Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1038
Yaşam
Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), 17 Ağustos 1999 Marmara depremi sonrası doğal afetlerle mücadele amacıyla kurulan yüzlerce sivil toplum kuruluşu arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla faaliyetlerine başladı. Afet yönetiminde görev alan tüm kurumları etkili bir şekilde koordine etme amacını güden AFAD, yalnızca ulusal çapta değil uluslararası anlamda da birçok başarılı operasyona imza atıyor.
17 Ağustos 1999 gecesi 03.02’de meydana gelen ve merkez üssü Gölcük olan 7.4 büyüklüğündeki Marmara depremi, Kocaeli, Yalova, Sakarya, Bursa, Bolu ve İstanbul’un Avcılar ilçesinde çok büyük bir yıkıma neden oldu. 130 bine yakın bina yıkıldı. Resmi rakamlara göre 20 bin insanımız hayatını kaybederken, 50 bine yakın yaralı vardı. Depremin ilk saatleri, hatta ilk günlerinde tam bir panik ve ne yapacağını bilememe hali yaşandı. Arama-kurtarma, yardım, lojistik, barınma ve iletişim faaliyetlerinde tam bir acziyet görüntüsü sergilendi. Türkiye’de bu depreme kadar insanların yardım etmek kavramı üzerinden hareket tarzları ayni ve maddi kaynaklarını paylaşmaktı. Ancak geniş bir alanda çok yoğun nüfusu etkileyen bu depremde maddi bağış yapmak tek başına yeterli değildi. Tüm televizyon ve radyo kanallarından “Deprem bölgesinde gönüllülere ihtiyaç duyulduğu” şeklinde anonslar yapılıyordu. Gönüllü olma kavramının yeni duyulduğu bir dönemde, depremzedelere yardım etmek için birçok ulusal ve uluslararası yardım kuruluşu, dernek ve vakıfla beraber binlerce vatandaşımız gönüllü oldular.
Marmara depremi Türkiye’de gönüllülük kavramı için bir kırılma noktası oldu. Çeşitli alanlarda aktif birçok gönüllü kuruluş, çok kısa bir sürede harekete geçerek afet bölgesinde faaliyet gösterdiler ve organize olmakta zorluk çeken kamu kurumlarının boşluğunu doldurdular. Öncelikle arama kurtarma alanında başlayan gönüllü çalışmaları, kısa sürede insani yardım ve sonrasında da hayatın normale döndürülmesi çalışmalarıyla uzun bir süre devam etti.
TÜRKİYE VE DOĞAL AFET GERÇEĞİ
Türkiye sahip olduğu tektonik, sismik, topografik ve iklimsel yapısı gereği doğal afetlerlerin sıklıkla yaşandığı bir ülke. Su baskını, sel, çığ, heyelan, yangın ve maalesef en yıkıcısı olan deprem… Türkiye’de ortalama olarak her yıl büyüklüğü 5 ile 6 arasında değişen en az bir deprem meydana geliyor. Ülkemizde yaşanan depremler dünyadaki depremlerle kıyaslandığında vermiş olduğumuz can kaybı sayısıyla dünyada üçüncü sıradayız. Depremden etkilenen insan sayısı açısından ise sekizinci sırada yer alıyoruz.
AFAD’IN KURULUŞU
Afet yönetiminde ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi amacıyla afet konusunda faaliyet gösteren bazı kuruluşların aynı çatı altında toplanarak Başbakanlığa bağlı bir kurum oluşturulması için 2009 yılında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kuruldu. Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü kapatılarak görevleri bu başkanlığın sorumluluğuna devredildi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili yapılan düzenlemeler kapsamında, 15 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanan 4 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) İçişleri Bakanlığı’na bağlandı.
Bu çerçevede; ülkemizde yeni bir afet yönetim modeli uygulamaya konulmuş olup, getirilen bu model ile öncelik ‘‘Kriz Yönetimi’’nden ‘‘Risk Yönetimi’’ne verilmiştir. AFAD, doğal afetleri önlenmek ve zararlarını azaltmak, doğal afetlerde yapılması gereken faaliyetlerin planlanması, yönlendirilmesi, desteklenmesi, koordine edilmesi ve etkin bir şekilde uygulanması için ülkenin tüm kurum ve kuruluşları arasında iş birliğini sağlayan, çok yönlü, çok aktörlü, bu alanda kaynakların rasyonel kullanılmasını gözeten bir kurum olma özelliği taşıyor.
AFAD, ülkemizde afet ve acil durumlara ilişkin tek yetkili kurum olup, afet ve acil durumun niteliği ve büyüklüğüne göre gerek Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri, Sağlık, Ulaştırma ve Altyapı vb. ilgili diğer bakanlıklar ile gerekse sivil toplum kuruluşları ile iş birliği içerisinde faaliyetlerini sürdürüyor. AFAD, 81 ilimizde doğrudan valiye bağlı İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri ve 11 ilde bulunan Afet ve Acil Durum Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlükleri vasıtasıyla çalışmalarını yürütüyor.
ULUSLARARASI ALANDA DA ETKİN
Kurulduğu günden bu yana AFAD, Simav, Van ve Elazığ depremlerinde en etkin ve hızlı müdahaleyi gerçekleştirmiş, deprem sonrası çalışmaları ile de afetzede vatandaşlarımızın yaralarını en kısa sürede sarmıştır. Antalya, Samsun, Sinop ve geçen ay Bursa’da meydana gelen sel felaketlerinde etkin kurtarma çalışmalarında bulunmuş, ilgili kurumlarla koordinasyon sağlanarak afet bölgelerinde hayatın normale döndürülmesi çalışmaları hızlı bir şekilde tamamlanmıştır.
AFAD başarılı çalışmaları ile sadece yurt içinde değil uluslararası alanda da örnek bir kurum oldu. Dünyanın en uzak bölgelerindeki doğal afet ve acil durumlara uzman personeli, son teknoloji ekipmanları ile yardım elini uzattı. Öte yandan Libya, Tunus ve Suriye’de yaşanan toplumsal olaylarda yapmış olduğu insani yardım çalışmaları ve tahliye operasyonlarıyla dünyanın takdirini kazandı.
AFAD GÖNÜLLÜLÜK PROJESİ
Tüm dünyada afet yönetimine gönüllü katılımı teşvik ediliyor ve bu konuda teşvik edici ve kolaylaştırıcı önlemler alınıyor. Birleşmiş Milletler’in öncülüğünde oluşturulan Afet Risklerinin Azaltılması Hyogo Çerveve Eylem Planı’ında(2005) afet risklerinin azaltılması çabalarına halkın katılımını teşvik edilmesi önerilmiş ve doğal afetlerle baş edebilirliğin sağlanması için “Gönüllülük ruhunu güçlendirin.” denilmiştir. AFAD Gönüllülük Projesi ile afet yönetiminde gönüllü olarak rol almak isteyen gerçek ve tüzel kişilerin sürece dahil edilmesi amacıyla; görev alanlarının belirlenmesi, eğitimlerle kapasitelerinin arttırılması ve gönüllülük sistemi içerisindeki performanslarının takip edilmesi hedefleniyor.
AFAD GÖNÜLLÜSÜ KİMDİR?
AFAD Gönüllüsü, kendi isteği doğrultusunda, dayanışma ve yardımlaşma amacıyla bireysel çıkarlarını gözetmeksizin hiçbir maddi beklentisi olmadan sadece topluma faydalı olmak arzusuyla fiziksel gücünü, zamanını, bilgi birikimini, yeteneğini ve deneyimini kullanarak afet ve acil durum öncesinde, sırasında ve sonrasında toplum hizmeti çalışmalarına katkı sağlayan kişilerdir. AFAD Gönüllülük projesi ile amaç, afet ve acil durumlar için AFAD’a destek olacak; yaşatmak için yaşamak prensibi ile yoğrulmuş bilgi, beceri ve istekliliğe sahip gönüllüler kazanmak ve yetiştirmektir.
KİMLER GÖNÜLLÜ OLABİLİR?
AFAD Gönüllüsü olmaya istekli 18 yaş ve üzeri olan herkes gönüllü olabiliyor. Gönüllü adayların eğitim ve çalışma programlarını aksatmayacak zaman opsiyonlarına sahip olması gerekiyor. Ayrıca AFAD Gönüllülük eğitimlerine/ görevlerine katılacak olan AFAD Gönüllüsü adaylarının sağlık durumlarının alan çalışmalarına ve seyahate uygun olması gerekiyor. AFAD Gönüllü Eğitim Programı; çevrimiçi eğitimler, yüz yüze eğitimler ve saha eğitimlerinden oluşuyor.
AFAD Gönüllülük Sisteminde, eğitimlere ek olarak, gönüllülerin katılabileceği huzurevi ziyareti, kan bağışı, okullarda kütüphane kurma ve fidan dikme gibi sosyal faaliyetler ve görevler de yer alıyor. Eğitimler, tatbikatlar, sosyal aktiviteler ve görevlere katılan AFAD gönüllülerine AFAD İl Müdürlüklerindeki Gönüllü İl Koordinatörleri olarak görevlendirilmiş personeller tarafından ve gönüllülük portalı üzerinden puan veriliyor. Gönüllüler bu puanlarla küçük sürpriz hediyeler de kazanıyorlar.
AFAD Gönüllülük Sistemine başvurular e-devlet üzerinden yapılıyor. Başvuru yapan kişiler SMS ve e-mail yoluyla https://gonullu.afad.gov.tr internet adresine yönlendiriliyor. Gönüllü adayları, gönüllülük sistemi kapsamındaki eğitim, faaliyet ve görevleri gönüllülük portalı üzerinden takip edebiliyorlar.
AFAD’IN FAALİYETLERİ
-
AFAD doğal afetlerin önlenmesi ve etkilerinin azaltılması çalışmaları kapsamında toplumumuzda farkındalık oluşturmak amacıyla 2018 yılında ‘Afete Hazır Türkiye Bilinçlendirme ve Eğitim Projesi’ni hayatı geçirdi. 2018 itibariyle proje kapsamında 10 milyondan fazla kişiye ulaşıldı.
-
Afet ve acil durum süreçlerinin elektronik ortamda takip edilmesi, yönetilmesi ve yöneticilere karar desteği sunulması amacıyla Afet Yönetim ve Karar Destek Sistemi (AYDES) geliştirildi. AYDES, coğrafi bilgi sistemleri üzerine inşa edilmiş, afet anında ulusal kaynakları etkin bir şekilde yönetebilen karar destek mekanizmalarına sahip bir sistem.
-
AFAD, 950 deprem istasyonu ile ülkemiz ve yakınlarında meydana gelen depremleri 7/24 takip ediyor. Mevcut deprem gözlem istasyonu sayısı açısından AFAD Avrupa’nın ikinci büyük deprem gözlem ağına sahip.
-
Arama kurtarma kapasitesinin geliştirilmesi kapsamında 2012 öncesi 353 olan araç envanteri, 101 adet orta, 115 adet hafif, 21 adet ise ağır tonajlı arama kurtarma aracı; 18 adet arazi aracı, 103 adet 8*8 amfibik araç, 23 adet mobil koordinasyon aracı ve 20 adet haberleşme aracı olmak üzere toplam 401 özel dizayn araç envantere katıldı ve araç sayısı toplamda 754’e çıkarıldı.
-
Afet ve acil durum hallerinde barınma ihtiyacının hızlıca karşılanması için çadır stoku artırıldı. Stoklardaki Türk aile tipine uygun çadır sayısı yaklaşık 100 bine ulaştırıldı.
-
Suriye’deki olaylar sebebiyle gerek ülkemize sığınan gerekse sınırın diğer tarafında yaşam mücadelesi veren yüzbinlerce insanın ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla AFAD koordinasyonunda yardım kampanyası başlatıldı.
-
AFAD, Güneydoğu Asya’da bulunan Myanmar’da, Müslümanlara yönelik saldırılarda hayatını kaybeden ve göç yoluna düşen Arakanlı Müslümanlara 2012 yılından bu yana insani yardımda bulunuyor.
-
Terörden arındırılan Fırat Kalkanı Bölgesi’nin insani yardım faaliyetleri AFAD koordinasyonunda yerli ve yabancı STK’ların desteğiyle AFAD lojistik deposu üzerinden yapılıyor.
-
Afrika kıtasında başta Somali olmak üzere bölge halkının yaşadığı insanlık dramını dindirmek ve insani yardım ihtiyacının karşılanması amacıyla AFAD koordinasyonunda yardım kampanyası başlatıldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nde doğal afetlere ilişkin politika uygulamaları 1939 Erzincan depremi sonrası uygulanmaya ve geliştirilmeye başlandı. 1959 yılında çıkarılan 7269 Sayılı Kanun ile doğal afetler konusundaki yasal boşlukların giderilmesine yönelik çalışmalar yapıldı. 1988 yılında çıkarılan “Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik” ile devletin tüm imkanları ile afet bölgesine en hızlı şekilde ulaşması ve afetten etkilenen vatandaşlara ilk müdahalede bulunması amaçlandı. Fakat bu yönetmelikte amaçlanan etkinlik, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde yerle bir oldu. Büyük can kaybına ve geniş çaplı hasara neden olan bu deprem, ülkemizde afet yönetimi konusunun tekrar gözden geçirilme zorunluluğunu acı bir şekilde ortaya koydu.