
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Daha iyi bir yaşam için zihnimizi ve bedenimizi hafifletirken bu hafifliği yaşadığımız alanlara da taşıyabiliriz. Sade, işlevsel ve şık bir yaşam alanı tasarlamanın yolu minimalist dekorasyondan geçiyor. Dekorasyonda minimal anlayış, fazlalıklardan arındırılmış yeterli sayıda eşyayla tasarlanmış mekânlar anlamına geliyor. Ferah ve konforlu bir yaşam alanı tasarlamak üzere fikirler sunan minimalist dekorasyon tarzının detaylarını inceleyelim.
Estetiği; sade formlar, küçük detaylar, nötr renkler ve daha düz çizgilerle yansıtan minimalist dekorasyon anlayışı uzun zamandır gözde olmayı sürdürüyor. İlk olarak 1960’larda bir sanat akımı olarak ortaya çıkan minimalizm, zamanla tüm ekolleri etkisi altına almayı başardı. Minimalist yaşam büyük oranda sadeliği estetiğin merkezine alıyor. Sanatta daha az renk ve daha az ekipman kullanarak eser yaratma şeklinde ortaya çıkan minimalizm, dekorasyon alanında da renk ve modellerde kendisini gösteriyor. Sadeliğin yanı sıra, sayıca daha az ancak işlevsel mobilya kullanımı da minimalist dekorasyon tarzının özellikleri arasında yer alıyor.
MİNİMALİST DEKORASYON NEDİR?
Minimalizm, “Az, çoktur” İngilizce “Less is more” felsefesini temel alıyor. İlk olarak sanat eserlerinde karşımıza çıkan minimalizm, zamanla hayatımızın her köşesinde yer bulmaya başladı. Bu düşünce biçimi, yaşam alanlarını olabildiğince az eşyayla dekore etmek gibi, sadelik ve işlevselliğe odaklanıyor. Zihin dağınıklığını gidermeye ve görsel bir dinginlik sağlamaya yardımcı olan bu dekorasyon tarzında fazlalıklardan kurtularak gerçekten neye sahip olduğumuza ve neye ihtiyaç duyduğumuza odaklanmamız gerekiyor.
EV DEKORASYONUNDA MİNİMALİZM
Minimalist tasarımlar mekâna modern bir görünüm kazandırmasıyla öne çıkıyor. Sadelik, net çizgiler ve hafif vurgular, minimal detaylarla süslenen mekânların çağdaş bir görünüm kazanmasına yardımcı oluyor. Minimalizm her yere uygulanabilen bir dekorasyon tekniği olduğu için yatak odalarından mutfaklara, oturma odasından genç odalarına kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Genel olarak gereksiz eşya kullanımını ortadan kaldırmayı amaçlayan bu tarz; ferah, konforlu ve kişinin zihnini yormayacak bir ortam oluşturulmasını amaçlıyor.
AŞIRIYA KAÇMAYAN YALIN TASARIMLAR
Evin ortak zaman geçirilen salon veya oturma odası gibi alanlarında minimalist bir görünüm elde etmek, çeşitli noktalara dikkat ederek mümkün. Sade bir ortam tasarlamak istiyorsanız öncelikle renkleri doğru bir şekilde kullanmalısınız. Minimalizm, genellikle nötr tonları kullanarak kaotik görünümü ortadan kaldırıyor. Yaşam alanlarınızda sadeliği yakalayarak buralarda geçireceğiniz zamanlarda kendinizi daha sakin ve dingin hissetmenizi sağlıyor. Bu tür mekânlarda ortama biraz hareket katmak ve monotonluktan uzaklaşmak isterseniz detay objelerden, ev tekstil ürünlerinden veya dekoratif aksesuarlardan sadeliği bozmayacak şekilde yararlanabilirsiniz.
SADE VE İŞLEVSEL MUTFAKLAR
Evin genelinde benimsenen minimalist tarza uygun olarak mutfakları da sade ve işlevsel bir şekilde tasarlayabilirsiniz. Fazla eşyadan ziyade sadece gerektiği kadar eşyaya sahip olmak üzerine kurulu olan minimalizm kavramı, mutfaklarda uygulandığında daha ferah bir ortam oluşturulmasına imkân tanıyor. Eşyada fazlalıklardan kurtulmak en çok da mutfaklarda gerekli olan bir durum. Yalnızca ihtiyacınız olan eşyalarla ve sadeleştirilmiş mobilyalarla mutfağınızda daha rahat bir ortam oluşturabilirsiniz.
RENK SEÇİMİ NASIL OLMALI?
Ev dekorasyonunda kullanılan renklerin minimalizmin ana hatlarını oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu yüzden de evinizin farklı mekânlarını tasarlarken yumuşak renklerle, siyah, beyaz, gri ve bej gibi nötr renklere odaklanmanızı tavsiye ederiz. Örneğin duvarlar için seçtiğiniz beyaz ve bej tonları hem minimalizmi çok iyi bir şekilde yansıtır hem de odanızın sade ve ferah görünmesine yardımcı olur. Aynı zamanda beyaz, bej gibi açık tonların sunduğu aydınlık, evinizde vakit geçirdiğiniz tüm anlarda kendinizi daha huzurlu ve iyi hissetmenizi sağlar. Öte yandan bu renklerin çok soğuk olduğunu düşünüyor ve odanıza hem biraz sıcaklık hem de renk katmak istiyorsanız fazla göz yormaması kaydıyla nötr tonlarla eşsiz bir uyum oluşturan toprak tonları, pudra pembe ya da açık maviyi de alternatif olarak değerlendirebilir ya da ton sür ton stilinden yararlanabilirsiniz.
AYDINLATMANIN ÖNEMİ
Evinizin odalarının olduğundan daha geniş, ferah ve aydınlık görünmesini sağlayan en önemli unsur odaya giren ışık miktarıdır. Yaşam alanlarının doğal ışık almasının yalnızca minimalist dekorasyonda değil pek çok dekorasyon tarzı için kurtarıcı olduğu söylenebilir. Eğer sade bir tarzı ev dekorasyonuna da yansıtmak istiyorsanız evinizin yeteri kadar aydınlık olması gerektiğini unutmamalısınız. Öte yandan evinizin odaları karanlıksa ve doğal ışık ile aydınlatılması mümkün değilse yapay aydınlatmalardan faydalanmanız gerekiyor. Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi seçmiş olduğunuz aydınlatmaların da minimal bir stile sahip olması önemli. Küçük ve sade olmasının yanında tüm odayı aydınlatabilen aydınlatma ürünlerinde ışık şiddeti ayarlanabilir olan ürünler seçebilir ve böylece ışığın parlaklığını istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz.