“Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”

Yeşilay tarafından 2-3 Haziran tarihlerinde çevrimiçi olarak düzenlenen 5. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi dünyadan bağımlılık alanında çalışan birçok ismi bir araya getirdi. O isimlerden bir tanesi olan Nottingham Trent Üniversitesinden Dr. Daria Kuss, bağımlılığın bir psikopatoloji olduğunu vurguluyor ve farkındalık oluşturmanın önemi üzerinde duruyor.

Sosyal ağları neden kullanıyoruz, nasıl hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiler?
Çevrimiçi sosyal ağlar, benzer ilgi alanlarını paylaşan insanların birbirleriyle iletişim kurmasını ve bireylerin birbirleriyle ilişkilerini sürdürmelerini, sosyal ağlarını genişletmelerini ve çeşitli çevrimiçi toplulukların parçası olmalarını sağlamak için kullanılıyor.

“SOSYAL MEDYA RENKLİ VE İLGİ ÇEKİCİ”

Günümüzde hem teknolojinin çok fazla gelişmesi hem de pandemi sebebiyle sosyal medya kullanımı çok yaygın. Ancak sosyal medyanın aşırı kullanımı ergenler ve gençler arasında fazla görülüyor. Bu durumu nasıl açıklayabiliriz?
Ergenlik çağında olan bireyler teknolojiye hızlı ve doğal bir şekilde adapte olmaktadır. Bu bireyler iletişim kurarken genellikle asenkron metin tabanlı iletişimi tercih eder, bu da sosyal medyayı onlar için çok çekici kılar. Buna ek olarak, sosyal medyada bulunan rengarenk ve ilgi çekici resim ve videoların yanı sıra “Beğen” butonu gibi seçenekler de dahil olmak üzere kullanımın artmasına katkıda bulunabilecek çeşitli pekiştirici unsurlar bulunmaktadır.

“SOSYAL AĞLAR MOTİVE EDİYOR”

Sosyal ağları kullanmakta nasıl bu kadar motive oluyoruz?
Abraham Maslow tarafından geliştirilen ihtiyaçlar piramidini göz önünde bulundurduğumuzda sosyal ağlar bizi her düzeyde motive etmektedir. Güvenlik, aidiyet ve sevgi, saygınlık ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarımızı karşılamamızı sağlarlar.

ERASMUS+ AVRUPA KOMİSYONU TARAFINDAN FİNANSE EDİLEN PROJELER

Teknoloji bağımlılığı aile kurumunu (ortamını veya yaşantısını) nasıl etkiliyor?
Avrupa’nın dört bir yanında gerçekleştirdiğimiz iş birlikleri sayesinde, şu anda sağlıklı teknoloji kullanımını desteklemek için Erasmus+ Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen proje üzerinde çalışıyoruz. Bunlar;
ON/OFF4YOUNGSTERS: Bu proje, BT destekli eğitim materyalini ve Artırılmış Gerçeklik Oyunu’nu kullanan motivasyonel öğrenme yaklaşımı ile gençlere erişmeyi hedefleyen tüm okul topluluklarına güç katmaktadır.
IAID: Bu proje, internet/ekran istismarı ile aşırı meşgul olma durumlarıyla başa çıkmaları için yetişkinleri güçlendirmeyi ve davranışlarını değiştirecek beceriler ve araçlarla donatmayı amaçlamaktadır.
INSCREENMODE: Bu projenin iki yönlü amacı bulunmaktadır: 16 -25 yaş arası gençlerin akıllı ve sorumlu internet kullanımını teşvik ederek farkındalık oluşturmak ve pasif, etkileşimli ve kişilerarası çevrimdışı ve çevrimiçi eğlence ve e-iletişim yerine ekran sürelerini azaltmak ve buna teşvik etmek için uygun eylemler önererek eğitmektir.
GAMEOFF: GameOff, sürekli çevrimiçi bağlılığın nedenlerini, risklerini ve etkilerini daha derin bir şekilde anlamayı ve yorumlamayı amaçlar.

Tarih boyunca toplumları etkileyen her soruna karşı toplumsal bir hareketlilik ortaya çıkmıştır. Teknolojinin aşırı kullanımı ilerleyen dönemlerde yeni bir fikir akımı yaratabilir mi?
Göreceğimiz hareketlilik, faydalı kullanımların yanı sıra aşırı kullanımın olası zararları da dahil olmak üzere teknoloji kullanımı hakkında eğitim vermek için tüm paydaşları, gençleri, ebeveynleri, okulları ve hükumetleri hedef alan bilinçlendirme kampanyalarını teşkil etmektedir.

Teknoloji bağımlılığı ve teknofilik kültürü arasında belirgin farklar var mı? Varsa nelerdir?
Bağımlılık bir psikopatolojidir. Bağımlılık tanısı konulabilmesi için, bireylerin Dünya Sağlık Örgütü'nün uluslararası hastalık sınıflamasında (11. baskı) ve Amerikan Psikiyatri Birliğinin Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabında (5. baskı) belirtildiği gibi minimum bir süre boyunca asgari sayıda tanı kriterini karşılaması gerekir. Ayrıca tanının nitelikli bir profesyonel tarafından konulması gerekir. Teknofilik kültür mevcut bir durum olup teknolojinin sürekli refakatçımız haline geldiği bir dünyayı ifade eder. 

Akran baskısı teknolojinin aşırı kullanımında ne kadar etkili?
Kaçırma Korkusu (FOMO) şeklindeki akran baskısının teknoloji kullanımını etkilediği ve artırdığı gösterilmiş ve bazı çalışmalarda sorunlu kullanım ile ilişkilendirilmiştir.

Devletler teknoloji bağımlılığına karşı ne tür önlemler alıyor?
Ulusal kampanyalar ile farkındalık oluşturmaya yönelik bazı çalışmalar gerçekleştirilmiş ve bazı önleme programları oluşturulmuştur. Buna ek olarak, bireyleri teknoloji kullanımlarında desteklemek için çeşitli uluslararası projeler yürütülmektedir.

DR. DARIA KUSS KİMDİR?

Dr. Daria Kuss, Nottingham Trent Üniversitesinde uzman psikolog ve lisanslı bilim insanı olup psikoloji alanında doçentlik unvanına sahiptir. İnternet bağımlılığı uzmanı olarak uluslararası bir üne sahip olan Dr. Kuss, aynı zamanda ödüllü bir yazardır. Yakın zamanda İnternet Bağımlılığı – Psikoterapide Kanıta Dayalı Uygulama (Hogrefe) ve Oxford Siber Psikoloji El Kitabı (OUP) kitaplarını yayınlamıştır. Araştırmaları, New York Times, The Washington Post ve BBC dahil olmak üzere uluslararası haber kuruluşlarında yer almıştır. Hakemli dergilerde ve kitaplarda çok sayıda yayın yapmıştır. Yayınları arasında 90'ın üzerinde hakemli dergi makalesi, üç yazılmış ve bir düzenlenmiş kitap ile açılış konuşmaları da dahil olmak üzere 100'ün üzerinde ulusal ve uluslararası konferans sunumu yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Parlamentosu ve Çek Cumhuriyeti Hükümet Konseyi ile çalışmıştır. Çalışmaları, Birleşik Krallık Avam Kamarası Seçim Komitesi raporlarında yayınlanmıştır.