Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1031
Teknoloji Bağımlılığı
E-Spor Obeziteye Neden Oluyor
Spor ve aktif bir yaşam kuşkusuz ki fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişim açısından çok değerli. Ancak günümüzde, gelişen teknolojiyle birlikte spor anlayışı da değişmeye başladı. Son yıllarda, alışık olduğumuz branşlardan farklı olarak, gündemimizde elektronik spor var. Ancak elektronik spor klasik sporun aksine, hareketlilik gerektirmiyor; hatta obeziteye neden olabileceği düşünülüyor. Dr. Şeyma Arslan, obezite ve elektronik spor ilişkisiyle ilgili sorularımızı yanıtladı.
Spor, “kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü” olarak tarif edilirken, elektronik sporun bir spor dalı olarak adlandırılması sizce doğru mudur? Bedensel hareket olmadan spor olur mu? Elektronik spor, bilgisayar, mobil platformlar üzerinden, çevrim içi veya çevrim dışı, bireysel veya takım olarak oynanan, rekabetçi çok oyunculu bir alan olarak tanımlanmaktadır. Futbol, basketbol ve tenis gibi sporlardan farklı olarak, elektronik spor çoklu dijital platformlarda, internet aracılığıyla dünyanın herhangi bir yerindeki sporcuların oyuna dahil olmasıyla meydana gelmektedir. Elektronik sporu bir spor dalı, bir oyun veya zeka sporu olarak tanımlayan ülkeler vardır. Elektronik spor İngiltere’de satranç gibi bir oyun; Güney Kore, Çin, Rusya, Macaristan ve Danimarka gibi bazı ülkelerde ise resmi bir spor olarak tanımlanırken; Amerika Birleşik Devletleri’nde ise elektronik spor oyuncuları resmi atlet olarak kabul edilmektedir. 45’ten fazla ülkede elektronik spor federasyonu kurulmuştur. Elektronik sporun 400 milyondan fazla izleyicisi bulunmaktadır. Bu sayı bir önceki yıla göre %13,5 artış göstermiştir. Elektronik spordan elde edilen gelir bir önceki yıla göre %38,2 artarak 900 milyon doları aşmıştır. Elektronik spor ülkemizde de etkisini artırmaktadır. Türkiye’nin bilinen ilk elektronik spor takımı 2003 yılında, Türkiye e-Spor Federasyonu ise 2018 yılında kurulmuştur. Bazı geleneksel spor kulüplerinin ve üniversitelerin elektronik spor kulüpleri bulunmaktadır. Tüm bu gelişmelere rağmen elektronik sporun, bir spor dalı olup olmadığı konusunda anlaşma yoktur. Elektronik sporun fiziksel ve zihinsel çaba gerektiren, zihinsel ve fiziksel yetenekleri geliştiren bir spor dalı olduğu iddia edilmektedir. Strateji, taktik, takım motivasyonu gibi beceri isteyen yönler içerdiği ve elektronik sporcuların fiziksel yetenek olarak klavye ve mouse kullanarak dakikada 400 hareket yapabildiği belirtilmektedir. Elektronik sporcular reflekslerini, bilişsel fonksiyonlarını ve el-göz koordinasyonlarını iyi bir şekilde kullanabilmektedir. Buna karşılık, elektronik sporun oyun olduğu görüşünü savunanlar, sporun sadece fiziksel ve zihinsel çaba olarak tanımlanmasının eksik olduğunu düşünmektedir. Bu görüşe göre, sporcunun fiziksel açıdan uygun olması ve fiziksel aktivite durumu bütün spor aktivitelerinde mühim bir unsurdur. Elektronik sporda vücut kontrolü ve becerilerinin kullanılmadığı, elektronik sporun insan gelişimine katkı sağlamadığı savunulmaktadır
“Ruhsal Sorunlara Neden Oluyor”
Elektronik spor çocukların ruh ve beden sağlığını nasıl etkiliyor?
Bazı çalışmalarda elektronik sporun dikkati, öğrenmeyi, motor becerileri ve bilişsel strateji geliştirme yeteneği ve el-göz zihin koordinasyonunu artırdığı, yabancı dil öğrenimine katkı sağladığı, hızlı karar verebilme, iş birliğine teşvik etme, takım halinde çalışabilme, motivasyon sağlama gibi olumlu etkileri olduğundan bahsedilmektedir. Elektronik sporun olumsuz etkileri, ekran başında çok fazla vakit geçirilmesinin sonucu olarak meydana gelmektedir. Bu olumsuz sonuçların başında internet ve kumar bağımlılığına benzer semptomlar yer almaktadır. Henüz, Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından yayınlanan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı DSM-5’teki tanılar arasında yer almasa da bu duruma, internette oyun oynama bozukluğu (İOOB) tanımlaması önerilmektedir. Günümüzde, internet bağımlılığı ya da oyun bağımlılığı olarak kullanılan bu kavramın, ayrı bir bozukluk olduğunu kanıtlayacak araştırmalara ihtiyaç duyulduğu vurgulanmaktadır. İOOB, oyun oynama üzerinde artan kontrol kaybı, tolerans ve içe çekilmeyi içeren bir dizi bilişsel ve davranışsal belirtiler ile gözlenen aşırı ve sürekli şekilde internette oyun oynama örüntüsü olarak tanımlanabilir. Bu durum, internet bağımlılığından farklı olarak, daha çok genç erkek grupta görülmektedir ve sadece oyun oynama ile ilişkilidir. Elektronik sporun diğer ruhsal etkileri ise, şiddet oyunu oynayanlarda artan saldırgan davranışlar, yalnızlık hissi, asosyalleşme, aile içi iletişimin azalmasıdır. Bunların yanında depresyon, anksiyete, dikkat bozukluğu gibi ruhsal bozukluklara da neden olabilmektedir. Ayrıca elektronik spor oyunlarının sedanter yani hareketsiz oturarak oynanan oyunlardan oluşuyor olması obezite, karpal tünel sendromu gibi bedensel sorunları beraberinde getirebilmektedir.
“Alınan Kalori, Harcanan Enerjiden Fazla”
Aileler, uzun süreli ekran karşısında oturarak yapılan elektronik sporun neden olduğu obeziteye nasıl engel olabilirler?
Çocukluk çağı obezitesi, tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz için de önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2016 yılında, dünyada tahmini 41 milyon obez ve fazla kilolu çocuk bulunmaktadır. Türkiye Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırması’na (COSI TUR-2016) göre, 2016 yılı itibariyle ilkokul ikinci sınıf çocuklarında yapılan çalışmada, fazla kilolu olma oranı %14,6; obez olma oranı ise %9,9’dur. Bu verilere göre, COSI TUR- 2013 çalışmasına kıyasla fazla kilolu olma oranı ve obezitede artış gözlenmiştir. Çocukluk çağı obezitelerinin nedenleri incelendiğinde ise, çok büyük bir yüzdesinin ekzojen obezite olduğu gözlenmiştir. Ekzojen obezite; alınan kalorinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Düşük fiziksel aktivite, yağdan ve şekerden zengin besinlerle beslenme bu durumun temel sebebidir. Obezite önlenebilir ölümlerin sigaradan sonraki nedeni olup, tip 2 diyabet, kalp damar hastalıkları, serebrovasküler hastalıklar, çeşitli kanserler, polikistik over sendromu, infertilite başta olmak üzere birçok sistemik hastalıklara yol açabilmektedir. Obez çocukların birçoğunun erişkinlik hayatlarında da obez olarak devam ettiğini düşünürsek, obez çocuklar aynı zamanda yukarıda bahsedilen hastalıklar açısından da risk altında demektir. Bu nedenle, çocukluk çağı obezitelerinin önlemesi kritik önem arz etmektedir. Obezite ile ekran karşısında geçirilen süre ilişkisini inceleyen bir araştırmada, her bir saatlik sürenin erişkinlikte obez olma riskini %7 oranında artırdığı gösterilmiştir. Ekrana maruz kalma sürelerinin azaltıldığı randomize kontrollü çalışmalarda ise, beden kitle indeksinde azalma meydana gelmiştir. Yine birçok çalışmada elektronik spor oyunu oynama süresi arttıkça, obezite oranlarının arttığı görülmüştür. Obezite ile mücadele kapsamında ekran maruziyetinin etkilerini önlemede, ailelere yönelik bir takım tavsiyeler bulunmaktadır. Bu tavsiyeleri şöyle sayabiliriz: İlk 2 yaşta televizyon, tablet, cep telefonu, bilgisayar seyrettirilmemesi; 2 yaşından sonra ekran maruziyetinin günde 2 saati aşmaması, televizyon ve ekran karşısında yemek yenmemesi ve çocukların odasında televizyon, cep telefonu ve tablet bulundurulmaması gerekir. Ayrıca, her yaş grubunda ekran başında geçirilen süre, kontrol altında tutulmalıdır. Elektronik spor ve obezite ilişkisini inceleyen çalışmalar da, ekran başında geçiren sürenin kontrol edilmesine vurgu yapmaktadır. Burada dikkat çeken, elektronik sporla oynanan sedanter oyunların düşük fiziksel aktiviteye neden olmasının yanında, ekran başında yüksek kalorili besinlerin alımındaki artıştır. Bu iki nedenle eş zamanlı mücadele eden Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde, “exergames” denilen fiziksel aktivite ile birlikte oynanan alternatif elektronik spor oyunları, fiziksel aktiviteye yardımcı oyunlar ve sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmeye yönelik geri bildirim veren mobil uygulamalar ve oyunlar gündemdedir. Sedanter oyunlardan farklı olarak exergames gibi aktif video oyunlarında hareket sensörü zemini, kızılötesi sensörleri veya kameralar kullanılmakta ve bu oyunlar fiziksel olarak aktif olarak oynanmaktadır. Yapılan bir meta analizde, exergaming enerji tüketiminde güçlü bir korelasyon olup, enerji tüketiminde dinlenme seviyesine göre %300’lük bir artış oluşturduğu, bir başka çalışmada kalp hızında ve fiziksel aktivite düzeyinde artışa neden olduğu bildirilmiştir. Ancak halen çoğu elektronik spor oyunları sedanter oyunlardan oluşmaktadır. Elektronik sporun hızla yaygınlaşıp popüler hale geldiği günümüzde, aileler tarafından oyunların kontrolsüz yasaklanması uzun vadede soruna çözüm getirmemektedir. Bu nedenle, bebeklikten itibaren ekran maruziyetini kontrol altına almak birincil koruma olmalıdır. Elektronik spor oyunları ile uzun süre vakit geçiren çocukların durumunu incelerken uygulanması gereken yöntem, bu durumun nedenlerini ayrıntılı incelemek ve bu nedenlere yönelik çözümler üretmek, gerekli durumlarda profesyonel destek almak şeklinde olmalıdır.
“Fayda-Zarar Dengesi Gözetilmeli”
İnternet çağına doğmuş olan, sporu bile elektronik ortamda yapan bu nesli sizce nasıl bir gelecek bekliyor?
Ülkemiz mobil cihaz, bilgisayar ve oyun konsolu kullanımında ve kullanmaya başlama yaşı konusunda dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Ayrıca, bilgisayar başında vakit geçirme konusunda da ilk sırada yer almaktadır. Elektronik spor, bu çerçevede düşünülünce bilgisayar oyunu oynamak, boşa vakit geçirmek, hareketsiz ve asosyal yaşam, oyun bağımlılığı gibi birçok riskleri içermektedir. Ancak elektronik spor bir spor dalı olarak değerlendirildiğinde, diğer spor dalları gibi sportif bir yaşam, vakit geçirmek, sosyalleşmek, amatör veya profesyonel sporcu olmak gibi nedenleri içinde barındırır. Sadece elektronik spor değil, teknolojinin her alanında faydalı ve zararlı alanlar bulunmaktadır. Ancak doğru anlamak, fayda-zarar dengesini iyi değerlendirmek, küresel değişimi ve bu kuşağın çocuklarının talepleri doğrultusunda bu alanlara doğru yaklaşımları geliştirmek gerekmektedir. Çocuklarının taleplerini doğru yorumlayıp, onları doğru yönlendirebilme adına ailelerin doğru bilgilendirilmesi çok önemlidir.
Elektronik spor turnuvalarının artması çocukların aktif bedensel spor yapmalarına engel midir?
Obezite ile mücadelede okul öncesi dönemde çocukların günde 2 saati aktif oyun oynayarak geçirmeleri önerilirken, okul çağı çocuklarının günde 60 dakika terleyecek düzeyde fiziksel aktivitede bulunmaları tavsiye edilmektedir. Yapılan bir araştırmada, elektronik sporcuların günde ortalama olarak 3-4 saat video oyun oynadıkları, turnuvaya katılacak olan sporcuların ise günde 10 saatten daha fazla video oyun oynadıkları saptanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir çalışmada ise, 8-18 yaş grubundaki çocukların günde ortalama 1 saat 13 dakika video oyunları ile vakit geçirdikleri görülmüştür. Çocukların fiziksel aktivite yapabileceği vakitte sedanter oyun oynamayı tercih edebilmeleri, bedensel sporla ilgilenmenin önünde engel olabilmektedir.
“E-Spor Bir Kaçış Aracı”
İnternet kullanımı ve kilo alımı arasındaki ilişkiyi incelemek üzere yapılan çalışmalarda, çocukların aile içi ilişkilerin kopuk olmasından dolayı ailelerinden görmedikleri ilgiyi sanal ortamda aradıkları görülmüş. Elektronik sporun bu kadar yaygın olmasının nedenlerinden biri de bu tespit olabilir mi?
Elektronik sporun hızla yaygınlaşmasının birçok nedeni vardır. Bu nedenlerin başında, teknolojinin hızla ilerlemesi, internetin yaygınlaşması, internet kafelerin ve rekabetçi oyunların ortaya çıkması geliyor. Artık elektronik spor sadece oyun alanı olmaktan çıkıp, profesyonel turnuvaların düzenlendiği, gelir elde edilen ve kariyer planlanan profesyonel bir alana dönüşmüştür. Bu kapsamda bakıldığı zaman elektronik sporla ilgilenen, takip eden amatör kesimin yanında profesyonel bir kesimde yer almaktadır. Ancak yine de, kişilerin hangi motivasyonla oyunları oynadıkları oldukça karmaşık bir konudur ve içinde bulundukları sosyo ekonomik ve kültürel etkenlerle etkileşim halindedir. Yapılan birçok çalışmada rekabet, akran baskısı, beceri geliştirme, dikkat dağıtma ve sosyal etkileşim etmenlerinin oyun oynama ile harcanan zaman miktarı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu ortaya konmuştur. Ülkemizde yapılan sınırlı sayıdaki araştırmada, elektronik sporla ilgilenenlerinin çoğunluğunun amatör düzeyde olduğunu görüyoruz. Elektronik sporla ilgilenenlerin motivasyonlarının başında eğlence, oyun sevgisi ve oyun arzusu yer almaktadır. Özellikle, ilgi görmeyen, aile içerisinde sağlıklı ve güvenli bir ortam bulamayan veya aile içi çatışma yaşayan, sosyal kayıp yaşamış, az arkadaşı olan, akrabalarıyla samimi ilişkileri olmayan, okulda başarısız olan çocuklar interneti kaçış aracı olarak görebilmektedir. İnternet bağımlılığı gibi elektronik sporla ilgilenenlerin birçoğu, elektronik sporu gerçeklerden kaçma aracı olarak görmektedir. Problemli elektronik spor alışkanlıklarının, internet bağımlılığı ile benzer olması nedeniyle, oyun bağımlılığının dolaylı nedenleri olarak düşünülmesi gerekir.
Elektronik sporun çocuk gelişimine olumsuz etkilerini azaltmak adına yetkililere önerileriniz neler?
Elektronik spor, iyi yönetilmesi gereken bir süreç olarak değerlendirilmelidir. Bunu yaparken olumlu ve olumsuz yönleri göz önünde bulundurulmalıdır. Olumsuz etkilerinin başında obezite ve oyun, internet bağımlılığı, internette oyun oynama bozukluğu yer almaktadır. Bu sorunlar ile mücadele için uygulanacak politikalar ve alınması gereken önlemler belirlenmelidir. Alınabilecek önlemlerde toplumsal temelli yaklaşımların benimsenmesi, bu önlemlere göre hem bireysel olarak çocuklara, hem ailelere hem de toplumsal düzeydeki müdahaleler için politika üreticilere görev tanımlanması, olumsuz etkilerle etkin mücadelenin yapı taşlarını oluşturmaktadır. Elektronik sporla ilgilenenlerin ve ailelerin elektronik spor, internet, oyun bağımlılıkları ve obezite ile ilişkisi konularında doğru bilgi ve yaklaşımları edinmesine destek olunmalı, fiziksel aktivitenin artırılması ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edinilmesini sağlayacak alternatif mobil, bilgisayar uygulamalarının elektronik spor kapsamında teşvik edilmesi değerlendirilmelidir.
Ailelere Öneriler
- İlk 2 yaşta; televizyon, tablet, cep telefonu, bilgisayar seyrettirilmemeli.
- 2 yaşından sonra; ekran karşısında geçirilen süre 2 saati aşmamalı. Odasında televizyon, cep telefonu ve tablet bulundurulmamalı.
- Her yaş grubu için; ekran başında geçirilen süre kontrol altında tutulmalı.