- Pornografinin Gerçek Olmadığı Bilinmeli
- Pornografi, Bireyin ve Toplumun Dengesini Bozuyor
- Erken Yaşta Pornografi Maruziyeti Cinsel Suça Kadar Uzanan Sonuçlara Yol Açabilir
- Pornografi, Bireylerin ‘Normal’ Beden Algısını Bozabiliyor
- Pornografi Kullanımı Cinsel Yaşama Zarar Veriyor
- En Büyük Endişem, Pornografinin Cinsel Normları ve Senaryoları Değiştirmesi
- Ergenlerle İlgili Çalışmalar Gelecekte En Önemli Araştırma Alanları Olacak
- Oyun ve Pornografi: Dijital Dünyada Bağımlılığın Kesişen Yolları
- Pornografi Bağımlılığı, Tanıdık Özellikler Taşıyan Yeni Bir Bağımlılık Türü
- Sağlıklı Toplumun Temeli Halk Sağlığından Geçiyor
- Prof. Dr. Mustafa Taşdemir: “Bağımlılık, Sosyal Bulaşma Yoluyla Yayılıyor”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Dumansız Hava Sahası Bir Halk Sağlığı Politikasıdır”
- Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Emin Şahin: “Sağlık Okuryazarlığı Bağımlılıklara Karşı En Güçlü Koruyucu Zırhtır”
- YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Alptekin Tekedereli: “Sosyal Hizmet Uzmanları Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Bir Rol Üstleniyor”
- Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber: “Çocukların Güçlenmesi İçin Zorlanmalarına Müsaade Etmeliyiz”
- Bağımlılıkların Türkiye Ekonomisine Yıllık Yükü: 78 Milyar Dolar
- Bağımlılıklarla Mücadele Hekimlerin Desteğiyle Daha da Güçlü
- Hukukun Gücüyle Bağımlılıklara Karşı: Yeşilay Hukukçuları
- Gıda Güvenliği ve Bağımlılık Riski Taşıyan Gıdalar
- Dijitalle Başa Çıkın!
- Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele
- Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”
- Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”
- Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”
- Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”
- YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım
- Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”
- Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”
- Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”
- Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği
- Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”
- Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor
- “Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”
- “Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”
- “YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”
- “Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”
- “Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”
- Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin
- YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek
- Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş
- Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”
- Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”
- Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”
- YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler
- Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma
- İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü
- YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”
- Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”
- “Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”
- Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik
- Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi
- Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?
- Geçmişten Geleceğe Yeşilay
- Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor
- Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller
- Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor
- Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele
- Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”
- Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”
- Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”
- Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği
- YEDAM’la Nefes Alanlar
- Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri
- Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk
- Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde
- Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği
- Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”
- Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”
- Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM
- Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları
- Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük
- Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi
- Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”
- Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”
- Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor
- Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”
- Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"
- Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”
- Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar
- YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı
- Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı
- Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar
- Olimpiyat Özel Dosyası
- Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”
- Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?
- Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”
- Çocuklar Hareket Ediyor!
- Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?
- Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü
- Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”
- Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor
- Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor
- Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…
- Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…
- Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor
- Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri
- Doğallığın Işıltısı
- Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor
- Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri
- Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa
- Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya
- Sadeleşmek Elimizde
- Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır
- Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir
- Beynimiz Neden Yorulur?
- Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!
- Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!
- Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu
- Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar
- “Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”
- "Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"
- “Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”
- Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik
- Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz
- Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü
- Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”
- Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”
- Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?
- Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur
- Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite
- Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu
- Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”
- Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”
- Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”
- İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele
- Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"
- Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor
- Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları
- Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi
- Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM
- Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor
- “Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”
- “Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”
- “Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”
- “Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”
- “Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”
- Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor
- Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur
- Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi
- Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor
- Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır
- Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar
- Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor
- “Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”
- “Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”
- “Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”
- “Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”
- Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?
- Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur
- Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor
- Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır
- “Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
- Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik
- Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor
- Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler
- “Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”
- “Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı
- Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!
- “Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”
- “Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”
- Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
- Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu
- Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?
- “Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”
- Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır
- “Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”
- Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
- Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın
- “Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”
- “Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”
- “Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”
- “Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”
- “Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”
- “Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”
- “Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”
- “Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”
- Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük
- Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi
- Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var
- “İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”
- Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?
- Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün
- “Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”
- Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme
- “Bir An Önce Normalleşmeliyiz”
- Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor
- “Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”
- Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor
- Çocuk Gülerse Dünya Güler
- Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a
- Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü
- STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması
- Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele
- Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?
- “Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”
- İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete
- Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor
- “Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”
- “Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”
- Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor
- Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir
- YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin
- Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi
- Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?
- Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?
- Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar
- Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler
- Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi
- Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?
- Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?
- Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor
- Alkol Vücuda Neler Yapıyor?
- “İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”
- “Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”
- “İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”
- Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor
- Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?
- “Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”
- “Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”
- Dijital Dünyada Eğitim Şart
- Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
- Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay
- Rakamlarla Dijital Dünya
- TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor
- “Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”
- “Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”
- Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı
- TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz
- Okul Heyecanı Başlıyor
- “Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”
- “İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”
- Mutluluk Beyinde Başlar
- Toplumsal Mutluluğun Şifreleri
- Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler
- Mutluluğa Götüren 7 Adım
- Az Çoktur!
- “Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”
- Atıksız Bir Mutfak Mümkün
- Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?
- Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı
- Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!
- Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor
- Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi
- Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu
- YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış
- Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü
- Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?
- Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor
- “Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek
- Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı
- Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır
- Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor
- Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı
- Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?
- Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı
- “Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”
- Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar
- Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar
- Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük
- Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada
- Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”
- Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?
- Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur
- Şimdi tam zamanı!
- “Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!
- Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık
- Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda
- Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor
- Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı
- Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun
- Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı
- Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı
- Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor
- “Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”
- Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü
- Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler
- Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor
- Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY
- “Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”
- İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar
- Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor
- Çocuğum Madde Kullanıyor mu?
- Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar
- Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor
- Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk
- Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından
- Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur
- Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü
- Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur
- “Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”
- Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?
- “Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”
- YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler
- Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu
- “Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”
- Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
- “Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”
- Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!
- Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor
- Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde
- Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi
- Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur
- Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı
- “Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”
- “Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”
- Evde Hareketsiz Kalmayın!
- Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?
- Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz
- “Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”
- “Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”
- Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor
- “Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”
- "Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"
- Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?
- Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!
- Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor
- “Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”
- Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur
- “Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”
- Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı
- Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor
- Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular
- Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar
- Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
- Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur
- “Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”
- “Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”
- “Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”
- “Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”
- "Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"
- “Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”
- “Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”
- Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü
- "Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"
- Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor
- "Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"
- “Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”
- Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı
- Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda
- "Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"
- “Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”
- Doğru Rol Model Olmak Önemli
- Mutluluk Ailede Başlar
- “Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”
- Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor
- “Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”
- Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza
- Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği
- “Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”
- Ekolojik Yaşam Arayışları
- “Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”
- Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?
- Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor
- "Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"
- "Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"
- Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü
- Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
- Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım
- "Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"
- “Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”
- Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?
- Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!
- Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı
- Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor
- Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor
- Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik
- Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?
- Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!
- Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi
- Alkol Vücuda Neler Yapar?
- “İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”
- Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu
- Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük
- "İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay
- Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay
- Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…
- Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir
- Vakıf ve Gönüllülük Üzerine
- "Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"
- Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?
- Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi
- "Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"
- 10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem
- "Şişenini Dibi"nden Görünenler
- İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!
- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"
- Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"
- "Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor
- Hayat da Eğitim de Eve Sığar
- Korona Günlerinde Ev Hayatı
- Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”
- Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş
- El Hijyeni Virüsten Korur
- Evde Düzen İçin İpuçları
- Bahane Yok! Oyun Vakti
- Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?
- "Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"
- Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin
- Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli
- Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor
- Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey
- Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"
- DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var
- E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
- Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?
- Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak
- Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var
- Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak
- Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele
- Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor
- Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı
- Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor
- İlaç, Şifa Mı Bağımlılık Mı?
- İlaç Bağımlılığı Tedavisi Kişiye Özeldir
- Reçetesiz ve Kontrolsüz Steroid Kullanımı Sağlığı Doğrudan Tehdit Ediyor
- İlaç Suiistimali Küresel Bir Halk Sağlığı Sorunu
- Opioid Grubu İlaçların Kötüye Kullanımında Artış Var
- İlaçların Kötüye Kullanımı Toplumsal Refahı Tehdit Ediyor
“Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”
Çağımızın hastalığı depresyonun neden olduğu olumsuz atmosferden korunmak ve başa çıkabilmek için sanat ve spor önemli birer terapi aracı olarak karşımıza çıkıyor. Spor faaliyetleri ile stresini azaltan birey, bedensel ve ruhsal açıdan güçlenirken konsantrasyon seviyesi de artıyor. Sanat faaliyetleri ile ise anlama, algılama, düşünme gibi yetenekleri ve duygusal kabiliyetleri harekete geçiriyor. Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Vedat Işıkhan, depresyondan korunma ve tedavi aşamalarında sporun ve sanatın rolüne dair sorularımızı yanıtladı.
Depresyon son 30 yılda dünya genelinde vaka görülme artış ve sıklığı bakımdan artan ruhsal bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkıyor. Toplumsal bazda değerlendirildiğinde her yaş grubunda görülen depresyon özellikle ergenlik dönemindekileri ve gençleri diğer gruplardan daha fazla tehdit ediyor. Gençlerde sıklıkla görülen ergenlik sıkıntılarına ek olarak çağın getirdiği hareketsiz yaşam, internet ve madde bağımlığı problemleri, günümüzde ve gelecek yıllarda toplum sağlığı açısından büyük bir risk barındırıyor.
Depresyondan korunma ve tedavi aşamalarında spor ve sanatın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Vedat Işıkhan, sporun iyileştirici ve sosyalleştirici yönlerinin, sanatsal faaliyetlerin ise yaratıcılığın ve hayal gücünü ifade etmedeki katkılarının insana ve topluma kendini geliştirme fırsatı sunduğunu ifade ediyor. Prof. Dr. Işıkhan’a göre sanat ve spor depresyondan kurtulmada önemli bir terapi aracı vazifesi görüyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2017 yılında depresyonda olan kişi sayısının dünya genelinde 322 milyon, Türkiye'de ise 3 milyonun üzerinde olduğunu açıklamıştır. Bu veri bizlere dünya nüfusunun küçümsenmeyecek bir oranının çeşitli düzeylerde depresyon belirtisine sahip olduğunu göstermektedir. Depresyon, özellikle son 30 yıldır büyük bir artış kaydeden hatta psikiyatrinin temel uğraş konusu durumuna gelmiş bir kavramdır. Yetişkin popülasyonunun yaklaşık yüzde 20’si, yaşamlarının bir döneminde depresif bir hastalık geçirmeye adaydır.
Depresyon, birçok yazar ve kuramcı tarafından farklı şekillerde tanımlanmıştır. En çok kabul gören yaklaşım depresyonunun ruhsal bir durum, ruhsal bir sendrom ve bir ruh hastalığı olmasıdır. Depresyon ruhsal anlamda bir çöküşü ifade etmektedir. Özetle depresyonu; “Derin üzüntülü bir duygu durum içerisinde; düşünce, konuşma ve hareketlerde yavaşlama ve durgunluk, değersizlik, küçüklük, isteksizlik, karamsarlık, duygu ve düşüncelerde ve fizyolojik işlevlerde yavaşlama gibi belirtileri içeren bir sendrom.” olarak tanımlamamız mümkündür. Günlük dilde depresyonu anlatan birçok kelime bulunur. Üzgün, sıkıntılı, endişeli, kederli, mutsuz, hüzünlü, dalgın, ilgisiz gibi… Bu duygu durumlarını hepimiz günlük yaşamımızda az ya da çok yaşıyoruz. Ancak bunların yoğunluğu ve sıklığı bizim için önemlidir.
Depresyondan korunmada ve depresyon tedavisinde spor ve sanatın katkılarını açıklar mısınız?
Spor ve sanatın, iletişim, tedavi ve rahatlama amaçlı olarak kullanılması yeni keşfedilmemiştir. Yüzyıllardır, spor ve sanatın insanlar tarafından yalnızca eğlence amaçlı değil, başka amaçlar için de kullanıldığını bilmekteyiz. İnsanlar çağlar boyu dans ritüelleriyle, güzel sanatların birçok boyutundan yararlanarak acılarını, sevinçlerini, korkularını ve farklı duygularını anlatmışlardır.
Yakın tarihimizden de örnekler verebiliriz. Avrupa’da engizisyon mahkemelerinde dezavantajlı gruplar arasında yer alan engellilerin, ruh hastalarının içlerine şeytan ya da cin girdiği düşünülerek diri diri yakıldığını biliyoruz. Aynı tarih sürecinde, atalarımızın, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ruh hastalarının ve engellilerin tedavisinde hamamlarda müziğin, suyun, sanatın bir araç olarak nasıl etkili bir yöntem olarak kullandığına tanık olmaktayız. Özellikle sorun yaşayan kişi ya da grupların tedavilerinde sanatın, sporun iyileştirici ve sosyalleştirici rolünün önemli olduğunu unutmayalım.
Spor ve sanat tedavi edicidir, spor ve sanat etkinliğinde bulunmak yaşamı iyileştirir ve zenginleştirir. Spor ve sanat yoluyla iletişim kurulabilir. Bireysel sorunların çözümünden toplumsal düzeyde yaşanılan sorunların çözümüne kadar bu iki yöntemin çok önemli fonksiyonları olduğunu belirtmeliyiz.
Sağlıklı bir bedensel, zihinsel ve ruhsal gelişim için spor ve sanat aktiviteleri bireye fiziksel, duygusal ve sosyal olarak ne gibi katkılar sağlıyor?
Sanat, en basit biçimde yaratıcılığın ya da hayal gücünün ifadesidir. Sanat bireye dünyayı nasıl gördüğü, estetiği ve inceliği öğretir. Yaratıcılık insanların kendini gerçekleştirme sürecinin göstergesi olarak duygusal sağlığın en yüksek derecesini ifade etmektedir. Sanat ve sporun bireyin fiziksel, duygusal ve sosyal yönden gelişimine önemli katkılar yaptığını söyleyebiliriz. Sanat insana ve topluma kendini geliştirme fırsatı da sunmaktadır.
Sanat yapmanın boş zamanları yaratıcı biçimde değerlendirme ve kendine güveni artırma gibi olumlu sonuçları bulunmaktadır. Müzik dinleyen kişi rahatlar, ruhunu dinlendirir ve keyifli zaman geçirir. Sanat kişilerin anlama, algılama, düşünme gibi yeteneklerini ve duygusal açıdan kabiliyetlerini harekete geçirir.
Spor yapmak, vücudu dinç tuttuğu ve alınan oksijenden maksimum yarar sağlanmasına yardımcı olduğu için bireyin ruh hâlinin pozitif yönde etkilenmesine katkıda bulunur. Özellikle sabah yapılan sporlar, gün içerisinde yorgunluk hissi değil aksine canlılık verir. Böylece daha önce bitirmekte zorlandığınız ve sizi strese sokan işler, çok daha hızlı çözüme ulaşabilir. Spor ve masaj depresyonla mücadelede önemli bir panzehirdir. Spor yapanların stresi az, konsantrasyonları yüksek olur, uyku kaliteleri oldukça yüksektir, bedensel sağlık ile birlikte benlik saygısı ve özgüveni gelişir; bu kişilerin iş ve çalışma hayatında başarılı olduklarını da söyleyebiliriz.
Spor ve sanatın bireyin kendisini ifade etmedeki rolleri nelerdir?
Sanat terapisi sanat yoluyla insana yardım etme sanatıdır. Sanatın iyileştirici gücünden yararlanan bu mesleğin ve tedavi aracının adı sanat terapisidir. Terapi süreci, insanların en başta kendilerinin değişebileceklerine yönelik bilinçlendirme yöntemlerinin tümünü içerir. Terapötik süreç, insanları doğrusal düşünceden ve gündelik yaşamdan uzaklaştıran “içe yönelim”i gerekli kılar. Niteliklerimizi keşfetmemizi ve kaybettiğimiz parçalarımızı yeniden bulmamızı sağlar.
Sanat ve spor önemli birer terapi aracıdır. Özellikle depresyon sürecini yaşayan bireylerin kendilerini ifade etmelerinde önemli araçlardır. Sanat ve sporla uğraşan bireylerin yaratıcı ifade sürecine, bireyin kendini ve başkalarını daha iyi anlamasına yardımcı olan yaşantıları deneyimlemesini sağlar. Bireyin sorunlarıyla başa çıkmasında yeni stratejiler geliştirmelerine yardımcı olur. Son olarak kendi kültür ve geçmişlerinin güçlü yönlerini ifade etmelerini kolaylaştırır.
Bireysel olarak yapılan sporlar, sanat uğraşları ile takım sporlarının ve toplu sanat etkinliklerinin ruhsal gelişime katkısı bakımından etkileri farklı mıdır?
Böyle bir farklılıktan söz edebiliriz. Bireysel olarak gerçekleştirilen spor ve sanat dallarının bireyin kendini gerçekleştirmesine, öz saygısının artmasına, sanat ve sportif açıdan kendisini geliştirmesine ve benliğin gerçekleşmesinde ayrı bir öneme sahip olduğu söylenebilir. Ancak genelde grup halinde gerçekleştirilen özellikle dezavantajlı gruplarla gerçekleştirilen sanat ve sportif faaliyetlerin farklı amaçları olduğunu da belirtmemiz gerekir. Grup halinde yapılan sanat ve spor etkinliğinin bireylere kazandırması beklenen bazı özellikler arasında şunlar bulunuyor:
Sosyal öğrenmelerin çoğu gruplarda gerçekleşir, bu yüzden grupça yapılan spor ve sanat çalışmaları sosyal becerileri geliştirmek için iyi bir ortam sağlar.
Benzer ihtiyaçları olan bireyler birbirine destek olabilir ve karşılıklı olarak problemlerini çözmede yardım edebilir.
Gruplar, ait olma duygusu sağlayabilir.
Yapılandırılmış bir grup, üyelerine bazı sorunlara başka pencerelerden bakma imkanı sunabilir.
Gruplar gücü ve sorumluluğu paylaşmada daha demokratik olabilir.
Bunun yanında sanat ve sportif amaçla gerçekleştirilen grup çalışmalarının bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Bunlar; grup üyeleri arasında gizlilik ilkesi ihlal edilebilir, grup üyelerinin her birine daha az bireysel dikkat verilebilir ve gerçekleştirilen uğraş süreci sonunda gruplar damgalanabilir.
Hızlı teknolojik gelişimlere bağlı olarak ortaya çıkan ekran maruziyeti ve çarpık kentleşmenin sonucu olarak oyun ve spor alanlarının kısıtlılığının eve hapsettiği çocuk ve gençleri spor ve sanat aktivitelerine yöneltmek için birey, toplum ve devlet nezdinde ne gibi çalışmalar yapılmalı?
Çok önemli bir konuya değindiniz. Ne yazık ki çocuk ve gençlerimizin büyük bir kısmı bu riskle karşı karşıyadır. Bağımlılık (internet ve madde), hareketsizlik, bilgisayar başında geçirilen zamanın uzun olması, dengesiz ve düzensiz beslenme hatta beslenememe, dikkat ve tüm enerjinin bu süreçte harcanması (diğer sosyal ve sportif faaliyetlere, uykuya, aileyle iletişime az zaman ayrılması) çocuk ve gençlerin yaşadığı önemli sıkıntılar arasındadır. Gençlerimizi sanatsal ve sportif faaliyetlere yöneltebilmek için başta Gençlik ve Spor Bakanlığımız olmak üzere tüm bakanlıkların ilgi alanına giren konularda gençlerin motivasyonlarını artıracak projelere ağırlık vermesi gerekir. Yerel yönetimlerin de öncelikli sorumluluğu bulunmaktadır. Gençlik merkezleri aracılığıyla mutlaka gençlere özellikle boşlukta bulunan, depresyon yaşayan ve bağımlılık sürecini yaşayan risk altındaki gençlerimize ulaşmaları gerekir. Ne yazık ki gençlere ulaşmada ve onların sorunlarını çözmede birtakım sorunlarla karşılaşıyoruz. Genç ve ergenlerle aynı dili konuşmak, aile bağlarını güçlendirmek amacıyla sanat ve sporun gücünden yararlanabilmeliyiz. Gençleri spor ve sanatla tanıştırmak, onların yaratıcı yeteneklerini ortaya çıkarmak, geliştirmek, desteklemek amacıyla birçok proje hayata geçirilebilir. Sanat ve sporun terapi gücünden yararlanmalıyız.
Belediyeler, çocuk ve gençlerimizin sokağın ve başıboşluğun neden olabileceği alkol, tütün(sigara) ve teknoloji bağımlılığı sorunları azaltmak amacıyla spor ve sanat merkezlerinin sayısını ve işlevlerini artırabilmelidir. Bu merkezler, gençlerin sadece boş zamanlarını geçirdikleri yerler olarak değil, etkili, verimli ve geleceğin liderlerinin yetişebileceği merkezlere dönüşebilmelidir.
Depresyon hangi nüfus gruplarında daha fazla görülmektedir? Bunlara yönelik neler yapılabilir?
Aslında toplumsal yaşam bütün olarak düşünüldüğünde her nüfus grubunda depresyon görülebilir. Ancak özellikle ergenlerin ve gençlerin depresyona grime ve bu olumsuz durumla mücadele etme süreçlerinde diğer gruplara göre daha riskli olduklarını belirtmeliyiz. Çocuklarımızın kişisel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde oluşturabilmelerinde özellikle ergenlik döneminde ailelere büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Yaşamın her aşamasında desteklediğimiz çocuklarımızla buhran dönemi olarak adlandırdığımız bu dönemde yakın ilişkiler kurmalı, onlara arkadaşça yaklaşarak duygu durumlarını öğrenmeliyiz. Sürekli olarak yanlarında olduğumuzu hissettirmeliyiz. Belli bir dönemdeki ilgisizliğimiz ve duyarsızlığımız onları depresyon gibi ruhsal hastalıklara, tütün(sigara), alkol ve uyuşturucu gibi bataklıklara sürükleyebilir.
Ergenlik dönemi, gelişimsel açıdan akran etkisinin çok yoğun yaşandığı bir dönem olduğundan, grup terapisi önemli yararları olan bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. Destekleyici bir atmosfer içinde grup üyeleri geçmiş deneyimlerini keşfedecek ve bundan kaynaklı şu anda yaşadıkları sorunlarla baş etmeyi öğrenecektir.
Depresyon yaşayan gençlerin ne tür sanatsal ve sportif çalışmalar yapılabileceğini örnekler vererek açıklar mısınız?
Sanat terapisi çocuklarla çalışmada önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Depresyonda olan çocukların duygu durumları genel olarak; içine kapanık, konuşmaktan çekinen, mutsuz görüntü sunan, iletişim kurmak istemeyen, etrafında kişileri mutsuzluğunun kaynağı olarak gören, depresif, her şeyden çabucak sıkılan, nadir de olsa şiddet eğilimi gösteren vb. şeklinde olabilir. Sanat terapisinde tüm bu olumsuz özelliklerin olumlu özelliklerle yer değiştirmesini amaçlayan çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.
Literatüre göz atıldığında ergenlerle yapılmış bazı sanat terapisi örneklerini görmekteyiz. Örneğin; sanat terapisi, sanatın tüm türlerinden faydalanmaktadır. Dramayı kullanan drama terapisi, müzikle terapi yapan müzik terapisi, dans ve hareketten faydalanan dans terapisi, resmi ve çizimi kullanan ve sıklıkla uygulanan resim terapisi, anlatı terapisi, kil terapisi ve fotoğraf terapisi gibi pek çok türünün bireylerin yaşadığı sorunlara göre farklı bir şekilde kullanılabilmektedir.
Bu çalışmalar, sanat terapisinin ergenlerin çevrelerine olan tutumunu, benlik saygısını, kişiler arası ilişkisini ve işlevselliğini geliştirmelerine yardımcı olduğunu göstermektedir. Ayrıca sanat terapisinin depresyon düzeyini, yıkıcı davranışları, azalttığı, intihar girişiminde bulunan ergenler için etkili bir araç olduğu vurgulanmaktadır. Sanat, ergenler için yaratıcılığı harekete geçiren ve kendi kontrolleri altında olduğu için tehdit edici olamayan bir iletişim ortamı sunar.
Çocuk ve gençlerimizi yetenekleri doğrultusunda uygun olan sanat veya spor dalına yönlendirmemiz gerekir. Gelişim döneminde bulunan gençleri sadece futbol, basketbol ya da voleybol gibi spor dallarına değil, gençlerin yeteneklerinin gelişmesine katkı edecek estetik, zarafet, etkili iletişim ve liderliği geliştiren sanat ve spor dallarına yönlendirmemiz gerekir. Çocukları maddeden uzaklaştırmayı hedefleyen her türlü çabanın terapistler, sosyal hizmet uzmanları ve psikologlar tarafından projeye dönüştürülmesi gerektiğini de vurgulamak isterim. İnternet yerine aileye bağlanmamız yaşayacağımız sorunların yapı ve niteliğini olumlu yönde etkileyecektir.
1966 yılında Mardin’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini İzmir’de tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulundan 1990 yılında lisans, H.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden 1993 yılında Bilim Uzmanlığı (MSW) derecesini ve yine aynı enstitüden 1998 yılında doktora (PhD) derecesini aldı. 2003 yılında doçent ve 2009 yılında profesör unvanlarını aldı. Prof. Dr. Işıkhan’ın uzmanlık alanları; sosyal politika, sosyal hizmet, sosyal yardımlar, sosyal refah, sosyal sorunlar, endüstriyel ve tıbbi sosyal hizmet, iş stresi, tükenmişlik (burnout), verimlilik, stres yönetimi, kanserde psikososyal bakımdır. 11’i SSCI’de ve yurt dışındaki çeşitli kongrelerde sunulmuş çok sayıda çalışması bulunmaktadır. Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde 3 yıl Sosyal Hizmet Bölüm Başkanlığı ve aynı fakültenin Dekan Yardımcılığı idari görevlerini yerine getirmiştir. Sağlık Bakanlığı Ulusal Kanser Danışma Kurulu Üyesi olarak görevine devam etmektedir. 2012 yılında başlatılan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından desteklenen Aile ve Sosyal Destek Programı (ASDEP)’in Ulusal Koordinatörü olarak 8 ay boyunca görev yapmıştır. International Council of Stress Management Professionals (ICSMP) (Uluslararası Stres Yönetimi Uzmanları Konseyi) tarafından kendisine stres yönetimi konusunda ulusal ve uluslararası düzeyde yaptığı önemli yayınlar, araştırmalar ve uygulamalar nedeniyle 2016 yılı Uluslararası Stres Yönetimi Uzmanları Konseyi Ödülü verilmiştir. 20 Mart 2020 tarihinde Yeşilay’ın Bilim Kurulu Üyeliğine seçilen Prof. Dr. Işıkhan, halen Hacettepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Sosyal Hizmet Bölümünde Öğretim Üyesi olarak çalışmalarını sürdürmektedir. İyi derecede İngilizce, Arapça ve orta düzeyde Fransızca bilmektedir. 8 Ekim 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyeliğine atanmıştır.