Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1063
Yaşam
Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
Tükettiğiniz besinlerin duygu durumunuzu etkileyebileceğini biliyor musunuz? Tabağınıza koyduğunuz yiyecekler mutluluğunuza veya mutsuzluğunuza neden olabilir. Her zaman peşinden koştuğumuz mutluluğa giden bir yol da sağlıklı bir tabaktan geçiyor.
Kuşkusuz ki beslenme yalnızca fizyolojik bir ihtiyaç değil; beslenme aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir olgu. Beslenme kültürü tarih boyunca yaşanan gelişmelerden ve değişimlerden etkilenerek sürekli dönüşmekte. İçinde yaşadığımız tüketim kültüründe de beslenme anlayışı hızla değişti; daha pratik, daha hızlı, ayaküstü yemek yemek gündelik yaşantımıza hakim olmaya başladı. İçinde bulunduğumuz bu hızlı dünyada yemek yemek saatlere yayılan ve keyifli bir aktiviteden olmaktan çok “3 dakikada hazır” olan paketli ürünlerinin tüketildiği ve sadece fizyolojik bir ihtiyacın karşılandığı bir eylem haline geldi.
Yaşamın hızına yetişmeye çalışırken ayaküstü tükettiğimiz paketli ürünlerin sağlığımıza ne gibi etkileri olduğu ise tartışılmaya başlandı. Bu ürünlerin fiziksel olarak sağlığımızı olumsuz yönde etkilediği artık herkesin kabul ettiği bir gerçek; fakat özellikle son 10 yılda uzmanların dikkat çektiği bir başka nokta var ki o da beslenme ve duygu durumumuz arasındaki ilişki. Son yıllarda yapılan araştırmalar gösteriyor ki tükettiğimiz besinler ruh sağlığımız üzerinde oldukça etkili. Öyle ki tabağımızdaki seçimler depresyonu dahi tetikleyebiliyor. Bu da şu soruyu akıllara getiriyor: Yüzyıllardır insanoğlunun arayış içerisinde olduğu ‘’mutluluk’’ tabağımızda mı gizli?
NASIL MUTLU OLURUZ?
“Mutluluk nedir?” sorusunun cevabı sorduğumuz her kişiye göre değişebilir. Kimisi için bir doğa yürüyüşü mutluluk kaynağı iken, kimisi için ise lüks bir restoranda yemek yemek mutluluk sebebi olabilir. Mutluluğun net ve tek bir tanımı yok; bu nedenle de psikologlar mutluluğu, ‘’öznel iyi oluş’’ şeklinde tanımlıyor. Amerikalı Psikolog Dr. Ed Diener mutluluğu, ‘’Kişinin olumlu duyguları sık yaşaması, olumsuz duyguları daha az yaşaması ve genel olarak hayatından memnun olması.’’ şeklinde ifade ederken; Kanadalı Psikolog Dr. Paul Wong ise, ‘’Bireyin kendisiyle, başkalarıyla ve dünya ile barış halinde olduğu; içsel uyum, şükran ve hoşnutlukla karakterize bir durum.’’ olarak tanımlıyor. Tanımlarda kullanılan kelimeler değişse de aslında mutlulukla birlikte ifade edilen duygular birbirine benziyor. Hepimiz kendi hayatlarımızda “Nasıl mutlu oluruz?” sorusunun peşine düşmüyor muyuz? Çoğumuz hayatımızın bir noktasında bu soruyu kendimize sormuşuzdur. Özellikle içinde yaşadığımız bu tüketim çağında her şeyi hızlıca tüketirken bu sorunun cevabını daha çok arar olduk sanki. Mutluluk öznel bir durum olsa ve herkesi mutlu eden şeyler farklı olsa da uzmanların mutlu bir hayat için neler yapabileceğimizle ilgili verdiği birkaç öneri var. Anı yaşamak, stresten uzak kalmak, egzersiz yapmak, hayat amacımızı belirlemek, sevdiğimiz insanlarla sosyalleşmek, hayatımıza yeni deneyimler katmak uzmanların mutlu bir hayat için önerdikleri. Uzmanlar ayrıca, mutlu olmanın yollarından birinin de sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmaktan geçtiğini söylüyor. O halde doğru ve sağlıklı bir beslenme düzeni ile mutlu bir hayat arasındaki ilişkiye bakalım.
RENKLİ VE SAĞLIKLI TABAKLAR
Özellikle son 10 yılda beslenme ve mutluluk ilişkisi üzerine çalışan uzmanlar, sağlıklı beslenme ve duygu durumu arasındaki ilişki üzerine önemli araştırmalar gerçekleştirdiler. Araştırmalar bize gösteriyor ki, uygun besinleri vücudumuza alarak depresyonu önleyebilir veya depresyon tedavisinde bu besinlerden yararlanabiliriz.
Şeker ve işlenmiş rafine gıdaların, trans yağların yoğun olduğu bir beslenme düzenine sahip bireylerde depresyon riski daha fazla. Bu gıdaların tüketiminin sonucunda beyin ihtiyaç duyduğu besinlerden yoksun kalırken, aynı zamanda bağırsakta bulunan kötü bakteriler de besleniyor; bu da hem fiziksel sağlığımızı hem de ruhsal sağlığımızı kötü yönde etkiliyor.
İkinci beynimiz olarak görülen bağırsak ile ruh sağlığımız üzerindeki ilişki de son yıllarda üzerinde önemle durulan konulardan bir tanesi. Bazı hormonların bağırsakta salgılandığını biliyoruz. Bu hormonlardan biri de mutluluk ve sakinlik verdiğini bildiğimiz serotonin hormonu. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, mutluluk hormonu serotininin yüzde 5’i beyinde, yüzde 95’i ise bağırsakta salgılanıyor. Araştırmalar, bağırsaklarımızda bulunan dost bakterilerin de mental sağlığımız üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteriyor. Bu da yemeyi tercih ettiğimiz yemeklerle ruh sağlığımız arasındaki ilişkinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.
MEYVE VE SEBZE TÜKETMENİN VERDİĞİ MUTLULUK
2013 yılında yayınlanan ‘’Many Apples A Day Keep The Blues Away’’ isimli araştırma meyve ve sebze tüketiminin gün içindeki duygu durumumuzda olumlu bir etkisi olduğunu ortaya koyuyor. Genç yetişkinler arasında yapılan ve 21 gün süren araştırmaya göre, katılımcıların doldurduğu internet tabanlı günlükler bize gösteriyor ki daha olumlu gün geçirdiklerini ifade eden katılımcılar o gün daha hazla sebze ve meyve tüketmişler; hatta bu olumlu etkinin ertesi gün de devam ettiğini bildirmişler. Avustralya’da bulunan Deakin Üniversitesinde epidemiyolog olarak görev yapan Felice Jacka tarafından yürütülen bir araştırma ise bizlere gösteriyor ki, beslenme danışmanlığı alan depresyondaki bireylerin mutluluk seviyesi, beslenme danışmanlığı almayan katılımcılara göre daha fazla artmış. Almanya Konstanz Üniversitesinde yapılan bir diğer araştırma ise, yine beslenme ve ruh sağlığı arasında anlamlı bir ilişki olduğunu kanıtlar nitelikte. Yapılan çalışmaya göre sebze tüketmek, zaman içerisinde anlık mutluluk veren sağlıksız besinlerden veya şeker tüketiminden daha uzun süreli mutluluk veriyor.
AKDENİZ TİPİ BESLENME
Peki hangi beslenme tarzı ruh sağlığımızı olumlu yönde etkiliyor? Araştırmalar bunun cevabını da veriyor. Duygu durumumuzu olumlu yönde etkileyen beslenme stili, Akdeniz tarzı beslenme rutini oluşturmaktan geçiyor. Sızma zeytinyağı, peynir, meyve ve sebze, deniz ürünleri ve yağsız etten oluşan Akdeniz diyetinde işlenmiş gıdalar veya kızartmalara yer yok. Beynimizin ihtiyacı olan besinleri sağlayan bu beslenme tarzı ile bağırsaklarımızda bulunan iyi bakteriler de aktif hale geliyor. Tabii en uygun beslenme tarzını yine de konunun uzmanı olan beslenme uzmanlarına danışarak belirlemek daha doğru; ancak genel bir değerlendirme yapmak gerekirse dost besinlerinin tamamının Akdeniz tipi beslenme içinde yer aldığını söyleyebiliriz.
Zamanın hızlı aktığı günümüzde hayatı yakalayabilmek için sürekli pratik olma ihtiyacı duyuyoruz. Ulaşımdan, iletişime ve hatta sosyalleşmeye kadar hemen hemen her alanda hızlı olmanın yollarını ararken yemek yemek de çabucak halletmemiz gereken bir ihtiyaç haline geldi. Oysa hem fizyolojik ihtiyaçlarımız için hem de ruh sağlığımız için yemek yemek günlük hayatımızın çok önemli bir parçası olmalı. Mutluluğa giden yolun tabağımızdan da geçtiğini kendimize hatırlatarak sağlıklı beslenmenin önemine varabiliriz. İhtiyacımız olan; biraz çaba, biraz özen ve biraz da irade.
MUTLULUK VEREN BESİNLER
Mutluluk hormonu serotonini artıran yiyecekler şöyle sıralanıyor:
-
Muz: Yüksek potasyum ve B vitamini sayesinde serotonin miktarını artırmaya yardımcı oluyor.
-
Çilek: C vitamini ve çeşitli minerallar açısından zengin olduğu için serotonin miktarını artırıyor.
-
Balık: Yüksek Omega 3 oranı sayesinde serotonini artıran besinlerin başında geliyor.
-
Küçük parça bitter çikolata.
-
Ceviz, çiğ badem, çiğ yer fıstığı.
-
Kuru incir.
-
Bir fincan kahve.
DEPRESYONU TETİKLEYEN BESİNLER
-
Şeker
-
Yapay tatlandırıcılar
-
Fast food gıdalar
-
Çok tuzlu yemekler
-
Gluten
-
Çok fazla kafein tüketimi