Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, ..
1041
Teknoloji Bağımlılığı
Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği
Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM), 2018 yılından bu yana özellikle internet, oyun ve kumar bağımlılığı konusunda danışanlara psikolojik ve sosyal destek sağlıyor. YEDAM tüm bağımlılık türlerinde olduğu gibi davranışsal bağımlılıkla mücadelede de danışanlara rehber olup, onların özlem duydukları hayata kavuşmasına katkı sağlıyor.
YEDAM’lar konusunda uzman kişiler ve geliştirilmiş modüller eşliğinde, alandaki gelişim ve değişimleri de yakından takip ederek kendisini sürekli güncelleyen çalışmalar yürütüyor. YEDAM Ümraniye’de klinik psikolog olarak görev yapan Fatihcan Öncü, davranışsal bağımlılığın tanımını ve hangi bağımlılıkların davranışsal bağımlılık sınıfına girdiğini şu sözlerle aktarıyor: “Bağımlılık denilince insanların aklına genelde alkol, madde veya sigara geliyor ancak psikiyatri ve psikoloji otoriteleri yapılan bilimsel çalışmaların da neticesinde 2013 yılından bu yana davranışsal bağımlılık kavramını kabul etmiş ve bu alanda tanı ve tedavi metotları üzerinde çalışmalar son derece hız kazanmıştır. Davranışsal bağımlılıklarda kişi bir madde olmadan belirli bir davranışı gerçekleştirerek beyindeki ödül-haz mekanizmasını aktive eder ve zaman içinde bağımlılık gelişir. Son zamanlarda artış göstermiş olmakla birlikte pek çok davranışsal bağımlılık türü bulunmaktadır. Bunlardan bazılar; internet bağımlılığı, kumar bağımlılığı, alışveriş bağımlılığı, ilişki bağımlılığı, egzersiz bağımlılığıdır.”
Davranışsal bağımlılığın pek çok belirtisi bulunuyor ancak günlük hayatta ve klinik gözlemler sonucu en çok bilinen belirtiler şöyle sıralanıyor: davranışı sürekli olarak yapma ihtiyacı, davranışa planlanandan daha uzun süre ve sık devam etmek, zamanın çoğunu davranışla meşgul olarak geçirmek, davranışı kontrol etme, bırakma ya da azaltma konusunda başarısız girişimler, iş, aile ve akademik başarıda olumsuz sonuçlar, aynı etkiyi alabilmek için davranışın sıklığını ve miktarını artırmak, davranış yapılmadığında kişinin gergin, huzursuz, sıkıntılı hissetmesi.
PSİKOLOJİK VE SOSYAL DESTEK VERİLİYOR
Davranışsal bağımlılık denilince çoğu kişinin aklına kumar, şans oyunları gibi dışlanan bağımlılıklar geliyor ancak alışveriş ve yeme-içme gibi günlük yaşantımızda çokça görülen bağımlılıkların da farkına varılması ve önüne geçilmesi gerekiyor. Davranışsal bağımlılıklar ulaşılması ve gerçekleştirilmesi kolay eylemler sonucunda ortaya çıktığı için, pek çok kişinin karşı karşıya olduğu bir risk oluşturuyor. Bunlar arasında internet ve alışveriş bağımlılığı gibi bağımlılıklar da bulunuyor. Klinik Psikolog Fatihcan Öncü, internet kullanmanın ya da internetten alışveriş yapmanın sosyal, ekonomik alanlarda kişinin işlevselliğini bozmaya başlaması durumunda mutlaka bir uzman desteği alınması gerektiğini vurguluyor.
2018 yılında YEDAM’da başlayan pilot çalışmalar danışanlara sağlanan psikolojik ve sosyal destekle birlikte ilerliyor, gerekli görülen durumlarda özellikle de eşlik eden bir psikopatoloji var ise danışan ilaç desteği için yönlendiriliyor. Böylece üç ayaklı ve kapsamlı bir süreç yürütülüyor. Yüz yüze görüşmelerin yapıldığı YEDAM’larda ileride grup terapileri düzenlenmesi de planlanıyor. Öncü, davranışsal bağımlılık tedavi yöntemlerini şöyle ifade ediyor: “2018 yılından bu yana bu alanlarda uzman psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları hizmet vermekte; biyolojik, psikolojik ve sosyal bir hastalık olan bağımlılığın psikolojik ve sosyal ayaklarında destek verirken biyolojik destek için de gerekli yönlendirmeleri gerçekleştirmekteyiz. YEDAM’da ömür boyu süren bir hastalık olan bağımlılığın tedavi yöntemi, belirli bir aşama kaydedilip görüşme sıklıkları azaltıldıktan sonra dahi danışanların takip edilmesiyle gerçekleşiyor. YEDAM’da danışanlar ihtiyaç duydukları noktalarda diledikleri zaman tekrar başvurabiliyor ve takip eden uzman da gerekli görürse sürece yeniden devam edebiliyor.”
“BAĞIMLILIK BİR AİLE HASTALIĞIDIR”
Davranışsal bağımlılık tedavisinde sadece bağımlıyı değil ailesinin de tedaviye dahil olduğunu aktaran Klinik Psikolog Fatihcan Öncü, “Bağımlılık bir aile hastalığıdır ve bağımlı bireyi etkilediği kadar ailesini de etkilemektedir. Dolayısıyla danışanın tedaviye ortak olmadığı durumlarda danışanı tedaviye ortak etmek ve bağımlı bireye nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda farkındalık oluşturmak için ailelerle de çalışmaktayız. Ailenin tedaviye ortak olduğu durumlarda başarı oranı çok daha fazla olmaktadır.” diyor.
Klinik Psikolog Fatihcan Öncü, oyun bağımlılığı konusunda da destek sunan YEDAM’a başvuran bir danışanın öyküsünü bizlerle paylaşıyor:
“19 yaşında bir danışan, ailesinin ısrarı sonucu YEDAM’a başvurdu. Yapılan ön görüşmede ailesinin zoruyla geldiğini, hayatından memnun olduğunu ve değişmek istemediğini dile getirdi. Günde ortalama 10-12 saat oyun oynamaktaydı. Oyundaki sanal arkadaşlıkları dışında yalnızca bir arkadaşının olduğunu, onunla da en çok ortak oynadıkları oyunda iletişim kurduğunu dile getiriyordu. Birkaç yıldır e-spora merak sardığını ve bu alanda ilerlemek istediğini, üniversite eğitimini bu yüzden önemsemediğini ifade ediyordu. Şu an oyundan ayda 300 ila 500 lira arası gelir elde ettiğini ve bu gelir için aynı oyunu yaklaşık olarak iki yıldır oynadığını ifade etti. İlerleyen görüşmelerde danışanın durumuyla ilgili farkındalığı artırılırken, gerçek hayat ile sanal hayat arasındaki uçurumun azaltılması sonucunda hayatında meydana gelebilecek değişimler konusunda bilgilendirildi ve bu değişimlerle nasıl başa çıkacağı konusunda psikolojik destek verildi. Gelinen noktada birey kullanım süresini 5 saate indirirken, eğitimine ağırlık vererek ve oyundan kazandığı paradan çok daha fazlasını zaten bilgisayar başında kaybettiğini gördü. Danışan, ilk seanslarda ailesi ile görüşmemizi istememiş olsa da sonradan kabul etti. Aileyle yapılan görüşmeler sonrasında, aralarında var olan iletişim problemi üzerine çalışılarak, birlikte etkin ve kaliteli vakit geçirmeleri için sosyal hizmet uzmanı görüşmesi planlandı. Aile ile iletişimin artması ve sorunların azalması danışanın ruh hali üzerinde büyük etki yaratırken, depresif duygu durumunun giderek azalma eğilimi gösterdiği görüldü. Daha gerçekçi hedefler üzerine konuşulup ilgisi olan yazılım eğitimi için neler yapması gerektiği konusunda bilgilendirildi. Böylelikle var olan bir bilgi birikimiyle ilgi ve alakası olumlu bir yöne aktarıldı, danışanın hem akademik hem de sosyal anlamda gelişimi sağlandı.”
KLİNİK PSİKOLOG FATİHCAN ÖNCÜ KİMDİR?
Doğuş Üniversitesi Psikoloji ve Klinik Psikoloji bölümünden mezun oldu. İki yılı gönüllü, üç yılı gönüllü profesyonel olmak üzere, beş yıldır Yeşilay ailesinde bulunuyor. Stajını Fransız Lape Hastanesinde tamamlayan Klinik Psikolog Fatihcan Öncü, bilişsel davranışçı terapi, farkındalık terapisi, ölüm ve yas terapisi, zaman yönetimi, stres yönetimi gibi alanlarda eğitimler aldı. Öncü, halen YEDAM Ümraniye’de klinik psikolog olarak görev yapıyor.