Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor

Öğrencilerin kademeli bir şekilde ders başı yapacağı tarih yaklaştıkça Milli Eğitim Bakanlığı da aldığı koronavirüs tedbirleriyle yoğun bir hazırlık çalışması yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından koronavirüs önlemleri kapsamında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldık.
 
PANDEMİYLE DEĞİŞEN EĞİTİM MODELİ: AŞAMALI-SEYRETİLMİŞ EĞİTİM
Altı aylık bir aranın ardından, Eylül ayı ile yeni bir eğitim-öğretim yılını daha karşıladık. 31 Ağustos’ta uzaktan eğitim ile açılan 2020-2021 eğitim-öğretim yılının, 21 Eylül’de Bilim Kurulu’nun tavsiye kararıyla sınıflarda yüz yüze eğitim modeliyle devam etmesi planlanıyor.

Okulların mevcut pandemi koşullarında en sağlıklı biçimde açılması için gerekli tedbirlerin alındığına işaret eden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, tüm risk analizlerinin yapıldığını ve çalışmaların hızla sürdüğü belirterek tedirginlik yaşayan öğrenci ve velileri rahatlatacak açıklamalarda bulundu. Korona önlemleri kapsamında öğretmen, öğrenci ve veliler için hazırlanan kılavuzların devam ettirileceğini belirten Bakan Selçuk, okulun ilk haftasında özel bir uyum programı uygulanacağını da ifade etti. Eğitim sürecinde Bilim Kurulu ile birlikte hareket edeceklerini belirten Bakan Ziya Selçuk, bakanlık olarak personel sayılarında artışa gidildiği ve belirledikleri standartların denetlenmesi için görevlendirilen 2 bin denetmenin sahada çalışmalara başladığı bilgisini de kamuoyu ile paylaştı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklamaları ışığında yeni eğitim-öğretim yılının ile ilgili merak edilenleri Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine sorduk.  İlkokul, ortaokul ve liselerde okulların açılmasıyla ilgili yürütülen çalışmalar ve koronavirüs önlemleri hakkında bilgi aldık.
 
YÜZ YÜZE EĞİTİM İÇİN YAPILAN HAZIRLIKLAR
MEB yetkilileri yeni öğretim yılının sorunsuz bir şekilde başlaması ve Covid-19 sürecinde sağlıklı bir şekilde devam etmesi için dört olası senaryo hazırlandığını bildirdi. Buna ek olarak okullarda fiziki şartların iyileştirilerek dezenfeksiyon çalışmaları yapıldığını belirten yetkililer, okullarda hijyen ve temizlik şartlarının sağlanması için de yeni personel alımı yapılacağını ifade ettiler. Ayrıca sınıflarda sosyal mesafe kuralları gereği yeni düzenlemeler yapılarak okullarda çeşitli noktalara dezenfektanlar yerleştirildiğini belirttiler.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da 21 Eylül tarihinde okulların açılması için büyük bir hazırlık içinde olduklarını ifade etti. Türk Standartları Enstitüsü (TSE)  ile Sanayi Bakanlığı’nın şemsiyesi altında “Hijyen geliştirmesi ve enfeksiyonu önleme” iş birliği protokolü yaptıklarını hatırlatan Selçuk, 21 Eylül’de ders zilinin çaldığı andan itibaren öğrencilerin hangi alanda nasıl davranacakları, neler yapacakları, sınıfların, koridorların ve ıslak zeminlerin durumu, öğretmenlerin, okul yöneticilerinin dikkat etmesi gereken hususlar, servis araçlarındaki kurallar gibi tüm konuların ayrıntılı olarak ortaya koyulup simülasyonlar yapıldığını belirtti. Bu çalışmaları, bütün okullarda Okulum Temiz Belgesi’nin alınabilmesi için bir alt yapı kurmak amacıyla yaptıklarını dile getiren Selçuk, okulların denetlenmesi konusunda 2 bin denetmenin eğitim aldığını, böylece okulların hazır olup olmadığı konusunun ortaya konulduğunu aktardı.
 
HES KODUYLA DENETİM
Bakan Selçuk okullarda hijyen şartlarının sağlanması konusunda okul idarecileri, öğretmen, öğrenci, veli ve okul servis görevlilerine ayrı ayrı eğitimler verileceğini ifade ederek  “Okulların temiz olmasını, hijyen denetiminin sağlıklı yapılmasını teşvik etmeye çalışıyoruz. Okulların öz değerlendirme yapmasını istiyoruz. Benim okulumda hangi hususlarda eksiklikler vardır, bu eksiklikleri okul olarak biz giderebilir miyiz, hangi konularda destek almamız lazım, merkez teşkilatının katkı sağlaması gereken hususlar nelerdir? Bunların belirlenmesini önemsiyoruz. Okul belgeyi aldı, işlem bitiyor mu? Bitmiyor. Sürdürebilirlik önemli. Okulun sürekli temiz kalması hususunda bunu takip etmek için yazılım hazırladık.” dedi.
Bakan Selçuk, 18 milyon öğrenci, veliler, öğretmen ve servis görevlilerinin HES kodu ile bir yazılım üzerinden denetlenebilmesi ve okul müdürlerinin cep telefonuna bunun iletilmesiyle ilgili çalışmayı da tamamladıklarını bildirdi. 
 
ÇAPRAZ OTURMA MODELİ
Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığı yeni eğitim öğretim yılına ilişkin okul ve öğretmenler için rehber hazırladı. Rehbere göre öğrenciler, çapraz oturma düzeni ile sınıfta oturacak ayrıca eğitim ortamlarında salgın hastalık riski nedeni ile beslenme faaliyetleri yapılmayacak. Hazırlanan rehberde uyulması gereken kurallar şu şekilde belirtildi:

• Öğretmenler ders giriş ve çıkışlarında hijyeni sağlayacak gerekli tedbirleri (el yıkama vb.) almalıdır.

• Dersler sırasında öğretmen ile öğrenciler arasında sağlık otoritelerince belirtilen sosyal mesafeye uygun şekilde oturma düzeni oluşturulur. Ayrıca açık havada yapılacak eğitim-öğretim faaliyetlerinde de fiziksel mesafe ve hijyen kurallarına uygun tedbirler alınır.

• Eğitim ortamlarında havalandırma/iklimlendirme sistemi varsa bu sistemin sadece dışarıdan temiz hava verecek şekilde ayarlanması aksi hallerde doğal havalandırma yapılması sağlanır.

• Salgın dönemlerinde (Covid-19 vb.) bulaşıcılığı engellemek için sağlık otoritelerince belirtilen kişisel koruyucu donanım (KKD) kullanılması sağlanır.

• Eğitim ortamlarında yüz yüze gelmeyecek şekilde çapraz oturma düzeni sağlanır.

• Temaslı takibi için eğitim ortamlarında öğrencinin zorunlu haller dışında aynı yerde oturması sağlanır.

FARKLI SENARYOLAR HAZIR
MEB yetkililerine, hazırladıkları senaryoların içeriğini sorduğumuzda şu cevabı alıyoruz:
“İlk senaryo olarak, okulların öncelikle tüm çocuklar için sosyal mesafe korunarak, ortak kullanım alanları ve dersliklerde metrekare hesabıyla oturma düzenleri planlanarak, sınıflarda öğrenci sayısı seyreltilerek 18 milyon öğrenci için açılması bekleniyor.

İkinci senaryo olarak, Bilim Kurulu’nun pandeminin seyrine göre göre alacağı kararlarla tüm çocuklar için okulların açılma şansı kalmazsa yarı zamanlı açılabilir.

Üçüncü senaryo olarak, okullar salgının ağır seyrettiği bazı şehirlerde açılmaz iken salgın sürecini daha hafif atlatan şehirlerde, il dışı seyahat kısıtlaması ile birlikte açılabilir. Okulların açılmayacağı şehirlerde ise telafi eğitimleri yapılacak.
Dördüncü senaryoda eylül ve ekimde ikinci dalga salgına karşı 2020-2021 eğitim-öğretim yılı kısmi ve tamamen uzaktan eğitim olarak gerçekleştirilebilir.”
 
SEYRELTİLMİŞ EĞİTİM
12 Ağustos’ta toplanan Bilim Kurulu, okulların 21 Eylül’de seyreltilerek açılması tavsiyesini verdi. Bu karar sonrasında da MEB hazırlık çalışmalarını bu yönde hızlandırdı. Peki MEB yetkililerinin açıkladığı ilk senaryo kapsamında “seyreltilmiş” eğitim nasıl olacak? Bakan Ziya Selçuk, bu konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Mekansal ve müfredat olarak bir seyreltmeden söz ediyoruz. Aşamalı ve seyreltilmiş derken, aslında belli sınıf düzeylerinin öncelikli olarak açılmasından ve derslerin, konuların seyreltilmesi yani aynı saat ve süre içerisinde değil de belirli konuların belirli noktalarının özellikle ve öncelikle işlenmesini kastediyoruz. Seyreltilme sonucunda oluşan açık uzaktan eğitimle, EBA’yla giderilecek.” dedi. Bakan Selçuk ayrıca, sınıflarda öğrenci mevcudunda da bir seyreltilmeye gidileceğini ve bunun için de hazırlıklar yapıldığı vurgusunda bulundu. MEB yetkilileri de fiziki koronavirüs önlemleri kapsamında sınıfların seyreltilmesinin, öğrencilerin ortak kullandıkları yemekhane, kantin ve teneffüslerde kontrolün sağlanması çalışmalarının ellerindeki dört senaryoya da uygun olduğunu ifade etti.  
 
TENEFFÜSLERDE TEMASSIZ OYUNLAR
Okullarda teneffüslerde temassız oynanacak oyunlarla ilgili de açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Bizim kültürümüzde oyunlar inanılmaz zengin. Bütün bunlarla ilgili binlerce oyunun listesini çıkardık. Sonra bu oyunların içinde seçim yaptık. Çok yakın temas gerektirmeyen oyunları seçip ‘Temassız Oyunlar’ isimli kitapçık hazırladık. Bu şu anda hazır ve bütün öğretmenlerimize verebileceğimiz bir dokuman haline geldi.” dedi.
 
TOPLUMSAL ÇEKİNCELER
Normalleşme sürecinde AVM, kafe, restoran ve eğlence merkezlerinin açılması toplum tarafından olumlu karşılanırken, konu okulların açılmasına gelince dile getirilen çekinceleri hatırlatıyoruz MEB yetkililerine… Yetkililer okulların koronavirüs salgını sürecinde açılması konusunda toplumsal kaygılara anlayışla yaklaşıyorlar. “Okulların açılması ile çocukların kontrolünün sağlanamaması olasılığı, fiziki koşulların sağlanamayacağı ve öğrencilerin haftanın her günü okula gitmesinin zaruri olabileceği endişesiyle birlikte salgının artabileceği ihtimalini güçlendiriyor.” değerlendirmesinde bulunan yetkililer, okulların açılması yönündeki çekincelerin bu nedenle diğer noktalara göre daha yüksek olduğunu belirtiyorlar.
 
DÜNYADAKİ DURUM
Dünya üzerindeki diğer ülkelerin “yeni normal”de okulların açılması konusunda ülkemizdekine benzer çalışmalar yaptığını belirten yetkililer, bölgesel olarak okulların açıldığı ülkelerin olduğu ve bu ülkelerde de sosyal mesafe ve hijyen konularına dikkat edildiği bilgisini paylaşıyorlar. Bu ülkelerde yüz yüze eğitim faaliyetlerin yanı sıra çevrimiçi eğitim faaliyetleri de ayrıca devam ediyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın okulların açılacağı 21 Eylül tarihi açısından tedbiri elden bırakmayan bir yaklaşım sergilendiğini ifade eden yetkililer, bakanlığın olası durumlara karşı senaryolar hazırladığını belirtiyor. Ayrıca diğer ülkelerdeki eğitim planlarının incelenerek, bunların en uygun ve sağlıklı biçimde ülkemiz şartlarına uyarlandığının ve eğitimin devamı açısından güzel bir rota izlendiğinin altını çiziyorlar.