Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1046
Teknoloji Bağımlılığı
Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele
İnternetin amacı dışında kullanılmaya başlanmasıyla “Bilişim Suçları” kavramı ortaya çıktı ve bu suçlar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile düzenlendi. Bu kapsamda yasa dışı kumar ve bahis siteleriyle ilgili kanuni düzenlemeleri ve uygulamaları Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Murat Balcı ile konuştuk.
“Sanal suç” denilen kavramı açıklayabilir misiniz?
Esas itibarıyla “sanal suç” kavramı doğru bir terim değil. Çünkü sanal kelimesi gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan anlamına gelmektedir. Oysa suç, sanal olamaz. Bir eylemin cezalandırılabilmesi için zihin dünyasından çıkıp icraata geçmesi aranır. Ancak günümüzde internet üzerinde işlenen suçlarda “sanal suç” kavramının kullanımı yaygındır. İnternet dünya üzerindeki milyonlarca bilgisayarın birbirine bağlanmaları sonucu oluşan global bir bilgisayar ağını ifade etmektedir. İnternet ve intranet alanları zamanla amacı dışında kullanılmaya başlanmış ve bu alanlarda çeşitli suçlar yaygınlaşmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) “Bilişim Suçları” kavramı kullanılmaktadır. Bilişim sisteminden maksat, verileri toplayıp yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tabi tutma olanağı veren manyetik sistemlerdir. Dolayısıyla ceza hukukunda bilişim suçu kavramı yaygın olarak kullanılmaktadır. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 2’nci maddesinde;
-
İnternet ortamı: Haberleşme ile kişisel veya kurumsal bilgisayar sistemleri dışında kalan ve kamuya açık olan internet üzerinde oluşturulan ortamı ifade eder.
-
İnternet ortamında yapılan yayın: İnternet ortamında yer alan ve içeriğine belirsiz sayıda kişilerin ulaşabileceği verileri ifade eder.
şeklinde hüküm mevcuttur. Uluslararası alanda “cyber crime” terimi tercih edilmiş, ülkemizde önce “sanal suç” kavramı kullanılmakta iken uluslararası terime uyum sağlamak maksadıyla “siber suç” yaygınlaşmıştır.
KABAHATLAR KANUNU GEREĞİ PARA CEZASI
Sanal kumar oynayan ve oynatanlar için ne gibi müeyyideler tanımlanmıştır?
Ceza hukukumuzda kumar için benim çok da doğru bulmadığım bir yaklaşım söz konusu: Kumar oynamak suç değildir ve Türk Ceza Kanunu’nda kumar oynamak düzenlenmemiştir.
“Kumar oynanması için yer ve imkan sağlamak” ise Türk Ceza Kanunu’nun 228’inci maddesinde suç olarak düzenlenmiş. Kabahatler Kanunu’nda kumar oynamak kabahat olarak düzenlenmiş ve idari para cezası öngörülmüştür. Kabahatler Kanunu 34’üncü maddeye göre; “Kumar oynayan kişiye, bin Türk Lirası idari para cezası verilir. Ayrıca, kumardan elde edilen gelire el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Bu kabahat dolayısıyla idari para cezasına ve el koymaya kolluk görevlileri, mülkiyetin kamuya geçirilmesine mülki amir karar verir.” Türk Ceza Kanunu kumarı 228/6’ncı maddesinde tanımlamıştır.
Buna göre; “Ceza Kanunu’nun uygulanmasında kumar, kazanç amacıyla icra edilen ve kâr ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlardır.” Kumar oynamanın kabahat, kumar oynanması için yer temini hareketini suç haline getirdiğiniz bir sistemde, kumardan doğan toplumsal sorunları çözme imkanı yoktur. Bu sebeple ceza hukuku alanında kumar ile etkili bir mücadele için kumar oynamanın da suç haline getirilmesi gerekmektedir. Aksi halde kumar oynayanlara verilen idari para cezaları etkisiz kalmaya devam edecektir. Türk Ceza Kanunu’nun 228’inci maddesinde yapılan suç tanımlamasında kumar için yer temini söz konusudur.
Suçun sanal alemde veya bir başka ifade ile bilişim sistemleri kullanılarak işlenmesi hali acaba cezalandırılacak mıdır?
Bu sorunun cevabının yine 2017 yılında değiştirilmiş olan TCK’nın 228/3 maddesi vermektedir. “Suçun bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesi halinde üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.” Bu suçun bilişim sistemlerinde ya da sanal alemde işlenmesinin suç işlenmesini kolaylaştıracağından hareketle basit haline göre daha ağır ceza öngörülmektedir. Bir başka husus çocukların kumar oynaması halidir. Yine TCK’nın 228/2 maddesine göre; “Çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlanması halinde, verilecek ceza bir katı oranında artırılır”.
Yasa dışı bahis ve şans oyunlarının tehlikelerini değerlendirebilir misiniz?
Esasında günümüz şartlarında bir değerlendirme yapacak olursak tehlikeli olan husus yine siber alanda (ya da sanal alemde) işlenen kumar suçlarıdır. Futbol başta olmak üzere spor müsabakaları üzerinden yapılan yasa dışı bahis ve şans oyunları her geçen gün yaygınlaşmaktadır. İnternet üzerinden yine banka ödemeleri ile şans oyunları oynanmaktadır. Kumarın bu şekli maalesef toplumda daha az tepkiyle karşılanmaktadır. Oysa asıl mağduriyet bu mecralarda meydana gelmektedir.
Bu alanda yaşanan suiistimallerin önlenmesi için kanun koyucu Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’u yürürlüğe koymuştur. Kanun’un 5’inci maddesi a bendine göre; “Kanun’un verdiği yetkiye dayalı olmaksızın; spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli ve müşterek bahis veya şans oyunlarını oynatanlar ya da oynanmasına yer veya imkan sağlayanlar üç yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.”
Bu kanun kapsamında yer alan maddeler sanal kumarla mücadele için nasıl bir önem teşkil ediyor?
2013 yılında 6495 sayılı kanunla 5’inci maddede yapılan değişiklik ve sayılan eylemler, bugün en büyük sorunlardan biri olan sanal kumarla mücadele için çok önemlidir. Kolluk güçleri ve özellikle siber suçlarla mücadele birimlerinin de en çok bu madde kapsamındaki suçlarla iştigal ettiğini düşünüyorum. Zira sürekli kamuoyunda bu yönde yapılan operasyonlarla ilgili haberler yer almaktadır. Sonucun kısmen iştirakçinin becerisine kısmen de tesadüfe bağlı olduğu yurt içinde ve yurt dışında tertiplenen her çeşit yarışma, müsabaka, spor oyunları ile herhangi bir olay veya durum üzerine, sonucun tahmin edilmesi esasına göre oynatılan ve iştirak edenler arasından doğru tahmin edenlere önceden belirlenen adet, tutar, oran veya misli olarak ikramiye kazandıran oyunlar “Müşterek bahis” olarak isimlendirilir. İlgili mevzuat çerçevesinde yetki verilen kurum ve kuruluşlar tarafından tertip edilen ve sonucu tesadüfe dayalı olarak belirlenen her türlü oyunlar ile müşterek bahisler “şans oyunları”nı ifade eder.
“Çevrim içi kumar” dediğimiz zaman, kazanç amacıyla icra edilen ve kâr ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlar, bunlar bahis ve şans oyunları olarak da anlaşılıyor. Bunlar internet üzerinden veya devam eden bir futbol müsabakası üzerinden olabiliyor. İnternete giren kişi her an kumar veya bahis oynama “imkanına” sahip olmaktadır. Bu gibi internet siteleri, çevrim içi kumar ile kumar veya bahis oynayan kişileri sürekli bu sürecin içinde tutmayı sağlamaktadır. Bu da zamanla ekonomik felaketler doğurmaktadır.
Çevrim içi kumar ve oyun siteleri ne gibi kötüye kullanımlara yol açabilir?
Kumar da tıpkı uyuşturucu maddeler gibi bağımlılık yapmaktadır. Özellikle internet üzerinden oynanan kumar ve yasa dışı bahis kurtulmanın zor olduğu bağımlılığa sebep olmaktadır. Günümüzde teknoloji bağımlılığının da her geçen gün arttığını düşünürsek acil önlem alınması gereken bir konu kumar ve bahis bağımlılığı konusudur.
Dünyada son dönemlerde oyun sektörü ekonomik yönden sıçrama yaşamaktadır. Ancak bu oyun sitelerine de ciddi ve mesafeli yaklaşmak gerekir. Zira oyunun bağımlılık yaratması bir yana, oyun içerisinde örtülü kumar oynanması söz konusu olabiliyor. Çocuklarımızın oyunlara ne denli ilgi duydukları yadsınamaz bir gerçek. Oyun içinde kazanma veya kaybetme ya da oyunda ilerleyebilmek için parasal taleplerin gelmesi çocuklarımızı kumar bağımlısı haline getirebilir. Bu tip sitelerin kolluk kuvvetleri tarafından takip altında tutulması gerekir. Kumar ve bahis bağımlılığı doğrudan kişinin ekonomik kaybına sebep olmaktadır. Kumar veya bahsin kazananı yoktur.
Kumar ve yasa dışı bahis ülkemizde ve dünyada bir kesim için büyük bir ekonomik kazanç kaynağı. Vergi verilmemesi, paranın kontrol edilememesi ve devleti zarara uğratmanın sonucu ortaya kara para ekonomisi çıkmaktadır. Kara paranın kimleri fonladığı da malum. Birçok terör örgütünün finans kaynağı budur. Bu sebeple dünya üzerinde kara para ile mücadele için bütün ülkeler seferber olmuş durumda. Bir taraftan mücadele ederken diğer taraftan da evimizde teröre kaynak oluşturmak durumunda kalabiliriz. Bu sebeple internet üzerinde oynanan kumara karşı tedbirli olmak zorundayız.
SİBER SUÇLARLA MÜCADELE
Yasa dışı bahis ve kumar siteleriyle mücadele için neler yapılıyor?
Yasa dışı bahis ve kumar siteleri ile mücadelede çeşitli yöntemler olduğunu vurgulamak gerekir. Öncelikle bu fiillerin önlenmesi için önleyici tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bunun dışında suç veya kabahat teşkil eden davranışlar gerçekleştikten sonra etkili bir cezalandırma gerekmektedir.
Bu noktada öncelikle kolluk teşkilatımızın ciddi şekilde çalıştığını belirtmek gerekir. Siber suçlarla etkin ve verimli bir şekilde mücadele edebilmek amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Bilişim Suçlarıyla Mücadele Daire Başkanlığı kurulmuş; daha sonra ise ismi “Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı” olarak değiştirilmiştir. Siber suçlarla mücadele konusunda Türk kolluk teşkilatının oldukça başarılı olduğunu ifade etmek gerekir. Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, gelişen teknolojinin kötüye kullanılmasının önüne geçmek, bilişim sistemleri kullanılarak işlenen suçlarla zaman kaybetmeksizin etkin bir şekilde mücadele etmek ve suçun devamını ve oluşumunu önlemek amacıyla hizmet vermektedir.
Erişim engeli tedbiri hakkında bilgi verebilir misiniz?
İçerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadele için 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun yürürlüğe konulmuştur. Kanun’un 8’inci maddesi ile internet ortamında yapılan ve içerisinde kumar oynanması için yer temini suçunun da olduğu bazı suçlar bakımından yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak içeriğin çıkarılmasına ve/veya erişimin engellenmesine karar verilebilmektedir. 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da yer alan suçlar bakımından da erişimin engellenmesi kararı verilebilmektedir. 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 3’üncü maddesinde tanımlanan kurum ve kuruluşlar, kendi görev alanına giren suçların internet ortamında işlendiğini tespit etmeleri halinde, bu yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesi kararı alabilirler.
Pandemi döneminde sanal suçlarda bir artış oldu mu? Tabii konu işlenen suç olunca ölçülmesi çok zor. Zira kayıtlara yansıyan rakamlar gerçeği tam olarak yansıtmayabilir. Sınırlı sayıda yapılan araştırmalardan sanal suçlarda bir artış olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının katkılarıyla "COVID-19 Pandemisi Döneminde Siber Suç Riskleri ve Güvenliğe Etkileri" raporu hazırlandı. Rapora göre, pandemi sürecinde katılımcıların yüzde 7,1'inin en az bir siber suçun mağduru olduğu tespit edildi. Araştırmaya katılan kişilerden yüzde 0,8'i bilişim sistemlerine izinsiz/yetkisiz giriş (bilgisayar korsanlığı), yüzde 1,8'i kişilere karşı siber suçlar (siber taciz ve siber zorbalık), yüzde 2,3'ü siber ekonomik suçlar ve yüzde 5,1'i zararlı yazılım bulaşması mağduriyeti yaşadığını ifade etti.
PROF. DR. MURAT BALCI KİMDİR?
1980 yılında Rize’de doğan Prof. Dr. Murat Balcı, ilk ve orta öğrenimini Rize’de tamamlamıştır. 1998 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde üniversite eğitimine başlamıştır. 2002 yılında lisans eğitimini tamamlamıştır. “Devlet hesabına yapılan alım ve satımlara fesat karıştırma suçu” adlı teziyle yüksek lisans eğitimini, 2009 yılında ise “Türk Ceza Kanunu’nda Uyuşturucu Madde Ticareti Suçları” adlı teziyle doktorasını tamamlamıştır. 2010 yılında Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalında Yardımcı Doçent olarak göreve başlamıştır. 2013 yılında Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalında çalışmaya başlamış olup 2014 yılında Üniversiteler Arası Kurul’dan “Ceza Muhakemesinde Hüküm ve Çeşitleri” adlı özgün eseriyle doçentlik, 2019 yılı itibarıyla ise profesörlük unvanını kazanmıştır.