
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Uyuşturucu kullanımı ve kaçakçılığı, küresel çaptaki en büyük sorunlarının başında geliyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 26 Haziran 1987’de ilan ettiği “Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü” kapsamında 38 yıldan bu yana çok yol kat edilse de daha yapılacak çok şey var…
Uyuşturucu kullanımı ve kaçakçılığı küresel çapta giderek artarken, geliştirilen mücadele yöntemleri ve faaliyetler maalesef yetersiz kalıyor. Günümüzde dünya çapında uyuşturucuyla mücadele eden toplumların en önemli halk sağlığı sorunu olan bağımlılık, gerek dünyada gerekse ülkemizde, farklı alanlara da uzanarak, artış gösteriyor. Bağımlılık yapan maddeler içinde en yaygın olarak bilinenlerden birini uyuşturucu maddeler oluşturuyor. Yunanca “uyku” kelimesi olan “narke”den gelen ve İngilizceye “narcotic” olarak geçen uyuşturucu kullanımı; ailelerin dağılmasına, hayatların sona ermesine neden olan ciddi ve küresel bir sorun. Uyuşturucu bağımlılığı yalnızca bireyi değil, bireyin başta ailesi olmak üzere tüm çevresini ve nihayetinde tüm toplumu etkileyen derin ve etkili bir küresel sorunu ifade ediyor. Maalesef her yıl milyonlarca insan bu karanlık dünyaya adım atıyor. Rahatlama veya mutluluk gibi sahte arayışlarla çıkılan bu çıkmaz yolun sonu bağımlılığa ve yitip giden yaşamlara uzanıyor.
Tüm bu nedenlerle Birleşmiş Milletler, 1987 yılında 26 Haziran tarihini “Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü” ilan etti. Amaç, yalnızca istatistikleri azaltmak değil bir genci, bir anneyi, bir eşi, bir evladı kurtarabilmek, yeniden hayata bağlayabilmek. Kişilere bu karanlık yolda ışık tutmak, umut olmak amacıyla ilan edilen bu özel gün, bağımlılıkla mücadelede küresel farkındalık oluşturmak ve toplumları harekete geçirmek amacıyla her yıl çeşitli etkinliklerle farkındalık yaratmayı ve bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
RAPORLARLA KULLANIM VE KAÇAKÇILIK
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi UNODC’un 2024 Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre son 10 yılda uyuşturucu kullanımındaki artış %20’lerde. 2022’de dünya genelinde 15-64 yaş aralığındaki her 18 kişiden biri uyuşturucu kullanmış.
Küresel olarak 2022’de 292 milyon kişinin uyuşturucu kullandığı aktarılan raporda, en çok kullanılan uyuşturucu madde olarak esrar yer alıyor ve 228 milyon kişinin bu maddeyi kullandığı kaydedilmiş.
Raporda, haşhaş bitkisinde bulunan doğal maddelerden türetilen veya onları taklit eden maddeler olan opioid kullanım oranları da hayli yüksek. Rapor, yaklaşık 60 milyon kişinin opioid adlı sentetik uyuşturucu çeşitlerini, 30 milyon kişinin amfetamin türü maddeleri, 23,5 milyon kişinin kokain ve 20 milyon kişinin de ekstazi kullandığını belirtiyor.
Uyuşturucu nedeniyle rahatsızlıklar yaşayan ve tedavi hizmeti bekleyenlerin sayısında da ciddi artış gözlemlendiği vurgulanan raporda, 2022 yılında 64 milyon kişinin uyuşturucuya bağlı çeşitli sağlık sorunları yaşadığı ifade edilmiş.
Raporda ayrıca sağlık hizmetlerine erişimin coğrafyadan coğrafyaya değişiklik gösterdiğine işaret ediliyor. Güney Amerika’da hastaların %49’u uyuşturucuya ilişkin tedavi alma imkânı bulurken, bu oran Orta Asya ve Transkafkasya bölgelerinde %4’e kadar geriliyor.
13,9 milyon kişinin uyuşturucuyu vücutlarına enjekte ederek kullandığı, bu kişilerin 1,6 milyonunun HIV, 1,4 milyonunun HIV ve hepatit C, 6,8 milyonunun da hepatit C virüsü taşıdığı bilgisi de raporda yer alıyor. Diğer dikkat çekici bir detay ise uyuşturucu enjekte edenlerin neredeyse yarısının hepatit C hastalığı taşıyor olduğu ve hepatit C’nin neden olduğu karaciğer hastalıklarının, uyuşturucu kullanımına atfedilen ölümlerin yarısından fazlasını oluşturduğu gerçeği. 2019 yılında uyuşturucu nedeniyle yaklaşık 500 bin kişinin yaşamını yitirdiği de raporda yer alan çarpıcı bilgilerden.
Yine UNODC’nin raporuna göre dünyada kokain arzı ve talebinde belirgin artış yaşandığına dikkat çekilmiş. Küresel kokain pazarının Amerika Birleşik Devletleri’nin yanı sıra Batı ve Orta Avrupa’da yoğunlaşmaya devam ettiği, ayrıca Afrika, Asya ve Güneydoğu Avrupa’daki gelişmekte olan ülkelerde de hızla yayıldığı ifade ediliyor.
Rapora göre, küresel yasa dışı afyon üretiminin en çok yapıldığı Afganistan’da 2022’ye göre 2023’te ciddi bir düşüş yaşanmış. Bu maddeyi üreten Myanmar’da ise üretim %36 artmış. Afganistan’daki önemli düşüş ile dünya çapında %74 azalma gözlemlenmiş. Bu düşüşün Taliban yönetiminin 2022’de aldığı yasak kararıyla doğru orantılı olduğu, çiftçilerin afyon yerine hububat ekmeye yöneldiği kaydedilmiş.
KAÇAKÇILIK KULLANIMI ARTIRIYOR
Kaçakçılıktaki artışla birlikte kullanıcı sayısının artması da uyuşturucusuz bir dünyaya ulaşmak için eylemlerin artırılmasını zorunlu kılıyor. Geçtiğimiz yıl UNODC, uyuşturucu kullanımından etkilenen herkese kanıta dayalı tedavi ve destek sağlamanın yanı sıra “yasadığı uyuşturucu pazarını hedef almak ve önlemeye daha çok yatırım yapmak” gerektiğini vurgulamıştı. Ayrıca sağlık hakkının, kişinin uyuşturucu kullanma durumuna veya tutuklu, gözaltında veya hapiste olup olmadığına bakılmaksızın, tüm insanlara ait olan ve uluslararası düzeyde tanınan bir insan hakkı olduğu da vurgulandı. UNODC hükûmetleri, kuruluşları ve toplulukları uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suçlarla mücadeleye kanıta dayalı planlar oluşturmak üzere iş birliği yapmaya çağırdı.
TÜRKİYE’NİN MÜCADELE STRATEJİSİ VE FAALİYETLER
Türkiye, zaman içinde uyuşturucu ile mücadelede kapsamlı stratejiler ve eylem planları geliştirdi. 2014 yılında hazırlıkları başlayan ve 2016-2018 yıllarını kapsayan Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Eylem Planı’nı yürürlüğe koydu. Bu plan arzın azaltılması, talebin önlenmesi, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin güçlendirilmesi gibi alanlarda çeşitli faaliyetleri içeriyordu. Ayrıca, 2018-2023 Uyuşturucu İle Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırlandı. Türkiye bunların yanı sıra, uyuşturucu alanında uluslararası iş birliğini sağlamakla yükümlü olan kuruluşların çalışmalarına da her aşamada önemli katkılarda bulunuyor. UNODC ile yakın iş birliği yürütüyor. Hatta UNODC’ye en çok katkıyı sağlayan ülkelerin arasında yer alıyor ve uyuşturucuyla mücadele çerçevesinde Uyuşturucu Kontrol Programına yönelik çalışmalarını belirleyen Uyuşturucu Maddeler Komisyonu (UMK) toplantılarına etkin şekilde katılım sağlıyor.
Türkiye, Avrupa Konseyi çerçevesinde oluşturulan ve “Pompidou Grubu” olarak anılan, üye ülkelerin uyuşturucuyla mücadeleden sorumlu üst düzey görevlilerinin katıldığı istişare ve eşgüdüm mekanizmasına dâhil olup çalışmalara etkin bir biçimde katılıyor. Ülkemiz ayrıca, UNODC ile iş birliği çerçevesinde Ankara’da uyuşturucu ve örgütlü suçlarla mücadele alanında eğitim vermek üzere Türkiye Uluslararası Uyuşturucu ve Organize Suçlarla Mücadele Akademisini kurdu.
İlk olarak 1983 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi içerisinde açılan ve bugün Türkiye’deki tüm ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde hizmet veren Alkol ve Madde Bağımlıları Tedavi Araştırma Merkezi (AMATEM), ileri düzeyde alkol bağımlılığı olanları ve uyuşturucu madde veya reçeteli satılması gereken ilaçların bağımlısı olmuş kişileri tedavi ediyor. Ayrıca sadece tedavi etmekle kalmıyor bu bağımlılıkların önüne geçilmesi ve yeni tekniklerin gelişmesi için de araştırmalar yapıyor.
Yeşilay Danışmanlık Merkezleri (YEDAM), Türkiye genelinde 81 ilde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hizmet veriyor. YEDAM, tütün, alkol, madde, teknoloji ve kumar bağımlılıklarına ve yakınlarına ücretsiz psikolojik ve sosyal hizmet desteği de sunuyor. Ayrıca 115 YEDAM Danışma Hattı aracılığıyla da destek sağlıyor.
ALO 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı, 7 gün 24 saat danışmanlık hizmeti sunuyor. Bu hat, tedavi birimleri ile devletin diğer organları arasında köprü görevi görüyor ve arayan kişinin ihtiyacına göre hizmet sunan bir çözüm merkezi olarak görev yapıyor.
Yeşilay, Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) kapsamında, rehber öğretmenlerin eğitimiyle okullarda uyuşturucu ile mücadele programları yürütüyor.
26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü kapsamında Türkiye genelinde çeşitli etkinlikler de düzenleniyor. Örneğin Bursa’da madde kullanım geçmişi olan bireylerle birlikte “Bağımlı Olma, Özgür Ol” temalı grafiti etkinliği gerçekleştirildi. Bu tür etkinlikler, toplumda farkındalık oluşturmak ve bağımlılıkla mücadelede toplumsal katılımı artırmak amacıyla düzenleniyor.
Yeşilay ve yerel yönetimlerin iş birliğiyle bisiklet turları, yürüyüşler ve spor turnuvaları gibi etkinlikler düzenlenerek, gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmaları teşvik ediliyor.