Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1045
Tütün Bağımlılığı
“Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
Dünya Sağlık Örgütü, tütün ürünlerini(sigara, nargile, puro) çağımızın en büyük sağlık sorunlarından biri olan kanserin en önemli çevresel risk faktörü olarak tanımlıyor. Sağlığımız üzerindeki bu tehditleri bertaraf etmek için her yıl 4 Şubat Dünya Kanser Günü ve 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla çeşitli farkındalık çalışmaları yürütülüyor. Dr. Mahmut Talha Uçar ile tütün kullanımı ve kanser arasındaki ilişkiyi konuştuk.
Sigara içmek kanseri nasıl tetikliyor? Bu konuda yapılan araştırmalar doğrultusunda sigara-kanser ilişkisini açıklayabilir misiniz?
Kanserler, vücudumuzdaki bazı hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması ve bazılarının vücudun diğer hücrelerine sıçramasıyla ilerleyen, ölümle sonuçlanabilen hastalıklardır. Kanserlerde ailesel yatkınlıkların yanı sıra çevresel tetikleyiciler de en önemli etmenlerdir. Sigara da bu çevresel etmenlerin başında gelmektedir. Sigara dumanındaki birçok zararlı madde genlerimizde mutasyonlar, DNA hasarları yaparak hücre bölünmelerinin kontrolden çıkmasına sebep olmaktadır. Bilim insanımız Aziz Sancar, Nobel ödülü aldığı araştırmasında arkadaşları ile sigaranın yaptığı bu DNA hasarının mekanizmasını ve haritasını ortaya koymuştur. Aslında, vücudumuzun kanserleri önlemeye çalışan doğal bir savunma mekanizması var ve bu savunma sistemi kontrolsüz çoğalma eğilimindeki hücreleri durdurarak parçalamaktadır. Bununla beraber mutasyonların sayısı ne kadar fazla olursa savunma sisteminin kontrolünden kaçması ve kanser ortaya çıkması riski de o ölçüde büyüyecektir; ve maruziyet ne zaman kesilirse risk o ölçüde azalacaktır.
7 BİNDEN FAZLA KİMYASAL İÇERİYOR
Sigaradaki kansere neden olan kimyasallar nelerdir?
Sigara dumanı 7 binden fazla kimyasal içermektedir. Bu maddelerin 80’den fazlası ise kansere neden olmaktadır. Bu maddelerin başında sigara dumanının en büyük kısmını oluşturan katran gelmektedir. Katranın dışında N-nitrosodimetilamin, N-nitrosodietilamin, N-nitrosonornikotin, 2-toluidin, benzen, 1,3-bütadien, izopiren, benzo(a)piren, dibenz(a,h)antrasen, akrilamid, vinil klorür, arsenik, berilyum, nikel, krom, kadmiyum, kurşun, etilen oksit, akrilonitril, asetaldehid, formaldehit, 2-naftilamin, 4-aminobifenil, katekol, kafeik asit, polonyum-210 sigara dumanında bulunan başlıca kanserojen kimyasallardır.
SİGARA AKCİGER KANSERİNİN EN ÖNEMLİ NEDENİ
Sigara içmek hangi kanser türlerinde yatkınlığa neden oluyor?
Sigara kullanımı ile kanser ilişkisi ilk defa 1950 yılında gösterilmiştir. İngiltere’de 40 bin doktor ile yapılan çalışmada sigaranın akciğer kanserine sebep olduğu ortaya konmuştur. Çok önemli bir noktada şu ki; tüm akciğer kanseri vakalarını düşündüğümüzde yaklaşık yüzde 90’ının sebebi sigaradır. Akciğer kanseri dışında ağız, dil, diş eti, bademcik, yutak, gırtlak kanseri gibi solunum sistemi organları kanserlerine, yemek borusu, mide, kolon, pankreas, karaciğer kanseri gibi sindirim sistemi kanserlerine, böbrek, idrar kesesi kanseri ve yine boşaltım sistemi yollarında görülen diğer kanserlere, prostat ve penis kanserine, rahim ağzı kanserine, lenf kanserine ve lösemiye neden olmaktadır. İnsanlardaki bütün kanserlerin yaklaşık olarak üçte birinden sigara sorumludur.
NARGİLE VE PURO KANSER RİSKİNİ KATLIYOR
Puro, pipo, nargile gibi tütün/nikotin içeren ürünleri kullananların kansere yakalanma riski ne kadar yüksektir?
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan analizler nargile içimi ile akciğer kanseri arasında anlamlı ilişki olduğunu göstermiştir. Daha yakın tarihli veriler nargile içiminin, ağız, yemek borusu ve mide kanseri ile olası ilişkilerini göstermektedir. Karaciğer, yemek borusu, mide, idrar kesesi kanserleri ve nargile içimi arasındaki bilimsel olarak desteklenmiş ilişki nedeniyle nargile ciddi bir genetik hasar etkeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Puro ve pipo gibi düşük katranlı sigaraların da derin solunması ile akciğerin daha uzak kısımlarında, diğer bir deyişle derinlerinde, yerleşim gösteren akciğer kanserlerinin gelişimi artmıştır. Büyük bir puro, bir paket sigaraya eşit zarardadır. İçinde sigaranınkine benzer kanserojen maddeler bulunduğu gösterilmiştir ve derinlere çekildikçe sigara kullanmayanlara göre akciğer kanseri riskini 11 kat, ağız kanseri riskini 7 kat, gırtlak kanseri riskini 39 kat, pankreas kanseri riskini 3 kat, idrar kesesi kanseri riskini ise 4 kat artırmaktadır. Pipo da akciğer kanseri riskini 5,5 kat, ağız kanseri riskini 4 kat, yemek borusu kanseri riskini 2,5 kat, kalınbağırsak ve pankreas kanseri riskini yaklaşık 2’şer kat, gırtlak kanseri riskini ise 13 kat artırmaktadır.
DÜNYA KANSER GÜNÜ VE FARKINDALIK ÇALIŞMALARI
Geçtiğimiz yıl 4 Şubat Dünya Kanser Günü etkinlikleri kapsamında “Kararlıyım ve Yapacağım” sloganıyla farkındalık çalışmaları yürütüldü. Sizce bu çalışmaların kanserin erken teşhis ve tedavisine yönelik yapılan çalışmalara katkıları nelerdir?
Türkiye’de her yıl 210 binden fazla kişi kanser tanısı almaktadır. Kanserlerde erken tanı sağ kalımı artırmak için çok önemli. Daha önemlisi ise kanser riskini artıran etmenlerden kurtulmak. ‘’Kararlıyım Yapacağım’’ sloganı da çok güzel bir slogan, hem isteği hem de bu isteği eyleme dönüştürmeyi ifade ediyor, kişiyi harekete geçiriyor. Kanserlerin üstesinden korkarak değil bilinçlenerek gelebiliriz. “Kararlıyım Yapacağım” sloganı bunu güzel ifade ediyor. Bu gibi farkındalık günleri, motivasyonumuzu sağlayarak, birbirimize örnek olarak, sinerji ile zararlı alışkanlıklardan, kötü yaşam tarzından kurtulmak için çok büyük birer fırsat sunuyor. Sigarayı bırakmak da bu değiştirilebilir risklerin en başında geliyor.
Kanser hastalığının önlenebilir en önemli faktörlerinden sigara ile mücadelede atılan adımları değerlendirebilir misiniz?
Ülkemizde tütünle(sigara) mücadele konusunda çok yoğun bir gayret gösteriliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm devlet erkanı bu konuyu oldukça önemsiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği pasif etkilenmeyi önlemek için kapalı alanlarda sigara içilmesinin yasaklanması, özellikle gençleri korumak ve yeni içiciler oluşmasını önlemek için tütün ürünlerinin(sigara, nargile, puro) reklam, sponsorluk ve promosyon dağıtımının yasaklanması, yapılan vergi düzenlemeleri, tek tip sigara paketi düzenlemesi, sigarayı bırakmak isteyenlere ilaç ve poliklinik desteği verilmesi ve yapılan tüm bu faaliyetlerin belirli periyotlarla ölçülerek değerlendirilmesi çok değerli uygulamalar. Yine bağımlılıklarla mücadele faaliyetleri yürüten ve bu anlamda tüm dünyaya örnek olan Yeşilay’ımızın hem koruyucu ve önleyici çalışmaları hem de 2019 yılında YEDAM’larımızda başlattığı sigara bırakma desteğinin verilmesi çok kıymetli hizmetler.
9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla yapılan çalışmalar ve sonuçlarından bahsedebilir misiniz? 2021 yılında Dünya Sigarayı Bırakma Günü için belirlenen hedefler nelerdir?
9 Şubat, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1987 yılında Dünya Sigarayı Bırakma Günü olarak kabul edilmiştir. Bugün de toplumsal farkındalık oluşturmak için Sağlık Bakanlığı, il sağlık müdürlükleri, hekim meslek odaları, belediyeler, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları tarafından birçok etkinlik düzenlenmektedir. Bunlar afiş-broşür dağıtımı, karbonmonoksit ölçümü, kamu spotları, söyleşiler, radyo-televizyon yayınları olarak sıralanabilir. Ulusal Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar hedefimizle 15 yaş üstü bireylerde tütün(sigara) kullanma sıklığında yüzde 30 göreli azalma hedeflemekteyiz. Bu özel günler amaçlarımızı gerçekleştirebilmek ve bireylerin sigarayı bırakmaları için iyi birer başlangıç oluyor.
PASİF İÇİCİLERİN DURUMU
Sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerin karşı karşıya olduğu kanser riskini açıklayabilir misiniz?
Dünyada her yıl sigara içmeyen 7 bin 300 kişi, ikinci el sigara dumanı nedeniyle akciğer kanserine yakalanıp hayatlarını kaybetmektedir. Sigara içmeyen fakat ikinci el dumana maruz kalan kişilerin akciğer kanserine yakalanma riski yüzde 20 ila 30 daha yüksektir. Kısa bir süre ikinci el dumana maruz kalmak bile hücrelere zarar vererek kansere neden olabilir.
Üçüncü el sigara kavramı konusunda artık toplumumuzda bir farkındalık oluşmaya başladı. Bu çok güzel bir gelişme. Bir deneysel çalışmada, içine ikinci el sigara dumanı gönderilen deneysel bir odaya pamuk kumaş parçacıkları serilmiş, nikotin ve diğer sigara dumanı maddelerinin çökeceği veya içine işleyeceği yüzeyler kullanılmış. Bu odaya üç yıla yakın bir sürede yaklaşık 275 adet sigaranın ikinci el dumanı özel bir sistemle gönderilmiş. Deney kafesinde yüzey materyali olarak üçüncü el tütün(sigara) dumanı kalıntıları toplanmış bu kumaş parçaları, diğer grupta ise temiz kumaş parçaları kullanılmış. Üçüncü el sigara dumanına maruz kalan kumaşlarda yaşayan farelerde akciğer kanseri yüzde 50 iken, normal grupta yüzde 16 olarak saptanmış.
Sigarayı bırakmanın kanser riski üzerindeki etkisi nedir?
Sigarayı bırakmak kanser riskini azaltmaktadır ve insan ömrünü uzatmaktadır. Ne kadar erken bırakılırsa o kadar çok uzatmaktadır.
KEMOTERAPİ VE SİGARA KULLANIMI
Kemoterapi sürecinde tütün(sigara) kullanımı kanser tedavisinde ne gibi olumsuz etkiler doğuruyor?
Kemoterapi gören hastalarda sigara dumanında bulunan bazı maddeler kemoterapi ajanlarının etkinliğini azaltarak tedaviyi olumsuz etkilemekte, ayrıca kemoterapinin yan etkilerini de artırmaktadır. Sigara içmek, tümör bölgesine kan akışını azaltarak kemoterapinin etkinliğini de azaltabilir. Sigara, kan damarlarının daralmasına neden olarak kanser hücrelerine ulaşabilen, kanserle savaşan ilaç miktarını da azaltır. Üstelik sigara içmek karaciğer fonksiyonunu bozar ve kemoterapi ilaçlarını aktif formuna parçalamak için gerekli olan karaciğer enzimlerinin üretimini azaltabilir.
Brezilya'da 2018 yılında yapılan bir araştırma, kemoterapiden önce sigarayı bırakmanın, özellikle akciğer kanserlerinin daha az rastlanan ama daha agresif bir şekli olan küçük hücreli akciğer kanseri olan kişilerde hayatta kalma sürelerini iyileştirdiğini göstermiştir. Radyoterapi gören hastalarda ise sigara içilmeye devam edilmesi halinde ikinci kanser görülme riski artmaktadır.
ÇEVRESEL FAKTÖRLER VE KANSER
Tütün/nikotin içerikli ürünleri kullanan herkes kansere yakalanmıyor? Neden?
Hepimiz ailemizden bir genetik miras ile dünyaya geliyoruz. Bu genetik mirasımız da kimimizi bazı hastalıklara daha yatkın kılıyor. Yani genetiğimiz de önemli. Fakat burada şunu göz ardı etmemeliyiz ki; kanserlere ailevi yatkınlık olmakla birlikte araştırmalar yüzde 80’inin sigara, kötü beslenme, stres gibi çevresel etmenlerden kaynaklandığı gösteriyor. Tütün ürünleri(sigara, nargile, puro) kullanımı insan ömrünü ortalama 8 ile 22 yıl arasında kısaltıyor. Bu süre içilen yıla, yaşa bağlı olarak değişiyor ancak tüm yaş gruplarında insan ömrünü ortalama 16 yıl kısaltıyor. Kalp damar hastalıklarını, KOAH gibi kronik hastalıkları düşündüğümüzde, birçok sigara kullanıcısının kanser olmadan bu hastalıklar nedeniyle yaşamlarını yitirdiğini görüyoruz. Daha uzun yaşayabilselerdi birçoğunun yine kanser olacağını söylememiz yanlış olmaz.
“ELEKTRONİK SİGARA ASLA GÜVENİLİR DEĞİLDİR”
Tütün(sigara) kullanımını azaltmak için piyasaya sürülen elektronik sigara kullanımı ve kanser ilişkisini açıklar mısınız?
Elektronik sigaralarda bulunan ana kanserojen maddeler formaldehit, krom, nikel, asetaldehit ve tütün(sigara) spesifik nitrozaminler’dir. Bu sebeple zararı azaltılmış ürünler olarak pazarlanan e-sigara benzeri ürünler sağlık açısından asla güvenilir değildir. Elimizdeki veriler her geçen gün artmakta olup farelerle yapılan deneyler elektronik sigaradakine benzer dumana maruz bırakılan farelerdeki kanser riskinin arttığını ortaya koymuştur.
Sigara kullanımı ile mücadelede sigara paketlerinde kullanılan görseller ne kadar etkili?
Yapılan araştırmalar resimli uyarıların tüm yaş gruplarında sigara bırakma niyetlerini ve girişimlerini artırdığını göstermektedir. Bazı araştırmalarda sadece yazılı uyarılar kullanılmış ve yazılı uyarıların da etkili olduğu fakat görsel uyarıların eklenmesiyle başarılı bırakma girişimlerinin arttığı ortaya konmuştur. Hatta 2016 yılında Türkiye’deki sigara kullanan kişilerle yapılan Küresel Yetişkin Tütün Araştırması’nda sigarayı bırakma isteğini en çok uyandıran görseller arasında bile etki farkı olduğu, yüzde 30 ile en etkili görselin “Sigara içen ve içmeyen kişilerin akciğerlerinin kıyaslandığı görsel” olduğu saptanmış; bunun ardından ise “Erken ölüm riski görseli” ve “Anne karnındaki çocuğa zarar verdiğini gösteren görsel” gelmektedir.
DR. MAHMUT TALHA UÇAR KİMDİR?
Dr. Mahmut Talha Uçar, İstanbul Tıp Fakültesini bitirdi. 2016-2018 yılları arasında İstanbul/Çekmeköy Kaymakamlığı Bağımlılıkla Mücadele ve Danışma Birimi Sorumlu Hekimi olarak görev yaptı. İstanbul Valiliğinin yürüttüğü Bağımlılıklarla Mücadele Programı kapsamında birçok eğitim, konferans ve mahalle toplantısının gerçekleştirilmesinde görev aldı. Dr. Uçar, 2019-2020 yıllarında Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sigara Bırakma Polikliniği hekimi olarak görev almıştır. Halen Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim dalında Araştırma Görevlisi olarak görev yapmaktadır. Beykoz Yeşilay Şube Başkanı, Türk Kızılay Avrasya-Beykoz Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi’dir.