiğini aktarabilirsiniz. Bir gün öncesinde gece uyku tutmayan çocuğa, “Yat yavrum endişelenecek bir şey yok. Nasılsa yarın göreceksin nasıl bir gün olacağını.” gibi umursamaz ve belirsiz cümleler kurarak korkusunu yok saymak endişesinin ileride okul fobisine dönüşmesine neden olabilir.
Okulu önceden gezin
Temelde yine endişeyi azaltmaya yardımcı olacak diğer bir öneri ise okulu önceden gezmek. Okullar açılmadan birkaç gün önce çocuğunuzun elinden tutup yazıldığı okula gidin. Bahçesini gezin, burada hangi oyunları oynayacağını bir-iki hareketle canlandırabilirsiniz. Sınıfına gidin, hangi sırada oturacağını gösterin, öğretmeninin her zaman onu görebileceği bir yerde duracağını anlatın. Sınıfın duvarlarına arkadaşlarıyla çizeceği resimlerin asılacağını, bayramlarda sınıfı rengârenk süsleyeceklerinden bahsedin. En sevdiği kitabı artık yüksek sesle sınıfa okuyabileceğini, arkadaşlarıyla kuracağı oyunları hayal etmesine yardım edin. Hepsini gözünde canlandıran miniğinizin yüzünde gülümseme belirmesi, öğrenci olmaya hazır olduğunun göstergesi.
Yeni arkadaşlar edineceğinden bahsedin
Çocuğunuza okulda aynı yaşlarda kız ve erkek arkadaşlar edineceğinden bahsedin. Bu fikir onu heyecanlandırabilir. Aksine korkuya kapılıyorsa sosyalleşmesi için acele edin ve okul açılana kadar birkaç arkadaşla bir araya gelmesini sağlayın. Bunu iki yaşından itibaren çocuğunuzu sosyal ortamlara sokarak inşa edebilirsiniz. Böylece okula başladığı zaman yeni bir ortama uyum sağlamakta zorluk çekmez. Oyun grupları, park toplanmaları gibi çocukların sosyalleşeceği ortamlar bu konuda hayat kurtaran oluşumlar. Bu toplanmalar sayesinde arkadaş edinmeyi öğrenen çocuğunuz aynı zamanda oyun oynama, sırasını bekleme, farklı insanlar tanıma gibi birçok beceri de edinecek. Son olarak, okulun yaz tatilinde oluşturduğu oyun gruplarına katılarak çocuğunuzu sınıf arkadaşlarıyla önceden tanıştırma imkânı bulabilirsiniz.
Okul alışverişine berabar çıkın
Ders kitapları, defterler, süper kahraman baskılı okul çantaları, renkli kâğıtlar ve simli kalemler… Bu kadar rengin bir arada bulunduğu kırtasiyeler yalnızca çocuklara değil yetişkinler için bile çok çekici… Çocuğunuza okul ihtiyaçlarını birlikte almayı teklif edin. Bu teklif karşısında çok mutlu olacaktır. Okul çantasını birbirinden renkli ve güzel kırtasiye ihtiyaçlarıyla dolduran miniğiniz okula gitmek için sabırsızlanacak. Bu sayede hem heyecanı makul seviyeye inecek hem de hevesle ertesi günün gelmesini bekleyecek. Burada değinmek istediğimiz çocuğunuzu renkli kalemler ve defterlerle kandırıp okulu sevmesini sağlamanız değil; amaç okula giderken ihtiyaç duyacağı malzemeleri özenle hazırlaması ve bunun değerini bilmesi. Böylece eğitim kavramına saygı duyulması gerektiğini anlayan ve eğitim görme hakkına sahip olduğu için kendini şanslı hisseden çocuğunuz, okulun ilk gününü tatlı bir heyecanla bekleyecek.
Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı
Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı
Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı
Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı
YEDAM’la Nefes Alanlar
1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı
Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı
Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı
Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
1093Şubat2025
Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
1092Ocak2025
Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
1092Ocak2025
Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
1092Ocak2025
Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
1092Ocak2025
Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
1092Ocak2025
Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
1092Ocak2025
Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
1092Ocak2025
Yaşam
Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
1091Aralık2024
Yaşam
Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
1091Aralık2024
Yaşam
Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
1091Aralık2024
Yaşam
Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
1091Aralık2024
Yaşam
Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
10912024
Yaşam
Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
1091Aralık2024
Kumar Bağımlılığı
Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”