Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1045
Tütün Bağımlılığı
Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
Tütünün(sigara) fiziksel olduğu kadar psikolojik bağımlılığının da olduğunu vurgulayan Erzurum YEDAM Uzman Yardımcısı Kübra Ayaz Uğuz; YEDAM’ın 16 yaş ve üzeri tütün(sigara) bağımlıları için danışmanlık desteği sağladığını ve gerekli durumlarda tıbbi destek için yönlendirmeler yaptığını ifade ediyor. Kübra Ayaz Uğuz ile tütün(sigara) kullanımı, bırakma ve sonrasında vücutta yaşanan değişimleri konuştuk…
Tütün(sigara), dünyada ve Türkiye’de önemli bir halk sağlığı sorunu. Yüksek oranda nikotin içerdiği için de bağımlılık yapma potansiyeline sahip. Erzurum YEDAM (Yeşilay Danışmanlık Merkezi) Uzman Yardımcısı Kübra Ayaz Uğuz, Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasına göre tütünü(sigara) yalnızca bir kez denemenin bile bağımlılık yapıcı etkisi olduğunu söylüyor. Nikotin bağımlılığının beynin yapısını ve fonksiyonlarını kalıcı olarak değiştiren ve kişinin önüne geçemediği, tekrarlayan tütün(sigara) kullanımına neden olan bir beyin hastalığı olduğunu belirten Uğuz; “Nikotin, tütünde(sigara) bağımlılık yapıcı madde olarak biliniyor. Kişiler tütün(sigara) kullanımından dolayı sorun yaşamalarına rağmen bu ürünleri kullanmaya devam ediyor. Nikotin bağımlılığı kişide önemli fiziksel ve ruhsal sağlık sorunlarına yol açıyor.” diyor. Uğuz, tütün(sigara) kullanımı, bırakma ve sonrasında vücutta yaşanan değişimler hakkında bilgiler verdi.
HER YIL BEŞ MİLYON KİŞİ ÖLÜYOR
Kübra Ayaz Uğuz, tütün(sigara) kullanımının yol açtığı çeşitli hastalıklardan dolayı dünyada her yıl beş milyondan fazla kişinin yaşamını kaybettiğini söylüyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; tütün(sigara) kullanımının başlıca ölüm nedenleri için risk faktörü olarak görüldüğünü dile getiren Uğuz sözlerine şöyle devam ediyor: “Türkiye’de yılda 125 bin kişinin, tütüne(sigara) bağlı doğrudan veya dolaylı nedenlerden hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Ülkemizde içen kişilerin yarısından fazlası 18 yaşından önce başlamış. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı 2016 Sağlık Araştırması verilerine göre; 15 yaş üzeri nüfusta her gün sigara içenlerin yüzdesi erkeklerde yüzde 40,1, kadınlarda ise yüzde 13,3. Dünya Sağlık Örgütü tarafından MPOWER (Tütün salgınını kontrol etmeye yönelik politika paketi) stratejilerinin geliştirilmesi, Meclis tarafından çıkarılan yasalar sonucu Türkiye, tütün kontrolü açısından dünyada sayılı ülkeler arasında yer aldı. Toplumu tütün kullanımı ve sonuçları hakkında bilgilendirme, bilinçlendirme, topluma eğitim verme yani önleme çalışmaları gerçekleştirme, kullanımın önüne geçmek için etkili yöntemler olarak sıralanabilir.”
KİŞİNİN TAKİBİ DÜZENLİ OLARAK SAĞLANMALI
Kişinin tütün ve ürünlerini bırakma ve tedavi sürecinde; motivasyon, bağımlılık şiddeti, çevresel ve ruhsal faktörler olmak üzere pek çok durumun rol oynadığını dile getiren Kübra Ayaz Uğuz; “Öncelikle kişinin bağımlılık şiddetini belirlemek gerekir. Değerlendirme sonucuna göre kişi için uygun ve gerekliyse hekim tarafından ilaç desteği sağlanır. Bunun yanı sıra tütün(sigara) bağımlılarına psikososyal destek müdahaleleri, istekle başa çıkma yöntemleri yani davranışsal ve bilişsel yöntemlerle desteklemek gerekir. Sigara bağımlılığı, hipertansiyon ve diyabet hastalığı gibi kronik ve tekrarlamalar ile giden bir durum olabilir. Bu süreçte kişinin düzenli olarak takibinin sağlanması, uygun müdahalenin planlanması tekrar kullanımların önüne geçebilir.” diyor.
“İYİLEŞME BİR YILDAN SONRA GÖRÜLÜYOR”
Kübra Ayaz Uğuz, “Tütün(sigara) kullanımı kişilerin hayatlarının bir parçası olduğu için vedalaşmak zor olabiliyor.” diyor ve devam ediyor: “Tütünün(sigara) fiziksel bağımlılığı olduğu gibi psikolojik bağımlılığı da söz konusu. Bu süreçte ilk üç ay birinci evre olarak görülür. Bir-üç ay arası tütün(sigara) kullanma isteği azalıyor. Hafif depresif ve kaygı belirtileri görülebiliyor. Bu dönemde kişilerin psikolojik ve tıbbi destek almaları sürecin sağlıklı ilerlemesinde faydalı olur. Depresyon ile nikotin bağımlılığı arasındaki ilişki oldukça karmaşık ve çok yönlü. Depresyon, nikotin bağımlılığı için bir risk faktörü. Yapılan araştırmalar, sigara içenlerde depresyon öyküsünün daha sık olduğunu gösteriyor. Erişkinlerde nikotin bağımlısı olanların son bir yıl içinde majör depresyon geçirmiş olma sıklığı nikotin bağımlısı olmayanlardan iki kat fazla (yüzde 13,8’e yüzde 6). Sigara bırakıldığında nikotin yoksunluğu sebebiyle depresif duygudurum, sinirlilik hali, anksiyete, konsantrasyon güçlüğü, huzursuzluk belirtileri görülebiliyor. Üç-altı ay arasında kişiler boşluk hissi yaşayabiliyor. Bu süreçte riskli durumları belirleyip, tekrar kullanmayı önleme çalışmaları yapmak nükslerin önüne geçmek konusunda önem taşıyor. İkinci evre ise altı ay ve sonrasında, kişilerin yeniden yaşamını düzenlemeye başladıkları ve kısmi iyileşmenin yaşandığı dönem. Bir yıldan sonra ise iyileşme görülüyor. Karşılaşılan bu sorunların normal ve geçici olduğunun bilinmesi sürecin sağlıklı ve kolay atlatılması için oldukça önemli bir bilgi.”
NİKOTİNİN VÜCUTTAN TAMAMEN ATILMA SÜRESİ 72 SAAT
Nikotin alındıktan sonra karaciğer başta olmak üzere, akciğer ve böbreklerin de metabolize edildiğini belirten Kübra Ayaz Uğuz, “Nikotinin kanda yarılanma ömrü 2 saat. Yağ dokusunda biriktiğinden sigara bırakıldıktan sonra vücuttan atılması zaman alır. Psikolojik ve fiziksel bağımlılık potansiyeli yüksek olduğu için tedavide ilerleme zaman alabilir. Bazı çalışmalar nikotinin vücuttan tamamen atılma süresinin 72 saat olduğunu belirtiyor.” diyor. Tütün(sigara) bırakma tarihi belirlendikten sonra hiç sigara içilmemesinin esas olduğunu vurgulayan Uğuz şöyle devam ediyor: “Tütün(sigara) kullanımını bıraktıktan sonra kişilerin ‘Bir dumandan bir şey olmaz.’ düşüncesi aslında tekrar başlamalarına sebep olur. Bunun yanı sıra kişiler birkaç adet içmeye başladıktan sonra paket almaya başladıklarını ifade ediyorlar. Geçmişte sigara ile birlikte gerçekleştirdikleri durum, olay, nesne ve kişiler gibi hatırlatıcılara maruz kalabiliyorlar. Böyle durumlarda kişiler, sigara içmeye neden olabilecek bu tetikleyicilerle baş edebilme becerisini öğrenmeli. Bu süreçte kişilerin yaşadıkları sorunları çözme, stres yönetimi konusunda başa çıkma stratejileri geliştirmesi bırakma döneminde sürekliliği sağlamak için oldukça faydalı. Aynı zamanda aile ve arkadaş desteği süreklilikte önem taşıyor. Kişinin tütün(sigara) bağımlılığı kadar, sigarayı bıraktıktan sonra takip edilmesi de sürekliliği sağlamaya yardımcı olur.”
YEDAM TIBBİ DESTEK DEĞİL TÜTÜN(SİGARA) DANIŞMANLIĞI VERİYOR
Sigara bırakma tedavisinde davranış danışmanlığı, psikolojik destek ve ilaç tedavisinin büyük önem taşıdığını dile getiren Kübra Ayaz Uğuz sözlerini şöyle tamamlıyor: “Talebiniz ve ihtiyaçlarınız doğrultusunda destek alabilmeniz için ilgili sağlık kuruluşlarına yönlendirme yapılır. YEDAM tıbbi destek sağlamaz ancak gerekli yönlendirmeleri ve tütün danışmanlığı hizmetini gerçekleştirir. İlaç tedavisinin amacı, tütün(sigara) kullanımının bırakılmasını izleyen dönemde ortaya çıkan nikotin yoksunluğunu gidermektir. Bu ilaçlar doktor tarafından reçeteli olarak verilir. Bunun dışında bir sağlık uzmanına başvurmadan satılan tütün(sigara) bırakma ürünlerine itibar edilmemeli. YEDAM, 16 yaş ve üzeri tütün(sigara) bağımlıları için danışmanlık desteği sağlar ve gerekli durumlarda tıbbi destek için yönlendirmeler gerçekleştirilir. Tütünü(sigara) bırakma isteği ile başa çıkma, ısrarla başa çıkma, tekrarı önleme, yoksunluk belirtileriyle başa çıkma gibi konularda destek sağlanır.”
KÜBRA AYAZ UĞUZ KİMDİR?
Ufuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünü 2015’te bitirdi. Lisans eğitimi boyunca klinik stajlarını tamamladı, TÜBİTAK destekli projede veri toplama sürecinde gönüllü olarak görev aldı. Ankara Üniversitesi Disiplinlerarası Aile Danışmanlığı Yüksek Lisans programına girdi. Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde çocuk ve ergenlerle çalışma hayatına başladı. Özel bir okulda okul öncesi dönemdeki çocuklar ve ailelerine psikolojik destek verdi. Birleşmiş Miletler projesi kapsamında psikososyal destek uzmanı olarak göçmen ve mültecilerle çalıştı. Halen Yeşilay Danışmanlık Merkezinde psikolog olarak görevini sürdürüyor.