Web sitemizde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanıyoruz.
Detaylı Bilgi
1099
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek

Güzide Yülek

Online oyunlar ve medyada artan şiddet örnekleri, yalnızca bireysel davranışları değil, toplumsal duyarlılıkları da dönüştürüyor. Medya okuryazarlığından çocuk dostu oyun tasarımına dijital çağda şiddetin etkilerini Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Medya Okuryazarlığı Araştırmaları Dergisi Kurucusu ve Baş Editörü Prof. Dr. Hediyetullah Aydeniz ile konuştuk.

Online oyunlar, dijital medya ve görseller gündelik yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olarak yaşamımızda yer edindi. Bu içeriklerde bulunan şiddet unsurları, sadece bireysel değil toplumsal boyutta da kaygı yaratacak düzeye ulaşmış durumda. Medyada şiddetin temsili, şiddetin normalleşmesi ve duyarsızlaşma gibi olgular; çocukların gelişimini, ailelerin rehberlik becerilerini ve eğitim kurumlarının sorumluluklarını yeniden düşünmemizi zorunlu hâle getiriyor. Ayrıca oyun geliştiricilere düşen etik sorumluluklar, medya politikalarının yönü ve kamusal denetimin sınırları da bu bağlamda önemli maddeler olarak öne çıkıyor. Dijital dünyada şiddetle yüzleşmeyi, oyunları, medyayı ve yeni nesillerin geleceğini Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi, Medya Okuryazarlığı Araştırmaları Dergisi Kurucusu ve Baş Editörü Prof. Dr. Hediyetullah Aydeniz’e sorduk.

Online oyunlarda görülen sanal şiddet içeriği ile gerçek dünyadaki toplumsal şiddet eylemleri arasında nedensellik ilişkisi var mıdır? Bu konuyla ilgili yapılmış bilimsel çalışmalar var mı? 
Bir akademik çalışma alanı olarak medya ve iletişim çalışmalarının temel konularından birisi, etki araştırmalarıdır. Bir diğer önemli araştırma konusu da medyada temsildir. Gazeteden başlamak üzere kitle iletişim araçlarının içeriklerinin analizi ile bu içeriklerin bireysel ve toplumsal etkisine ilişkin çeşitli araştırmalar, hep var olagelmişlerdir. Temsil ve etki araştırmasına ilişkin farklı yaklaşımlar, bazen çelişkiler ve zaman zaman da birbirini tamamlayıcı sonuçlar ortaya koymuştur. Etki ve temsil araştırmalarının ana konularından biri de şiddet konusudur. Bir şiddet türü olarak intihar üzerine Durkheim’in 19. yüzyılda yaptığı ve yayımladığı klasik çalışması başta olmak üzere medyada şiddetin temsili ve buradan hareketle de gerçek hayatta bireysel ve toplumsal şiddetin artışı, medyadan öğrenilen yeni formları ile şiddetin yeniden üretimi, yüz yılı aşkın bir süredir sosyal ve beşerî bilimcilerin araştırma konuları arasında yer almaktadır. Video ve dijital oyunların içerdiği şiddet yani şiddetin oyunlarda temsili ile bu şiddetin gerçek hayata yansıması ve şiddete meyilli bireylerin artışına etkisini de bu kapsamda değerlendirmek yerinde olacaktır. Medya-şiddet ilişkisi sadece akademik bir ilgi sebebiyle gündeme gelmemiştir. Kamu otoritelerinin çözüm bulma ihtiyacı duyduğu ve toplumsal şiddetin ayyuka çıktığı dönemlerde şiddetin temsili ve etkisine ilişkin araştırmalar, politika oluşumu ve önleyici planların hayata geçirilmesi bağlamında da gündeme gelmiştir. Medya ve şiddet ilişkisi, artan şiddetin önemli bir faktörü olarak medyaya ilişkin araştırmaların desteklenmesi ve elde edilecek verilerden hareketle önleyici çalışmalarla şiddetin azaltılması veya önlenmesi kapsamında Türkiye’de olduğu gibi başka ülkelerde de daimî gündemlerden biri olmuştur. Bu sebeple konuyu sadece oyunlarla sınırlı tutmayarak daha bütüncül bir çerçevede konuşmak gerekir. Sanal dünya dâhil olmak üzere medya kavramı ile temsil edilen kitle iletişim araçlarının (basılı, işitsel, görsel ve dijital medya) vazgeçemediği ana içerik kategorilerinden olan şiddet, eğlendirici (video oyunlar, sinema filmleri ve TV dizileri başta olmak üzere), reklam-ilan ve haber içeriklerinin tümünde bulunabilir. Görselliğin giderek etkin ve egemen bir iletişim dili olduğu günümüzde bunun en önemli temsilcisi ve yaygınlaştırıcı aracı televizyon, sinema filmleri ve online/dijital video oyunlardır. Geleneksel medya türlerine de bünyesinde birleştiren dijital dünyada televizyon ve film izleme, video oyunlar oynama da araştırma konusu edilen medyadaki şiddetin en önemli taşıyıcılarıdır. Başta televizyon olmak üzere görsel medya üzerinden “medyatik şiddet”e ilişkin literatürün ve araştırmaların 1960’lardan itibaren artışının bir sebebi de sorunuzda gündeme getirdiğiniz noktadan hareketle şiddetin önlenmesi meselesidir. 

Özellikle şiddet ve cinselliğin bir arada bulunduğu olaylar, medya profesyonellerince öncelikli olarak haberleştirilir. Bir kazada, kavgada veya savaşta can çekişen insanların ölüme giden her saniyesini görsel olarak yakaladığında medya bunu (televizyon ve internette video; gazetede ise sıralanmış kare fotoğraflarıyla) tekrar tekrar yayınlayabilmektedir. Aynı şekilde sinema ve dizi filmler, gerçeğe çok yakın tasarlanan video oyunları, evlilik ve kadın programları başta olmak üzere diğer eğlence içeriklerinde de şiddet, sürekli işlenen bir konudur. Aksiyon ve korku filmleri ile şiddete dayalı oyunlar, medya içeriğinin başlıca kategorilerindendir. Video oyunlarında askerlere karşı alev makinesinin kullanılması, esirlere işkence yapılması, yaralıların öldürülmesi, hastanelere saldırı düzenlenmesi, misket bombasının kullanılması gibi sahneler şiddetin oyunlardaki kullanımına verilebilecek en uç örneklerdir.  Oyunları, diğer medya içeriğinden ayıran en önemli özellik, kullanıcının aktif bir şekilde oyunun bir parçası hâline gelerek şiddetin (sanal) üretici öznesi olmasıdır. Medyada şiddetin görüldüğü yerlerden biri olan reklamlarda mesela bir gofret reklamında savaş, şiddet, silah ve militarizmi çağrıştıracak şekilde “parça tesirli pirinç patlakları”, “uzun menzilli karamel”, “kamufle edici sütlü̈ çikolata” gibi ifadelerin kullanımı, şiddetin her türlü medya içeriğinin bir parçası olduğunu göstermektedir. 

Bilgilendirici, eğlendirici ve tanıtıcı-pazarlayıcı medya içerikleri birlikte değerlendirildiğinde, medyatik şiddetin niteliği ve bu şiddetin toplumsal yansımalarını, nedensellik ilişkisi ile ortaya koymak ise indirgemeciliği beraberinde getirmektedir. Onun için nedensellikten öte bir medyatik temsil ve medyatik şiddetin, bireysel ve toplumsal etkisinin çoklu değişkenlerin ilişkisi üzerinden analiz edilmesinin yerinde olacağını değerlendiriyorum. Etki araştırmalarının da ortaya koyduğu gibi önemli bir faktör olarak medyatik şiddetin göz ardı edilmesi mümkün değildir. Özellikle de pasif izleyici değil aktif kullanıcı olarak şiddete maruz kalmanın da ötesine geçerek sanal da olsa şiddetin üretici aktörü olan oyun kullanıcılarını, intiharla sonuçlanabilecek bireysel düzeydeki şiddet ile başkalarına uygulanan toplumsal şiddet noktasında da dikkatle takip etmek, izlemek, değerlendirmek, önleyici çalışmaların yapılmasını gerektiren bir hayat pratiğidir. 

Araştırma sonuçlarından hareketle dijital oyunların da kapsamında değerlendireceğimiz medyatik şiddetin etkisini analiz etmeyi mümkün kılabilecek birkaç kavramı dile getirmek isterim. Bunlardan birincisi olağan şiddet veya şiddetin olağanlaşmasıdır. Şiddet önleyici bir politik arayış sürecinin araştırmacılarından olan George Gerbner’in “Zamanımıza değin hiçbir kültür, şimdi bizim tanık olduğumuz gibi şiddetin her rengiyle dolu bir ortamda var olmamıştı” ifadeleriyle dile getirdiği şiddet sahneleriyle defalarca karşılaşan bireylerin, zaman içinde bu tür olaylara alıştıkları ve duyarsızlaştıkları, şiddeti meşru görmeye meyilli oldukları birçok araştırmanın vardığı sonuçlardan birisidir. Böylece, şiddete karşı duyarsızlaşarak olumsuz duygusal tepki göstermeyen bir kişi, şiddet hakkında düşünürken rahatsızlık duymamakta, hatta şiddet içeren planlar kurmaya yatkınlaşmaktadır. İsrail’in Filistin’de derinleştirerek sürdürdüğü soykırımda olduğu gibi insanlığa karşı işlenen suçları canlı veya banttan izlemek bir duyarlılık ve mukavemetin geliştirilmesine yönelik tetikleyici bir işlev görmekle birlikte şiddetin olağanlaşmasına da yol açmaktadır. Ayrıca yıllar boyunca şiddet görüntüleriyle beslenen beyin, düşünsel anlamda sinmeye ve sindirilmeye açık hâle gelebilmektedir. 

Yine Gerbner’in literatüre, “Karamsal/Kötücül/Acımasız Dünya Sendromu” adıyla kazandırdığı kavramsallaştırma ise dünyanın gerçekte olduğundan çok daha kötü/cül, eskiye kıyasla daha tehdit edici ve yaşanmayacak kadar tekinsiz bir yer olarak algılanmasıdır. Dünya, medyada olduğundan daha kötü sunulduğu için insanlar ve özellikle de çocuklar daha tedirgin ve kaygılı hâle gelir. Medyanın özellikle de televizyonun ciddi katkısıyla şiddet yüklü bir kültür içinde büyümek, belirli tipte bir saldırganlığı, güvensizliği, korunmasızlığı ve kızgınlığı ortaya çıkarır. Böyle olunca da acımasız bir dünyada karanlık diye sunulan güçlere yönelik cezalandırıcı ve intikam alıcı bir eylem, bilhassa çabuk, kesin sonuca ulaşan ve bizim güvenlik duygumuzu artırıcı bir şekilde sunulduğunda çok çekici hâle gelir ve destek bulur. Bu çerçevede yetişen nesiller, başlatılan, sürdürülen savaşlara daha çok destek olmakta ve onları meşru görmektedir. Kötü dünya sendromu, şiddet eyleminin sonuçlarını anlama yeteneğini kaybetme, empati kurma, karşı koyma davranışlarını göstermeme anlamında bir duyarsızlaşmaya da yol açmaktadır. Haber, film, eğlence, reklam vb. medya içeriğinin yanında şiddet yüklü, daha çok savaş ve strateji eksenli video oyunlarının yaygınlık kazanması, rağbet görmesi, öz güvenini yitirmiş, kötümser ve “öteki” diye bildiklerine düşman olmaya meyilli yeni bir neslin yetişmesine katkıda bulunmaktadır. Dijital oyunlar gibi eğlendirici içeriklerin de ötesinde gerçekliğin anlatısı olarak görülen haberlerin bile eğlenceleştirilerek veya eğlence hâline getirilerek (infotaintment: eğlendirici enformasyon) üretimini ve tüketilmesini de bu noktada anmak yerinde olacaktır. Bu kapsamda iki kavram etrafındaki tartışmaları anmanın faydalı olacağını düşünüyorum: Enformatik-eğlence veya eğlendirici enformasyon (infotaintment) ve “mutlu şiddet (happy voilence)”.

Bir medyatik içerik olarak şiddeti tüketen izleyici, dinleyici, okuyucu ve kullanıcı, şiddetin bir parçası olmadan, onun sonuçlarına katlanmadan, okuma, dinleme, izleme veya sanal olarak şiddeti tüketme pozisyonundadır. Maddi veya manevi olarak kendi başından geçmeden şiddeti yaşamak, korku ve şiddetten zevk almak ve izleme süresince geçici bir tehlike hissi yaşamak gibi nedenlerle medyadaki şiddet, “mutlu şiddet” olarak tanımlanmaktadır. Bir ceset veya kan görüntüsü̈ görmeden binlerce hatta on binlerce insanın öldürüldüğü, bir soykırımı canlı veya banttan izlemek farklı bir şiddet algısını oluşturur. Böylece medyadaki görünümüyle şiddet nitelik değiştirir. Pasif bir medya tüketicisi olarak medyatik şiddete maruz kalmak ile aktif bir oyuncu pozisyonu ile sanal düzeyde bile olsa bizatihi medyatik şiddetin üreticisi “kullanıcılara” ve “oyunculara” dönüşmeyi de bu kapsamda ayrıca değerlendirmek gerekir. 

⁠Online oyunların sunulduğu dijital ortamda medya okuryazarlığının önemi nedir? Online oyunlar bağlamında medya okuryazarlığı becerileri nasıl geliştirilebilir?
Medya okuryazarlığı, bireyin “iyi olma hâli”ne katkı sağlayacak bir farkındalık eğitimidir. Alfabeye ve sabit yazıya dayalı geleneksel okuryazarlığın işlevsiz ve yetersiz kaldığı medya ve dijital dünyanın karmaşık dilini okumayı, anlamayı, kavramayı ve bu dünyayı bireysel faydaya dönüştürebilecek şekilde kullanmayı mümkün kılabilecek bir bilgi ve beceri bütününden bahsediyoruz. ‘Tanımak’, ‘kavramak’ ve ‘bilinçli kullanım’ kavramları ile ifade edilebilecek bu formasyona sahip bireylerin ve özellikle de dijital oyun kullanıcılarının, faydayı üst düzeye çıkararak muhtemel riskleri önlemesi öncelikli hedeflerden biridir. Bununla birlikte riskin krize dönüşmesi yani zarar vericiliğin ortaya çıkması durumunda ise bu zararın telafisini mümkün kılabilecek bir yetkinlik eğitiminden söz ediyoruz. Oyunların ve dijital dünyanın çocuklar ve yetişkinler için bir imkân olarak değerlendirilmesi ve görülmesi gerektiğini düşünenlerdenim. İmkânın yanında riskleri ve zararların önlenmesi de vaz geçilmez temel eğitim konusudur. Bu noktada çocuklara rehberlik etme sorumluğunu taşıyan yetişkinlere, özellikle de ebeveynler ve eğitimcilere bir farkındalık eğitiminin verilmesine ihtiyaç olur. Farkındalık kazanan ebeveyn ve öğretmen de dijital dünyada çocuklara daha nitelikli bir rehberlik hizmeti verebilir. Medya okuryazarlığı eğitimini alan çocuklar da karmaşık yapısı ile oyun içi veya oyun dışı dijital dünyada daha güvenli ve daha nitelikli vakit geçirmelerine katkı sağlayacak bir donanıma sahip olabilirler. 

Somut bir öneri ile şunu dile getirebilirim. 0-2 yaş arası çocuklar için sıfır ekran dönemi olmalıdır. Tedrici olarak iki yaş sonrasında işlevsel düzeyde koruyucu bir refleks ile hareket edilmesine ihtiyaç var. Burada belli bir yaştan sonra koruyucu bir anlayışın yetersiz kaldığını düşünenlerdenim. Çocuklarımızın, balık tutup pişirip yemek masasında servis edecek yaş dönemleri olabilir ama esas üzerinde durulması gerekenin balık tutmayı öğretmek olduğunu söylemek isterim. Burada ise doğru ve yanlış ayrımını yapabilecek ve bunu da ebeveynleri ile paylaşabilecek bir yetkinleştirme çabası üzerinde durulmalıdır. Çocuğun hem yanlış ve zarar verici içerikler hem de doğru ve güzel içerikler ile karşılaşıldığında bunları ebeveyni ile paylaşmasını mümkün kılabilecek nitelikli bir iletişim ortamının oluşturulması hayati derecede önemlidir. Bu tür bir iletişim ortamının ailede, okulda ve çocuğun bulunduğu diğer ortamlarda teşvik edilmesi ve oluşturulması, çocuklarda eleştirelliği, eleştirel düşünmeyi ve kendi başına sorunların tespiti ve çözüm üretimini de beraberinde getirecektir. Medya okuryazarlığı eğitimi derken hazır ve kısa yoldan ve kısa yoldan alınıp kullanılabilecek teknik bir imkândan söz etmiyoruz. 
Medya okuryazarlığı veya yeni ortamların da dâhil olması ile nitelikli çoklu okuryazarlık, hayat boyu öğrenme prensibi ile yirmi birinci yüzyılın temel hayat becerileri arasına girmiş durumdadır. Medya okuryazarlığı eğitimi ile bu imkânın azami düzeyde kullanılmasında, dijital oyunlardan daha iyi nasıl istifade edilebileceği konusunda ebeveynler ve eğitimcilere bir farkındalık kazandırılabilir. Farkındalık kazanan ebeveyn ve öğretmen de dijital dünyada daha nitelikli bir rehberlik ile çocuklara yardımcı olabilir. Medya okuryazarlığı eğitimini alan çocuklar da karmaşık yapısı ile oyun-içi veya oyun-dışı dijital dünyada daha güvenli ve daha nitelikli vakit geçirme imkânı bulabilirler.

Medya okuryazarlığının sağlayacağı farkındalıklardan biri de özel sektörün, kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının sorumluluklarını yerine getirmeye ilişkin bir aktif vatandaşlık anlayışının ve pratiğinin ortaya çıkarılmasıdır. Medya okuryazarlığı eğitimini, tüm sorumluluğu bireye yükleyen bir anlayışın ötesinde değerlendirmek ve görmek gerekir. Zira medya okuryazarlığı eğitimi ile kazandırılacak bir yetkinleştirmenin, çocuğun, anne-babanın veya öğretmenin devasa eğlence, tüketim ve haber endüstrisi karşısında iyi olabileceğini söyleyen bir anlayış risktir, tuzaktır. Sorunun yapısal boyutunu ihmal edecek bu tür bir tuzağa da düşmemek gerekir. Dijital oyunlar örneğinde olduğu gibi sorun, sadece bireyin yetersizliği veya yetkinsizliği değildir. Özel sektörün, kamu sektörünün ve sivil toplum kuruluşlarının; başta çocuk olmak üzere bireyin haklarını çiğnemeden ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir sorumlulukla hareket etmesi çok önemli ve gereklidir. Medya okuryazarlığını, bu anlayışın canlı tutulmasını ve hayata geçirilmesini sağlayabilecek bir farkındalık eğitimi olarak da görüyorum. 

Medya okuryazarlığı bağlamında eğitim kurumları ve ebeveynler, çocukların ve gençlerin daha bilinçli ve eleştirel birer medya tüketicisi olmalarına yönelik ne gibi adımlar atmalı? Bu anlamda kimlere nasıl görevler düşüyor?
Bu kapsamda öncelikle kamunun şimdiye kadar yaptığı çalışmaların ve hazır imkânların işler hâle getirilmesi ve 21. yüzyılın gereklerini karşılayabilecek nitelikli bir okuryazarlık eğitiminin hem örgün hem de yaygın eğitimde öne çıkarılması gerekir. Bu konuda kamunun ve Millî Eğitim Bakanlığı camiasının stratejik düzeyde bir irade ortaya koyması ve bu iradenin sürekliliğinin sağlanması önemli ve değerlidir. Farklı sebeplerle mevcut imkânlardan biri olan seçmeli Medya Okuryazarlığı dersinin maalesef yeterince dikkate alınmadığını ve açılmadığını söylemem lazım. Başta okul yöneticilerinin, sınıf öğretmenlerinin ve rehberlik servislerinin bu konuda yeterince inisiyatif ve sorumluluk almadığını gözlemliyorum. Bu dersin varlığının ve öneminin farkında olmayan velileri de zikretmek gerekir. 

Eğitimde farkındalık yerine ilkokuldan itibaren çocuklarımızı yazılım mühendisi yapacakmışız gibi bir anlayış hâkimdir. Böyle olunca da bilgi iletişim teknolojilerinin eğitimine ve üreticiliğine odaklanırken çocuklarımızın güvende olacağı, iyi olma hâllerine zarar gelmeyecek, nitelikli iletişim becerilerine sahip bir farkındalık eğitimini ihmal ettiğimizi söylemem lazım. Medya Okuryazarlığı dersi yerine, uygulamada ikame edilmiş Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinin zorunlu seçmeli hâline getirilmesi bunun bir göstergesi ve örneğidir. Bu tür dersleri, birbirinin yerine ikame etmeden, tamamlayıcı bir şekilde çocuklarımıza vereceğimiz bir anlayışa ve uygulamaya ihtiyaç var. Yeni nesilleri yeni şartlara hazırlayacak eğitim programlarının, müfredatın ve eğitim materyallerinin hazırlanması bir başka temel ihtiyaçtır. Sadece bir ders ile sınırlı tutmayarak tüm müfredata ilişkin bir bilgi-beceri bütünü olarak medya okuryazarlığı eğitimini vermeye ihtiyaç var. 
Önemli ihtiyaçlardan birisi de medya okuryazarlığı eğitimini verecek öğretmenlerin yetiştirilmesi ve yetkinleştirilmesidir. Kendisini yeni şartlara hazırlamayan ve dijital dünyanın imkânları ve zorlukları hakkında yeterince bilgi sahibi olmayan bir öğretmenin çocuklara rehberlik etmesini bekleyemeyiz. Doğrusu bu noktada ciddi eksikliklerimizin olduğunu söylemek lazım. Öğretmenlerin dijital çağın yetkinlikleri ile buluşması, bunu mesleki faaliyetlerine yansıtmaları önemli bir ihtiyaç ve gerekliliktir. 

Burada önemli olan husus, yeni nesil eğitim teknolojilerinin hızlı bir şekilde eğitim pratiğine uygulamasının ötesine geçip hak ve sorumluluklarının farkında olan öğretmenler örnekliğinde çocukların da bunu kazanmalarını sağlamak olmalıdır. Eğitimde teknoloji kullanımında hızlı bir adaptasyon söz konusudur ancak çocukların da iyi olma hâllerine-esenliklerine katkı yapacak şekilde haklarının ve sorumluluklarının farkında olmada ciddi sorunlar, eksiklikler var. Hızlı bir şekilde son teknoloji kullanmanın kendisi yeni koşullara uygun nitelikli hak ve sorumluluk sahibi bireylere katkı yapacak bir öğretmenlik anlamına gelmez, çocuklarımızın bilgi ve beceri kadar bu noktada örnek alabilecekleri uygulamalara ve öğretmenlere ihtiyacı var. Bu ihtiyacın karşılanmasında öğretmenlerin sorumluluğunun yanında öncelikli olarak kurumsal bir çaba ile öğretmenlerin yetiştirilmesinde eğitim fakültelerinin ve yeni kurulan MEB Eğitim Akademisi’nin hızlı ve birbirini tamamlayıcı hizmetler üretmesi gerekir. 

Eğitim kurumlarının verebileceği hizmetlerin tamamlayıcı unsurlarından bir tanesi de zaten Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde başlatılan Veli Akademileri bünyesinde velilerin yetkinleştirilmesi meselesidir. Çocuklarına rehberlik edebilecek şekilde ebeveynlerin Medya Okuryazarlığı eğitimini almaları hem bakanlık imkânları ile hem de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2009'dan itibaren var olan Aile Eğitim Programı (AEP) aracılığıyla yapılabilir.  AEP-Medya Okuryazarlığı modülü hem müfredat hem eğitim materyalleri ile 15 yılı aşkındır hazır hâlde olup, uygulanmaya da çalışılıyor. İlgili bakanlıkların ve sivil toplum kuruluşlarının yetişkin eğitimi alanında yaygın eğitim bağlamında medya okuryazarlığını yaygınlaştırmaları, öncelikli olarak yetişkinlerin iyi olmalarına katkı sağlayacak bir eğitim formasyonu kazandıracaktır. Bu formasyona sahip ebeveynlerin ve yetişkinlerin çocuklarına rehberlik edebilecek bir imkânı onlara sunmalarını önemsiyorum. Ebeveynlerin yapabilecekleri noktasında öncelikli konulardan bir tanesi, bilmedikleri ve aşina olmadıkları bir dünyaya kendilerini her an hazırlamak durumunda bulmalarıdır. Bu aslında büyük bir sorun ve meydan okumadır. Deneyimlemedikleri, aşina olmadıkları bir dünyada çocuklara rehberlik etmek imkânsızdır. 
Dijital ebeveynlik kavramı ve bu kavram etrafında yürütülen tartışmalar, sorunun da çözümün de odağının ebeveynlerde olduğu gibi bir anlayışı öne çıkartıyor. Eksik, yanlış ve sorun çözücü olmayan bir yere doğru bizi götüren bu anlayışı da gözden geçirmek gerekir. Bu anlayışın değişmesini sağlayabilecek bir husus da ebeveynlerin, kamu kurumlarının, özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının sorumluluklarını yerine getirmesini talep eden, onları harekete geçiren, çözüm üretmeye zorlayan ve hesap verilebilirliği mümkün kılabilecek bir çaba içinde olmalarıdır. Bu noktada ebeveynler birlikte hareket ederlerse bir toplumsal güç olarak başta özel sektör olmak üzere paydaşları ortak çözüme davet edebilir, teşvik edebilir, hatta zorlayabilirler.
Sorumluluğu paylaşması gereken, önemli kurumsal mekanizmalardan bir tanesi de dijital dünyada hizmet veren özel sektörün kendisidir. Dijital oligarklar hâline gelen küresel dev teknoloji şirketlerinin, kazanç sağlayacak hizmetler sunarken hizmetlerinin sebep olduğu sorunların çözümünde sorumluluk üstlenmeleri temel bir ihtiyaç ve sorumluluk olduğu gibi, hizmet alan açısından da temel bir haktır. Bu noktada en az sorumluluk alanın, özel sektör olduğunu söylemek gerekir. Medya okuryazarlığı eğitimi, sadece medya içeriklerinden ve dijital hizmetlerden nitelikli ve bilinçli faydalanmayla sınırlı olmayan, aynı zamanda hizmet sunucu aktörlerin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyi sağlayabilecek bir bireysel-toplumsal farkındalığı da sağlamalıdır. Bu noktada bireylerin taleplerinin sesi olabilecek bir güç olarak sivil toplum alanı ise hem kamu kurumlarını hem özel sektörü harekete geçirici güç olabilir, olmalıdır. Sivil toplum sektörü, aynı zamanda çözüm üretici önleyici hizmetler sunan, sorunun ortaya çıkmasından sonra da tedavi hizmetleri verebilen, giderek büyüyen bir kurumsal kapasiteye sahiptir. Burada da hızlı çözüm üretmeye odaklanmak yerine, bilimsel çalışmalardan yararlanarak uzun vadeli zamana yayılmış tedrici çözümleri ortaya koyabilmek önemlidir. 
İşlev görebilecek ve sorumluluk almada saymamız gerekenler kurumsal yapılarımızdan biri de yasama organıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde bu alana ilişkin kurulmuş daimî ve geçici komisyonlar var; Dijital Mecralar Komisyonu gibi. Meclis, sadece yasama süreçlerinin yürütüldüğü bir yapı değildir.  İhtisas komisyonları aracılığı ile dijital dünyanın imkân ve sorunları ile ilgili durum tespitinin ve çözüm önerilerinin geliştirilmesinde önemli bir işleve sahiptir. Dijital dünyanın yeni alanlarına ilişkin dünya genelinde norm oluşturma ve regülasyonu arayışı var. Yapay zekâ alanındaki gelişmeleri de kapsayacak dijital dünyanın yeni imkân ve meydan okumalarına karşı, bireyin temel haklarını büyük teknoloji şirketleri ve diğer kurumsal yapılara karşı koruyacak yasal düzenlemeler için TBMM’nin daha işlevsel bir rol üstlenmesi elzemdir.

Size göre oyun geliştiricilerinin dikkat etmesi gereken unsurlar neler? Şiddetten ve uygunsuz içeriklerden arınmış eğitici ve eleştirel düşünmeyi teşvik edici içerikler geliştirmenin önemi nedir?
Oyun üretim sürecinin tüm aşamalarında görev alan aktörlerin uyabileceği temel prensiplerin tespitinde ve netleştirilmesinde belirsizlik ve arayış var. Burada en önemli sorun, her an gelişen, yeni uygulama ve hizmetlerle büyüyen dijital dünyanın ve özellikle de oyun sektöründen, uyması beklenilen normların geliştirilmesidir. Bu kapsamda dijital dünyada tasarım aşamasından itibaren çocukları düşünerek ürün geliştirmeye ilişkin norm ve anlayış geliştirme çabaları devam ediyor. Tasarım aşamasından itibaren dijital dünyanın çocukların haber, bilgi, eğlence, oyun, öğrenme ve sosyal iletişim alanı hâline gelmesinin yanında ürün tasarımcılarının da çocukları düşünerek hareket etmesini zorunlu kılan bir çerçeve ortaya çıkmış durumda. BM’nin çocuk haklarına ve yorumlarına ilişkin birikiminden yararlanarak Sonia Livingstone ve arkadaşlarının öncülüğünde “dijital dünyada oyun, eğitim verilerinin faydalı kullanımı ve inovasyon sektörüne rehberlik” temalarını odağına alan araştırmaların bir sonucu olarak Mart 2023 yılında Tasarım Aşamasında Çocuk Hakları (Child Rights by Design) başlıklı 11 ilkeyi içeren bir beyanname yayımlanmış durumda. Beyanname, dijital dünyada geliştirilebilecek herhangi bir dijital ürün ve hizmetin, çocukları ve çocuk hakları üzerindeki olası etkilerini düşünmeyi ve buna göre çocuğun üstün yararını gözeten daha iyi tasarımın yollarını bulmanın bir zorunluluk hâline geldiğini ifade ediyor. BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (UNCRC) ve bu sözleşmenin dijital ortamla bağlantılı olarak nasıl uygulanacağına dair BM Çocuk Hakları Komitesi'nin 25 No’lu Genel Yorumu başlığı ile ortaya koyduğu Dijital Ortamda Çocuk Hakları üzerine inşa edilen bu bildirge şu kavramları öne çıkarmaktadır: eşitlik ve çeşitlilik, çocuğun yüksek yararı, danışma, yaşa uygunluk, sorumluluk, katılım, gizlilik, güvenlik, iyi olma hâli (wellbeing), gelişim ve özne olma/özerklik (agency). 
Türkiye’de ve başka ülkelerde de çocukların üstün yararını gözetmeyi dikkate alarak güvenli bir dijital dünyanın şartlarını ortaya koyan sözleşme metinleri oluşturulmaya çalışılmakla birlikte, dijital oyun alanlarında olduğu gibi mesleki alanlara ve ürünlere uygulanabilir bir birikimin var olduğunu söylemek güç. 
Bu tür arayışlar devam ederken dijital dünyayı ve özellikle de oyunları sadece sorun odaklı ve risk oluşturan noktadan görmemek gerekir. Başta çocuklar olmak üzere tüm bireylerin zihinsel, duygusal ve bedensel bütünlüğünün gelişmesi, korunması daha iyi hâle getirilmesi noktasında da oyunların görebileceği muazzam imkânlar var. Bu imkânları kullanarak hem riskler azaltılabilir hem de eleştirel düşüncenin ve nitelikli iletişim becerilerinin kazandırılması sağlanabilir. Bu imkânları artırmanın bir yolu da hem mesleki hem etik hem de hukuki düzeyde norm oluşturma çabasını somut hâle getirip sonuçlandırmaktır. Bu noktada norm oluşturmanın bir örneği ve göstergesi olarak oyun derecelendirme sistemini anabiliriz. 
Sorun ve risk oluşturan şiddet başta olmak üzere çocukları olumsuz etkileyecek içeriklerden korumanın birinci basamağı; bilgilendirici mekanizmaların varlığıdır. Televizyon dizileriyle sinema filmleri gibi içeriğin niteliği ve yaş uygunluğuna ilişkin bilgi ihtiyacının karşılanmasından bahsediyorum. Kapalı bir yapıya sahip olmaları ve mevcut derecelendirme sistemlerinin yetersizliğinden dolayı, oyunun içeriğine ve aşamalarına oyuncuların vâkıf olmadığı bir ortamda elde kalan ana unsurlardan bir tanesi oyuncunun yetkinleştirilmesi seçeneğidir. Doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, yararlı olanı zararlı olandan ayırabilecek bir farkındalık eğitimi, çok daha önemli hâle gelmektedir. 

Oyun derecelendirme sistemlerini ve bu sistemin önemini bizimle paylaşabilir misiniz? Bu derecelendirme sisteminin toplumsal bağlamı nedir? Farklı kültürlere göre değişiklik gösterir mi? Ülkelere özgü sitemler geliştirilmesinin önemi nedir? 
Oyun derecelendirme sistemleri, oyunlar için uygun yaş ve içerik seviyesini belirlemek maksadıyla kullanılan bir dizi kılavuzdur, bir bilgilendirmedir. Türkiye’de en çok televizyon ekranlarında aşina olunan RTÜK’ün Akıllı İşaretler (https://www.rtukisaretler.gov.tr/) uygulamasında olduğu gibi yaşa uygunluk ölçütü ve göstergesi olarak kullanılır.  Anne babaların ve genelde toplumun, çocukları ve gençleri yayınların olası zararlı etkilerinden koruma sorumluluğunu yerine getirmelerinde onlara yardımcı olmak üzere tasarlanmıştır. Yaşa göre sınıflandırılarak oyunlar hakkında bilgi veren derecelendirme sistemleri, özellikle de çocuklar için muhtemel zararların önlenebilmesinde önemli, gerekli ve bazı ülkelerde yasa gereği zorunludur. Özellikle oyun pazarının yaklaşık dörtte birini oluşturan, 18 yaşın altındaki çocuk oyuncuların, oyun tercihlerinde oyun içeriği hakkında önceden doğru bilgilendirilmeleri ve yönlendirilmelerinde temel bir ihtiyacı karşılamaktadır. 
Derecelendirme sistemleri, bir televizyon programının, bir sinema filminin veya bir oyunun, özellikle yaşa göre risk oluşturabilecek hangi tür içeriklere sahip olduğu veya zararlı içerik taşıdığı, hangi yaş grubunun izlemesinin uygun olduğu konusunda bilgilendirici ve uyarıcı bir kılavuz veya rehberlik hizmeti görür. Küre ölçeğinde var olan ve uygulanan oyun derecelendirme sistemlerinin ortak yanları olduğu gibi farklılıkları da var. “Şiddet”, “kötü söz/küfür/argo”, “korku unsuru”, “cinsellik”, “ilaç/uyuşturucu”, “ayrımcılık”, “kumar”, “oyun-içi ödeme” ve “çevrimiçi oynanış” gibi unsurlar dikkate alınarak değerlendirmeler yapılmaktadır. Her bir derecelendirme sistemi, bu kriterleri farklı yaş gruplarına ayırmaktadır. 
Çocuklar için beden ve ruh sağlığı açısından telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkma riskine karşı önleyici bir bilgilendirme mekanizması ve hizmet olarak oyun derecelendirme sistemlerinin görebileceği işlevlerin önemi izahtan varestedir. Derecelendirme sistemlerinde esas alınan kriterlerde kültür, inanç, ideoloji ve değerler dünyası gibi üzerinde durulacak birçok boyut var. Bazı ülke ve bölgelerin isimlerini zikrettiğim mevcut derecelendirme sistemleri, farklı hassasiyetleri yansıtan bir çeşitlilik ve farklılığın bir yansıması ve göstergesidir.  Yaşa uygunluk unsurları arasında yer alan “şiddet”, “kötü söz/küfür/argo”, “korku unsuru”, “cinsellik”, “ilaç/uyuşturucu”, “ayrımcılık”, “kumar”, “oyun-içi ödeme” ve “çevrimiçi oynanış” kriterlerin her birinde farklılaşabilecek anlayış, kabul ve uygulamalar söz konusudur. Avrupa Birliği’nin kurucu üyelerinden biri olan Almanya’nın, PEGI dışında genel ayrı bir derecelendirme sistemini geliştirmesi (USK) aynı kültürel havzada olsanız bile farklı derecelendirme sistemlerinin ülke, kültür ve değerler sistemine göre teşkil edebileceğini gösteren somut bir örnektir.

Gündeme taşıdığınız "çocuk dostu bir oyun derecelendirme sistemi" tartışmasındaki “çocuk dostu” dijital oyunları tanımlayan temel kriterler sizce neler olmalıdır? Şiddet, uygunsuz içerik ve bağımlılık riskleri gibi potansiyel barındırmayan bu tür oyunların, çocukların gelişimine ve öğrenimine olumlu katkı sağlaması nasıl mümkün olabilir?
Öncelikli olarak şunu söylemek isterim, 10’un üzerinde farklı ülkenin geliştirdiği oyun dereceleme sistemlerinin varlığı, zaten tek bir çocukluk anlayışına veya küresel ölçekte kabul edilebilir kriterlere dayalı oyun sınıflandırmalarının zorluğuna işaret etmektedir. Her bir oyun dereceleme sistemi, aslında bir çocukluk anlayışı ve o çocukluk anlayışına uygun olarak kabul edilen risk unsurlarının neler olduğuna, bu risk unsurlarının nasıl tanımlandığına göre değişkenlik gösteriyor. Türkiye'deki Medya Okuryazarlığı eğitimlerinde BTK gibi kamu kurumlarının oyun analizlerinde esas aldığı ESRB ve PEGI'nin, Batı merkezli tek bir çocukluk anlayışını yansıttığını, hatta trans-çocuklar, cinsiyet sınıflandırmaları ve yönelimleri ile aile türleri tanımlamaları dikkate alındığında farklılıkların yok sayıldığı bir dayatmaya dönüştüğünü de söylemek lazım. Buradan hareketle 2008 yılından itibaren kamu politika metinlerinde izlerini görebildiğimiz Türkiye'nin kendine has bir oyun derecelendirme sistemini geliştirme çabasını hatırlatarak ve hatırlayarak yeni bir tartışmayı ve çözümü ortaya koymak için “çocuk dostu” kavramsallaştırmasını ve sınıflandırmasını öne çıkardık. Medya okuryazarlığı eğitimleri başta olmak üzere çocukların dijital dünyada iyi olmalarını sağlayabilecek arayışlarda ve çabalarda oyun derecelendirme sistemlerinin Türkiye’de yeterince gündem edilmediğini söylemek gerekir. Medya Okuryazarlığı Araştırmaları Dergisi bünyesinde son üç yıldır gönüllü olarak düzenlediğimiz farkındalık eğitimlerinde zorlandığımız noktalardan birisi, ebeveyn ve öğretmenlerin dijital oyunlarla ilgili çocuklara rehberlik etmede mevcut yaş sınıflandırma sistemlerinin oluşturduğu belirsizlikti. Buradan hareketle dergide 2023 yılında başlattığımız “Çocuk dostu bir oyun derecelendirme sistemi mümkün müdür?” başlıklı tartışma ve oluşturduğumuz Dijital Oyun Araştırmaları araştırma ekibi ile konuyu gündemde tutmaya ve olgunlaştırmaya gayret ediyoruz. Bu çaba ve birikimi Yeşilay’ın ev sahipliğinde daha ileriye götürebilecek bir süreç ile nihai olarak hedeflediğimiz “çocuk dostu” bir oyun derecelendirme sisteminin geliştirilmesini ümit ediyoruz. Önümüzdeki aylarda yapılacak saha araştırmalarından ve çoklu disiplinlerin birikiminden yararlanarak ortaya çıkabilecek sonuçlara göre “çocuk dostu oyun” kriterlerini netleştirmeye gayret edeceğiz. Dayatmacı hâle gelen ve kapitalizmin yeniden üretim aracı olan bir çocukluk anlayışı tuzağına da düşmeden mevcut derecelendirme sistemleri arasında yerini alabilecek bir oyun derecelendirme sisteminin kullanıma girmesini ümit ediyoruz. Aynı zamanda her türlü dijital bağımlılıkla mücadelede önleyici bir hizmet olarak da gördüğümüz derecelendirme sisteminin, Yeşilay’ın çalışmalarında da önemli bir işlev göreceğine inanıyorum. 
Çocuk dostu kavramsallaştırmasını yeni bir çözüm önerisi olarak tartışmaya açmış olduk. Şiddetin, pornografinin, bağımlılık riski oluşturan diğer içeriklerin, aile ve toplumsal yapıyla, gündelik hayat pratikleriyle ilişkisini ihmal ve göz ardı etmeden oyun derecelendirme sisteminin şekillendirilmesi yerinde olacaktır. “Çocuk dostu” oyun tartışması ve arayışı, sadece sorun odaklı bir çalışma değildir. Derecelendirmede iyi olanı da gündemine alacak bir kılavuz oluşturma gayretinde olacağız. Dolayısıyla çocuk dostu oyun tartışması ve arayışı, hızlı cevaplardan daha çok meseleyi/sorunu gündeme taşıyan ve uzun vadeli çözüm arayışının başlangıcıdır. 
2008 yılından itibaren kamu politika metinlerine yansımış olmasına rağmen Türkiye’nin geliştirdiği bir oyun derecelendirme sisteminin yokluğunu, ciddi bir eksiklik ve sorun olarak değerlendiriyoruz. “Çocuk dostu oyun” ve “çocuğun iyi olma hâli”ni gözeten bir Dijital Oyun Derecelendirme Sistemi’nin kurulması ihtiyacına cevap verecek bir arayışı, bir çağrı olarak gündeme getirdik, bu ihtiyacın karşılanabilmesi için de Yeşilay bünyesinde başlattığımız çabanın sonuçlanması için sabırla, özenle, ciddiyetle gayret edeceğiz. 

Tütün Bağımlılığı

Dijitalle Başa Çıkın!

1099Ağustos2025
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Medya ve Oyun Bağımlılığına Karşı Küresel Mücadele

1099Ağustos2025
Teknoloji Bağımlılığı

Dr. Daniel Spritzer: “Oyun Tasarımcısının Amacı Eğlence Olmalı, Bağımlılık Değil”

1099Ağustos2025
Teknoloji Bağımlılığı

Klinik Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu: “Oyun Bağımlılığıyla Mücadelede Kültürel Duyarlılık Hayati Önemde”

1099Ağustos2025
Teknoloji Bağımlılığı

Uz. Dr. İlyas Kaya: “Yeşilay’ın ‘Denge’ İlkesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı İçin Çok Kıymetli”

1099Ağustos2025
Teknoloji Bağımlılığı

Prof. Dr. Yavuz Samur: “Doğru Tasarlanmış Oyun Çocuğa Pek Çok Beceri Kazandırır”

1099Ağustos2025
Teknoloji Bağımlılığı

YEDAM’dan Oyun Bağımlılığına Bütüncül Yaklaşım

1099Ağustos2025
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Oyun Araştırmaları ve Bir Çözüm Arayışı “Çocuk Dostu” Bir Oyun Derecelendirme Sistemini Geliştirmek

1099Ağustos2025

Prof. Dr. Toker Ergüder: “Alkolsüz bir toplum, nesillerin ve kültürün korunması için atılacak en büyük adımdır”

1098Temmuz2025

Prof. Dr. Perihan Torun: “Alkol tüketimini düşürmek için etkin politikalar uygulanmalı”

1098Temmuz2025

Doç. Dr. Umut Kırlı: “Kadınlarda alkol bağımlılığı erkeklere oranla daha hızlı gelişiyor”

1098Temmuz2025

Alkol Bağımlılığında YEDAM Desteği

1098Temmuz2025

Bağımlılık Danışmanı Simge Kırcan Erdoğan: “Tedavide geçirilen süre uzadıkça başarı oranı artıyor”

1098Temmuz2025

Tatilde Alkol Kullanımı ile Birlikte Sorunlar da Artıyor

1098Temmuz2025
Madde Bağımlılığı

“Uyuşturucu Tedarikçileri Akla Gelmedik Yöntemler Kullanıyor”

1097Haziran2025
Madde Bağımlılığı

“Madde Bağımlılığı Belirtileri Ergenliğin Doğal İniş Çıkışlarıyla Karıştırılabilir”

1097Haziran2025
Madde Bağımlılığı

“YEDAM’lar Madde Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Boşluğu Dolduruyor”

1097Haziran2025
Madde Bağımlılığı

“Uyuşturucu Endüstrisi Kendisini Sürekli Güncelliyor”

1097Haziran2025
Madde Bağımlılığı

“Ek Tanı, Bütüncül ve Eş Zamanlı Tedavi Gerektirir”

1097Haziran2025
Madde Bağımlılığı

Dünyanın En Tehlikeli Uyuşturucusu Metamfetamin

1097Haziran2025
Madde Bağımlılığı

YEDAM’dan Madde Bağımlılığına Psikososyal Destek

1097Haziran2025
Madde Bağımlılığı

Uyuşturucuya Karşı Küresel Direniş

1097Haziran2025

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Ailenin Tedaviye Katılımı İyileşmede Etkilidir”

1096Mayıs2025

Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Tokur: “Bağımlılık Tedavisi ‘Yaşamla Yeniden Bağ Kurma’ Sürecidir”

1096Mayıs2025

Uzman Psikolog Kinyas Tekin: “İhmalkârlık Kadar Otoriterlik De Sakıncalı”

1096Mayıs2025

YEDAM’dan Nüks Riskine Karşı Kalıcı Çözümler

1096Mayıs2025

Bağımlılığa Ek Bir Yük: Stigma

1096Mayıs2025

İyileşme Sürecinde Sosyal Hizmetlerin Rolü

1096Mayıs2025

YEDAM Uzman Yardımcısı Niyazi Aydemir: “İyilik koçu tavsiye vermez, rehberlik eder”

1096Mayıs2025

Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan: “Dijital Dünya ve Çocuk İlişkisi Çok Dikkatle Ele Alınması Gereken Bir Konu”

1095Nisan2025

Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak: “Teknolojiye Hâkim Olan Aileler Çocuklarını Dijital Bağımlılıklardan Korur”

1095Nisan2025

“Çocuklar İçin Güvenli Bir Dijital Ekosistem Oluşturmalıyız”

1095Nisan2025

Dijital Çağda Ebeveyn Olmayı Kolaylaştıran Rehber: Dijital Ebeveynlik

1095Nisan2025

Ekrana Alternatif 10 Bahar Aktivitesi

1095Nisan2025

Dijital Dünyada Nasıl Bir E-Beveyn Olmalı?

1095Nisan2025

Geçmişten Geleceğe Yeşilay

1094Mart2025

Bir Asrı Aşan Mücadelede Yeşilay’a Gönül Verenler Anlatıyor

1094Mart2025
Bağımlılık

Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Milat: Bağımsızlık Seferberliği

1094Mart2025

Yeşilay’dan Türkiye’ye Özgü, Dünyada Öncü Modeller

1094Mart2025

Yeşilay Gönüllülerle, Gönüllüler Yeşilay’la Büyüyor

1094Mart2025

Sağlıklı Nesiller İçin Sınırları Aşan Mücadele

1094Mart2025

Arif Çifci: “Yeşilay, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye’nin tarihidir”

1094Mart2025
Tütün Bağımlılığı

Prof. Dr. Recep Erol Sezer: “Tütün Kontrolü Nikotin Salgınına Karşı En Büyük Koz”

1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı

Prof. Dr. Toker Ergüder: “Tütün Reklamları Yapay Zekâyla Takip Edilebilir”

1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı

Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Ergenin Hayatını Şekillendiren En Önemli Yapı Ailedir”

1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı

Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği

1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı

YEDAM’la Nefes Alanlar

1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı

Bağımlılıklarla Mücadelede Esas Cephe Tütün Endüstrisinin Sinsi Taktikleri

1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı

Dr. Hüseyin Küçükali ile Yapay Zekâ Desteğiyle Dumansız Bir Sosyal Medya Hakkında Konuştuk

1093Şubat2025
Tütün Bağımlılığı

Tütün Endüstrisinin Çabaları DSÖ’nün de Merceğinde

1093Şubat2025

Asırlık Tecrübeden Topyekûn Mücadeleye: Bağımsızlık Seferberliği

1092Ocak2025

Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Bağımsızlık Seferberliği İle Amacımız Bağımlılıklara Karşı Toplumsal Bir Uyanış ve Dayanışma Hareketi Oluşturmak”

1092Ocak2025

Daha Güçlü ve Daha Sağlıklı Bir Toplum İçin: “Bağımsızlık Seferberliği”

1092Ocak2025

Bağımsızlık Seferberliği’nin Olmazsa Olmazı: YEDAM

1092Ocak2025

Bağımlılık İle Mücadelenin Temeli: Bilinçlendirme Ve Farkındalık Çalışmaları

1092Ocak2025

Topluma ve Bireye Katkı Sağlayan Güç: Gönüllülük

1092Ocak2025

Danışanlıktan Koçluğa Bir Başarı Hikâyesi

1092Ocak2025
Yaşam

Spor Salonlarındaki Tehlike: Anabolik Steroidler

1091Aralık2024
Yaşam

Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Steroid Kullanan Her Dört Erkekten Birinde Steroid Bağımlılığı Var”

1091Aralık2024
Yaşam

Prof. Dr. Rüştü Güner: “Anabolik Steroidler, Tüm Organ Sistemlerine Zarar Verir”

1091Aralık2024
Yaşam

Kusursuz Beden Algısı Steroid Kullanımını Tetikliyor

1091Aralık2024
Yaşam

Serkan Yimsel: “Anabolik Steroidleri Teşvik Ve Tedarik Edenler Cezalandırılmalı”

10912024
Yaşam

Av. Mehmet Yoğurtcuoğlu "Steroidler Sporun İtibarını Korumuyor, Aksine Tehdit Ediyor"

1091Aralık2024
Kumar Bağımlılığı

Doç. Dr. Merih Altıntaş: “Sanal Kumar Bağımlılığı Kendini Gizleyebilen Bir Hastalıktır”

1090Kasım2024
Kumar Bağımlılığı

Gittikçe Artan Endişe: Ergenlikte Sanal Kumar

1090Kasım2024
Kumar Bağımlılığı

YEDAM’dan Kumar Bağımlılığı Tedavisine Güncel Yaklaşımlar

1090Kasım2024
Kumar Bağımlılığı

Dünya Sağlık Örgütü’nün Sanal Kumar Bağımlılığına Yaklaşımı

1090Kasım2024
Kumar Bağımlılığı

Sanal Kumarda “Oyun” Ve “Eğlence” Tuzağı

1090Kasım2024
Kumar Bağımlılığı

Zamansız Ve Mekânsız Bir Bağımlılık: Sanal Kumar

1090Kasım2024
Sağlıklı Yaşam

Olimpiyat Özel Dosyası

1089Ekim2024
Sağlıklı Yaşam

Prof. Dr. Hakan Coşkunol: “Egzersiz, beynin ödül sistemini değiştirir”

1089Ekim2024
Sağlıklı Yaşam

Günlük Hayatta Nasıl Aktif Olabiliriz?

1089Ekim2024
Sağlıklı Yaşam

Klinik Psikolog Melisa Varol: “Spor, bedensel ve psikolojik iyilik halimizi güçlendiren etkili bir araç”

1089Ekim2024
Sağlıklı Yaşam

Çocuklar Hareket Ediyor!

1089Ekim2024
Sağlıklı Yaşam

Düzenli Sporun Faydaları Nelerdir?

1089Ekim2024
Sağlıklı Yaşam

Bağımlılıklarla Mücadeleye Spor Desteği: Yeşilay Spor Kulübü

1089Ekim2024
Yaşam

Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak: “Çocuklar gereksiz teknolojiye maruz bırakılmamalı”

1088Eylül2024
Yaşam

Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Aile ilişkileri kuşak farkı bilinciyle kurulmalı”

1088Eylül2024
Yaşam

Okullarda İlk Ders Zili Çalıyor

1088Eylül2024
Yaşam

Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor

1088Eylül2024
Yaşam

Değerlendir, Sürdür, Yaşat, İlham Ol…

1088Eylül2024
Yaşam

Yeşilay Kolu’ndan Benim Kulübüm Yeşilay Projesi’ne…

1088Eylül2024
Yaşam

Geleceğin Bireyleri Yeşilay’ın Çocuk Dergileri ve Oyunlarıyla Büyüyor

1088Eylül2024
Yaşam

Daha Doğal Bi̇r Yaşam İçi̇n 9 Öneri

1087Ağustos2024
Yaşam

Doğallığın Işıltısı

1087Ağustos2024
Yaşam

Gezegene İyi Gelen, Bize De İyi Geliyor

1087Ağustos2024
Yaşam

Doğal Yaşama Dönüş Hareketleri

1087Ağustos2024
Yaşam

Sakin Şehirlerde Kendi Ritminde Hayatı Yaşa

1087Ağustos2024
Yaşam

Daha İyi Hissetmek İçin Haydi Doğaya

1087Ağustos2024
Yaşam

Sadeleşmek Elimizde

1086Temmuz2024
Yaşam

Geçmişi Anlamlandırmak Kişiyi Rahatlatır

1086Temmuz2024
Yaşam

Bedensel Hafifleme İçin Bütüncül Bir Yaklaşım Gerekir

1086Temmuz2024
Yaşam

Beynimiz Neden Yorulur?

1086Temmuz2024
Yaşam

Yaşam Alanlarında Sadeliğin Zarafeti!

1086Temmuz2024
Yaşam

Zihinsel Hafiflik ve Ruhsal Arınma İçin: Dijital Detoks Zamanı!

1086Temmuz2024
Teknoloji Bağımlılığı

Sosyal Medyayı Doğru Kullanmanın 9 Yolu

1085Haziran2024
Teknoloji Bağımlılığı

Sosyal Medya Bağımlılığı Tedavisinde İzlenen Yollar

1085Haziran2024

“Sosyal Medya Platformları Dengeli ve Sorumlu Bir Şekilde Kullanılmalı”

Haziran
Teknoloji Bağımlılığı

"Çocuğun Dijital Ayak İzi, Geleceğini Etkileyebilir"

1085Haziran2024
Teknoloji Bağımlılığı

“Gerçek Sosyal Hayat; Yüz Yüze, Derin ve Anlamlı İlişkiler Üzerine Kuruludur”

1085Haziran2024
Teknoloji Bağımlılığı

Sosyal Medyanın Kontrolüne Girdik

1085Haziran2024
Teknoloji Bağımlılığı

Yemiyor İçmiyor Çevrim İçi Oluyoruz

1085Haziran2024
Sağlıklı Yaşam

Obezite Küresel Bir Pandemiye Dönüştü

1084Mayıs2024
Sağlıklı Yaşam

Uz. Dr. Ayça Kaya: “Buzdolabı ile Aranıza Mesafe Koyun”

1084Mayıs2024
Yaşam

Diyetisyen Kübra Çıtlak: “Son 30 Yılda Çocuk ve Ergenlerde Obezite, Dünya Genelinde Arttı”

1084Mayıs2024
Sağlıklı Yaşam

Hormonlar Kilomuzu Nasıl Etkiliyor?

1084Mayıs2024
Sağlıklı Yaşam

Çocuk Beslenmesindeki Tehlike: Abur Cubur

1084Mayıs2024
Sağlıklı Yaşam

Psikolojik Nedenleri ve Sonuçlarıyla Obezite

1084Mayıs2024
Sağlıklı Yaşam

Obezitenin Yol Açtığı 10 Sağlık Sorunu

1084Mayıs2024
Yaşam

Prof. Dr. Şaziye Senem Başgül: “Öfkenin olduğu yerde olumlu duygular barınamaz”

1083Nisan2024
Yaşam

Prof. Dr. Cüneyt Evren: “Kronik yorgunluk sendromu, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir durumdur”

1083Nisan2024
Yaşam

Klinik Psikolog Gökhan Ergür: “Metropol yaşamı ve sosyal medya kaygı düzeyini artırıyor”

1083Nisan2024
Yaşam

İnsanın Dijital Çağ ile İmtihanı

1083Nisan2024
Bağımlılık

Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a 104 yıllık mücadele

1082Mart2024
Alkol Bağımlılığı

Yeşilay’ın ilk gençlik teşkilatının kuruluşu "Türkiye İçki Aleyhtarı Gençler Cemiyeti"

1082Mart2024
Yaşam

Yeşilay gençliği seviyor, gençlik Yeşilay’ın varlığını hissediyor

1082Mart2024
Bağımlılık

Yeşilay ülküsünün yılmaz neferleri: Yeşilay kadınları

1082Mart2024
Bağımlılık

Ulusaldan evrensele Yeşilay mücadelesi

1082Mart2024
Bağımlılık

Yeşilay’ın dünyada örnek alınan öncü modeli: YEDAM

1082Mart2024
Tütün Bağımlılığı

Elektronik Sigara Gerçeği! Çocuklar ve Gençler Yalanlarla Kandırılıyor

1081Şubat2024
Alkol Bağımlılığı

“Çocukların ve Gençlerin Elektronik Sigaraya Erişimleri Hızlı Bir Şekilde Engellenmeli”

1081Şubat2024
Tütün Bağımlılığı

“Elektronik Sigara, Dünyanın Baş Belasına Dönüşmüş Durumda”

1081Şubat2024
Tütün Bağımlılığı

“Çok Uluslu Tütün Şirketleri, Nikotin Bağımlısı Bir Nesil Oluşturmak İstiyor”

1081Şubat2024
Tütün Bağımlılığı

“Elektronik Sigaralar Mutlak Zararlı ve Bağımlılık Yapıcıdır”

1081Şubat2024
Tütün Bağımlılığı

“Elektronik Sigaraya Erişim Bu Kadar Kolay Olmamalı”

1081Şubat2024
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığı Bireyi ve Toplumu Tehdit Ediyor

1080Ocak2024
Alkol Bağımlılığı

Alkolün Güvenli İçilebilecek Bir Miktarı Yoktur

1080Ocak2024
Alkol Bağımlılığı

Sosyal Hizmet, Tedavinin En Önemli Yapı Taşlarından Bir Tanesi

1080Ocak2024
Bağımlılık

Kadınlar Bağımlılık Sürecinde Yalnız Kalıyor

1080Ocak2024
Alkol Bağımlılığı

Alkolle Mücadelenin Yolu; Vergilendirme, Erişim Kısıtlamaları ve Pazarlama Yasaklarıdır

1080Ocak2024
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığına Uluslararası Yaklaşımlar

1080Ocak2024
Yaşam

Savaş, Halk Sağlığını Onarılamaz Biçimde Etkiliyor

1079Aralık2023
Yaşam

“Medyada Yaratılan Algı; Haklıyı Haksız, Doğruyu Yanlış, Güzeli Çirkin Olarak Konumlandırabiliyor”

1079Aralık2023
Yaşam

“Savaşlar, Savaşanları Olduğu Gibi Savaşmayanları Da Olumsuz Etkiler”

1079Aralık2023
Yaşam

“Artık Savaşlar Sadece Sahada Değil, Dijital Dünyada Da Gerçekleşiyor”

1079Aralık2023
Yaşam

“Çocuklardaki ‘Güvenli Dünya’ Algısı Zarar Gördü”

1079Aralık2023
Yaşam

Toplumsal Kaygı Bozuklukları Bağımlılıklara Neden Olabilir Mi?

1079Aralık2023
Bağımlılık

Bağımlılık Herkesi Etkileyen Genel Bir Sorundur

1078Kasım2023
Bağımlılık

Kadınlar Bağımlılıkta Da Ayrımcılıkla Karşı Karşıya Kalıyor

1078Kasım2023
Bağımlılık

Bağımlılığın Ve Şiddetin Doğasında Ortak Ve İç İçe Faktörler Vardır

1078Kasım2023
Bağımlılık

“Anne Veya Eşin Bağımlılık Sorunu Olan Bireye Yönelik Tutum Ve Davranışları Tedavinin Seyrini Etkiliyor”

1078Kasım2023
Yaşam

Kadına Yönelik Şiddete Karşı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

1078Kasım2023
Sağlıklı Yaşam

Sağlıklı Nesiller İçin Sağlıklı Gebelik

1078Kasım2023
Yaşam

Yeşilay Kadınları Güçlenerek Büyüyor

1078Kasım2023
Yaşam

Dijital Çağda En Kırılgan Grup Çocuklar Ve Gençler

1077Ekim2023
Teknoloji Bağımlılığı

“Dijital Bağımsızlık En Önemli Gündemimiz Olmalı”

1077Ekim2023
Teknoloji Bağımlılığı

“Sağlıklı Teknoloji Kullanımında Teknoloji Amaç Değil, Araçtır”

1077Ekim2023
Teknoloji Bağımlılığı

Çocuklarda Ekran Bağımlılığı

1077Ekim2023
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Bağımlılıktan Uzak, Hayata Yakın Olun!

1077Ekim2023
Yaşam

“Notların Telafisi Vardır, Ancak Zedelenen Öz Güvenin Telafisi Meşakkatlidir”

1076Eylül2023
Eğitim

“Başarının Sırrı Çocuğu Tanımaktan Geçiyor”

1076Eylül2023
Eğitim

Ziller Minikler İçin Çalıyor… Okula Uyum Süreci İçin Öneriler

1076Eylül2023
Eğitim

Çocuğun Okul Başarısını Artırmanın 15 Etkili Yolu

1076Eylül2023
Eğitim

Çocuğunuza Zaman Yönetimini Nasıl Öğretebilirsiniz?

1076Eylül2023
Yaşam

“Günümüzde Ruh Sağlığını Korumak Daha Zor Ve Daha Önemli Hale Geldi”

1075Ağustos2023
Bağımlılık

Bağımlılık Ve Ruh Sağlığı İlişkisi Karşılıklıdır

1075Ağustos2023
Yaşam

“Çocuk Olumsuz Duyguları Makul Düzeyde Deneyimlemeli”

1075Ağustos2023
Bağımlılık

Bağımlı Bireylere Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?

1075Ağustos2023
Yaşam

Koruyucu Ruh Sağlığıyla Tanışın

1075Ağustos2023
Tütün Bağımlılığı

“Tütün Kontrolü Toplumsal Gündemin Ana Konusu Yapılmalı”

1074Temmuz2023
Tütün Bağımlılığı

“Asıl Mücadele Tütün Endüstrisi İle Mücadeledir”

1074Temmuz2023
Tütün Bağımlılığı

“Zararsız Tütün Olması Mümkün Değildir”

1074Temmuz2023
Tütün Bağımlılığı

“Elektronik Sigaraların Ülkeler Tarafından Teşvik Edilmesi Sorumsuzluk Örneğidir”

1074Temmuz2023
Tütün Bağımlılığı

“Tütün Şirketleri, İnsanların Sigara İçmek İstemeyecekleri Bir Günün Geleceğini Biliyor”

1074Temmuz2023
Yaşam

“Sağlıklı Etkileşim Ancak Empati İle Olur”

1073Haziran2023
Yaşam

“Empati Gelişimi Bebeklikte Başlar”

1073Haziran2023
Yaşam

“Empati Bir Duygudaşlık Göstergesidir”

1073Haziran2023

Toplumsal Duyarlılığın Vücut Bulmuş Hâli: Gönüllülük

1073Haziran2023
Yaşam

Yeşilay, TİSK Ve TÜMOSAN Depremzede Çocuklar İçin Güçlerini Birleştirdi

1073Haziran2023
Yaşam

Dayanışma Ruhu Kültürel Kodlarımızda Var

1072Mayıs2023
Yaşam

“İyi İletişim Ve Doğru Bilgi Kaygıyı Azaltır”

1072Mayıs2023
Yaşam

Afetlere Dirençli Şehirler Nasıl İnşa Edilmeli?

1072Mayıs2023
Yaşam

Sıfır Maliyetle Kentsel Dönüşüm Mümkün

1072Mayıs2023
Yaşam

“Bugünün Gençleri Üst Kuşaklardan Çok Daha İyiliksever Ve Dayanışmacı”

1072Mayıs2023
Yaşam

Millî Birlik Ve Beraberlik Kodlarımızda Var: Millî Mücadele’den Kahramanmaraş Depremine Toplumsal Kenetlenme

1072Mayıs2023
Yaşam

“Bir An Önce Normalleşmeliyiz”

1071Nisan2023
Yaşam

Dijital Medya Çocuğu Sosyal Hayattan Koparıyor

1071Nisan2023
Yaşam

“Hey Çocuk! Bırak Tabletini Sakince Kitabın Kapağını Aç! Kalbini Aç…”

1071Nisan2023
Yaşam

Mutlu Bir Çocukluk İçin Projeden Çok Daha Fazlası Gerekiyor

1071Nisan2023
Yaşam

Çocuk Gülerse Dünya Güler

1071Nisan2023
Yaşam

Hilal-i Ahdar’dan Yeşilay’a

1070Mart2023
Yaşam

Sivil Toplum Kuruluşları Ve Gönüllülüğün Gücü

1070Mart2023
Yaşam

STK’lar Tek Yürek Oldu: Yüzyılın Felaketi Sonrası Gönüllü Dayanışması

1070Mart2023
Bağımlılık

Bağımlılıklarla Karşı Gönüllü Mücadele

1070Mart2023
Yaşam

Çocuklar İçin Gönüllülük Neden Gerekli?

1070Mart2023
Yaşam

“Tedavi Edilmeyen Kaygı Bozuklukları Kronikleşme Eğilimindedir”

1069Şubat2023
Yaşam

İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkardığı Kaygı Hâli: Eko-Anksiyete

1069Şubat2023
Yaşam

Yeni Krizlerin Getirdiği Belirsizlikler Küresel Kaygıyı Körüklüyor

1069Şubat2023
Bağımlılık

“Kaygılar Bağımlılığı Tetikleyebildiği Gibi Bağımlılıklar Da Kaygıyı Besleyebilir”

1069Şubat2023
Yaşam

“Çocukları Kaygıları Nedeniyle Utandırmayalım, Usandırmayalım, Cezalandırmayalım”

1069Şubat2023
Yaşam

Sosyal Medya Kullanımı Kaygıları Tetikliyor

1069Şubat2023
Tütün Bağımlılığı

Sigara İle Mücadelede En İyi Politika, Çocuk Ve Gençleri Tütünsüz Ortamda Büyütmektir

1068Ocak2023
Tütün Bağımlılığı

YEDAM’ın Kişiye Özel Programlarıyla Sigaraya “Dur” Deyin

1068Ocak2023
Tütün Bağımlılığı

Örnek Vakalarla Tütün Bağımlılığı Tedavisi

1068Ocak2023
Tütün Bağımlılığı

Tütün Bağımlılığı Vücudumuza Neler Yapıyor?

1068Ocak2023
Tütün Bağımlılığı

Sigarayı Bıraktığınızda Vücudunuzda Neler Oluyor?

1068Ocak2023
Alkol Bağımlılığı

Dünyada Alkol Kullanımı Ve Önleyici Politikalar

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığını Önlemeye Dair Yasal Düzenlemeler

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Alkolün Bir Diğer Karanlık Yüzü: Şiddet Ve Alkol İlişkisi

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Ebeveynler Alkol Kullanan Gence Nasıl Yaklaşmalı?

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Sevdiklerimizi Alkol Bağımlılığından Nasıl Koruruz?

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Alkolsüz Hayat Neler Kazandırıyor

1067Aralık2022
Alkol Bağımlılığı

Alkol Vücuda Neler Yapıyor?

1067Aralık2022
Teknoloji Bağımlılığı

“İletişim Yoluyla Kendimizi Var Ediyoruz”

1066Kasım2022
Bağımlılık

“Bireyi Bağımlılığa Götüren Duygusal Yalnızlıktır”

1066Kasım2022
Yaşam

“İnsan İnsana Şifadır, Umuttur, Yoldur”

1066Kasım2022
Bağımlılık

Güvene Dayalı İletişim Bağımlılıklardan Koruyor

1066Kasım2022
Yaşam

Sanal İletişim Gerçek İletişimin Yerini Tutar Mı?

1066Kasım2022
Teknoloji Bağımlılığı

“Dijital Oyun Bağımlılığı Ciddi Bir Sorun”

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

“Teknolojiyi Doğru Kullanmayı Öğrenmeliyiz”

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Dünyada Eğitim Şart

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Dünyada Bizi Neler Bekliyor?

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

Sanal Ortam Güvenliğinin Teminatı: Siberay

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

Rakamlarla Dijital Dünya

1065Ekim2022
Teknoloji Bağımlılığı

TÜİK Araştırma Sonuçlarına Göre Türkiye Dijitalleşiyor

1065Ekim2022
Yaşam

“Proje Çocuklar Kuklaya Dönüşüyor”

1064Eylül2022
Yaşam

“Mutlu Bir Aile İçin Her Şey Mükemmel Olmak Zorunda Değil”

1064Eylül2022
Yaşam

Değerler Eğitimi Bu Dünyanın Bir İhtiyacı

1064Eylül2022
Bağımlılık

TBM İle Her Yıl Milyonlarca Kişiye Ulaşıyoruz

1064Eylül2022
Bağımlılık

Yaşam Becerileri Bağımlılıklardan Koruyor

1064Eylül2022
Yaşam

Okul Heyecanı Başlıyor

1064Eylül2022
Yaşam

“Tüketerek Mutlu Olma Çabası Büyük Bir Yanılgı”

1063Ağustos2022
Yaşam

“İnsanın Manevi Alanı Boşluk Kabul Etmez”

1063Ağustos2022
Yaşam

Mutluluk Beyinde Başlar

1063Ağustos2022
Yaşam

Toplumsal Mutluluğun Şifreleri

1063Ağustos2022
Yaşam

Sağlıklı Tabaklar, Mutlu Yüzler

1063Ağustos2022
Yaşam

Mutluluğa Götüren 7 Adım

1063Ağustos2022
Yaşam

Az Çoktur!

1062Temmuz2022
Yaşam

“Sadeleştikçe Zihin Sağlığımızı Korumamız Da Kolaylaşır”

1062Temmuz2022
Yaşam

Atıksız Bir Mutfak Mümkün

1062Temmuz2022
Yaşam

Biraz Yavaşlamaya Ne Dersiniz?

1062Temmuz2022
Yaşam

Sade Ve Özgür Bir Yaşamın Yolu: “Küçük Ev” Akımı

1062Temmuz2022
Yaşam

Daha Huzurlu Bir Hayat İçin Sadeleş!

1062Temmuz2022
Yaşam

Atık Kağıtları Sanat Eserine Dönüştürüyor

1062Temmuz2022
Sağlıklı Yaşam

Pedallar Sağlıklı Yaşam İçin Çevrildi

1061Haziran2022
Bağımlılık

Yeşilay’dan “Bağımsız Gençlik” Manifestosu

1061Haziran2022
Bağımlılık

YEDAM Sempozyumu'ndan Bağımlılıklara Bilimsel Bakış

1061Haziran2022
Bağımlılık

Sağlıksız Aile Tutumları Bağımlılık İçin Risk Faktörü

1060Mayıs2022
Bağımlılık

Bağımlı Profilleri Nasıl Şekilleniyor?

1060Mayıs2022
Bağımlılık

Bağımlı Ebeveyn Çocuğun Tüm Yaşamını Etkiliyor

1060Mayıs2022
Bağımlılık

“Hayır” Diyebilen Bir Çocuk Yetiştirmek

1060Mayıs2022
Teknoloji Bağımlılığı

Ailenin Dijitalleşme ile İmtihanı

1060Mayıs2022
Bağımlılık

Bağımlılık Aileden Etkilenen ve Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır

1060Mayıs2022
Tütün Bağımlılığı

Elektronik sigara nikotin pandemisini gelecek nesillere taşıyor

1059Nisan2022
Tütün Bağımlılığı

Tütünle Mücadelenin Bir Ayağı da E-Sigara ile Mücadele Olmalı

1059Nisan2022
Tütün Bağımlılığı

Dünya Elektronik Sigara ile Nasıl Mücadele Ediyor?

1059Nisan2022
Tütün Bağımlılığı

Elektronik Sigara En Az Sigara Kadar Zararlı

1059Nisan2022
Yaşam

“Dünya Şiddetli Bir Merhametsizlik Hastalığına Tutulmuş Vaziyette”

1058Mart2022
Yaşam

Tarih Boyunca Vardı Ve Hep Var Olacak: Sivil Toplum Kavramı Ve STK’lar

1058Mart2022
Yaşam

Yeşilay’a Gönülden Bağlı Olanlar

1058Mart2022
Yaşam

Merhamet Ve İyiliğin Gücü: Gönüllülük

1058Mart2022
Yaşam

Gönüllülük Çalışmaları Dersiyle Teori Ve Pratik Bir Arada

1058Mart2022
Tütün Bağımlılığı

Vazgeçilen her sigara sağlıklı bir hayatın kapısını aralar”

1057Şubat2022
Tütün Bağımlılığı

Çocuklarımızı sigaradan nasıl koruruz?

1057Şubat2022
Tütün Bağımlılığı

Sigara stresi azaltmaz, sigarasızlık stres oluşturur

1057Şubat2022
Tütün Bağımlılığı

Şimdi tam zamanı!

1057Şubat2022
Tütün Bağımlılığı

“Bırakabilirsin” mobil uygulamasıyla sigaradan kurtulun!

1057Şubat2022
Teknoloji Bağımlılığı

Fizikselden Sanala Yeni Bir Şiddet Türü: Siber Zorbalık

1056Ocak2022
Teknoloji Bağımlılığı

Ergenler Sosyal Medya Bağımlılığında Risk Grubunda

1056Ocak2022
Teknoloji Bağımlılığı

Geleneksel Değerler Çocukları Koruyor

1056Ocak2022
Teknoloji Bağımlılığı

Sosyal Medyada Dayatılan Güzellik Büyük Bir Yanılgı

1056Ocak2022
Kumar Bağımlılığı

Çocuklarınız İçin Ulaşılabilir Ebeveynler Olun

1055Aralık2021
Kumar Bağımlılığı

Pandemi Sonrasında Toplumları Bekleyen Tehlike: Çevrim İçi Kumar Bağımlılığı

1055Aralık2021
Kumar Bağımlılığı

Aileler Tedavi Sürecine Aktif Olarak Dahil Olmalı

1055Aralık2021
Alkol Bağımlılığı

Alkol Kontrol Politikaları Toplumları Koruyor

1054Kasım2021
Alkol Bağımlılığı

“Alkol Bağımlısı Kişilerin Çocuklarının Ruh Sağlığını Yakından Takip Edilmeli”

1054Kasım2021
Alkol Bağımlılığı

Alkol Aile İçi Şiddette Risk Faktörü

1054Kasım2021
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığını Anlamaya Yönelik Faaliyetler

1054Kasım2021
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağırsak Sağlığını Bozuyor

1054Kasım2021
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığıyla Asırlık Mücadele: YEŞİLAY

1054Kasım2021
Kumar Bağımlılığı

“Gençliğin En Büyük Sorunu Büyüyememek”

1053Ekim2021
Yaşam

İyi Arkadaş Çevresi Bağımlılıklardan Uzak Tutar

1053Ekim2021
Yaşam

Davranışsal Bağımlılıklar En Çok Genç ve Ergenleri Etkiliyor

1053Ekim2021
Madde Bağımlılığı

Çocuğum Madde Kullanıyor mu?

1053Ekim2021
Yaşam

Gençlerin Gözünden Bağımlılıklar

1053Ekim2021
Yaşam

Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, Edebiyat ve Sanatla Farkındalık Oluşturuyor

1053Ekim2021
Sağlıklı Yaşam

Antikten Moderne 28 Asırlık Yolculuk

1052Eylül2021
Sağlıklı Yaşam

Türkiye’nin En Başarılı Olimpiyat Tecrübesi TOKYO 2020’nin Ardından

1052Eylül2021
Sağlıklı Yaşam

Yaşam Becerileri Bireyi ve Toplumu Korur

1051Ağustos2021
Sağlıklı Yaşam

Stresle Mücadelede Yaşam Becerileri Faktörü

1051Ağustos2021
Sağlıklı Yaşam

Aileyle Sağlıklı İletişim Sağlıklı Kararları Doğurur

1051Ağustos2021
Sağlıklı Yaşam

“Hobiler Bizi Ruhsal Olarak Geliştirir”

1051Ağustos2021
Sağlıklı Yaşam

Hangi Yaşta Hangi Sporu Yapmalı?

1051Ağustos2021
Yaşam

“Sanat ve Kitap Bağımlısıyım”

1051Ağustos2021
Teknoloji Bağımlılığı

YEDAM'dan İnternet Bağımlılığına Özgün Çözümler

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

Pandemi Sarmalında Oyun Oynama Bozukluğu

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

“Ebeveynler Doğru Rol Model Olmalı”

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

Oyun Oynama Bozukluğunun Tedavisinde Yasaklar Çözüm Değil

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

“Ulusal Kampanyalar Farkındalık Oluşturuyor”

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

Teknoloji Sizi Değil, Siz Onu Kontrol Edin!

1050Temmuz2021
Teknoloji Bağımlılığı

Teknoloji Bağımlılığı Hasta Ediyor

1050Temmuz2021
Sağlıklı Yaşam

Artan Obezite, TBMM’nin de Gündeminde

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

Obezite, 21’inci Yüzyılın En Önemli Sağlık Sorunudur

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

Evde Kalmak Virüsten Korudu, Obeziteyi Artırdı

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

“Pandemi Döneminde Yeme Bozuklukları Arttı”

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

“Besin Örüntüsü Dengeli Olmalı”

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

Evde Hareketsiz Kalmayın!

1049Haziran2021
Sağlıklı Yaşam

Ağır Yaşamların Yükü Hafifliyor Mu?

1049Haziran2021
Yaşam

Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmeliyiz

1049Haziran2021
Yaşam

“Babalar Dua Gibidir; Artık Görünmez Olsa Da Dokunur Evladına...”

1049Haziran2021
Bağımlılık

“Sanat ve Spor, Bağımlılıkla Mücadelenin Panzehirleridir”

1048Mayıs2021
Bağımlılık

Gençlerde Davranışsal Bağımlılıklar Artıyor

1048Mayıs2021
Bağımlılık

“Aile Bağları Ne Kadar Sağlamsa, Bağımlılık Riski O Kadar Azalır”

1048Mayıs2021
Bağımlılık

"Özgürlük ve Sorumluluk Birbirini Tamamlar"

1048Mayıs2021
Bağımlılık

Anne-Babalar Dikkat! Uzun Süreli Ekran Maruziyeti Nelere Yol Açıyor?

1048Mayıs2021
Bağımlılık

Yeşilay Gençlerin, Gençler Yeşilay’ın Yanında!

1048Mayıs2021
Bağımlılık

Geleceğin Olimpiyat Şampiyonları TOHM’da Yetişiyor

1048Mayıs2021
Teknoloji Bağımlılığı

“Bağımlı Kişi, İnterneti Bir Kaçış Yöntemi Olarak Kullanıyor”

1047Nisan2021
Bağımlılık

Anne Babaya Güvenli Bağlanma Bağımlılıktan Korur

1047Nisan2021
Bağımlılık

“Öz Saygısı Düşük Bireylerde Bağımlılık Riski Daha Fazladır”

1047Nisan2021
Bağımlılık

Pandemi Sürecinde Kaygı Bozukluğu Arttı

1047Nisan2021
Bağımlılık

Sosyal Kaygı İnternet Bağımlılığını Tetikliyor

1047Nisan2021
Yaşam

Buz Hokeyi Sayesinde “Tek Yürek” Oldular: Bağımlılıktan Kurtuldular

1047Nisan2021
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Çağın Hastalığı: Yeni Nesil Bağımlılıklar

1046Mart2021
Teknoloji Bağımlılığı

Yasa Dışı Kumar ve Bahisle Hukuksal Mücadele

1046Mart2021
Teknoloji Bağımlılığı

Sevgi ve İlgi Bağımlılıklardan Korur

1046Mart2021
Teknoloji Bağımlılığı

“Bağımlılık Tüm Aileyi Etkileyen Bir Hastalıktır”

1046Mart2021
Teknoloji Bağımlılığı

“Dijitalleşme Aile İçi İlişkilerin Kalitesini Düşürüyor”

1046Mart2021
Yaşam

“Pandemiden Ders Çıkararak Geleceğimizi Kurtarabiliriz”

1046Mart2021
Tütün Bağımlılığı

“Kampanyalar Sigara Endüstrisinin Gerçek Yüzünü Gösteriyor”

1045Şubat2021
Tütün Bağımlılığı

"Tütün Fiyatları ve Vergiler Düşürülmemelidir"

1045Şubat2021
Tütün Bağımlılığı

“Elektronik Sigara Kullanmak, Marka Değiştirerek Sigara Kullanımına Devam Etmek Gibidir”

1045Mart2021
Tütün Bağımlılığı

“Sigarayı Bırakmak Kanser Riskini Azaltır”

1045Şubat2021
Tütün Bağımlılığı

Pandemide Sigara İçme Oranları Düştü

1045Şubat2021
Tütün Bağımlılığı

"Çocuğunuzun ‘Hayır’ Deme Becerisini Geliştirin"

1045Şubat2021
Tütün Bağımlılığı

Tütün Bağımlılığına Karşı YEDAM Desteği

1045Şubat2021
Madde Bağımlılığı

Madde Bağımlılığı COVID-19'u Tetikliyor

1044Ocak2021
Madde Bağımlılığı

"Bağımlılık Tedavisi Ertelenmemeli, Güçlendirilmeli"

1044Ocak2021
Madde Bağımlılığı

“Madde Bağımlılığının Gerçek Tedavisi Rehabilitasyondur”

1044Ocak2021
Madde Bağımlılığı

Zehir Tacirlerinin Pandemi Fırsatçılığı

1044Ocak2021
Madde Bağımlılığı

Her İki Madde Bağımlısından Biri Depresyonda

1044Ocak2021
Madde Bağımlılığı

"Online Terapi, Kişileri Madde Kullanımından Uzak Tuttu"

1044Ocak2021
Sağlıklı Yaşam

“Gençlik İnsan Hayatının En Zor Dönemidir”

1043Aralık2020
Sağlıklı Yaşam

Doğru Rol Model Olmak Önemli

1043Aralık2020
Sağlıklı Yaşam

“Spor ve Sanat Tedavi Edicidir”

1043Aralık2020
Sağlıklı Yaşam

Mutluluk Ailede Başlar

1043Mutluluk Ailede Başlar2020
Sağlıklı Yaşam

“Depresyon, Gündelik Bir Keyifsizlik Hali Değildir”

1043Aralık2020
Sağlıklı Yaşam

Beslenme Anlayışı Ailede Şekilleniyor

1042Kasım2020
Sağlıklı Yaşam

“Organik Beslenmeye Mucizevi Bir Anlam Yüklenilmemeli”

1042Kasım2020
Sağlıklı Yaşam

Bir Tür Yeme Bozukluğu: Ortoreksiya Nervoza

1042Kasım2020
Sağlıklı Yaşam

Tarladan Sofraya Uzanan Bir Zincir: Gıda Güvenliği

1042Kasım2020
Sağlıklı Yaşam

“Tarımsal Üretimi Tüketici Davranışları Belirleyecek”

1042Kasım2020
Sağlıklı Yaşam

Ekolojik Yaşam Arayışları

1042Kasım2020

“Çocuklarımızı Korumakla Yükümlüyüz”

Ekim
Teknoloji Bağımlılığı

Oyun Bağımlılığı Nelere Yol Açıyor?

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

Oyun Bağımlılığı Yetişkinleri de Buluyor

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

"Ticari Kaygılar Çocukları Korumanın Önüne Geçiyor"

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

"Yasak Koyarak Çocuğunuzu Bağımlılıktan Koruyamazsınız"

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

Oyun Bağımlılığının Karanlık Yüzü

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

Davranışsal Bağımlılıklara YEDAM Desteği

1041Ekim2020
Teknoloji Bağımlılığı

Bütün Aile Toplanalım, Ekranları Unutalım

1041Ekim2020
Eğitim

"Eğitimin Sürekliliği Sağlanmalı"

1040Eylül2020
Yaşam

“Çocuklarınıza Onları Önemsediğinizi Hissettirin”

1040Eylül2020
Eğitim

Bu Sefer Ziller Ebeveynler İçin Mi Çalıyor?

1040Eylül2020
Eğitim

Okul Fobisi Sizi Korkutmasın!

1040Eylül2020
Eğitim

Okula Yeni Başlayanların Pandemiyle İmtihanı

1040Eylül2020
Eğitim

Okullar Sağlık Tedbirleri İle Açılıyor

1040Eylül2020
Eğitim

Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor

1040Eylül2020
Alkol Bağımlılığı

Gençlerde Alkol Bağımlılığında Önemli Bir Basamak: Sosyal İçicilik

1039Ağustos2020
Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığı Nedir, Nasıl Başlar, Nasıl Tedavi Edilir?

1039Ağustos2020
Alkol Bağımlılığı

Nöroloji Alkolün Güvenli Sınırı Yok Diyor!

1039Ağustos2020
Bağımlılık

Pandemi Bağımlılıkları Tetikledi

1039Ağustos2020
Alkol Bağımlılığı

Alkol Vücuda Neler Yapar?

1039Ağustos2020
Yaşam

“İyiliğin Kanatlarına Tutunmaya Her Zamankinden Çok İhtiyacımız Var”

1038Temmuz2020
Yaşam

Pandemi Günlerinde Dayanışmanın Çarpan Etkisi: Vefa Sosyal Destek Grubu

1038Temmuz2020
Yaşam

Türkiye’de Afet Yönetimi ve Gönüllülük

1038Temmuz2020
Yaşam

"İnsan"ın En Zor Anında 152 Yıldır Hep O Var: Türk Kızılay

1038Temmuz2020
Yaşam

Bağımlılığa Karşı "Gönüllü" Mücadelenin Adı; Yeşilay

1038Temmuz2020
Yaşam

Bir Ömür Boyu Yeşilaylı Olanlar…

1038Temmuz2020
Yaşam

Gönüllü Olmak Hem Sizi Hem De Dünyayı Değiştirir

1038Temmuz2020
Yaşam

Vakıf ve Gönüllülük Üzerine

1038Temmuz2020
Teknoloji Bağımlılığı

"Teknoloji Kullanımı Stresi Artırıyor"

1037Haziran2020
Teknoloji Bağımlılığı

Pandemi Günlerinde "Teknoloji" Dost Mu, Düşman Mı?

1037Haziran2020
Teknoloji Bağımlılığı

Koronavirüs Dijital Bağımlığı Tetikledi

1037Haziran2020
Yaşam

"Evden Çalışma Modeli B Planı Olarak Elimizde"

1037Haziran2020
Yaşam

10 Soruda Koronavirüs Sonrası Küresel Sistem

1037Haziran2020
Alkol Bağımlılığı

"Şişenini Dibi"nden Görünenler

1032Ocak2020
Alkol Bağımlılığı

İpler Senin Elinde Alkole Hayır De!

1032Ocak2020
Tütün Bağımlılığı

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Sigarayı Bugün Bıraksanız Yarın Covid-19 Riskiniz Azalır"

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Diyetisyen Derya Zünbülcan: "Esas Risk, Yanlış Beslenme"

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

"Koronafobi" Virüsten Daha Hızlı Yayılıyor

1036Mayıs2020
Eğitim

Hayat da Eğitim de Eve Sığar

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Korona Günlerinde Ev Hayatı

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Sağlıklı Yaşam İçin Sporla “Evde Kal”

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Doğal Dezenfeksiyon Aracı: Güneş

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

El Hijyeni Virüsten Korur

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Evde Düzen İçin İpuçları

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Bahane Yok! Oyun Vakti

1036Mayıs2020
Sağlıklı Yaşam

Asıl Soru Şu; Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Koruruz?

1035Nisan2020
Sağlıklı Yaşam

"Dengeli Beslenme Sizi Mutlu Eder"

1035Nisan2020
Sağlıklı Yaşam

Daha İyi Bir Yaşam İçin Sadeleşin

1035Nisan2020
Sağlıklı Yaşam

Doğal Yaşamda Sürdürülebilirlik Önemli

1035Nisan2020
Sağlıklı Yaşam

Aşılama Yalnızca Kişiyi Değil Toplumu da Koruyor

1035Nisan2020
Sağlıklı Yaşam

Bitkilerin İyileştirme Gücü Hakkında Her Şey

1035Nisan2020
Teknoloji Bağımlılığı

Gençlikve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "E-sporun en büyük riski, dijital bağımlılıktır"

1031Aralık2019
Teknoloji Bağımlılığı

DSÖ’nün Gündeminde E-spor ve Oyun Bağımlılığı Var

1031Aralık2019
Teknoloji Bağımlılığı

E-Spor Obeziteye Neden Oluyor

1031Aralık2019
Teknoloji Bağımlılığı

Dijital Oyun Nasıl E-spor Oldu?

1031Aralık2019
Teknoloji Bağımlılığı

Prof. Dr. Tolga Arıcak: E-Spor Bağımlılık Riskini Artıracak

1031Aralık2019
Teknoloji Bağımlılığı

Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Dijital oyunların e-spor olarak anılmasına itirazımız var

1031Aralık2019
Tütün Bağımlılığı

Amaçları Daha Fazla İnsanı Bağımlı Yapmak

1030Kasım2019
Tütün Bağımlılığı

Elektronik Sigara ile Yasal Mücadele

1030Kasım2019
Tütün Bağımlılığı

Elektronik Sigara Can Almaya Devam Ediyor Can Almaya Devam Ediyor

1030Kasım2019
Tütün Bağımlılığı

Elektronik Sigara da Sigara Kadar Zararlı

1030Kasım2019
Tütün Bağımlılığı

Doç. Dr. Toker Ergüder: Elektronik Sigara, En Az Sigara Kadar Bağımlılık Yapıyor

1030Kasım2019