- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- “Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- “Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- “Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- 10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Korona Günlerinde Ev Hayatı
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
Pandemi sürecinde evlerine kapanan kişiler teknoloji, internet ve sosyal medyaya adeta bir can simidi gibi sarıldılar. Covid-19 sürecinde sosyal medyada meydana gelen değişimler, pandeminin dijital dünyaya etkileri ve kullanıcıların sosyal medya kullanırken dikkat etmesi gereken noktalar hakkında iletişim uzmanı akademisyen Dr. Turgay Yerlikaya’nın görüşlerine başvurduk.
Koronavirüsün hayatlarına girmesiyle insanlar hastalıkla ilgili meraklarını gidermek için interneti yoğun olarak kullandılar. Öte yandan koronavirüs salgını sürecinde sosyal medya kullanımında geçirilen süre katlanarak artış gösterdi. Bu artışın nedenleri hakkında neler söylersiniz?
Elbette tabii olarak bir artış söz konusu. Sadece sosyal medya yönünden bir artıştan bahsetmek mümkün değil. Hem sosyal medya hem de geleneksel medya, televizyon özellikle bu süreçte önemli bir yer elde etti. Televizyondaki canlı yayın açıklamalarına bir ilgi artışının varlığından söz edebiliriz. Covid-19’un çok ciddi biçimde yaşandığı bugünlerde insanlar karantina sürecinde daha çok evlerinde zaman geçiriyorlar. İnsanların çoğu uzaktan çalışma modeliyle işlerini sürdürüyor. Belli yaş altı ve üstünde bir grup sokağa çıkma sınırlamasına tabi. Dolayısıyla bu süreçte özellikle gençler sosyal medyada çok ciddi bir biçimde varlık gösteriyorlar. Yani sosyal medya platformlarında geçirdikleri zaman aralığı biraz daha yükseliyor. Özellikle orta yaş ve ileri yaş grubundaki insanlar da Sağlık Bakanı ve Cumhurbaşkanı’nın canlı yayın açıklamalarını televizyon üzerinden takip ediyorlar.
Fakat dikkat çeken bir husus var; özellikler araştırmalara yansıyan ve istatistik olarak karşımıza çıkan bir husus şu ki internet tabanlı televizyonlar dediğimiz smart TV platformları çok ciddi bir izlenme oranı yakaladılar. Bu platformlar normal zamanlara göre yüzde 50 oranında bir izlenme artışı ile kendilerini gösterdiler. Özellikle izlenme içeriklerine baktığımızda geleceğe yönelik distopik yani korona, salgın vb. konuları bünyesinde barındıran içeriklerin çok daha fazla izlendiğini görüyoruz. Platform sahiplerinin bu konudaki açıklamaları da istatistikleri destekliyor.
MELEZ BİR MEDYA EKOSİSTEMİ ORTAYA ÇIKTI
Getirilen kısıtlamalarla insanlar evlerinde; gezi, eğlence, yeme-içme, konser vb. gibi önceden dışarıda yaptıkları aktiviteleri paylaşamıyorlar. Evde kalan insanlar kendileri içerik ürettiler, sayıları gözle görülür şekilde artan canlı yayınlar yaptılar. Bu içerikler biraz önce bahsettiğiniz dijital medyada bir dönüşüme neden olur mu?
Korona öncesinde de bu tip internet tabanlı platformlarda “gösterme” olgusu çok ön plana çıktığı için insanlar göstererek sosyal medyada var oluyor. Korona ilk ortaya çıktığı günlerde baktığımızda şöyle bir durum söz konusu oldu; insanlar ne yapacaklarını bilemediler. Dolayısıyla burada insanlar için en temel motivasyon hayatta kalma ve karşılaşabilecekleri riskleri minimalize etme olarak belirdi. İnsanlığın en temel meselesi Covid-19 oldu ve içerik üretiminde form olarak değişiklikler yapıldı. Sizin de bahsettiğiniz gibi Covid-19 öncesi; gezi, yeme-içme, daha çok dışarıdaki faaliyetleri içeren paylaşım döngüsü vardı. Korona günlerinde baktığımızda hane halkının ekmeğini, yaptığı yemeği paylaştığını gördük.
Öte yandan uzman kadrosuna baktığımızda örneğin oyuncular kendi alanlarında farklı modeller üretmeye başladılar. Evden dizi çekimleri yapılmaya başlandı. Bu bir yenilikti. Bazı televizyon kanallarında bunu görebildik. Akademisyenler, sosyal bilimciler ve gazeteciler camiasına baktığımızda artık herkes kendi kanalında bir içerik üreticisi oldu. Pandeminin tıp alanını ilgilendiren içeriğinden dolayı sosyal bilimciler ve gazeteciler ilk aşamada bir boşluğa düştülerse de sürece sonrasında çok iyi entegre oldular. İçerik üretimine ciddi anlamda katkılar sundular.
İnsanlar bu süreçte televizyonda 4-5 kişinin toplanıp kavga ettiği programlar yerine teke tek uzmanların olduğu ve konuyla ilgili insanların endişelerini, kaygılarını ve korkularını giderdiği içeriklere daha fazla itibar ettiler. Ve şunu da ifade etmek gerekiyor; internetle televizyonun iç içe geçtiği bir dünyadayız artık. Yani bir televizyon kanalı aynı anda internetten ve Youtube kanalından yayın yapabiliyor. Bu bize “melez bir medya ekosistemi”nin ortaya çıktığını gösteriyor.
SOSYAL MEDYA VE ADAPTASYON
Covid-19 sürecinde insanların tüm alışkanlıkları büyük bir değişim geçirdi. Salgın sonrası için yeni bir yaşam biçimi öngörülüyor. Sosyal medya bu süreçte tüm organizasyonların ihtiyaçlarına cevap verdi. Değişim sürecinde sosyal medyanın gelişmeler karşısında kendini hep adapte eden özelliği görüldü. Sosyal medya açısından bu adaptasyon hep devam edecek mi?
İnternet doğası gereği çok esnek. Teorik bir çerçeveden hareketle baktığımızda günümüz dünyasında belirli sabitelerle tahkim edilmiş, muhkem yapılar üzerinden ilerleyen bir dünya sistemi söz konusu değil. Bauman’ın ifadesiyle “akışkanlıkların hakim olduğu” bir dünyada yaşıyoruz. Her şey akıyor, bir sabiteye ihtiyaç duymadan akıyor. Bence internet platformu ve internet üzerinden teşekkül ettirilen bu yapılar bu akışkanlığı o kadar ciddi bir biçimde içselleştiriyor ki her yeni gelişmeye adapte olabiliyorlar.
Fakat gelecekte nasıl bir dünya söz konusu olacak? Bu ciddi anlamda tartışmalı bir konu. Bizler akademisyenler olarak uzaktan eğitim yapabiliyoruz, bir dergi ile uzaktan söyleşi gerçekleştirebiliyoruz. Gazeteciler herhangi bir mekana bağlı olmaksızın birbirleriyle iletişime geçip programlar yapabiliyorlar. Salgın sonrası dünyada bu konu, gündemde ne kadar yer edecek, esaslı bir tartışma. Çünkü sistemi yerinden eden bir durum ortaya çıkabilir bu anlamda. “Ağ toplumu(Network society)” kuramcısı Manuel Castells şöyle söylüyor: “İnternetle birlikte zaman-mekan sıkışması ortadan kalktı. İnternet öyle bir yapısal dönüşümü gerçekleştirdi ki, farklı mekanlardaki insanlar aynı zamanda birbirleriyle iletişime geçebiliyorlar. Bu bence çok ciddi bir yapısal dönüşüm…” Bu muhtemelen Covid-19 sonrası yeni dünya düzeni, “yeni normal” tartışmalarına da bir anlamda etki edecek diye düşünüyorum.
KRİZLER YENİ FIRSATLAR DOĞURUR MU?
COVID 19’un mecburi kıldığı “zaman-mekan sıkışmasının ortadan kalkması”nı sağlayan uygulamaları insanlar benimsedi mi?
Aslında bu tartışmalı bir konu. Biz bu konunun pozitif tarafına odaklanıyoruz. Pozitif yönüne odaklandığımızda şöyle bir durum ortaya çıkıyor: İnsanların aynı zamanda mekan bağımlılığını ortadan kaldırarak bir araya gelmesi çok büyük bir başarı. Biz akademisyenler olarak canlı yayın uygulamaları ile derslerimizi yapabiliyoruz. Bu dönem bir kriz zamanı ve krizler aslında fırsatların doğduğu zamanlardır. Şöyle düşünelim, Türkiye dijital anlamda büyük bir atılım yapma ihtiyacı hissetti ve şu anda yerli yazılımlar üretiliyor. Bu kriz döneminin fırsata dönmesi demek.
Ama felsefi anlamda buraya bir itiraz gelebilir. İnsanlar etkileşim içerisinde birbirleriyle hemhal olan sosyal varlıklar olduğu için bu uzaklığa, bu mesafe kültürüne ne kadar dayanabilirler? Buna en önemli şerh Heideger’in haleflerinden olan Hubert L. Dreyfus’un “On the internet” isimli eseridir. Uzaktan eğitim meselesine bu anlamda ciddi şerhler düşer Dreyfus. Çünkü uzaktan eğitim dediğimiz şey bedenler arasılığı mümkün kılmadığı için beklenen faydayı sağlamayabilir. Şöyle düşünelim; bir sosyal bilimci uzaktan eğitimle kendisini bir yere kadar geliştirebilir. Ama bir uygulamalı eğitim yani usta-çırak ilişkisi gerektiren alanlar (özellikle tıp ve uygulamalı bilimler) bu anlamda ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıya kalacaktır.
DİJİTAL BAĞIMLILIK GELECEĞİN DÜNYASINI TEHDİT EDİYOR
Korona günlerinde korona gündemini takip etmede sosyal medya platformlarında normalden daha yoğun bir kullanım artışı yaşandı. Bu ilgiyi artıran faktörler sizce nedir? Öte yandan bu durumu bağımlılık açısından konuşabilir miyiz?
Türkiye’de ilk korona vakasının görüldüğü 11 Mart tarihi itibarıyla baktığımızda yaklaşık iki aylık bir sürece tekabül ediyor. Tabii ki internette geçirdiğimiz zamanlar Covid-19 öncesine göre çok ciddi artış gösteriyor. Özellikle “dijital medya okuryazarlığı” bilgisine sahip olmayan insanlar için bu kullanım oranları bir tür bağımlılığı beraberinde getirebilmektedir. Dijital bağımlılık geleceğin dünyasında bence başlı başına hem klinik hem sosyolojik hem de politik bir problem olarak toplumsal alanda kendisini çok şiddetli biçimde gösterecek. Bu anlamda dijital bağımlılığın arttığına şahit oluyoruz. Özellikler gençler cephesinde kullanım anlamında ciddi bir artış var. İnsanların buralardan uzak olmamasını bir tür bağımlılık ilişkisiyle açıklamak mümkün.
İkinci olarak dünyada şöyle bir eğilim var: Yeni, anlık gelişmeleri geleneksel medya kanallarından takip etmek yerine internet tabanlı platformlardan izlemek çok daha mantıklı geliyor. Şöyle ki, hem anlık bilgiyi görebiliyorsunuz hem de herhangi bir filtreden bağımsız olarak bu içeriğe ulaşıyorsunuz. Bilgiye doğrudan açık bir biçimde ulaşılıyor.
Üçüncü bir unsur olarak da insanlar artık geleneksel medyaya güvenmiyor ya da azalan bir güven var. Tabii bu farklı araştırmalarda ters sonuçlar da çıkartıyor. Çünkü sosyal medya ciddi bir sahte haber(fake news) ve dezenformasyona konu olduğu ve alan açtığı için bu anlamda çatışmalı bir ilişki var. İnsanlar bir yandan sosyal medyaya ihtiyaç duyuyor diğer yandan sosyal medyadaki dezenformasyon ve sahte haberin kendisini tehdit ettiği gerekçesiyle geleneksel kanallara yöneliyor.
Şu anda bu konuyla ilgili bir rapor hazırlıyoruz. Korona döneminde özellikle dış basında Türkiye’deki koronavirüs söyleminin nasıl şekillendiğini inceliyoruz. Bu iki aylık sürede özellikle başlardaki ve günümüzdeki tutumunun birbirinden çok farklı olduğunu görüyoruz. Sağlık Bakanı bir açıklama yapıyor ama bir anda o açıklamayı tahrip eden içerikler ve karşı açıklamalar üretiliyor ve sosyal medyada dolaşıma sürülüyor. Açıkçası insanlar bir biçimde kendilerini tatmin eden ve echo chamber’larda (kapalı bir grupta görüş bildirilmesi ve bilgilerin sürekli aynı fikirlere sahip kişilerle konuşulmasından dolayı, bir yerden sonra fikirlerin aşırılaşması ve karşıt görüşlere sağırlaşılması durumu) üretilen yalanlara da inanmak istiyorlar.
Bu duruma “Herkesin sahip olduğu bir dünya görüşü var ve kendi görüşüne sahip haber kaynaklarını takip etmek insanların hoşuna gidiyor.” diyebilir miyiz?
Kesinlikle. “Echo chamber” dediğimiz şey şu ki, yankı odalarında insanlar kendilerini rahatlatıyorlar.
SOSYAL MEDYA VE İNFODEMİ
Sosyal medyanın filtreleme yöntemleri uygulamadığını söylediniz. Korona günlerinde sosyal medya uygulamaları dezenformasyonu önleme amaçlı bazı filtreleme uygulamaları açıkladılar. Bunu koronadan önceki sürece göre nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sosyal medyanın bu tip filtreleme mekanizmalarını nasıl geliştirdiği ve bunu ne kadar uyguladığı önemli bir tartışma. Geliştirmek ve beyan etmek, uygulanıyor olduğu anlamına gelmiyor. Mart ayının ikinci haftasında Facebook, Linkedin, Reddit, Twitter, Youtube gibi platformlar koronavirüsle mücadele anlamında bir karar aldılar ve ortak bir deklarasyon yayınladılar. Şunu söylediler: “Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte hareket edeceğiz ve Covid-19 ile ilgili dezenformatif haberleri engellemeye yönelik bir girişimde bulunacağız.” Bu deklarasyonla literatüre yeni bir kavram kazandırdılar: infodemi.
İnfodemi’yi “Salgınla ilgili yapılan ve özellikle sosyal medyada dolaşıma sokulan bilgi kirliliği”ni ifade eden bir kavram olarak açıklayabiliriz. Nihai kertede baktığımızda sosyal medyanın bu denetimsiz ortamı ve her bireyin içerik üretebilmesi sosyal medya yöneticilerinin ya da üst kurulların bu içeriklerin her birini denetlemesine imkan tanımıyor. Ne kadar hassas içerik olarak kodlarsa kodlasın.
KAYGI VERİCİ İÇERİKLER
Sosyal medyanın yaşadığımız süreçte kaygı yaşayan birçok insanı korkutmak için yoğun bir şekilde kullanıldığına şahit olduk... Bu konuda neler söylersiniz?
Her bireyin denetimden azade bir biçimde içerik üreteceği ortam anlamına gelen yeni internet teknolojileri, başta demokrasi açısından önemli bir imkan olarak görüldü. Günümüzde baktığımızda bazı olaylarda o demokratikleşmeyi tetikleyici bir işlev görüyor dersek elbette olumlu örnekleri dile getirebiliriz. Fakat diğer taraftan bakıldığında özellikle bu sahte haber(fake news) meselesinde sosyal medyanın hem demokrasinin altını oyucu hem de geleceğe yönelik karamsar tabloların oluşmasında psikolojik anlamda bir etki yarattığını söyleyebiliriz. Nitekim korona ile ilgili gündem de bunu gösteriyor. Özellikle distopik ve risk içeren, insanlarda kaygı ve endişe uyandırıcı içeriklerin Twitter’da paylaşılma ve etkileşime girme oranının diğer haberlerden yani güven haberlerinden çok daha fazla olduğunu görüyoruz.
SOSYAL MEDYAYI BİLİNÇLİ KULLANMA
Sosyal medya kullanan insanlar ve kurumlar, echo chamber’lar (yankı odaları) tarafından üretilen gündeme karşı neler yapmalı? Sosyal medya okur yazarlığı bilincine nasıl ulaşılabilir?
Birey olarak şunu yapmamız gerekiyor. Birincisi; sosyal ağlarda karşılaştığımız içeriklere karşı şüpheci olmamız gerekiyor. Bu kesinlikle önemli bir madde. İkinci olarak, paylaşabileceğimiz ya da paylaşmayı düşündüğümüz içeriklerin bilgi kaynakları ve hesaplarına yönelik bir araştırmada bulunmamız gerekiyor. Yani her hesabın paylaştığı içeriği bizim de beğenmemiz ve etkileşime sokmamız bu anlamda sahte haberleri artırıcı bir etkiye neden oluyor. Yine benzer bir biçimde beğeni ya da paylaşım yapma kararı almadan önce üzerinde ciddi bir biçimde düşünülmesi gerekiyor. Dolayısıyla içeriği paylaşanın, hesabın kim olduğu, ne olduğu, içeriğin ne amaçla paylaşıldığı üzerine bir muhasebe yapmak bizi bu tip infodemik ve sahte içeriklerden korur.
Kurumsal olarak korunmaya baktığımızda ise bahsettiğimiz sosyal medya platformlarının özellikle asılsız haber paylaşan kişilerin hesaplarını hemen askıya almaları gerekiyor. Türkiye’de koronavirüs konusunda bir bilim kurulu oluşturuldu. Bu kurul üyelerinin adına sahte hesaplar sosyal medyada dolaşımda bulunuyor. Bunu nasıl çözeceksiniz? Bu durum, önlem aldık diyen sosyal medya platformlarının bir başarısızlık örneği.
Kurumsal anlamda ikinci olarak şuna dikkat etmemiz gerekiyor: Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde “fake checking” sistemlerinin geliştirilmesi lazım. Yine sosyal medya platformlarının sahte hesaplar konusunda kamuoyunu bilgilendirmesi bu anlamda çok önemli bir mesele. Yine kurumsal anlamda önemli bir husus, devletlerin mesela Türkiye’nin sahte haberlerle mücadelede uluslararası kurumlar tarafından, sosyal medya platformları tarafından çok daha ciddiye alınması. Sadece Türkiye’nin değil, diğer devletlerin de. Bu konuda entegre bir çalışma sisteminin ortaya konulması gerekiyor.
Son olarak uluslararası hukukun gündemine girecek bir sosyal medya hukuku içeriği oluşturulmalı ve bu konuda yapılan tahribatın önüne geçmek için ciddi yaptırım kararları alınması gerekiyor. Türkiye’de şu anda sosyal medya ile ilgili bir tartışma var. Bir yasa tasarısı var. Bu da bizim hayatımızı etkileyen bir durum. Sonraki dönemlerde çok daha fazla etkileyecek. Bu çalışmaları çok daha fazla tartışacağız diye düşünüyorum.
BİLGİ VE TEKNOLOJİNİN EGEMENLİĞİ
Covid-19 sonrası sosyal medya alanında neler gündeme gelecek?
Covid-19 sonrası tartışmalarda dijitalleşme konusunun çok ciddi bir ivme kazanacağı kuşkusuz. Uzaktan eğitim modelleri, evden çalışma, bilginin ve teknolojinin egemenliğinde geçecek toplumsal düzene doğru ilerliyoruz. Bu kaçınılmaz bir durum. Elbette bunun bizim açımızdan riskleri de olacaktır. Bu riskleri bertaraf etme kapasitesi ve kabiliyeti sadece bireysel değil kurumsal yönleri de olan bir etkileşimi ve iş birliğini mecburi kılıyor.
DR. TURGAY YERLİKAYA KİMDİR?
Lisans eğitimini 2012’de Kocaeli Üniversitesinde tamamlayan Turgay Yerlikaya yüksek lisansını 2014’te “Türk Medyasında Self-Oryantalizm” başlıklı tezle Marmara Üniversitesinde tamamladı. 2018 yılında Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde hazırladığı “Toplumsal Hareketler ve Sosyal Medya İlişkisi: Gezi Parkı ve Tahrir Meydanı Örnekleri” başlıklı tez çalışmasıyla doktor unvanını almaya hak kazanmıştır. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesinde Dr. Öğr. Üyesi olarak çalışan Yerlikaya aynı zamanda SETA Toplum ve Medya Araştırmalarında araştırmacı olarak görev yapmaktadır. Yerlikaya’nın çalışma alanları arasında toplumsal hareketler, sosyal medya, oryantalizm, İslamofobi ve basın özgürlüğü konuları yer almaktadır.