
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Dijital oyunlar özellikle çocuklar ve gençlerin hayatında önemli yer tutuyor. Peki bu oyunlar sadece ekran başında vakit geçirme anlamına mı geliyor? Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Samur, doğru tasarlanmış oyunların çocuklara stratejik düşünme, hızlı karar alma, empati kurma ve takım çalışması gibi beceriler kazandırdığını söylüyor. Oyunların özellikle problem çözme ve yaratıcı düşünme konusunda çok güçlü birer araç olduğunun altını çizen Samur; “Çocuklar oyun tasarımı konusunda kesinlikle teşvik edilmeli” diyor.
Eğitimde oyunlaştırma kavramını nasıl tanımlarsınız? Bu yaklaşımı geleneksel ödül-ceza sistemlerinden ayıran temel farklılıklar neler? Oyunlaştırma eğitim ortamlarında öğrencilerin motivasyonunu nasıl etkiler?
Oyunlaştırma, aslında oyunun yapısal öğelerini, oyun olmayan bir sürece, özellikle de eğitime entegre etmek anlamına geliyor. Ama burada önemli olan şu, biz sadece puan, rozet ya da liderlik tablosu gibi yüzeysel şeyleri değil; asıl oyunun derinlikli mekaniklerini, yani “Neden oynuyoruz?, Neden devam ediyoruz?” sorularına yanıt veren motivasyonel unsurları eğitimde kullanmak istiyoruz. Benim çalışmalarımda da sıkça değindiğim gibi oyunlaştırma, öğrencinin içsel motivasyonunu tetikliyor. Yani çocuk ya da genç, “Yapması gerektiği için” değil, “Yapmak istediği için” öğrenmeye yöneliyor. Bu da zaten geleneksel ödül-ceza sisteminden temel farkı oluşturuyor. Oyunlaştırma, öğrenmeyi bir görev olmaktan çıkarıp deneyime dönüştürüyor.
Dijital oyunun tasarım süreci nasıl başlar ve hangi bileşenleri içerir? Oyun mekaniği ile eğitsel içerik nasıl dengelenir ve “akış” hissi nasıl sağlanır?
İyi bir dijital oyun, tıpkı iyi bir eğitim programı gibi sağlam bir analizle başlar. Önce ‘Kime hitap edeceğiz? Ne kazandırmak istiyoruz?’ gibi sorular yanıtlanmadan tasarıma başlanmaz. Ardından oyun mekaniği dediğimiz temel kurallar, etkileşim biçimleri, görev yapısı ve geri bildirim döngüsü kurulur. Ben kendi derslerimde ve projelerimde özellikle flow yani akış hissine çok önem veriyorum. Çünkü bir çocuk oyunda zamanın nasıl geçtiğini unutuyorsa, tam orada bir öğrenme fırsatı vardır. Bunu sağlamak için oyunun zorluk seviyesiyle oyuncunun beceri seviyesi arasında sürekli dengede kalmak gerekiyor. Oyun ne çok kolay ne de çok zor olmalı. Ve unutmamak lazım ki eğitsel içerik, oyunun üstüne yapıştırılmaz, oyunun içine ustaca yerleştirilir.
Bir oyunu eğitsel yapan temel unsur nedir? İçerik mi, kazanımlar mı, kurgu mu? Türkiye'nin bu noktada güçlü ve zayıf yönleri nelerdir?
Bir oyunu eğitsel yapan unsur, çocuğun hem aktif olarak katıldığı hem de anlamlı bir kazanımı elde ettiği bir süreç sunmasıdır. Sadece içinde bilgi olan bir oyun değil; o bilgiyi oyuncuya deneyimle hissettiren bir yapıdan söz ediyoruz. Ben bunu şöyle tanımlıyorum: Eğitsel oyun, oyuncuya fark ettirmeden öğrenmeyi yaşatabilen oyundur. Bunun için de iyi bir kurgu, net bir hedef, etkili geri bildirim ve anlamlı ödüller gerekir. Türkiye’de son yıllarda bu alana ilgi artıyor. Hem öğretmenler hem de öğrenciler daha fazla dijital oyun üretmeye başladı. Ancak hâlâ oyun tasarım bilgisinin eğitimsel pedagojik bilgiyle buluştuğu alanlarda eksiklerimiz var. Bu iki dünyanın daha çok bir araya gelmesi gerekiyor.
Ebeveynler tehlikeli/dengesiz oyunları nasıl fark edebilir? Oyunlardaki bu tehlikeler neye göre belirlenir? Bu konuda neler yapılmalı?
En önemlisi; yasaklamak, susturmak ya da oyunu tamamen kötü ilan etmek çocuğa hiçbir şey kazandırmaz. Ebeveynlerin ilk yapması gereken şey oyunu öğrenmek. Oyun PEGI (Avrupa Oyun Bilgi Sistemi) gibi sistemlerce derecelendirilmiş olabilir ama her çocuk farklıdır. O yüzden izlemek, birlikte oynamak, sohbet etmek çok önemli. Ben özellikle oyun bağımlılığı konusunu araştıran biri olarak şunu söyleyebilirim ki eğer çocukta gözle görülür bir davranış değişikliği varsa, örneğin agresifleşme, içine kapanma, akademik düşüş gibi durumlar görülüyorsa bu bir sinyaldir. Ama bu sinyale ‘yasak’la değil, ‘iletişim’le yaklaşmak gerekir. Ve unutmayalım tehlike sadece içerikte değil; oyundaki sosyallikte, veri paylaşımında, hatta oyun ekonomisinde bile olabilir.
Online oyunlar çocukların bilişsel, sosyal, duygusal ve fiziksel gelişimini nasıl destekler?
Dijital oyunlar sadece ekran başında vakit geçirmek değildir. Doğru tasarlanmış oyunlar çocuklara stratejik düşünme, hızlı karar alma, empati kurma ve takım çalışması gibi beceriler kazandırabilir. Özellikle problem çözme ve yaratıcı düşünme konusunda oyunlar çok güçlü birer araç. Çünkü oyunlar çocuklara gerçek hayatta çok az karşılaşabilecekleri karmaşık, çok adımlı, çok yönlü durumlar sunar. Bu da bilişsel esnekliklerini artırır. Ayrıca oyunlarda “Başarısız olma hakkı” vardır. Gerçek hayatta belki bir sınavda kaldığınızda kötü hissedersiniz ama bir oyunda defalarca düşüp tekrar deneyebilirsiniz. Bu da duygusal gelişim açısından çok önemli bir fırsattır.
Oyun tasarımı çocuklara ne kazandırır? Çocuklar üretime teşvik edilmeli mi?
Çocuklar oyun tasarımı konusunda kesinlikle teşvik edilmeli. Bir oyunu oynamak ile tasarlamak arasında dev bir fark var. Oynayan tüketir; tasarlayan üretir. Ve üretim süreci inanılmaz öğretici. Ben çocuklarla yaptığım atölyelerde şunu çok net gözlemliyorum ki oyun tasarlarken çocuklar algoritmik düşünmeyi, empati kurmayı, anlatı kurgulamayı ve estetik tasarımı bir arada öğreniyor. Bu yüzden öğretmenler sadece dijital oyun oynatmasın, çocuklara oyun tasarlatmayı da denesinler. Hatta müfredata girse harika olur. Bu, aynı zamanda çocuğun dijital dünyaya karşı sorumluluk bilinciyle yaklaşmasını da sağlar.
“Çocuk ve genç dostu oyun” ne demektir? Etik, içerik ve tema kriterleri nelerdir? Örnek verir misiniz?
Oyun, çocuğu sadece eğlendiren değil; aynı zamanda duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimine saygı duyan, onu destekleyen bir şeydir. Bu oyunlar kapsayıcı olmalı, ayrımcı değil; umut verici olmalı, karamsar değil; iş birliğine dayalı olmalı, sadece rekabetçi değil. Ayrıca kişisel verilerin gizliliğine saygılı olmalı. Mikro-ödeme baskısıyla çocukları manipüle eden sistemlerden kesinlikle uzak durulmalı.