
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Madde bağımlılığının tedavisi hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından hayati bir önem taşıyor. Madde bağımlılığı olan hastalara psikososyal destek verilerek tedavinin başarıya ulaşma şansı artırılıyor. Peki, psikososyal destek süreci nasıl başlıyor ve nasıl sürdürülüyor? Konu ile ilgili detayları ve YEDAM’ın bu konudaki çalışmalarını YEDAM Müdür Yardımcısı Klinik Psikolog Özdenur Çakır’a sorduk.
Madde bağımlılığının tedavisinde psikososyal desteğin etkisi nedir? Psikososyal destek nasıl sağlanıyor ve ne gibi tedaviler uygulanıyor?
Madde bağımlılığı yalnızca biyolojik değil aynı zamanda psikolojik ve sosyal yönlerden de kişinin hayatını son derece etkileyen biyopsikososyal bir hastalıktır. Aslında tam da bu nedenle, tıbbi desteğin yanı sıra madde bağımlılığın tedavisinde psikososyal destek, kişinin yalnızca madde kullanımını bırakmasını değil, aynı zamanda sağlıklı ve dengeli bir yaşam kurmasını hedefler. Psikososyal destek, bireyin madde kullanımına başlaması ve kullanımındaki hem psikolojik hem de sosyal yönlere odaklanarak, iyileşme sürecini kişi için risk oluşturabilecek faktörleri göz önünde bulundurarak destekliyor. Psikososyal destek, alanda çalışan profesyonellerin ve kurumların desteğiyle sağlanabiliyor. Yeşilay Danışmanlık Merkezleri, çeşitli sivil toplum kuruluşları, bağımlılık alanında çalışan psikologlar ve psikiyatristler, sosyal hizmet uzmanları, AMATEM ve ÇEMATEM’ler alanda destek veren başlıca kuruluşlardan. Psikoterapi süreçleri bireysel ilerliyor, ancak ihtiyaç ve uygunluk değerlendirmeleriyle birlikte sürece ailelerin de dâhil oluşu ve aynı zamanda grup terapilerinin de gerçekleştirilmesiyle destek seçenekleri çeşitleniyor.
“TEDAVİ KİŞİYE ÖZGÜ OLMALI”
Madde bağımlılığının tedavi sürecindeki psikososyal destek çalışmalarında temel strateji ne olmalıdır? Bağımlılıkla başa çıkmada psikososyal yöntemlere dair temel ilkeler nelerdir?
Madde bağımlılığının tedavi sürecindeki psikososyal destek çalışmalarında temel strateji planlamanın kişiye özgü gerçekleşmesi ve aynı zamanda kişiyi bütüncül şekilde ele almasıdır. Her bireyin bağımlılık süreci farklı şekillerde ilerler, benzer şekilde iyileşmeye dair ihtiyaçlar da kişiye özgüdür. Kişinin tedaviye istekli olması, motivasyonunun artırılması, ailenin tedavi sürecine katılımı, relapsı önlemeye dair becerilerinin geliştirilmesi, iş, okul, arkadaş ilişkileri gibi sosyal becerilerin desteklenmesi psikososyal destek çalışmalarının temelini oluşturuyor. Psikososyal destek sağlanırken uzman ile danışan arasında terapötik ilişkinin kurulması ve danışanın mahremiyetinin gözetilerek, yargılanmadan sürecin yürütülmesi temel ilkelerdendir. Kişiye özgü ihtiyaçlarla adım adım ilerleyerek planlamanın gerçekleştirilmesi, kişinin motivasyonun artırılması, tedaviye katılımın sürdürülmesi ve aynı zamanda ihtiyaca uygun müdahale planının adım adım uygulanması ile süreç şekillenir. Başa çıkma stratejilerinin uygulanabilirliği ve kişinin hayatına entegrasyonuyla birlikte temiz kalmanın uzaması psikososyal desteğin temel hedefidir.
115 NUMARALI DANIŞMA HATTI ÜZERİNDEN BİLGİ VE RANDEVU ALINABİLİYOR
Madde bağımlılığının tedavisinde YEDAM’ın yaklaşımı ve izlenen yollar nelerdir? YEDAM ile ilerleyecek süreç nasıl başlıyor?
YEDAM madde bağımlılığı alanında destek almak isteyen kişilere ve ailelerine ücretsiz ve gizlilik esasına bağlı psikososyal destek hizmeti sunuyor. 115 numaralı danışma hattı üzerinden bilgi ve destek almak isteyen herkes ulaşım sağlayabiliyor, randevu planlamaları gerçekleştiriliyor. Bağımlılık alanında uzman psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarıyla görüşmeler merkezlerimizde haftalık planlanıyor, ailelerle de aynı şekilde danışan görüşmesinin ardından aile görüşmeleri gerçekleştiriliyor. İlk görüşmede kişinin bağımlılığa dair öyküsünün detaylı olarak ele alınmasının ardından, sonraki görüşmelerde psikoterapi planı oluşturulup danışanla ortak belirlenen hedefler ışığında, motivasyonel görüşme ve bilişsel davranışçı müdahalelerle süreç şekilleniyor. Aynı zamanda, merkezlerimizde gerçekleşen atölye faaliyetlerine katılımla birlikte sosyal becerilerin geliştirilmesi, sosyal uyumun artırılması ve boş zamanların değerlendirilmesi amaçlanıyor.
Bu süreçte, bireyin tedavi sonrası tekrar başlamasını önlemeye yönelik ne gibi çalışmalar yapılıyor?
Madde kullanımını bırakmak kadar, tekrar kullanmayı önlemek de oldukça önemlidir. Tekrar kullanmaya başlamayı önlemeye dair planlama; kişinin geçmiş kullanımlarındaki risklerin, tetikleyicilerin ve zor durumların ele alınmasıyla birlikte görüşmelerde çalışılır ve tedavi sürecinin oldukça doğal bir bileşenidir. Kişi için riskli duygular, düşünceler ve durumlar ele alınır ve uygun baş etme stratejileri birlikte belirlenir. Aile bireylerinin tedaviye katılımı, relaps belirtilerini tanımaları ve kişiye nasıl destek olabileceklerini bilmeleri de oldukça önemlidir. Aynı zamanda, temiz kalma sürecinde gelişen sosyal becerilerin, sosyal hayatındaki iyileşmelerin desteklemesiyle birlikte kişinin üreten konuma geçmesi de tekrar kullanmaya başlamayı önleyici faktörlerdendir.
“YEDAM BAĞIMLILIĞI BİR AİLE HASTALIĞI OLARAK ELE ALIYOR”
YEDAM psikososyal tedavi sürecinde, aileyi, aile desteğini, aile yaklaşımını nereye koyuyor? Bu sürecin şekillenmesine nasıl yardımcı oluyor?
YEDAM bağımlılığı bir aile hastalığı olarak ele alarak; kişilerin başvuru gerçekleştirdikleri tabloda bilgileri ve izinleri dâhilinde ailelerin sürece katkısını oldukça önemseyen program çerçevesinde hizmetlerini sürdürüyor. Aynı zamanda aileler, bağımlı yakınları destek almak istemediği durumlarda da onlar adına başvuru gerçekleştirerek görüşmelere başlayabiliyor.
Aile bireylerinin bağımlılığın nasıl bir hastalık olduğunu bilmesi, kişinin davranışlarında meydana gelen değişiklikleri anlaması, kişiye nasıl davranmaları gerektiğini bilmesi, motive ederek tedaviye katılımını artıracağını öğrenmesi, sorumluluk vermesi, kuralların ve sınırların belirlenmesiyle birlikte iyileşme sürecine oldukça büyük katkılar sağlanıyor.
“TEMEL HEDEFİMİZ, GÜVEN TEMELLİ BAĞ KURMAK”
YEDAM olarak, ergen bağımlılarda psikososyal süreci nasıl yönetiyorsunuz? Ne gibi zorluk ve farklılıklar yaşanabiliyor?
Yeşilay Danışmanlık Merkezleri’nde, ergen bağımlılarda kapsamlı bir psikososyal değerlendirmenin ardından oluşturulan müdahale programı, sadece bireyi değil, ailesini ve sosyal çevresini de sürece katarak çok boyutlu bir destek sunuyor. Görüşmelerde temel hedefimiz, ergenle güven temelli bağ kurmaktır. Ergenlik dönemine özgü direnç, duygusal dalgalanmalar ve çevresel riskler nedeniyle süreç daha hassas ve sabır gerektiricidir. Sosyal becerilerin geliştirilmesi hedeflenerek, ilgi alanına uygun yönlendirmeler sağlanarak, okul hayatına uygun planlamalar gerçekleştiriliyor. YEDAM atölyelerde gerçekleştirilen etkinliklerle birlikte güvenli bir ortamda akran etkileşimi hedefleniyor.