
Büyük Yeşilay ailesine gönül veren sevgili dostlar,
Hayat hikâyelerle örülü. Hepimizin bir hikâyesi, hatta..
Stres, içinde yaşadığımız dünyada hepimizin karşı karşıya olduğu bir gerçeklik. Hepimiz stresli olmanın nasıl bir his olduğunu çok iyi biliyoruz. Dr. Öğretim Üyesi Neslihan Yaman’a göre stresle baş edebilme, sahip olunması gereken önemli bir beceri; çünkü stres, iş, ilişkiler, ruh ve beden sağlığı dahil olmak üzere hayatımızdaki birçok faktörü derinden etkiliyor.
Stres ve kaygı nedir? Belirtileri nelerdir?
Günümüzde sıklıkla telaffuz edilen stres, zorlu yahut rahatsız edici durumlar karşısında hissedilen duygusal ve fiziksel gerilim halidir. Bazı çocukların karşılaştığı zorluklarla oldukça iyi başa çıktığı görülürken, benzer durumlar diğerleri için zorlu ve nihayetinde stresli bir deneyim olabilmektedir. Her çocuğun üstesinden gelebileceği stres miktarı ve stres durumları ya da stresi nasıl algıladığı birbirinden farklıdır. Örneğin, bir çocuğun heyecan verici olarak gördüğü bir şeyi, bir diğeri tamamen korkutucu görebilir. Bu nedenle stresi anlamak, her bireyin çevresi, kişisel yetenekleri ve mizacı arasındaki ilişkiyi anlamayı gerektirir. Strese neden olan durum gerçek bir olay olabileceği gibi, zihnin “tehlikeli” olarak algıladığı bir durum da olabilir. Aslında kişiyi korumak adına beliren stres tepkisi, yoğun bir şekilde deneyimlendiğinde yaşam kalitesini de etkilemektedir. Fizyoloji, biyokimya ve nörofizyoloji gibi birçok disiplin, hayatın bir parçası olan stresi alanlarına özgü farklılıklarla ele almaktadır. Genel anlamda stres; organizmanın bir iç durumundan (örneğin gerilme), harici bir olaydan (veya stres etkeninden) veya kişi ve çevre arasındaki bir etkileşimden kaynaklanan deneyimi işaret eder. Stres anında genellikle kalp atış hızı artar, nefes hızlanır, kaslar gerilir ve kan basıncı yükselir. Bununla birlikte stresin belirtileri fiziksel, duygusal, bilişsel ve sosyal olarak da gözlemlenebilir.
Fiziksel belirtiler; kalp çarpıntısı, kaslarda tutulma, düşük enerji, yorgunluk, hızlı nefes alıp verme, mide-bağırsak sorunları, baş ağrısı, baş dönmesi, cinsel isteğin azalması şeklinde görülebilir. Zihinsel belirtiler; insanlardan uzaklaşma, unutkanlık, kararsızlık, odaklanmada güçlük şeklinde gözlenebilir. Duygusal belirtiler; gerginlik, yalnızlık hissi, ani duygu değişiklikleri, depresyon, umutsuzluk, kaygı bozuklukları şeklinde ortaya çıkabilir. Davranışsal belirtiler ise uyku sorunları, yemek yeme sorunları, erteleme davranışı, artan alkol ya da madde kullanımı şeklinde gözlenebilir.
Strese neden olan uyaranlardan bahsedebilir misiniz?
Stres, yaşadığımız dünyada hepimizin yakından tanıdığı, hayatlarımıza dahil olan bir gerçekliğe sahip. Öyle ki, aslında hepimiz bizi neyin strese soktuğunu ya da stresli olmanın nasıl bir his olduğunu biliyoruz. Burada üzerinde durulması gereken birçok soru beliriyor: “Yalnızca olumsuz yaşantı ve deneyimler mi strese neden olur, yoksa ‘olumlu durumlar’ da stres oluşturur mu?”, “Stres dışsal mı içsel kaynaklı mıdır?”, “Yalnızca büyük olaylar mı streslidir, yoksa küçük olaylar da rahatsız edici olabilir mi?”, “Stres sadece olumsuz sonuçları olan olaylar olarak mı anlaşılmalıdır, yoksa stresli olaylar bazen olumlu sonuçlar da doğurabilir mi?”, “Stresli olmak dediğimizde, psikolojik durumları mı yoksa fizyolojik durumları mı kastediyoruz?”
Bu soruların her birine, duruma ve kişiye göre farklı cevaplar üretebilmek mümkündür. Çocukların duygularını deneyimleme ve ifade etme biçimleri kısmen gelişim düzeyleri tarafından belirlenirken, kısmen de başta aile olmak üzere diğer bireylerin tepkileri yanı sıra kültürel etkiler ve geçmiş deneyimlerle pekiştirilir. Ayrıca stres, kısmen çevrenin kısmen de bireyin içsel özelliklerinin -ister psikolojik, ister hormonal veya immünolojik olsun- bir fonksiyonudur.
Diğer taraftan, deprem, sel ve yangın gibi doğal felaketler, endüstriyel, kimyasal ya da nükleer kazalar gibi teknolojik felaketler, savaşlar, kazalar, tecavüz, şiddet, boşanma, işten atılma, yakınların kaybı gibi bireysel travmalar; çalışma ortamı, iş yükü, ekonomik sıkıntılarla ilişkili günlük stres kaynakları stresin ortaya çıkmasında birer uyarıcı olabilmektedir.
Çocukların günlük yaşamlarındaki stres etmenlerini ele aldığımızda, sınavlar, okula başlama veya okul değiştirme, okul kaynaklı baskılar, çocuklara yönelik gerçekçi olmayan beklentiler, zorbalık, alay, arkadaş edinmede zorluk, arkadaşlıkların sonlanması, yeni arkadaşlar edinme, akranlarından “farklı” hissetme, hastalık veya fiziksel engel, sürekli yetersiz uyarılma (örneğin can sıkıntısı) gibi durumlardan bahsedebiliriz.
Peki stres her zaman zararlı mıdır?
Stres, genellikle olumsuz bir durum olarak tanımlanmasına karşın insan yaşamında oldukça hayati ve koruyucu bir önemi vardır. Tüm bireyler, yaşamlarında bir miktar stres yaşar. Orta düzeyde stres, büyümenin doğal bir parçası olup, stres düzeyi değerlendirilirken normal stres tepkilerinin belirlenmesine ihtiyaç vardır. Dolayısıyla stresin yalnızca olumsuz bir deneyim olarak tanımlanması mümkün değildir. Zira kimi bireyler, diğerlerinin "stresli" bir durum olarak tanımladığı bir durumu daha fazla enerji, güç ve beceri kazandığı bir deneyim olarak tanımlayabilir. Yaygın varsayım, stresin olumsuz fizyolojik etkileri olduğu yönündeyse de stresi, çeşitli faktörlere bağlı olarak zaman zaman olumlu ve olumsuz etkilere sahip olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Stresin etkileri nelerdir? Uzun süreli stres ve kaygı yaşayan kişilerde ne gibi sağlık sorunları baş gösterir?
Bir miktar stres faydalı, gerekli ve bireyi motive eden faktörlerden biri olarak güdülenmek ve eyleme geçmek için uyarıcı olabilir. Stres ayrıca, müzik, dans ve spor gibi birçok performansa dayalı alanda başarı için de önemli bir unsurdur. Örneğin, bir yönüyle stres oluşturan ama diğer taraftan zevkli uğraşlar olan yüzme veya ağaca tırmanma gibi aktiviteler çocuk için harika bir öz güven alanına dönüşebilir. Diğer taraftan stres, nispeten düşük seviyelerde bile aşırı veya uzun bir süre boyunca sürekli olduğunda, kortizol gibi stres hormonlarının “toksik” birikimiyle sonuçlanır. Erken yaşta devam eden stresin duygusal esenliğimiz üzerinde geniş kapsamlı etkileri olabilir ve sonraki yaşamımızda duygularımızı düzenlememizi zorlaştırabilir; küçük stres faktörlerine aşırı tepki verme ve olası sorunlar için sürekli tetikte olma ile sonuçlanabilir. Orta veya kısa süreli stres, hafızayı ve öğrenmeyi artırabilir. Ancak uzun süreli stresin hafıza kapasitesi ve öğrenme yeteneği üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu bilinmektedir. İşte bu noktada, stresle baş edebilmede çocukların duygularını keşfetmelerine ve anlamalarına yardımcı olan yaşam becerilerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Stresle başa çıkmak neden önemlidir?
Gelişimsel süreçte çocukların olumsuz yaşantılar sonrası rahatlayabilmeleri, duygusal dayanıklılık oluşturabilmeleri ve farklı duygulara neyin neden olduğunu anlayabilmeleri önemsenmektedir. Buna karşın, Stresin etkileri nelerdir? Uzun süreli stres ve kaygı yaşayan kişilerde ne gibi sağlık sorunları baş gösterir?
Bir miktar stres faydalı, gerekli ve bireyi motive eden faktörlerden biri olarak güdülenmek ve eyleme geçmek için uyarıcı olabilir. Stres ayrıca, müzik, dans ve spor gibi birçok performansa dayalı alanda başarı için de önemli bir unsurdur. Örneğin, bir yönüyle stres oluşturan ama diğer taraftan zevkli uğraşlar olan yüzme veya ağaca tırmanma gibi aktiviteler çocuk için harika bir öz güven alanına dönüşebilir. Diğer taraftan stres, nispeten düşük seviyelerde bile aşırı veya uzun bir süre boyunca sürekli olduğunda, kortizol gibi stres hormonlarının “toksik” birikimiyle sonuçlanır. Erken yaşta devam eden stresin duygusal esenliğimiz üzerinde geniş kapsamlı etkileri olabilir ve sonraki yaşamımızda duygularımızı düzenlememizi zorlaştırabilir; küçük stres faktörlerine aşırı tepki verme ve olası sorunlar için sürekli tetikte olma ile sonuçlanabilir. Orta veya kısa süreli stres, hafızayı ve öğrenmeyi artırabilir. Ancak uzun süreli stresin hafıza kapasitesi ve öğrenme yeteneği üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu bilinmektedir. İşte bu noktada, stresle baş edebilmede çocukların duygularını keşfetmelerine ve anlamalarına yardımcı olan yaşam becerilerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Stresle başa çıkmak neden önemlidir?
Gelişimsel süreçte çocukların olumsuz yaşantılar sonrası rahatlayabilmeleri, duygusal dayanıklılık oluşturabilmeleri ve farklı duygulara neyin neden olduğunu anlayabilmeleri önemsenmektedir. Buna karşın, birçok nedenden dolayı, bu beceriler çoğumuzun yetişkinlik boyunca mücadele etmeye devam ettiği zorlu birer gelişim görevidir. Stresle baş edebilme, sahip olunması gereken önemli bir beceridir; çünkü stres, iş, ilişkiler, sağlık ve beden sağlığı dahil olmak üzere hayatımızdaki birçok farklı alanı olumsuz etkilemektedir. Stresi yönetebilmek, daha uzun, daha mutlu ve daha sağlıklı bir yaşamın önemli belirleyicilerinden biridir. Ayrıca stres yönetildiğinde, hayatın zorlukları karşısında daha az hayal kırıklığı yaşama, gelecekle ilgili endişelerin azalması ve daha iyi bir esenlik duygusuna sahip olmaktan da bahsedebiliriz.
Stresle baş etme yollarının belirleyicileri nelerdir?
Stres, tüm vücudu etkiler ve baş etme gibi psikososyal faktörlerin stresin etkilerini hafifletmedeki rolleri büyüktür. Stresle başa çıkma biçimleri bir yanıyla bireysel faktörlere, diğer yanıyla da belirli sorunlarla başa çıkmanın kabul edilebilir yollarını gösteren sosyal normlara bağlıdır. Vücudun strese tepki verdiği ve stresin etkilerine karşı koyduğu pek çok karmaşık yol vardır. Öncelikle çocuk boyutundan düşündüğümüzde, bir çocuğun duygusal yaşamındaki birincil gelişim görevlerinden biri, sürekli olarak zor duygularla boğulmaması için kendi kendini düzenleme ve kendi kendini sakinleştirme becerisini kapsayan etkili bir duygu düzenleme sisteminin kurulmasıdır. Olumlu duygu düzenleme yalnız çocuklukta değil, yaşamın her evresinde olmasını istediğimiz bir beceri. Bunun yanında, stresi tanımlamak, stresin hem olumlu hem de olumsuz sonuçlandığı durumları belirlemek de önemli.
Stres yönetiminin ergenler, yetişkinler ve ebeveynler için öneminden bahsedebilir misiniz?
Stresi azaltmak için birçok teknik ve program mevcuttur. Her bireyin zorlayıcı durumlar karşısında baş etme becerileri birbirinden farklıdır. Zorlu durumlar karşısında duygu düzenleme becerisini aktif kılmak çocuklar için zor bir gelişimsel görevdir. Ancak, bunu desteklemek adına başvurulabilecek çeşitli yollar bulunmaktadır. Bu anlamda, duyguyla başa çıkmanın daha kabul edilebilir bir yolunu tanımlama, onu teşvik ederek onu tetikleyen duruma pratik bir çözüm üretmesini destekleme, işleri farklı şekilde nasıl yapacağını keşfetmesi konusunda cesaretlendirme gibi yöntemler uygulanabilir. Ancak atlanılmaması gereken husus, başa çıkma tekniklerinin duruma özgü olduğu, bir stres durumu için işe yarayan yöntemin bir diğeri için işlevsel olmayabileceğidir.
Bahsettiğimiz gruplar kaygı ve olumsuz düşünceleri nasıl giderebilir?
Stresin etkileriyle başa çıkma yollarından biri olan gevşeme teknikleri, çocukların fiziksel gerilimini azaltmak, duygusal ve zihinsel olarak rahatlamalarına yardımcı olmak, kendileriyle ve duygularıyla barışık olmalarını sağlamak için çocuklara eğlenceli bir şekilde öğretilebilir. Bu aynı zamanda sakinliği ve duygusal istikrarı desteklemesi bakımından da çocuklar için önemli bir beceridir. Gevşeme öğrenilebilen bir beceri olup, her beceride olduğu gibi günlük yaşamın bir parçası olabilmesi için düzenli uygulanmasına ihtiyaç vardır. Bunun yanında, kişiye özgü keyifli bir rahatlama yöntemi bulmak da önemlidir. Zira kişisel deneyimler, beceri kazanımında önemli birer aracıdır.
Bu noktada oyunun rolü nedir?
Gevşeme egzersizlerinin yanında oyun, gevşeme ve rahatlamada önemli bir belirleyicidir. Oyun oynamanın stres kimyasallarının seviyelerini azalttığı ve çocukların stresli durumlarla daha başarılı bir şekilde başa çıkmalarını sağladığı bilinmektedir. Keyifli fiziksel aktivite aynı zamanda stres kimyasallarının birikmesinin etkilerini hafifletmenin ve bunun yerine vücuda iyi hissettiren kimyasalları salmanın iyi bir yoludur. Yürümek, bisiklete binmek, spor yapmak veya sadece temiz havada dışarıda oynamak, düzenli uyku, stres atmak için alternatif yollar olarak düşünülebilir.
Çocuklarının stresle baş etmesine destek olmaları için ebeveynlere neler önerirsiniz?
Özellikle ebeveynlerin göz önünde bulundurması gereken önemli faktörlerden bir tanesi de sevgi dolu fiziksel temastır. Bir ebeveyn tarafından gerçekleştirilen sarılma veya masaj gibi şefkatli dokunuşlarla çocukta tetiklenen oksitosin salınımı, çocuğun güvenlik ve rahatlık hissine katkıda bulunarak onu sakinleştirir. Temasın konsantrasyon düzeylerini artırma, saldırganlık düzeylerini düşürme, empati ve hoşgörü becerilerini artırmaya yönelik etkileri pek çok araştırmayla da ortaya konmuştur. Ayrıca, nefesle ilgili çalışmalar da stresin etkilerini azaltmada önemlidir. Stresle baş edebilmede birçok yol bulunmakla birlikte son olarak şu eklenebilir: Çocukların duygu ve düşüncelerini dinlemek, hayal güçlerinin bedenlerini nasıl etkileyebileceğini fark etmelerini sağlamak, kendi değer algılarını olumlu yönde etkilemekle birlikte, diğerleriyle etkileşimlerini ve olumsuz durumlarla başa çıkma biçimlerine katkı sunmaktadır.
Dr. Öğr. Üyesi Neslihan Yaman, İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümündeki lisans eğitiminin ardından yüksek lisansını The University of Nottingham, School of Education, MA Counselling programında tamamlamıştır. Doktora eğitimini Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık programında tamamlayan Yaman, Yalova Üniversitesi Psikoloji bölümü Gelişim Psikoloji Anabilim Dalında Doktor Öğretim Üyesi olarak çalışmalarına devam etmektedir. Aile, ebeveynlik ve kültür, yetişkin eğitimi, çocuk istismarı ve ihmali, çocuklara ve ailelere yönelik erken müdahale programları, değerler eğitimi, evlilik ve aile içi uyum, evlilik ve değerler ilişkisi, etkili ebeveynlik, travma ve yas, bağımlılıkla mücadelede önleyici çalışmalar, risk altındaki çocuklar ve aileler, çocuk psikolojisi, gelişim psikolojisi, okul öncesi eğitim, gelişimsel değerlendirme, psikolojik testler, narrative terapi, doğa terapisi, sanatla terapi, yaratıcı drama ve oyun terapisi ilgi alanları arasındadır.