
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Çocuklar ailelerin en kıymetli varlıkları. Onların iyiliği de ebeveynlerin en önemli görevleri. Klinik Psikolog Dr. Mehmet Teber, çocuk ve gençlerin çok çabuk iyilik hâline sahip olabileceğini belirterek bunun için sevgi bağlarının olduğu bir aile ortamı, destekleyici bir sosyal çevre ve başarının önemine işaret ediyor.
“Psikolojik iyilik hâli” dediğimiz kavramı çocuklar, ergenler ve gençler açısından nasıl tanımlarsınız? Onların hayatında bu dengeyi belirleyen en önemli unsurlar neler?
Psikolojik iyilik hâli, geçmişin duygularının, gelecek kaygılarının kişiyi esir almadığı; mutluluk, huzur gibi duyguların şimdi de yoğun olarak yer aldığı bir durumdur. Çocuklar ve gençler daha çok şimdide yaşarlar. Sevgi bağlarının olduğu bir aile ortamı, destekleyici bir sosyal çevre ve hayatta elde edilen bir başarı varsa çocuk ve gençler çok çabuk iyilik hâline sahip olabilirler. Böyle olduğunda ailede sevilecek, güzel bir sosyal çevresi olacak ve bir beceri ile diğerlerinden ön plana çıkacaktır.
“İNSAN KENDİNİ GÜÇLÜ HİSSETTİĞİNDE SAVRULMASI AZ OLUR”
Psikolojik iyilik hâli, bağımlılıkların önlenmesinde nasıl bir koruma kalkanı oluşturuyor?
Aslında iyilik hâli bir kalkan görevi görüyor. Mermi gelse de vücuda zarar vermiyor. Ok çarpsa da kişiyi yaralamıyor. Bağımlılıklar yaralardan, kalkandaki deliklerden daha çok içeri giriyor. Fırtına çıkıp gemi sallansa da iyilik hâli gemiyi ana limana bağlı tutuyor. İnsan kendisini güçlü hissettiğinde savrulması az olur. Örneğin kökleri güçlü olan ağaç yıkılmaz. Sağlıklı yeşil bir dalı kırmak kolay değildir. Kökleri olmayan ya da çürük bir dalı kırmak, yıkmak basittir. Güçlü aile bağları kökleri temsil eder. Bu bağlar kırılmayı engeller. Genel iyilik hâli ise bizim taze ve yeşil kalmamızı sağlar. Bu da kırılmaları engeller. Bağımlı kişilerin hayatlarını incelediğimizde bağımlılığa başlama dönemi ya aile ve sosyal bağların zayıf olduğu ya da kişinin bir acı ve sorunla boğuşup zayıf hissettiği bir döneme denk gelir.
AŞIRI KONFOR DAYANIKLILIĞI AZALTIR
Aileler, öğretmenler ve genel olarak toplum, gençlerin psikolojik dayanıklılığını artırmak için hangi somut adımları atabilir?
Dayanıklılığın artması için yeterince zorlanmak gerekir. Kasın gelişimi için onu zorlamak gibi. Aşırı konfor dayanıklılığı azaltır. Bu nedenle zorlandığı yerde çocuğu bırakıp seyretmenin, hemen sorunu çözmemenin önemli olduğunu düşünüyorum. Canı sıkılan çocuğun bu sıkıntısını devralmadan onun baş etmesini beklemek, ödevini unutan bir çocuğun ardından ödevini yetiştirmek yerine bedel ödemesi için alan açmak, sofrada mandalinasını soyup dilimlemek yerine bütün hâlinde eline vermek, arkadaşları ile sorun yaşadığında gidip hemen sorunu çözmek yerine kendisinin adım atmasını sağlamak gerekli. Çocuğun zorlanmasına müsaade etmezsek güçlenemez. Özetle hizmeti azaltıp, sorumluluğu artırmalıyız. Bunun yanında aile ve öğretmenle kurulan güçlü duygusal bağlar da dayanıklılığı destekler. Bir çeşit vitamin gibidir.
Türkiye’deki mevcut halk sağlığı politikaları, gençlerin psikolojik iyilik hâlini koruma ve bağımlılıkların önüne geçme konusunda sizce yeterli mi?
Gençlik çok çabuk değişiyor. Akımları, sosyal mecraları, gençlerin model aldığı kişileri iyi takip etmek ve onların kullandığı araçlara, müziklere, kişilere sızmak gerekiyor. Bu konudaki girişimler biraz eski kalıyor diye düşünüyorum. Seminer, broşür, nasihat gibi yöntemleri günün gerekliliklerine göre güncellemeliyiz.
“SOSYAL MEDYA KULLANIMI ALIŞKANLIKTAN BAĞIMLILIĞA DOĞRU GİDİYOR”
Hangi alanlarda gelişmeye ihtiyaç var? Sosyal medya ve dijital platformlar, gençlerin psikolojik iyilik hâli üzerinde nasıl bir etki yaratıyor? Bu alanın bağımlılık riskleri açısından değerlendirmesini yapar mısınız?
Devletlerin sosyal medyaya karşı reaksiyon alması çok geç oldu. Yaş ve içerik sınırlamaları yeni yeni devreye giriyor ama artık geç kalındı bence. Şimdi de yapay zekâ geliyor. Umarım yapa zekâya daha erken hazırlıklı oluruz. Sosyal medya bir dinlenme aracı gibi görülüyor. Yoğun bir günün ardından köşemizde telefonla uğraşmak bize iyi gelecek zannediyoruz. Ancak gençler ve biz dinlenmek için girdiğimiz bu yerden zombiye dönerek çıkıyoruz. Orada geçen anlamsız vakitler hem bizi daha çok yoruyor hem de çeşitli zararlar veriyor. Yani iyilik hâlini yükseltmek için girdiğimiz yerden iyilik hâlimiz gerilemiş olarak çıkıyoruz. Uzun bir vakit geçirmenin ardından elinden telefonu bıraktığında mutlu olan biri görmedim. Dinlenmek ve anlamlı işler yapmak insanı mutlu eder ama ikisi de bu mecrada yok. Sosyal medya kullanımı alışkanlıktan bağımlılığa doğru gidiyor. Telefonsuz kendimizi eksik hissediyorsak, elimiz istemeden ona sürekli gidiyorsa, kullanım süremiz planladığımızın dışında ise, süremiz sürekli artıyorsa bağımlılığı konuşabiliriz. Masum gibi görünüyor ama bir şeye bağımlı olan zihnin, diğer şeylere de bağımlı olması kolaylaşıyor. Bana göre gelecekte başarılı olanlar düşünenler ve telefonla ilişkisini düzenleyenler olacak.