
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Sosyal hizmet desteği, bağımlılıkların ardından iyileşme sürecinin önemli bir ayağını oluşturuyor. YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Merve Ayhan Özel ile kişinin sosyal yaşama adapte olmasını sağlayan sosyal hizmet desteği hakkında konuştuk. Danışanların sosyal hayatındaki riskler üzerine odaklandıklarını söyleyen Özel, “Bağımlılığı sebebiyle kişinin eğitim hayatı, meslek hayatı ya da çalışma hayatı olumsuz etkilenmiş olabilir. Kişiyi, eğer kendisi de istiyorsa, eğitim hayatına devamı, yeni bir meslek edinmesi ya da iş hayatına katılımı konusunda destekliyoruz” diyor.
Bağımlılıktan kurtularak iyileşmek uzun, zorlu ve sabır gerektiren bir yol olabiliyor. Bu süreçte kişinin; psikolojik, çevresel ve sosyal olmak üzere çok ayaklı desteğe ihtiyacı oluyor. İyileşmek için maddeyi veya davranışı terk etmek ilk ve en önemli adımı oluşturuyor, ancak bu tek başına yeterli değil. İşte bu noktada, iyileşme sürecinin tamamlanmasında ve bağımlılıktan kurtulan bireylerin topluma yeniden kazandırılmasında sosyal hizmetler önemli bir rol üstleniyor.
Bağımlılık sürecinde kişinin hayatı pek çok açıdan değişime uğrayabiliyor. İş, eğitim, aile ve arkadaş ilişkileri gibi alanlarda bozulmalar olabiliyor. Kişi kendisine olan güveni kaybedebiliyor. Durum bu noktaya geldiğinde kişiyi bu çıkmazdan çıkarabilecek en önemli unsurlar arasında sosyal hizmetler desteği yer alıyor. Bu desteğin nasıl sağlandığını öğrenmek için sosyal hizmetlerin katkılarını YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Merve Ayhan Özel’e sorduk.
Bağımlılıktan kurtulan bireylerin topluma yeniden kazandırılması sürecinde YEDAM olarak nasıl bir yol izliyorsunuz?
Bağımlılık; kişinin destek almadan iyileşmesinin zor olduğu bir beyin hastalığı olarak tanımlanmaktadır. Bizler de YEDAM olarak bağımlılık sorunu yaşayan, destek almak isteyen kişiler ve onların yakınlarına ücretsiz psikolojik destek ve sosyal hizmet desteği sağlıyoruz. Alkol, madde, kumar, teknoloji ve tütün bağımlılığı alanlarında sorun yaşayan, bırakmakta zorlanan, oynamadığı ya da kullanmadığı zamanlarda yoksunluk semptomları yaşayan kişiler 115 Danışma Hattı’nı aradıklarında karşılarına uzman ekiplerimiz çıkıyor. Telefon üzerinden sağlanan ön görüşme ile birlikte, eğer isterlerse bulundukları ildeki YEDAM’a yönlendirilerek tedavi süreci başlatılabiliyor. Klinik psikologlarımız, sosyal hizmet uzmanlarımız, iyileşme koçlarımız ile görüşme sağlayarak ihtiyaç duydukları alanlarda destek alabiliyorlar. Haftalık yapılan yüz yüze ve çevrim içi görüşmelerde tetikleyiciler ve istekle baş etme, yaşam düzeni oluşturma, boş zamanlarını değerlendirme, aile ve arkadaş ilişkileri, iş hayatı, eğitim, sağlık, yasal konular gibi sorun yaşadıkları birçok konuda destek sunuyoruz. Diğer yandan, kişinin kendisinin bağımlı olduğunu kabul etmediği durumlarda, yakınları da bize başvurarak destek alabiliyorlar. Yakınlarını tedaviye çekme noktasında ailelerle de çalışıyoruz. Bağımlılıkta iyileşme, yalnızca sorun yaşanılan bağımlılık türünü bırakmakla sağlanamaz. Kişinin hayatında tetikleyen noktaları fark etmesi ve o alanları düzenlemesi, değişime açık olması, bağımlılıktan uzak bir yaşam düzeni oluşturması ve tedavide kalmayı sürdürmesi de gerekiyor. Yaşanılan sorunlar bir anda oluşmadığı için, iyileşme de zaman alabilir. Sabırlı olmak ve umudu kaybetmemek en önemlisi. Bizler de YEDAM olarak, düzenli görüşmelerimizde kişilerin motivasyonunu destekleyerek, topluma yeniden dâhil olmalarını, bağımlılıktan uzak bir şekilde yaşamlarını sürdürmelerini destekliyoruz.
“EN BÜYÜK SORUN DAMGALANMA SORUNU”
Bağımlılıktan kurtulan ve iyileşme sürecine giren bireyler toplumsal hayata uyum sağlamakta ne gibi zorluklar yaşıyor ve bu zorlukların aşılmasında sosyal hizmetler nasıl katkı sağlıyor?
Kişiler iyileşme sürecine girdiklerinde karşılaştıkları en büyük sorun damgalanma sorunu oluyor. Bağımlılık sorunu yaşayan kişiler ailelerinde, yakın çevrelerinde, okul hayatlarında, çalışma hayatlarında, iş başvurusu yaptıklarında veya hastaneye gittiklerinde kısacası temas ettikleri pek çok alanda damgalanmaya maruz kalıyorlar. Bu da topluma uyumun ve topluma yeniden kazandırılmalarının önünde büyük bir engel oluşturuyor. Sosyal hizmet uzmanları olarak, damgalama alanında toplumla çalışmalar yaparak, farkındalığı artırmayı hedefliyoruz. Danışanlarımızın temas edebileceği tüm kamu kurum kuruluşlarında çalışan personellere bağımlılıkla ilgili farkındalık eğitimleri gerçekleştiriyoruz. Kurumlarla yaptığımız iş birlikleri doğrultusunda danışanlarımızın süreçlerini daha yakından takip ediyoruz ve gerek duyarsak danışanlarımıza refakat ediyoruz. Bireysel görüşmelerimizde danışanlarımızı; kendini ifade etme, iletişim becerileri, sosyal beceriler gibi zorlandıkları konularda destekleyerek sorunlarla baş etme becerilerini geliştiriyoruz.
Danışanlarımızın topluma uyumunu artırma noktasında ise, YEDAM atölyelerimiz önemli bir yer tutuyor. Atölye ve etkinliklerimize katılan danışanlarımız güvenli alanda sosyalleşmeyi deneyimliyor, ilgi alanlarını ve yeteneklerini keşfedebiliyor, meslek edinebiliyor. YEDAM atölyeleri, ayaktan rehabilitasyonun önemli bir parçasını oluşturuyor.
“DANIŞANLARIMIZI İŞKUR’a ve diğer kurumlara yönlendirİYORUZ”
Bu bireylerin sosyal yaşama katılmaları adına ne gibi çalışmalar yapılıyor? Bu çalışmalardan güzel sonuçlar alınabiliyor mu? Bu gibi faaliyetlere örnek verir misiniz?
Sosyal hizmet uzmanları olarak danışanlarımızın sosyal hayatındaki riskler üzerine odaklanıyoruz. Bağımlılığı sebebiyle kişinin eğitim hayatı, meslek hayatı ya da çalışma hayatı olumsuz etkilenmiş olabilir. Kişiyi, eğer kendisi de istiyorsa, eğitim hayatına devamı, yeni bir meslek edinmesi ya da iş hayatına katılımı konusunda destekliyoruz. Bir süre kullanmamayı başaran danışanlarımızın kendilerini hazır hissettikleri noktada, İŞKUR’a ve diğer kurumlara yönlendirmelerini yapıyoruz ve süreci birlikte takip ediyoruz. Aile ilişkileri, arkadaş ilişkileri, yaşadığı çevrenin düzenlenmesi ve boş zamanlarının değerlendirilmesi de oldukça önemli. Çünkü, kişi hayatındaki riskli alanları düzenlemediğinde bağımlılık tekrar nüksedebiliyor. Sağlık bir bütün; bu bağlamda ekonomik ihtiyaçları, barınma ihtiyacı, sosyal güvence ihtiyacını değerlendiriyoruz, yasal sorunları ve sağlık sorunları varsa danışmanlık veriyoruz. Atölyeler, grup terapiler, ev ziyaretleri ve diğer ek uygulamalar ile de kişinin YEDAM ile olan bağını güçlendiriyoruz. Kişinin sosyal hayatında görülen iyileşme, tedavi motivasyonunu da artırıyor. Bu noktada iyileşme sürecini sürdüren birçok danışanımız var.
Bireylerin topluma yeniden kazandırılmasında, sosyal hizmet uzmanlarının ailelere yönelik ne gibi önerileri oluyor?
Aileler tedavinin önemli bir ayağı; çünkü bağımlılık, bir aile hastalığıdır. Bağımlılık sorunundan hem aileler çok etkileniyor ve nasıl baş edeceğini bilemiyor hem de tutum ve davranışları ile bağımlı yakınlarını olumsuz etkileyebiliyorlar. Ailelerle gizlilik çerçevesinde görüşmelerimizi yürütüyoruz. Bağımlılığın nasıl bir hastalık olduğunu anlatarak, öncelikle damgalamamaları konusunda farkındalıklarını artırıyoruz. Bu süreçte işe yaramayan davranışlardan olan örneğin suçlamak, eleştirmek, öğüt vermek, baskı kurmak, çok katı ya da esnek kurallar getirmek gibi davranışları önermiyoruz. Yakınlarını tedavi için cesaretlendirmelerini, tedavi seçeneklerini araştırarak destek olmalarını, geleceğe dair umutlarını artırmalarını, küçük değişimleri desteklemelerini ve değişim yavaş olacağı için beklentilerini düşük tutmalarını öneriyoruz. “El âlem ne der” düşüncesinden yola çıkarak bu durumu gizlememeleri, bağımlı bireye sorumluluklar vermeleri ve doğru sınırlar koymaları gerekiyor. Aileler için oldukça zor bir durum olduğunu bilerek, bağımlılık sebebiyle yıpranan aile ilişkilerinin düzenlenmesi, aile içi bağların güçlendirilmesi noktasında destek oluyoruz.
“TIBBİ TEDAVİ VE İŞE YERLEŞME SÜREÇLERİNİ ORTAK OLARAK YÜRÜTÜYORUZ”
Sosyal hizmet uygulamalarında Yeşilay’ın ortak hareket ettiği kurumlardan ve iş birliklerinden bahsedebilir misiniz?
Bağımlılık toplumun genelini etkileyen bir hastalık olduğundan, toplumun her kesimine çeşitli görev ve sorumluluklar düşüyor. Bu bağlamda iş birliği yaptığımız kurumların başında AMATEM ve İŞKUR geliyor. Kişilerin tıbbi tedavi süreçlerini ve işe yerleşme süreçlerini ortak olarak yürütüyoruz. Diğer yandan, Millî Eğitim ve Halk Eğitim Müdürlükleri, Gençlik Spor İl müdürlükleri ile kişilerin hem eğitim ve meslek hayatı hem de sosyal hayat ve aktiviteleri konusunda iş birliği sağlıyoruz. Sosyal Yardımlaşma Vakıfları, Sosyal Hizmet Merkezleri, Belediyeler, Kaymakamlık ve Valilik birimleri ile kişilerin ekonomik ihtiyaçları, barınma ihtiyaçları ve diğer riskler konularında irtibat hâlinde oluyoruz. Denetimli Serbestlik Müdürlükleri, Adliye ve muhtarlık gibi pek çok kurum ve kuruluş ile de iş birliği içinde çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Bunların dışında eklemek istediğiniz başka bir husus var mıdır?
Bağımlılıkta iyileşmenin en kritik noktası, kişinin tedaviden kopmamasıdır. Düzenli görüşmeler ile tüm sorunlar aşama aşama ele alınır, kişinin iyileşme sürecine girmesiyle beraber yaşamı da düzenlenir. Eğer kişi topluma kazandırılırsa kalıcı bir iyileşme sağlanır. Tüm bu amaçlarla YEDAM ekiplerimizle birlikte danışanlarımızın ve ailelerinin yanınızdayız.