Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1050
Teknoloji Bağımlılığı
Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil
Bağımlılıklarda kullanılan ürünleri yasaklamanın mücadele bağlamında hiçbir zaman başarılı bir strateji olmadığını vurgulayan 5. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi katılımcılarından Dr. Sophia Achab, “Ebeveynler oyun oynama ile ilgili sert ya da yanlış yorumlanmaya açık kurallar koymak yerine, kesin ve eğitici kurallar koyma konusunda duyarlı hale getirilmeli.” diyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) oyun oynama bozukluğunu, “Oyunun diğer ilgi alanlarına ve günlük aktivitelere göre öncelikli hâl alması, oyun oynama üzerinde kontrolün azalması ve olumsuz sonuçlarına rağmen oyunun devam etmesi ya da artması” olarak tanımlıyor. Dr. Sophia Achab, oyun oynama bozukluğunun en az 12 ay süren bir dönemde bireyin kişisel, ailevi, sosyal, eğitim ve mesleki alanlarında işlev kaybı şeklinde kendini gösteren bariz bir bozukluk oluğunu ifade ediyor. Oyun oynama bozukluğunun üç farklı hassasiyet faktörünün bir araya gelmesiyle ortaya çıktığını belirten Dr. Achab sözlerine şöyle devam ediyor: “Birincisi, kişinin duygusal anlamda otokontrolünün zorlaşması, dürtülerini daha az kontrol edebilmesi, psikolojik sıkıntılar gibi bireysel faktörler. İkinci sırada yer alan bağlamsal faktörler ise; kişinin sosyal ve aile ortamının zorlu olması ya da bireye destek olmaması, yaşanan kayıplar, daha fazla müsait zamanının olması şeklinde sıralanabilir. Üçüncü sırada yer alan oyun içeriklerinin bağımlılık yapan özelliklerine bağlı olan faktörler arasında ise; çevrimiçi, yüksek oranda ve sürekli ödüllendirici olması ve ilerleme sağlamak için gereken zaman açısından oldukça çekici olmasını sayabiliriz.”
OYUN İÇERİKLERİ KRİTİK ÖNEME SAHİP
Dr. Sophia Achab, toplum sağlığını olası zararlardan korumak gerektiğini dile getiriyor. “Oyun içerikleri, oyunun sağlıklı bir şekilde kullanımı hakkında iletişim, bilgilendirme ve eğitim kritik öneme sahip.” diyen Dr. Achab sözlerini şöyle sürdürüyor: “Oyun oynama bozukluğu, psikiyatrik bozuklukların (depresyon, anksiyete gibi) ve fiziksel sorunların (kas-iskelet sistemi, uyku sorunları gibi) görülme sıklığının artması, okul ve iş performansının azalması, sosyal izolasyon gibi psikososyal ve ekonomik tehditlerle de ilişkili tıbbi bir durumdur. Rahatsızlık, temelinde belirleyici birçok faktör bulunan ve nispeten yeni gündeme gelen bir durum olduğu için birçok ülke, bu tehditlere etkili bir şekilde karşılık vermeye hazır olma konusunda zorluklar yaşıyor. Birçok sağlık sistemi, gün geçtikçe artan tedavi ve yardım taleplerine karşılık verme, durumun vardığı boyutları izleme ve sosyal hizmet ile sağlık çalışanlarını oyun oynama bozukluğu ve onunla ilişkili tıbbi ve sosyal durumlar hakkında eğitme için hazırlıklı değil.”
ARKADAŞ ORTAMI OYUN OYNAMA BOZUKLUĞUNU TETİKLİYOR
Dr. Sophia Achab, arkadaş ortamının oyun oynama bozukluğuna etkileriyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Akranların etkisi üç farklı hassasiyet faktörü üzerinde rol oynayabilir: Birincisi; oyun içindedir. Gerçek hayattaki akranlar, ortak oyun hedeflerine ulaşmak veya bir oyun grubuna ait olmak için oyun oynamaya ayrılan zaman konusunda baskı uygularlarsa, bir oyun oynama bozukluğunun başlamasına veya devam etmesine katkıda bulunabilirler. İkinci faktör; bağlam ve psikososyal sıkıntılar. Üçüncü hassasiyet faktöründe ise; akran desteğinin olmaması ya da akranlar tarafından taciz veya siber zorbalığa maruz kalma, uyumsuz oyun davranışı ile başa çıkılabilecek psikolojik ve duygusal sıkıntılar ortaya çıkarmada rol oynayabilir.” Bağımlılıklarda kullanılan ürünleri yasaklamanın, kullanıcılara ve diğerlerine gelen zararlarla mücadele bağlamında hiçbir zaman başarılı bir strateji olmadığını vurgulayan Dr. Sophia Achab, oyun oynama bozukluğu gibi bağımlılık yapan davranışlarda da durumun aynı olduğunu söylüyor. Dijital dünyada çocuk ve ergenlerin becerilerinin geliştirilmesinin, aktivite ile ilgili risk faktörlerini kontrol etmek için bir ön koşul olduğunun altını çizen Dr. Achab şöyle devam ediyor: “Ebeveynlerin oyun oynama ile ilgili sert ya da yanlış yorumlamaya açık kurallar koymak yerine kesin ve eğitici kurallar koyma konusunda duyarlı hale getirilmesi, oyun oynama bozukluğunun bağlamsal risk faktörlerini etkileyen iletişim ve bağların korunması esastır. En önemlisi ise, sağlıklı, yaşamaya değer ve anlamlı bir hayat için sosyal, duygusal, psikolojik ve ekonomik koşulları sunarak bireysel risk faktörlerine göre hareket etmek, içinde yaşadığımız dijital toplumlar için önemli bir zorluktur.”
Dr. Sophia Achab, gençler arasında teknoloji bağımlılığının bu kadar yaygın olmasının sebeplerinin genellikle dışlanma korkusu, can sıkıntısı, içe kapanıklık olduğunu söylerken, oyun oynama bağımlılığının yalnızca çocuk ve ergenlerde değil yetişkinler arasında da yaygın olduğunu vurguluyor. Gençlerin oyun oynama bozukluğundan daha fazla etkilendiğini dile getiren Dr. Achab, “Ancak bu davranışın altında yatan psikososyal nedenler diğer yaş gruplarında da benzer olabilir. Yetişkinler ve yaşlılarda da görülen duygusal durumlarla başa çıkma buna örnek olarak gösterilebilir.” diyor.
DR. SOPHIA ACHAB KİMDİR?
Sophia Achab, internete bağlı oyun ve kumar oynama bozuklukları gibi davranışsal bağımlılıklar için kurulan “ReConnecte” tedavi tesisinin geliştirilmesinde ve liderliğinde 12 yıllık deneyime sahip olup Cenevre Üniversite Hastaneleri Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Departmanı Bağımlılık Bölümü Başkan Yardımcısı MD psikiyatrist olarak görev yapmaktadır. DSÖ Ruh Sağlığı Eğitim ve Araştırma İş birliği Merkezinde Bağımlılık Bölümünün liderliğini üstlenmiştir. Harvard Üniversitesi Küresel Sağlık Enstitüsü tarafından verilen “Küresel Sağlık Alanında Kalite ve Güvenliğin Artırılması” konusunda sertifikalı eğitim almıştır. 2013’te Yaşam Bilimleri ve Sağlık alanında doktorasını tamamlamıştır. Dr. Achab, aynı zamanda Uluslararası Bağımlılık Tıbbı Derneği'nde (ISAM) Yönetim Kurulu Üyesi ve ISAM-NEXT (Erken Kariyer Eğitimi ve Kariyer Desteği) Yürütme Komitesi Eş Başkanı olarak görev yapmaktadır. Davranışsal bağımlılık alanında yüzün üzerinde hakemli ve profesyonel bilimsel yayın, altı kitap bölümü yazmış ve 15'ten fazla halk sağlığı raporuna ve yayına katılmıştır.